Yüksekten düşme böbrek yetmezliğine yol açtı: Kardeşinin bağışıyla hayata tutundu
Ankara24.com, Dha kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
İstanbul’da yaşayan evli ve iki çocuk babası 41 yaşındaki Onur Ozan Önal’ın şikayetleri 2019 yılında yaşadığı trafik kazası sonrasında gelişmeye başladı. Ancak onu böbrek yetmezliğine götüren sebep yüksekten düştüğü o kaza oldu. Bu olay sonrasında böbrek fonksiyonlarını tamamen kaybeden Önal bir yıl boyunca diyaliz tedavisi gördü. Yeditepe Üniversitesi Koşuyolu Hastanesi Organ Nakli Merkezi Sorumlusu Doç. Dr. Veysel Umman ve ekibi tarafından gerçekleştirilen nakil ameliyatı drensiz şekilde tamamlanan Onur ameliyatın üçüncü, ablası Nalan ise ikinci gününde taburcu edildi.
‘BÜYÜK TRAVMALAR VE BAZI İLAÇ TEDAVİLERİ DE BÖBREK HASARINA NEDEN OLABİLİYOR’
Trafik kazaları, ağır travmalar veya kas ezilmeleri gibi durumlar böbreklerde ciddi hasara yol açabiliyor. Bu tür travmalar sonrası gelişen böbrek yetmezliğinin çoğu zaman geç fark edildiğine işaret eden Doç. Dr. Veysel Umman, bu nedenle travma, halsizlik veya ödem gibi belirtiler yaşayan kişilerin vakit kaybetmeden böbrek fonksiyonlarını kontrol ettirmesi gerektiğini vurguları. Türkiye’de her yıl binlerce kişi böbrek yetmezliğiyle mücadele ederken, Onur’un hikayesinin bir kez daha organ bağışının ne kadar hayat kurtarıcı olduğunu hatırlattı.

'BÖBREK FONKSİYONLARIMI TAMAMEN KAYBETTİM'
Hastalığını ilk kez 2019 yılında trafik kazası sonrasında öğrendiğini söyleyen Onur Ozan Önal, yaşadığı süreci şöyle anlattı: “Kaza sonrasında halsizlik ve bitkinlik hissetmeye başladım. Yapılan muayenelerde ödemler nedeniyle nefrolojiye yönlendirildim. Tetkikler sonucunda vücudumda protein kaçağı olduğu, yani nefrotik sendrom teşhisi konuldu. Yaklaşık beş yıl boyunca tedaviler devam etti. Ancak çalışırken yaşadığım yüksekten düşme travması nedeniyle böbrek fonksiyonlarımı tamamen kaybettim ve diyaliz tedavisine başlamak zorunda kaldım. Diyaliz süreci oldukça zorluydu çünkü dört saat boyunca makineye bağlı kalıyorsunuz. Sürekli hareket halinde olmam gereken bir işim var, ancak bu süreç işime devam etmemi güçleştirdi. Bazen diyalize beş kilo fazla gidiyordum ve bayılacak kadar halsiz düşüyordum. Bu durum hem iş hem aile yaşamımı olumsuz etkiledi.”

'BÜYÜK TRAVMALAR BÖBREKLERİ SUSTURABİLİYOR'
Doç. Dr. Veysel Umman, kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda genellikle enerji düşüklüğü, halsizlik, bitkinlik ve iştah kaybı görüldüğünü belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Hastamız da benzer şekilde yorgunluk ve enerji düşüklüğü şikayetleriyle başvurdu. Günlük yaşamına devam edebiliyordu ancak sürekli bir halsizlik hali vardı. Vericisi kız kardeşiydi. Kardeşler arasında genetik uyum genellikle daha yüksektir. Bu hastada da üç bölü altı uyum dediğimiz, risk açısından avantajlı bir eşleşme vardı.”
Doç. Dr. Umman, Önal’ın altı yıl önce geçirdiği trafik kazasının ardından hastanede tedavi gördüğünü, o dönemde ödem ve benzeri şikayetlerin başladığını belirtti. “Uzun dönem takiplerinde kronik böbrek yetmezliği teşhisi konulmuş. Böbrek fonksiyonları zamanla azalmış ve son bir yıldır diyaliz tedavisi alıyordu. Bu hasta özelinde, trafik kazası sonrasında ortaya çıkan bir böbrek yetmezliği söz konusu. Ancak genel olarak, büyük travmalar, deprem gibi kas ezilmesine yol açan durumlar veya bazı ilaç tedavileri de böbrek hasarına neden olabiliyor. Bu nedenle halsizlik, ödem, şişlik gibi belirtiler yaşayan kişilerin mutlaka böbrek fonksiyonlarını kontrol ettirmesi gerekiyor” dedi.

