Sınıfta sürekli kravat takan bir öğrencimden ilham aldım Yeni Şafak Pazar Eki Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Kravatına çok düşkün, biraz muzip, çokça özgün bir çocuk: İşte karşınızda Muhtar!
Muhtar’ın kravatı onun en değerli eşyasıydı. Bu, öyle sıradan bir kravat değil, büyük büyük dedelerinden kalma uğurlu bir kravat! Okul önlüğünün hatta pijamasının üstüne bile kravatını takan Muhtar, bir gün hiç beklemediği bir sürprizle karşılaşır: Kravatı kaybolmuştur!
Eğitimci-yazar İhsan Kartoğlu’nun kaleme aldığı, Sümeyye Türk Gün’ün rengarenk çizimiyle “Muhtar’ın En Değerli Eşyası” Timaş Çocuk etiketiyle okurlarıyla buluştu. Kitap, çocuklara sorumluluk bilinci kazandırırken kendine özgü olmanın ve farklılıkların güzelliğini anlatıyor. Mizahi ve samimi dili sayesinde okuma alışkanlığı kazandıran eser, dostluk, güven ve aidiyet gibi önemli temaları etkileyici bir şekilde işliyor. Ayrıca sınıf içi ve okul ortamına dair sıcak detaylarla çocukların kendi hayatlarından izler bulmalarını sağlıyor.
İhsan Kartoğlu
Her hikâyemin bir öğrencisi var
Eğitimci-yazar İhsan Kartoğlu, “Muhtar’ın En Değerli Eşyası” kitabını, “Hikâyenin çıkış noktası çocukların dünyasında gizli. Onlar için en değerli şey bazen bizim gözümüzde sıradan bir eşya oluyor. Bir oyuncak, bir mendil ya da bir kravat… Ama mesele eşya değil, onunla kurulan bağ. Her hikâyemin bir öğrencisi vardır. Muhtar karakterinde de gerçekten sınıfta sürekli kravat takıp bu eşyasından asla vazgeçmeyen bir öğrencimden ilham aldım. Bu renkli karakterle tüm çocuklar tanışmalı diye düşündüm. Ondan çıkaracağımız çok fazla ders var. Ben de Muhtar’ın hikâyesinde çocuklara şunu göstermek istedim: ‘Asıl değer, kalbimizde taşıdığımız arkadaşlık ve sevgidir.’ (Muhtar olsa burada ‘Kesinlikle, he he heee!’ diye eklerdi.)” sözleriyle anlatıyor.
Kravatını kaybedince kendini buldu
Kartoğlu, “Muhtar çok renkli ve kendine has bir karakter. Doğuştan lider ruhlu ve eğlenceli. Arkadaşlarına hep destek olan öz güvenli bir çocuk. Bu, onu öne çıkaran örnek biri yapıyor. Tabii kravatı kaybolduğunda her şey tepetaklak oluyor. Bu aşamada da yine kendine has diğer karakterlerimiz yani Muhtar’ın en yakın arkadaşları ona destek olarak devreye giriyor” sözleriyle Muhtar karakterini anlatıyor. Kartoğlu, Muhtar’ın büyük büyük dedesinden kalan uğurlu kravatının kaybolmasını ise şöyle anlatıyor: “Kravat kaybolunca Muhtar sadece bir eşyayı değil, öz güvenini ve aidiyet duygusunu da kaybetti. İlk defa ‘Ben sorumluluklarımı yerine getiremiyorum’ kaygısını yaşadı. Ama işte tam bu noktada büyüdü. Kaybettiğini sandığında aslında kendini buldu. (Muhtar’ın tabiriyle: ‘Kaybettim sanırsın ama kazandım he he heee!’)
Muhtar’ın kravatının bir simge olduğunu belirten Kartoğlu, “Kravat, nesilden nesile aktarılan bir emanet. Çocuklara şu mesajı veriyor: ‘Sana bırakılan bir değer, sadece senin değil, senden sonrakilerin de sorumluluğudur.’ Muhtar için kravat, sadakatin ve emanete sahip çıkmanın sembolüydü” ifadelerini kullanıyor.
En değerli eşya kalbinizdeki sevgi
“Çocukların kitabı okurken kahkaha atmalarını ama aynı zamanda kalplerinde bir sorumluluk duygusu yeşermesini istedim” diyen Kartoğlu sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Arkadaşlığa güvenmeyi, aile bağlarının önemini, farklı olmayı, değerli olanın sadece madde değil anlam olduğunu öğrensinler. Özetle, onlara şunu söylemek istiyorum: ‘En değerli eşyanız kalbinizdeki sevgidir.’ (Muhtar olsa buna da eklerdi: ‘Sevgi olmasa halay da çekilmez ki he he heee!’)”
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:76
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 26 Ekim 2025 04:02 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















