Bizim solcular sol taraflarından ne zaman uyanacak? Ersin Çelik
Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
İslami camiada bir süredir konuşulan, tartışılan ancak net bir yanıtı olmayan, “mahalle dışı” bir mesele var:
Gazze’de çocuklar açlıktan ölürken, Türkiye’deki solun sesi neden yükselmiyor ya da duyulmuyor?
Geçenlerde bir grup üniversiteliyle sohbet ederken aynı soruyu sordum:
Sandığa gidilince kendisini solcu sayanların hâkim oldukları üniversitelerde neden soykırım karşıtı devasa gösteriler yapılmadı?
Gençlerden biri “
Abi, o arkadaşlar solculuğu Starbucks’tan kahve içmek sanıyorlar
” dedi. Güldük ama “
Espri
mi yaptın
?” diye de sordum. “
Hayır hayır, çok ciddiyim. Muhalif olmanın tavrını böyle sergiliyorlar
” dedi.
Arkadaşları da onayladı. Şaşırmadım lakin trajikomik bir durumla karşı karşıya olduğumuz da çok ortada.
Peki o arkadaşlar “solcu” mu gerçekten?
Memlekette CHP’ye oy vermek eşittir solculuk anlamına geliyorsa evet. CHP’nin sosyal demokratlığı ise dillere destan zaten.
Dostum ve ağabeyim İsmail Kılıçarslan’ın deyimiyle;
“Bu burada bir dursun!”
Girişteki soruyu şimdi tersten sorarak yanıt arayalım. İtalya’da, Sumud Filosu’na destek eyleminde Sicilyalı solcularla omuz omuza yürürken şu soru kafamda yankılandı durdu: Filistin meselesi, Türkiye’de neden hâlâ ‘muhafazakârların davası’ sayılıyor?
Belki de yanıt burada gizli:
Türkiye’deki sol, halkın vicdanından değil, zemini kayan ideolojik reflekslerinden besleniyor.
Şunun da altını çizeyim: Gazze’de ayan beyan yaşananlar, muhafazakârların gündelik yaşamında hem insani hem de “dini” bir meseleye dönüştüğü için, seküler solun radarına giremiyor. Sanki Gazzelilerin soykırıma maruz kalması, çocukların açlıktan ölmesi, tepelerine bombalar yağması değil; o çocuklar için kimlerin konuştuğu daha önemli.
Bu, tam anlamıyla bir karşıtlık siyaseti. Bir mesele bir tarafça sahiplenildiyse, diğer tarafın sessiz kalması bir kimlik göstergesi haline geliyor. Gazze karşısında susmak da Türkiye’deki sol sekülerlerin
“ideolojik aidiyet testi
”ne dönüştü.
Oysa Batı’da durum tersine dönüyor. Amerika’da, İngiltere’de, İtalya’da, Hollanda’da başını gençlerin çektiği solcular Gazze için sokakları dolduruyor. Gazze soykırımı karşısında harekete geçmek, Batı’da “yeni solun” ahlak pusulası haline geldi.
Türkiye’deki sol tandanslı gençler ise hâlâ kafe masalarında söze “ama Hamas…” ya da “ama Erdoğan…” diyerek başlıyor.
Bu da vicdanın önüne ideolojiyi koymak oluyor.
Halbuki Türk solunun düşünce damarlarından Kemal Tahir, halkın inanç ve değer dünyasını anlamadan devrim yapılamayacağını söyler.
Yaşar Kemal’in romanlarındaki ezilen insan ise bugün Gazze halkının ta kendisidir.
Ama bugünkü sol, kendi edebiyatının ve düşüncesinin mirasını bile reddediyor. Çünkü,
o mazlumların yaşamı, görüntüsü “dindardır” ve bu nedenle de asla “onlardan” olamazlar.
Filistin’de yaşananlar, Türkiye solunun fikirsel olarak tükendiğini ve iç çelişkilerini de açığa çıkardı. Sadece gündelik yaşamlarında, medya köşelerinde ya da sosyal medyada değil; sanatta, kültürde ve akademide de mazlumların diliyle konuşmayı bıraktılar. Söz sahibi oldukları sanat, kültür ve akademi çevreleri zaten bir tür çeteleşmeye dönüşmüştü. Birbirine yazan, birbirine ödül veren, birbirini öven iktidar adacıkları kurdular. Henüz dillendirilmiyor fakat entelektüel konforun zehriyle son yıllarda fikir üretimleri de zayıfladı. Gerçek acılarla yüzleşmek yerine, estetik tartışmalarla oyalanmayı tercih ediyorlar. Seçim zamanlarında solculuk oynayarak tatmin oldular. Gazze gibi çıplak ve sarsıcı yaşanmışlık, bu steril çevreyi rahatsız ettiği için, y
ıllardır abluka altındaki şehrin haritadaki yerinden bile uzak durmayı seçtiler.
Gazze meselesi tam da bu yüzden bir ayna oldu: Türkiye’deki solun vicdanı bu aynada görünmüyor. Zülfü Livaneli’nin geçen yıl Gazze’de hayatını kaybeden çocuklar için kaleme aldığı şiir, Ezel Akay’ın birkaç ay önce sosyal medyadan paylaştığı manifesto… Belki bir kıpırdanma olur diye düşündüm. Ama maalesef…
Türkiye’deki solcular; eskisi, yenisi, seküleri, laikçisi fark etmeksizin, sol taraflarından hissetmiyorlar olsa gerek.
Belki de sorun, solun artık insanın değil imajın peşinde olmasından kaynaklı. Zihinleri Batı’da geziniyor ama vicdanları hiçbir yerde görünmüyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:46
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 12 Kasım 2025 04:07 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