'KAS DOKUSU PARÇALANDIĞINDA BÖBREK SÜZME FONKSİYONUNU YİTİRİYOR'
Doç. Dr. Umman, Onur Ozan Önal’ın yüksekten düşme travmasının da tabloyu ağırlaştırdığını belirterek, “Olay sonrasında yapılan tetkiklerde böbrek enzimlerinin çok yüksek olduğu ve böbreklerin artık çalışmadığı tespit edilerek diyaliz tedavisine başlanmış. Bu tablo, deprem gibi kas hasarı ve dokusal yıkıma neden olan durumlarda görülen böbrek hasarıyla benzerlik gösteriyor. Kas dokusu parçalandığında böbrek süzme fonksiyonunu yitiriyor ve tıkanma meydana geliyor” dedi.
AMELİYAT ÖNCESİNDE 10 KİLO VERDİ
Hastanın aynı zamanda obeziteyle de mücadele ettiğini belirten Umman, “Kilo fazlalığı nedeniyle operasyon öncesi yaklaşık üç buçuk aylık bir hazırlık süreci planladık. Hastamız bu süreçte 10 kilo vererek ameliyata hazır hale geldi. Obez hastalarda karın bölgesindeki yağlanma, böbreğin yerleştirileceği alana ulaşmayı ve damar bağlantılarını yapmayı zorlaştırabiliyor. Ayrıca kilo vermek diyabet riski açısından da büyük önem taşıyor” diye konuştu.
'TAM KAPALI BÖBREK NAKLİ İYİLEŞME SÜRECİNİ HIZLANDIRDI'
Doç. Dr. Umman, başarılı geçen operasyonun ardından alıcı ve vericinin kısa sürede taburcu olduğunu belirterek şunları söyledi: “Her iki hastamız da şu anda iyi durumda, böbrek fonksiyonları sağlıklı şekilde çalışıyor. Böbrek nakillerinde iyileşmeyi etkileyen en önemli faktörlerden biri kapalı ameliyat yöntemidir. Bu yöntem sayesinde vericide ağrı çok daha az görülür, yara iyileşmesi hızlı olur ve kişiler kısa sürede işine ve günlük yaşamına dönebilir. Bu hastamızda da benzer şekilde sorunsuz bir iyileşme süreci yaşandı. Organ yetmezlikleri ister böbrek ister karaciğer olsun, ülkemizde giderek artıyor. Bu nedenle organ bağışı bilincinin yaygınlaşması çok önemli. Canlı vericiler dışında kadavradan yapılan organ bağışlarının da artması, bu hastalar için hayat kurtarıcı olacaktır.”
‘NAKİLDEN SONRA DAHA ÇOK AİLEME VE KENDİME YÖNELDİM’
Geçirdiği başarılı ameliyatın ardından sağlığına kavuşan Önal bu süreçle birlikte hayata bakışının tamamen değiştiğini söyleyerek, şunları anlattı: “Nakil sonrasında ise hayatım tamamen değişti. Nakilden önce daha çok iş ve dış dünya odaklıydım; nakilden sonra ise daha çok aileme ve kendime yöneldim. Bu süreçte elimden geldiğince bedensel olarak da daha sağlıklı, daha formda bir yapıya kavuşmaya çalıştım. Beslenmeme dikkat ediyorum, hareket ediyorum.”

'HAYAT, SEVDİKLERİMİZLE BİRLİKTEYKEN GÜZEL'
Kardeşine böbreğini bağışlayan Nalan Önal ise, “Kazadan sonra Onur aynı gün diyalize bağlandı. O an kardeşimi makineye bağlı görünce kararımı verdim. Çünkü hayat, sevdiklerimizle birlikteyken güzel. Diyalizin ne kadar yıpratıcı olduğunu biliyordum. Daha önce çevremde böbrek nakli olmuş kişiler vardı, bu nedenle ilk günden itibaren böbreğimi vermeye kararlıydım. Ameliyattan iki gün sonra taburcu oldum, kısa sürede normal hayatıma döndüm. İnsanlar korkmasın, bu süreç sanıldığı kadar zor değil. Zaten birçok kişi farkında olmadan tek böbrekle hayatına devam ediyor. Benim de hayatımda hiçbir değişiklik olmadı; yeme içmem, yürüyüşüm, iş performansım aynı şekilde sürüyor. En önemlisi, artık sevdiklerimle daha sağlıklı ve uzun bir ömür geçireceğim” diye konuştu.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:93
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 01 Aralık 2025 10:03 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















