Ankara24.com
close
up
Menu

İfadeye çağırılan Fenerbahçe Başkanı Saadettin Saran, İstanbul a geldi

Bakan Bolat duyurdu! Petrol devi ülke ile hedef 5 milyar dolar

Katil İsrail ordusu, Gazze de sarı hattı geçtiği gerekçesiyle 2 Filistinliyi öldürdü

DEM Partili Bakırhan dan MHP ye rapor eleştirisi: Bahçeli nin cesur çıkışı ile bağdaşmıyor

Merkez Bankası, reeskont oranlarını yeniden belirledi Sözcü Gazetesi

Ayaz’ın baba çığlığı Sözcü Gazetesi

Bingöl de seyir halindeki tırda yangın paniği: Facia son anda önlendi Bingöl Haberleri

Halep in yeniden imar için bağış kampanyası: İkinci günde 94 milyon dolar toplandı Ortadoğu Haberleri

YPG nin kontrol ettiği kuzeyde değişim an meselesi VİDEO İZLE

ABD Adalet Bakanlığı na, Epstein dosyalarını açıklaması için verilen 30 günlük süre bugün doluyor

Kayseri’de iki otomobil çarpıştı: Savrulan araçlardan biri yayalara çarptı

Derbi öncesi Fenerbahçe ve Beşiktaş ağır yaralı Sözcü Gazetesi

METEOROLOJİ GÜNÜN HAVA DURUMU 21 ARALIK 2025 Bugün (Pazar) hava nasıl olacak, İstanbul da yağmur var mı? İşte 81 ilin hava durumu verileri...

20 21 Aralık güncel hava durumu: Hafta sonu hava nasıl? İzmir, Ankara, İstanbul hava durumu ile il il hava tahmini

Yangında mahsur kalan papağan için itfaiye operasyonu

Aksa’nın statüsüne yeni saldırı Ortadoğu Haberleri

19 Mart protestolarının 9. ayında Beyazıt ta yürüyüş yapan öğrencilerden bazıları gözaltına alındı

Süper Kupa da büyük sürpriz! Immobile hata yapmadı: Takımını finale taşıdı

İlber Ortaylı dan Vali Gül e ziyaret

Kocaelispor Antalyaspor maçının ardından

Kime güveneceğiz? Ersin Çelik

Kime güveneceğiz? Ersin Çelik

Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.

Bir takipçim, Instagram’dan mesaj atarak içini dökmüş. Samimi ve hayal kırıklarıyla dolu satırlar. Belli ki malum son olaylardan sonra üzülmüş, sarsılmış. Başkalarının özel hayatlarına atıf yaptığı için birebir aktarmayacağım ancak duyguları şu sitemli soruyla bitiyordu: “Şaştık kaldık, kime güveneceğiz?” Nasıl yanıt vereceğimi bilemedim. Ne desem diye düşündüm bir süre. Nihayetinde, “Tanış olduğunuz, görüştüğünüz insanlara güvenmelisiniz. Uzaktan tanıdığınız kişilere ise aranızdaki mesafe kadar

Bir takipçim, Instagram’dan mesaj atarak içini dökmüş. Samimi ve hayal kırıklarıyla dolu satırlar. Belli ki malum son olaylardan sonra üzülmüş, sarsılmış. Başkalarının özel hayatlarına atıf yaptığı için birebir aktarmayacağım ancak duyguları şu sitemli soruyla bitiyordu:

“Şaştık kaldık, kime güveneceğiz?”

Nasıl yanıt vereceğimi bilemedim. Ne desem diye düşündüm bir süre.

Nihayetinde,

“Tanış olduğunuz, görüştüğünüz insanlara güvenmelisiniz. Uzaktan tanıdığınız kişilere ise aranızdaki mesafe kadar yakınlık duymalısınız”

diyebildim.

Soru ise kafama takıldı...

Sahi, kime güveneceğiz?

