Mystic Mist ile konuk ağırlama kültürünün tarihsel dönüşümü
Dha sayfasından alınan bilgilere göre, Ankara24.com açıklama yapıyor.
Çalışma, okuyucuyu ritüelin köklerine götüren tarihsel bir yolculukla başlıyor. Kitabın açılış bölümünde, Fasih Ahmed Dedenin kaleme aldığı ve tarihi bir belge niteliği taşıyan Tenbakuname adlı eserden yapılan alıntılara yer veriliyor. Bu bölümde, tütünün Yeni Dünyadan başlayarak Babür İmparatorluğu ve Pers İmparatorluğunun saraylarına, oradan da seçkin zümrelerin günlük yaşamına giriş süreci kronolojik bir akışla sunuluyor.
Kitapta, söz konusu ritüelin sadece bir tüketim alışkanlığı olmadığı, aynı zamanda tarih boyunca bir statü göstergesi, estetik bir unsur ve güçlü bir sosyalleşme aracı olarak nasıl konumlandığı irdeleniyor. Tarihsel veriler, karmaşık akademik dilden arındırılarak, neden-sonuç ilişkisi içerisinde ve belgesel bir üslupla okura aktarılıyor. Bu yaklaşım ile ritüelin doğu toplumlarından batı toplumlarına geçerken geçirdiği evrimi anlamayı kolaylaştırmak hedefleniyor.

OSMANLI KAHVEHANELERİNDEN AVRUPA SALONLARINA GEÇİŞ
Mystic Mist, ritüelin toplumsal hayattaki yerini incelerken Osmanlı İmparatorluğu dönemindeki kahvehanelere geniş bir parantez açıyor. Eserde, bu mekanların sadece içecek tüketilen yerler olmadığı, aynı zamanda edebi sohbetlerin yapıldığı, toplumsal meselelerin konuşulduğu ve kültürel birikimin paylaşıldığı kamusal alanlar olduğu vurgulanıyor. Kitap, döneme ait tanıklıklar ve günlük hayat manzaraları eşliğinde, Osmanlı toplumundaki bu sosyal dokuyu gözler önüne seriyor.
Tarihsel akışın devamında, batılı gezginlerin ve diplomatların bu kültürü Avrupaya taşıma süreçleri ele alınıyor. Avrupa salonlarında bir moda unsuru haline gelen ve oryantalist bir merakla karşılanan ritüelin, batı sosyal yaşamına entegrasyonu inceleniyor. Farklı imparatorluklar ve şehirler arasında kurulan bu kültürel köprü, kitabın ana eksenlerinden birini oluşturuyor. Okuyucu, ritüelin tek bir coğrafyaya hapsolmadığını, aksine ticaret yolları ve diplomatik ilişkilerle şekillenen çok katmanlı, hareketli bir tarihe sahip olduğunu görüyor.
MODERN KENTLERDE YAVAŞLAMA VE SOSYALLEŞME İHTİYACI
Eser, tarihsel incelemenin ardından odak noktasını günümüz metropollerine çeviriyor. Modern şehir hayatının getirdiği hız ve kaos ortamında, bu tür ritüellerin insanlara ‘yavaşlama’ ve ‘bir araya gelme’ fırsatı sunduğu belirtiliyor. Kitapta, günümüzdeki uygulamaların aceleyle tüketilen bir eğlence biçimi olmaktan ziyade, zamana yayılan ve iletişimi merkeze alan bir buluşma alanı yarattığı tespiti yapılıyor.
Farklı dünya şehirlerindeki mekansal örneklerin incelendiği bölümde, modern tasarım anlayışının bu deneyimi nasıl şekillendirdiği anlatılıyor. Mystic Mist, mekanların mimari kurgusunun, ışıklandırmanın ve oturma düzenlerinin, insanların sosyalleşme pratiklerini nasıl etkilediğini analiz ediyor. Bu bağlamda ritüel, modern insanın sosyalleşme ihtiyacına yanıt veren bir araç olarak yeniden tanımlanıyor.

