Ankara24.com
close
up
Küresel çıkmazın ortasında istikrarlaştırıcı bir güç: Türkiye Düşünce Günlüğü Haberleri

Küresel çıkmazın ortasında istikrarlaştırıcı bir güç: Türkiye Düşünce Günlüğü Haberleri

Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.

Türkiye tekil çıkarlar üzerinden değil; küresel adalet ve ortak sorumluluk temelinde hareket etmektedir. Hedef kısa vadeli kazançlar değil; uzun vadede istikrar üretecek, sistemi ayakta tutacak ve yeni çatışma alanlarının önüne geçecek bir uluslararası düzenin inşasıdır.

Merve Suna Özel Özcan / Kırıkkale Üniversitesi

Rusya–Ukrayna Savaşı’nda dördüncü yıla yaklaşılırken, sahada ve diplomaside yaşananlar bize net bir gerçeği gösteriyor: Bu savaş artık yalnızca iki ülke arasında değil, küresel sistemin geleceği üzerinden yürütülen çok katmanlı bir güç mücadelesine dönüşmüş durumda. Taraflar barış maddeleri, ateşkes planları ve diplomatik metinler sunarken; sahada çatışmaların daha da sertleşmesi, söylem ile eylem arasındaki kopuşu açık biçimde ortaya koyuyor. Bu noktada gözden kaçırılmaması gereken temel husus şudur: Savaşın başında tarafları bir araya getiren, masa kuran ve müzakere zeminini oluşturan aktör Türkiye olmuştur.

SÖYLEM BARIŞ, EYLEM SAVAŞ

Masayı kuranlarla masayı bozanlar aynı değildir. Masaları bozanlar, sistemde çatışmadan beslenen, istikrarsızlığı bir strateji aracı olarak kullanan ve küresel dengelerin yeniden kurulmasını istemeyen aktörlerdir. Bu aktörler için barış bir hedef değil, geciktirilmesi gereken bir risktir. Bugün gelinen noktada küresel sistem ciddi bir denge krizinden geçmektedir. Büyük güçler arası rekabetin sertleştiği, bloklaşmanın derinleştiği ve savaşın normalleştiği bir uluslararası düzende, kutuplaşmayı artıran aktörlerden ziyade sistemi dengeleyebilecek aktörlere ihtiyaç vardır. İşte bu nedenle dengeleyici bir gücün varlığı artık tercihten öte bir zorunluluk hâline gelmiştir.

ANKARA DENGE KURUYOR

Türkiye tam da bu boşluğu dolduran bir aktör olarak öne çıkmaktadır. Ne taraflardan birinin uzantısıdır ne de pasif bir izleyici konumundadır. Türkiye, sürecin başından itibaren savaşın yayılmasını önlemeyi, diplomasiyi ayakta ve krizi yönetilebilir bir düzeyde tutmayı amaçlayan bir çizgi izlemiştir. Bu çizgi, klasik tarafsızlık anlayışının ötesinde, istikrar diplomasisi olarak tanımlanabilecek özgün bir yaklaşımı ifade etmektedir. Rusya–Ukrayna Savaşı’nın kontrolsüz biçimde derinleşmesi, yalnızca Avrupa’yı değil, tüm küresel sistemi içine çekecek yeni bir kırılmanın, hatta üçüncü dünya savaşı riskinin önünü açabilecek niteliktedir. Türkiye’nin bu süreçteki temel hedefi, savaşı yalnızca sonlandırmak değil; savaşın zincirleme biçimde küresel bir felakete dönüşmesini engellemektir. Bu nedenle Ankara’nın attığı her adım, yalnızca iki ülke arasındaki barışı değil, sistemin genel istikrarını korumaya yöneliktir.

Bu sürecin temel nedenlerinden biri de Afro-Avrasya bağlamında Türkiye’nin engellediği ve yönettiği güvenlik sorunlarının çoğu zaman yeterince hatırlanmamasıdır. Oysa bugün Rusya–Ukrayna Savaşı sürecinde Türkiye, Karadeniz’in ticari ve askerî güvenliğinden gıda güvenliğine, enerji arzından deniz ulaştırma hatlarına kadar birçok başlıkta aktif bir savunma ve koruma rolü üstlenmiştir. Bu açıdan bakıldığında Türkiye, yalnızca bölgesel bir krizi değil; çok boyutlu bir küresel krizi yönetmektedir. Ancak sürecin en kırılgan noktalarından biri, Avrupa’nın giderek daha dışlayıcı ve ötekileştirici bir söylem ve politika setine yönelmesidir. Uluslararası ilişkiler literatüründe sıkça vurgulandığı üzere, küresel sistem dostluklar ve düşmanlıklar üzerinden değil; çıkarlar üzerinden şekillenir. Ne var ki bu çıkarların, günün sonunda tekil ve dar ulusal öncelikler yerine küresel ölçekte ve kolektif faydayı önceleyen bir zeminde ele alınması gerekmektedir. Aksi hâlde çıkar siyaseti, sistemi dengeleyen değil; çatışmayı derinleştiren bir unsura dönüşmektedir.