“İçeriden” yani ekrandan, sosyal medyadan biri olarak gözlemlerim var elbette.

Bu, aslında çağın sorusu ve sorunu. Bu kadar yakıcı olmasının sebebi, yaşananların sadece bir “yanılma” veya “yanlış tanıma” olmaması. Asıl kırılma,

güven duygusunun yanlış bir zeminde tesis edilmesi.

***

YILIN KELİMESİ, ÇAĞIN TEŞHİSİ

Daha çok yeni, bir kavram üretildi. İmdadımıza yetişebilir belki.

Sözlükte durduğu gibi durmayıp, çağın bir hastalığının teşhisini koyuyor.

Cambridge Sözlüğü, 2025 senesi için Yılın Kelimesi olarak “

Parasosyal

kavramını seçti.

Telaffuzu biraz çaba istiyor fakat manası hayli ağır. Kavramdaki “Para” mani anlamında değil. Yunancadan İngilizceye geçmiş, “

Benzeri ama tam olmayan

” demek.

İlk bakışta akademik bir terim gibi dursa da gündelik hayatımızın orta yerindeki bir kırılmaya işaret ediyor.

Parasosyal

ilişki

; insanların ünlülerle, fenomenlerle, ekran yüzleriyle hatta artık yapay zekâ botlarıyla

tek taraflı, karşılıksız ama yoğun duygusal bağlar kurması anlamına geliyor.

Biraz daha açmam gerekirse, en kaba tabiriyle,

“karşılıksız dijital aşk”

ya da

“tek taraflı dostluk”

diyebiliriz. Sizin onu tanıdığınızı, sevdiğinizi, hatta ailenizden biri sandığınız, ama

onun sizin varlığınızdan, isminizden, derdinizden haberdar bile olmadığı ilişki biçimi…

Böyle bir ilişkinin temelinde “emek” de yok, “karşılık” da. Durup dururken gelişmez elbette. O duygu “

maruz kalmaktan

” beslenir. Televizyon kanallarında sürekli izlemek, sürekli duymak, kayan ekranlarda sürekli görmek

kişiyi “tanımanın” yerini alır.

Bilmekle tanımak, izlemekle şahit olmak aynı şeyler olmasa da

insan oturduğu yerden kendini böyle bir yönelimin içinde bulur.

Ekrandaki “

o kişi

” ise izleyicisini tanımaz, bilmez. Hatta merak etmez. Hayatlarına dair herhangi bir sorumluluk taşımaz.

Gücünü izleyicisinden alır, egosunu tatmin eder lakin karşılık vermez.

Ama izleyicisi, takipçisi onu tanıyormuş gibi hisseder. Onun adına sevinir, onun adına üzülür,

öyle ki onu eleştireni kendisine saldırılmış sayar.

Çünkü aslında ortada bir insandan ziyade, zihinlerde inşa edilen bir karakter vardır.

***

“MIŞ” GİBİ YAPAN SAMİMİYET

Peki bu nasıl oldu? Tek taraflı ilişkiler yumağı nasıl örüldü?

Hatırlayalım,

eskiden “hayran” olunurdu.

Yeşilçam yıldızları ulaşılmazdı mesela. Adı üstünde yıldızdı.

Uzaktan parlar, çok uzaklardan sevilirlerdi.

Şimdikiler öyle mi? Spikerler, sunucular, başroller, fenomenler, influencer’lar evin baş köşesinde, kahvaltı masamızda, cebimizdeler.

Sabah uyanır uyanmaz “günaydın canlarım” diyorlar.

Takipçiyle yiyor, izleyiciyle içiyor,

“her an sizinleymiş gibi”

yapıyorlar.

İşte Cambridge, Parasosyal kavramını seçerek bu tehlikeli yanılgıya dikkat çekiyor. Çünkü bu

“mış” gibi yapan samimiyet, en savunmasız

yerden, “güven” duygusundan yakaladı.

