Medyanın akı karası!
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com açıklama yapıyor.
Tele 1’in medya tarihine geçecek fotoğrafı..
Birlikte çalıştığım arkadaşlarım.. Dimdik poz vermiş genç meslektaşlarım..
Kanal için neredeyse hayatını ortaya koyan Merdan Yanardağ kumpas kokusu dünyayı saran bir iddiayla hapse atılınca topluca istifa kararı aldılar.
Kanalın başına 10’dan fazla kurumda kayyum olarak görev yapmış Hacı Yakışıklı getirildi.
Onun fotoğrafını yukardaki tarihi karenin altına, yanına yöresine koymak istemedim. İsterseniz internette görebilirsiniz.
Bu yazı yakışıksız Saray görevlileri değil, Tele 1’in başı öne eğilmemiş gazetecileri için!
*. *. *
Ben ilk kez TRT’deki birinci yılımın sonunda atıldım. Sonradan öğrendiğime göre “komünist” diye fişlendiğim için.
O gün, TRT’nin efsane spikeri Jülide Gülizar’ın Gaziosmanpaşa’daki evinin bahçesinde toplandık. İsmail Cem sonrası kuruma doldurulan faşistler hariç, neredeyse tüm haber merkezi oradaydı. Yedik, içtik, şarkılar söyledik.
Hayatımın en eğlenceli ve elbette ileride daha kaç kere kovulacağımı ya da başka bir iş ayarlamadan istifa edeceğimi bilmediğim günlerdendi.
Arada unuttuklarım oluyor ama sanırım 23 iş değiştirdim.
Kapılar kapandı, açıldı, yine kapandı..
Aylarca maaş almadan çalıştığım oldu.
Aklımdan geçmeyecek işler yaptığım çok oldu.
Neden anlatıyorum bunları? “Ah ben de neler çektim” demek için değil inanın.
Fotoğraftaki o pırıl pırıl bakan gözlere, “HEYECANINIZI VE UMUDUNUZU KAYBETMEYİN” demek için.
Bakın, ben Merdan’la ilk kez YURT gazetesinde çalıştım.
Daha bir yıl ya geçmişti ya geçmemişti, 4 Eylül 2013’te haber geldi:
“Ergenekon Davası kapsamında, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen 10 yıl 6 ay hapis cezası nedeniyle, kitap çalışması için gittiği Bodrum’da gözaltına alınmış ve Muğla e tipi cezaevine konmuştu.”
Yaklaşık 1 buçuk yıl orada hapis yattı.
Sonrasında ise adresi hep Silivri oldu.
Ve o adresi de çalışmak, düşünmek ve yazmak için ofis gibi değerlendirdi.
Kitaplarının temelini hücresinde attı. (Lütfen yazdığı kitapların listesini internetten bulup inceleyin.)
Her seferinde de gülümseyerek, başı dimdik çıktı. “Nerede kalmıştık” diye yoluna devam etti.
*. *. *
Tele 1’in başına getirilen Hacı Yakışıklı medya tarihinde neyle anılacak biliyoruz.
Tıpkı Barış Yarkadaş ve Gürkan Hacır’ın neyle anılacağını bildiğimiz gibi.
Bir meslektaşları haksız yere cezaevine gönderilmiş, onca gazeteci işsiz kalmışken, kendilerine pek yakışan TGRT’de, gittikleri her yerden kovulduklarını anlattılar.
Fuat Uğur “kim kovdurdu” diye sorunca Barış atladı: İmamoğlu!
Tele 1’in kıdemli ekran yüzü Evren Özalkuş anında gerçeği suratlarına çarptı:
“Bu insanlar, Merdan Yanardağ’ın önceki gözaltısında , daha gözaltına alındığı gün, o güne denk gelen yayınlarını yapmayıp kaçtılar. Kovulmadıkları gibi kanalın en zor günlerinden birinde çekip gittiler. Ayıptır.”
Ben de Halk TV’den gidişlerinin tanığıyım.
Barış ve Gürkan, Halk TV’deki programlarının yanı sıra bir yayınevi kurmuştu. Olur mu olur değil mi!
Ama bir süre sonra program, yayınevinin ve yayınlarının reklam kuşağına dönünce Cafer Bey müdahale etti.
İkiliye, bunun sona ermesi için birkaç seçenek sundu. Anlaşamadılar. Gittiler.
Gürkan’ı pek tanımam. Sadece bir programıma konuk geldiğinde tanık olduklarıma şaşırdığımı hatırlıyorum. Reklam arasında ya da bir bant girdiğinde anında telefonu çalıyordu. “Buyurun efendim” diye açtığı telefondaki kişinin -İlhan Kesici olduğunu zannediyorum- söylediklerini not alıyor.. Yayına döndüğümüzde de uygun bir görüşle o notları dile getiriyordu.
Barış’ı daha çok tanırım. Hem bana hem de izleyenlere söylediği yalanlardan.. Attığı palavralardan..
Doğrusu şu sıralarda kendisini dikkatle izleyen Erdoğancılar nezdinde de durumun farklı olduğunu sanmıyorum!
*. *. *
Her ikisine de hak etmedikleri kadar yer ayırdım yazımda.biliyorum.
Kusura bakmayın, Tele 1 çalışanları kış arifesinde hiç korkmadan buz gibi bir işsizliğe atlarken, beyefendilerin şık takım elbiseleri ile sıcak stüdyolarında oturup yalan söylemeleri ağırıma gitti.
Oysa bugün çözüm sürecinin nasıl tıkandığını, Selahattin Demirtaş’ın “Meclis top çeviriyor” diye yorumladığı gelişme-me-leri yazmak istiyordum.
PKK’nın son kararının Türkiye’den tümüyle çekilmek olmadığını.. Öcalan özgür kalmazsa döneceklerini..
Bu konudaki çok net açıklama ve hamleleri anlatacaktım.
Neyse..
Önümüzdeki günlerde o gelişmeleri.. “ÖCALAN REALİTESİNİ” nasılsa daha çok konuşacağız.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:81
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 01 Kasım 2025 09:03 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















