‘Öldürücü zıtlıklar’dan nasıl kurtulacağız Ali Saydam
Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın ve Devlet Bahçeli Beyefendi’nin Terörsüz Türkiye bağlamındaki son ifadeleri ile Selahattin Demirtaş’a yönelik, yargının üstünlüğünü vurgulayan yaklaşımlarını, Batılıların ‘detant’ diye adlandırdıkları ‘çelişkileri hafiften törpüleme’ anlamındaki ‘yumuşama’ politikasının bir paçası olarak değerlendirmek hiç de abartı olmaz.
Devlet bürokrasisin en üst kademelerinden birinde görev yapan son derece duru görüşlü yöneticiyi andık hemen. Geçen hafta katıldığımız bir toplantıda demişti ki: “Sözcü ile Akit arasında sıkıştık kaldık”… Hayli ilginç tanım… Bir başka yöneticiden de “Bıyıkla sakal arasına sıkıştık kaldık” ifadesine tanıklık etmiştik…
Türkiye’de siyasi görüş farklılıkları, inanç sistemlerini de zorlayarak ayrışıp yaşamı, düşünce, kültür, sanat ve hatta iş dünyasını hiç bu kadar etkilememişti…
Mevcut durum, Batı dillerinde, birbirlerini yok etmeye varan uzlaşmaz çelişkiler için kullanılan diskrepans ve diametral gibi kavramları haklı çıkaracak boyutlara gelmiş bulunuyor… 1 Kasım günü Enstitü Sosyal’in “Eğitimde 1 Adım Ötesi” zirvesi çerçevesinde “Eğitimde Dekolonizasyon” temasıyla düzenlediği etkinlikte Prof. Dr. Recep Şentürk Hoca’nın altını çizdiği o sihirli üç kavramı siyasete de uygulamayı öğrenmemiz lazım: Takbih-Tâlim-Tezkiye…
Arapça kökenli bu üç kavramı Kubbealtı Lugatı yaklaşık şöyle açıklıyor: Takbih: ‘kubh’ kökenindeki ‘çirkin olmak’ kelimesinden türemiş, çirkin görme, beğenmeme, kınama, sorunları, zaafları tespit etme; Tâlim: ‘ilm’den geliyor. Öğretme, belletme, anlama, bilme, düzenli çalışma; Tezkiye: ‘zekâ’ kökünden. Kusurlarından arıtıp temiz duruma getirme, aklama.
Şentürk Hoca’nın konuşmasının başlığı “Multiplex Eğitim” idi ve çok katmanlı yaklaşımı savunuyordu… Bu katmanlar üstten başlayarak Ruh-Zihin-Beden idi ve ancak bu üçünün ‘tekamülü’ (olgunlaşması) sonunda ‘takbih-tâlim-tezkiye’ ile iştigal etmek mümkün olabilirdi…
Prof. Dr. Şentürk’ün ‘eğitim’ bağlamında ifade ettiği gibi ‘ruh, zihin ve beden’ konularında yeterince olgunlaşmış kişilerin ‘takbih-tâlim-tezkiye’ kabiliyetlerine erişmesiyle kazanacakları yukarıdan bakış açısı, sorun ve gelişim alanlarını tespit etme becerisi ve elbette bunlarda ilerleme kaydetme vasfı, siyasetteki diametral çelişkilerin izalesini sağlamak için de mükemmel bir başlangıç noktası olabilir…
İletişimde ‘şöhret’ etkisi
Walt Disney Animation Studios’un animasyon filmi Zootropolis 2’nin seslendirme kadrosunda Cem Yılmaz da yer alıyormuş.
Şöhretlerin iletişimde kullanılması meselesini zaman zaman ele alır, hem marka hem de anlaştığı ünlü açısından avantaj ve dezavantajlarını tartışırız… Özellikle de şöhretlerin ‘aşınması’ bakımından dikkat edilmesi gerekenleri… Tabii bu kadar ince eleyip sık dokuyunca gözü korkanlar olabilir…
Olmasın!..