***

KUSURSUZLUK BEKLENTİSİ VE YIKIM

Konuyu Cambridge’den alıp Türkiye’nin şu günlerde içinden geçtiği sosyal travmaya getireceğim.

Memlekette bu kırılganlığın daha sert yaşanmasının bir başka nedeni de zaten var olan güven krizi olsa gerek. Kurumlara, yapılara, otoritelere duyulan güvenin zayıfladığı bir dönemdeyiz. Bu zayıflamayı da biraz sosyal medya besledi. Toplumlara rehberlik edecek, yol gösterecek; öğretmenin, âlimin, kanaat önderinin insanlar üzerindeki etkisi azalırken, ortaya çıkan boşluk hızla ekranlar tarafından dolduruldu. Görünür olan, konuşan, duygusunu paylaşan herkes bir referans noktasına dönüştü.

“Bizden biri” hissi, mesafeleri ortadan kaldırdı. Mesafe kalkınca da duygular karıştı.

Mesele sadece yasa dışı bahis, kara para, uyuşturucu tüketimi veya diğer suçlar değil. Artçı mesele,

milyonlarca insanın yaşadığı o büyük hayal kırıklığı.

Burada “sorun” tam olarak insanların kusurlu olması değil. İnsan zaten kusurludur. Büyüklerimizin dilinden düşmeyen

“İnsan beşer, durmaz şaşar”

sözü öylesine söylenmemiştir. Burada sorun,

kusursuzluk beklentisinin ekranlar üzerinden oluşturulmasında.

Bir hata ortaya çıktığında yaşanan öfke, çoğu zaman hatanın kendisinden değil, ona yüklenen anlamın yıkılmasından kaynaklanıyor. Tartıştığımız ve içinden çıkılmayan,

“o böyle biri çıktı” değil, “ben ona böyle bir anlam yüklemiştim”

kırgınlığı değil midir? Bu yüzden travma derin, bu yüzden hayal kırıklığı tüm topluma sirayet etmiş.

***

İNSANDAN UMUDU KESİP MAKİNEYE SIĞINMAK

Tam bu noktada Cambridge editörleri bir tehlikeye daha işaret ediyor:

Yapay Zekâ

.

İnsandan umudunu kesen,

“İnsan insana bunu yapar mı?”

diye kahrolanlar, şimdi de teselliyi yapay zekâ botlarında aramaya başladı.

Neden mi? Çünkü yapay zekâ yalan söylemiyor (şimdilik), sizi yargılamıyor, her dediğinizi onaylıyor ve sizi terk etmiyor. İnsan insandan kaçıyor, makineye sığınıyor. Yalnızlık, “

teknolojik konfor

” ambalajıyla pazarlanıyor ve alıcısını hızla buluyor.

Yargılamayan, terk etmeyen, hep anlayan sanal varlıklarla kurulan bağlar da Parasosyal ilişkinin yeni biçimi oysa. Bu durum, güven duygusunu daha da mekanikleştiriyor. Güven, artık insani bir tecrübe olmaktan çıkıp algoritmalar eliyle inşa ediliyor.

***

GÜVEN EKRANA SIĞMAZ

Peki o hâlde:

Gerçekten kime güveneceğiz?

Cevabı aslında çok basit, sadece unuttuk.

Ekranın arkasındakine değil, omzuna başımızı yaslayabildiğimiz, dokunabildiğimiz, gözünün içine bakabildiğimiz, yüzünü gözünü “

filtresiz

görebildiğimiz, acısını ve sevincini hissedebildiğimiz insanlara güveneceğiz.

Uzaktan kurulan bağlar sadece hayranlık üretir. Yakından kurulanlar ise imtihandır. Hayatımıza hiç dokunmamış, bizimle

aynı yükü taşımamış, aynı bedeli ödememiş insanlardan “sarsılmaz” bir rol modellik beklemek, daha büyük kırılmaların kapısını aralar.