SARAH KHAN VE OLİVER PİLCHERDAN GAZETECİLİK VE GÖRSEL SANATLAR İŞ BİRLİĞİ
Kitabın metin yazarlığını, seyahat, moda ve gastronomi alanlarında uluslararası tecrübeye sahip gazeteci Sarah Khan üstleniyor. Daha önce Dubai merkezli Condé Nast Traveller Middle East dergisinin genel yayın yönetmenliğini yapan Khan, The New York Times gibi prestijli yayınlardaki saha deneyimini bu kitaba yansıtıyor. Khan’ın anlatımı, uzun ve karmaşık cümleler yerine, haber diliyle uyumlu, net ve anlaşılır paragraflardan oluşuyor. Böylece çalışmanın sadece akademik bir çevreye değil, genel okur kitlesine de hitap etmesi amaçlanıyor.
Görsel tarafta ise uluslararası yayıncılık dünyasının tanınan ismi fotoğrafçı Oliver Pilcher yer alıyor. Pilcher’ın çektiği fotoğraflar, metindeki sosyolojik ve tarihsel anlatıyı somutlaştıran görsel belgeler olarak işlev görüyor. Farklı şehirlerdeki iç mekanların detaylarını, atmosferini ve insan manzaralarını kayıt altına alan Pilcher, kitabı görsel bir arşive dönüştürüyor. Fotoğraflar, ritüelin İstanbuldan Dubaiye, Londradan diğer metropollere uzanan görsel serüvenini karşılaştırmalı olarak sunuyor.
Projenin bölgesel perspektifinin oluşturulmasında ise İrem Kınay rol alıyor. İstanbul ve çevresi üzerine hazırladığı prestij kitaplarla tanınan Kınay, Kapalıçarşı ve Osmanlı kültürü üzerine edindiği yayıncılık deneyimini bu projeye aktarıyor. Kınay’ın katılımı, projenin yerel kültürel kodlarla küresel yayıncılık standartlarını birleştirmesine olanak tanıyor.
Kitabın önsözünü kaleme alan HuqqA Yönetim Kurulu Başkanı Cihan Kamer, ritüelin tarihsel sürekliliğine vurgu yapıyor. Kamer, metinde şu ifadelere yer veriyor:
"Bu kitap, mirasımız ile bugünün tasarım ve deneyim anlayışı arasında bir köprü kuruyor."
Kamer, ritüelin sadece bir keyif maddesi tüketimi olmadığını, asıl meselenin misafirperverlik ve paylaşım kültürü olduğunu belirtiyor. Türkiyede bu geleneğin hala güçlü birleştirici bir unsur olduğunu ifade eden Kamer, pratiğin toplumsal işlevini şu sözlerle tanımlıyor: "Sadece duman değil; oturmak, bir araya gelmek, konuşmak için bir sebep."
Bu değerlendirme, özellikle dijitalleşen dünyada yüz yüze iletişimin azaldığı bir dönemde, mekanların sosyal bağları güçlendirme misyonuna dikkat çekiyor.
Kitapta görüşlerine yer verilen HuqqA Kurucu Ortağı Enis Ersavaştı ise markanın yaklaşımını ‘geleneğe saygı’ ve ‘yenilik’ kavramları üzerinden açıklıyor. Ersavaştı, durağan bir yapıdan ziyade, mirası farklı kültürlere adapte eden dinamik bir anlayışı benimsediklerini ifade ediyor. Modern dünya için misafirperverlik ve tasarım ritüellerinin yeniden kurgulandığını belirten Ersavaştı, küresel büyüme stratejilerinde yerel mirasa sadık kalmanın önemine değiniyor.
Benzer şekilde, HuqqA Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Fevzi Yağlı da değerlendirmelerinde mekansal tasarımın ve misafir deneyiminin kritik rolünü vurguluyor. Yağlı, küresel ölçekte genişlerken mirasın ruhunu korumanın temel hedefleri olduğunu, mimari detayların ve hizmet kalitesinin bu hedefe hizmet ettiğini aktarıyor.
Kültürel çalışmalar, şehircilik, turizm ve gastronomi alanlarında araştırma yapan akademisyenler için veri sağlayan kitap, aynı zamanda sektör profesyonellerine de küresel trendleri izleme imkanı sunuyor.
Assouline etiketiyle raflardaki yerini alan eser, Huqqabaz ekibinin saha deneyimleri ve farklı şehirlerdeki operasyonlardan elde edilen verilerle zenginleştirilen bir editoryal sürecin ürünü olarak okurlarla buluşuyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:13
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 01 Aralık 2025 16:26 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