Her iş gibi şöhret kullanımı meselesi de iki taraf için denge konusudur… Şöhretin mesleki özellikleri gibi hedef kitlesindeki ‘algılanması’ markaya uygunsa iş yürür… Şöhret de elbette yan yana geleceği markayı, bugüne dek sergilediği ‘seçilmiş davranışlar’ sonucunda oluşturduğu toplumsal kimlik ile paralel doğrultuda seçmeli ve gereğinden fazla marka ile iş birliğine girme konusunda dikkatli olmalı… Aynı anda iki marka için birden ekranlarda olan starları görüyoruz zaman zaman; işte ‘aşınma’ da böyle başlıyor…
Her ‘marka iş birliği’ markanın ünlüyü ne kadar tükettiğine ve yıprattığına göre; o ünlüden bir parça alır götürür. Ona ödenen ücretin nedeni ve miktarı da bu aşınma düzeyi ile düz orantılıdır…
İşte tüm bunlar doğru yönetilebilirse, şöhretin beraberinde getireceği ‘publicity’ (medyada görünürlük) ve itibar çok ciddi bir ‘kaldıraç etkisi’ yapabilir…
Perakende sektörüne ‘okuma’ ödevi
Bizim gibi “Ölçmüyorsan yapma” ilkesini benimsemiş, bir işe kalkışmadan önce mutlaka hedef kitlenin nabzını tutmaktan yana olanlar için gayet faydalı bir çalışma: “Efsane Cuma Dosyası 2025” araştırması… Özellikle kasım ayı için çeşitli kampanyalar hazırlamış olan perakende sektörünün mutlaka göz atmasında yarar olabilir…
PwC’nin Fransa, Almanya, İtalya, İrlanda ve Türkiye’yi kapsayan, 18-65 yaş arası Türkiye’den 2.000, toplamda 10.000 katılımcı ile ikinci kez hayata geçirdiği araştırmaya göre; Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 87’si kasım ayı indirim dönemlerinde alışveriş yapmayı ve ortalama 320 euro harcamayı planlıyormuş.
Taksitli alışveriş ve “Şimdi al, sonra öde” seçenekleri harcama potansiyelini artırırken, stok eksikliği ve gerçek fırsat yakalayamama hissi müşteri memnuniyetini olumsuz etkileyen en önemli faktörler arasındaymış. Türkiye’deki tüketicilerin yüzde 53’ü, geçen yıl ilk kez alışveriş yaptığı markadan bu yıl yeniden alışveriş yapmayı planlayarak, Avrupa’ya göre çok daha güçlü bir sadakat eğilimi sergilemiş.
Raporda; yoğun rekabet ortamında başarılı olmak isteyen markalar için cazip fiyatlar sunmanın ötesinde, güven, deneyim ve sadakat temelli bir yaklaşım önerilmiş…
Türkiye ile ilgili öne çıkan diğer bulgular şöyleymiş:
* Tüketicilerin yüzde 31’i sosyal medya akışındaki reklamları takip ettiklerini söylüyormuş. (2024: yüzde 16)
* Ülkemiz, alışveriş için yapay zekâ destekli program kullanımını Avrupa’ya kıyasla daha hızlı benimsiyormuş. Bu oran Türkiye’de yüzde 13, Avrupa’da yüzde 9 olarak görülmüş.
* Stok eksikliği, yüzde 26 ile alışveriş deneyimini en olumsuz etkileyen faktörler arasında öne çıkmış; kısa vadede operasyonel mükemmeliyet ve uzun vadede ise güven inşası rekabet avantajı sağlıyormuş. (2024: yüzde 28)
Genellikle sızlanıp söylenen perakende sektörünün arada sırada bu tür rakamlara bakması değil, bunları okuması yerinde olacaktır…
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:70
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 08 Kasım 2025 04:04 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