Eğer gerçekten bir çıkış yolu arıyorsak, sanaldan “takip ettiklerimize” değil,

kapı komşumuza, çocukluk arkadaşımıza, ailemize sarılacağız.

Efendimiz (s.a.v.) çağlar öncesinden “

Mümin müminin

aynasıdır

” diyor. O halde, güvenmek için aynamıza bakmamız gerekiyor. Ekran maddenin muhtevası olarak bir “aynadır” fakat o bize bakmaz.

Meslek icabı ekranlarda olan biri olarak şunu samimiyetle ifade ederek bitireyim: Güven, kalp ile tasdik, göz ile teyit edilen çok güçlü bir hissiyattır.

Bu duygu gerçek anlamda, hiçbir ekrana sığmaz.

Gelişmeleri kaçırmamak için Ankara24.com'dan en güncel haberleri takip edin.
seeGörüntülenme:75
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 21 Aralık 2025 04:04 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

İfadeye çağırılan Fenerbahçe Başkanı Saadettin Saran, İstanbul a geldi

20 Aralık 2025 01:44see186

Bakan Bolat duyurdu! Petrol devi ülke ile hedef 5 milyar dolar

20 Aralık 2025 00:35see176

Katil İsrail ordusu, Gazze de sarı hattı geçtiği gerekçesiyle 2 Filistinliyi öldürdü

21 Aralık 2025 00:33see169

DEM Partili Bakırhan dan MHP ye rapor eleştirisi: Bahçeli nin cesur çıkışı ile bağdaşmıyor

20 Aralık 2025 00:27see168

Merkez Bankası, reeskont oranlarını yeniden belirledi Sözcü Gazetesi

20 Aralık 2025 00:14see145

Ayaz’ın baba çığlığı Sözcü Gazetesi

20 Aralık 2025 05:43see141

Bingöl de seyir halindeki tırda yangın paniği: Facia son anda önlendi Bingöl Haberleri

20 Aralık 2025 18:06see138

Halep in yeniden imar için bağış kampanyası: İkinci günde 94 milyon dolar toplandı Ortadoğu Haberleri

20 Aralık 2025 00:26see130

YPG nin kontrol ettiği kuzeyde değişim an meselesi VİDEO İZLE

20 Aralık 2025 00:23see127

ABD Adalet Bakanlığı na, Epstein dosyalarını açıklaması için verilen 30 günlük süre bugün doluyor

20 Aralık 2025 01:08see126

Kayseri’de iki otomobil çarpıştı: Savrulan araçlardan biri yayalara çarptı

20 Aralık 2025 00:42see126

Derbi öncesi Fenerbahçe ve Beşiktaş ağır yaralı Sözcü Gazetesi

21 Aralık 2025 00:06see125

METEOROLOJİ GÜNÜN HAVA DURUMU 21 ARALIK 2025 Bugün (Pazar) hava nasıl olacak, İstanbul da yağmur var mı? İşte 81 ilin hava durumu verileri...

21 Aralık 2025 00:15see123

20 21 Aralık güncel hava durumu: Hafta sonu hava nasıl? İzmir, Ankara, İstanbul hava durumu ile il il hava tahmini

20 Aralık 2025 00:17see123

Yangında mahsur kalan papağan için itfaiye operasyonu

20 Aralık 2025 05:12see119

Aksa’nın statüsüne yeni saldırı Ortadoğu Haberleri

20 Aralık 2025 04:02see118

19 Mart protestolarının 9. ayında Beyazıt ta yürüyüş yapan öğrencilerden bazıları gözaltına alındı

19 Aralık 2025 20:38see117

Süper Kupa da büyük sürpriz! Immobile hata yapmadı: Takımını finale taşıdı

20 Aralık 2025 00:29see116

İlber Ortaylı dan Vali Gül e ziyaret

19 Aralık 2025 20:26see115

Kocaelispor Antalyaspor maçının ardından

20 Aralık 2025 00:11see115
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları