Bir avuç reklam için! Serdar Tuncer
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
Nice fena işler vardır ki önce kınayarak konuşuruz, sonra tiksinerek görürüz, sonra utanarak yaparız, ardından sıradan bir şeymiş gibi kolaylıkla yapar hale geliriz. Çünkü çirkin, yanlış ve kötü olan işlerin kolaylıkla yapılabilir hale gelmesinin ilk adımı o işlerin konuşulmasıdır. Belki de ilâhî emrin ‘yapmayın!’ değil ‘yaklaşmayın!’ diye gelmesi bu sebeptendir.
Geçen gün televizyonda on dakikasına anca tahammül edebildiğim bir programa denk geldim. Gördüklerimi burada detaylıca anlatacak olsam hem yazımın ilk paragrafına aykırı bir iş yapmış olurum hem de yazıya +18 uyarısı eklemem gerekir. Güpegündüz dinen günah, örfen çirkin, ahlaken ayıp bir meseleyi, olayın bütün taraflarının katılımıyla resmen seyircinin gözünün içine soktular. Bir bilen edalı şakrak soytarı yorumcular, psikolog olduklarını zannettiğim ruh hastaları ve taraflar biraz daha detaya girseler, ortam biraz daha gerilse de ratingimiz artsa düşüncesiyle pisliği körükleyen, sahte gülümsemesinin çirkefliğini örtemediği sunucu da cabası!
Yıllardır yayınlanan, ratingi ve reklam geliri bol olduğu için taklitlerinin de diğer televizyon kanallarınca yapıldığı, ismini uzaktan bildiğim, daha önce birkaç defa göz ucuyla bakıp geçtiğim bir program bu. Yazıyı hazırlamak için evvelki programlardan kesitlere bir bakayım dedim, midem bulandı, tahammül edemedim. Her bölümde bir günahın kepaze afişesi, her bölümde rezilliğin bir başka zirvesi, her bölümde fuhşun dibini başka bir senaryo ve oyuncularla bulma çabası…
İddia ediyorum bu program yayına başlamadan evvel Anadolu şehirlerinde bir anket yapsaydık ve böylesi günahların bizim toplumumuzda işlenip işlenmeyeceğini sorsaydık, alacağımız şey cevap değil en okkalısından bir dayak olurdu. Şimdi aynı şehirlerde aynı insanlara aynı soruyu sorsak alacağımız şey cevap değil umursamaz ve acı bir gülüş olur olsa olsa.
Bu büyük bir faciadır!
İnsanlar; akrabalık ve komşuluk ilişkilerinin bu şekilde sûistimalini, kendileri gibi giyinip kendileri gibi konuşan kimselerin yiyebildikleri haltları, işledikleri günahtan mahcubiyetlerini ifade ederken dahi yüzlerine yansıyan pişkin tavrı, olayın failinin ve mağdurunun böylece bir araya gelebilmesini, bu rezaleti yorumlayıp kahkaha atanların rahatlığını, sunucunun yapılan iğrençliği itiraf ettirdiğinde ülke fethetmiş komutan gibi şişinmesini gördükçe; bu türden ayıp, çirkin ve günah olan şeyleri sıradan kabul etmeye başlarlar!
Filmlerde ve dizilerde bu günahların gösterilmesiyle bu tür programlarda konu edilmesi arasında zarar bakımından büyük fark var!
Filmde ve dizide görünce böyle şeylerin senaryo gereği olduğunu, gerçek hayatta hiç kimsenin bu kadar aşağılık bir işi yapmayacağını gayrı ihtiyari düşünürüz. Ülkemize, kendimize, mahallemize, çevremize, bize benzeyen insanlara toz kondurmayız, onların namı hesabına da kızarır yüzümüz. Allah muhafaza deriz, aman yâ Rabbi deriz, tövbe estağfirullah deriz. Kalbimiz hasar alır, muhayyilemiz kirlenir ama bir yanımız yine de bu işten berî olduğunu mahçubiyetle ve utanarak bize itiraf eder. Ama bu programlarda durum böyle değil! Yaşadığımız zamanda, yaşadığımız ülkede, mahallemizdeki gibi insanların senaryo gereği değil gerçekten bu rezillikleri yapabildiğini görünce, Hollywood senaryosu kadar ırağımızda olan envâî çeşit namussuzluk kalkar mahallemize geliverir bir anda! Ailemize, neslimize, geleceğimize geçmişler olsun!
Televizyonda sigara görünmesin diye mozaikli sansür yapan derin hassasiyetimiz, kahpeliğin elli bin tonu gözümüze sokulurken niçin kılını kıpırdatmaz? Sigara dediğin, içen insanı belki öldürür ama bu nevi programlar bütün bir toplumu kesinlikle ölmekten beter hale getirir!
Ülkede iki sene üst üste Aile Yılı ilan edince aileyi kurtarabilir miyiz bilmem ama bu programları bu haliyle yayınlamaya ve seyretmeye devam edersek yakın bir gelecekte korkarım kurtaracak bir aile müessesemiz kalmayacak!
İşin en acı tarafını yazıyı bitirirken söyleyeyim mi?
RTÜK’ten nezaket gösterip arasalar; hangi programdan bahsediyorsunuz diye sorsalar, kahrımdan ölürüm! Zira, bu yazıda hangi programdan bahsedildiğini bilmiyorlarsa varlıklarını inkâr etmiş olurlar; biliyorlar ve bir şey yapmıyorlarsa varlıklarının zaten bir anlamı yoktur!
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:44
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 28 Ekim 2025 04:06 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