AVRUPA’DA ORTAYA ÇIKAN GÜVENLİK ARAYIŞLARI

Dünya, iki büyük küresel savaş tecrübesi yaşadı ve her iki savaşın öncesinde de ötekileştirici söylemlerin ve silahlanma yarışının doğru orantılı biçimde arttığı görüldü. Bu süreçler, yalnızca savaş dönemlerinde değil; savaş sonrasında da insanlık üzerinde yıllar boyunca süren derin yıkımlara ve travmalara yol açtı. Tarih, büyük çatışmaların aniden değil; uzun süreli söylemsel sertleşmeler ve kontrolsüz silahlanma üzerinden şekillendiğini açık biçimde göstermektedir. Bazen basit gibi görünen odak noktaları, sistem üzerinde son derece derin ve dönüştürücü etkiler yaratabilmektedir. Bu nedenle Rusya–Ukrayna Savaşı, yalnızca iki ülke arasındaki askerî bir çatışma olarak değerlen-dirilmemelidir. Belirli eşiklerde bu savaş, küresel sistemi ve uluslararası hukukun temel ilkelerini aşındırmakta; bu aşınma ise etkisini yalnızca Avrupa coğrafyasında değil, başka bölgelere de yansıtarak yeni kırılganlık alanları üretmektedir. Nitekim Avrupa’da son dönemde askerî harcamaların hızla artması da bu kırılgan sürecin en dikkat çekici göstergelerinden biridir.

Savunma bütçelerindeki artış, kısa vadede caydırıcılık söylemiyle meşrulaştırılsa da uzun vadede kıtanın güvenliğini sağlamaktan ziyade silahlanma sarmalını derinleştirme riski taşımaktadır. Avrupa’da ortaya çıkan yeni güvenlik arayışları, Türkiye’nin güvenlik alanındaki dengeleyici ve yatıştırıcı rolü üzerinden de okunmalıdır. Türkiye’nin benimsediği yaklaşım, savaşı derinleştiren bir güvenlik anlayışından ziyade, barışı önceleyen bir dengeleme stratejisini ifade etmektedir. Bu çerçevede Türkiye’nin rolü, çatışma üretmek değil; çatışmayı kontrol altına alarak diplomasiye alan açmaktır. Bu yaklaşımın en somut yansımalarından biri, NATO üyesi olmasına rağmen Türkiye’nin Rusya–Ukrayna Savaşı’nda taraflara eşit mesafede durabilmesidir.

TEKİL ÇIKARLAR MI KÜRESEL REFAH MI?

Güvenlik sorunlarının ve uluslararası hukuk ihlallerinin aşılabilmesi için sistemde yalnızca askerî caydırıcılığın değil; ortaklıkların ve iş birliklerinin güçlendirilmesi büyük önem taşımaktadır. Bununla birlikte, küresel sistemi ayakta tutan yapının hiyerarşik bir düzen olmadığı; aksine uluslararası örgütlerin sahip olduğu koruyucu ve dengeleyici kapasitenin belirleyici olduğu gerçeği göz ardı edilmemelidir. Bu çerçevede Türkiye, uzun süredir Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel bir slogana dönüşen “Dünya beşten büyüktür” söylemiyle, mevcut küresel sistemdeki adaletsizlikleri ve yapısal sorunları dile getirmektedir. Kısacası Türkiye, süreci tekil çıkarlar üzerinden değil; küresel adalet ve ortak sorumluluk temelinde okumaktadır. Türkiye’nin odaklandığı nokta, kısa vadeli kazançlar değil; uzun vadede istikrar üretecek, sistemi ayakta tutacak ve yeni çatışma alanlarının önüne geçecek bir uluslararası düzenin inşasıdır. Dolayısıyla Türkiye’nin Rusya–Ukrayna Savaşı sürecinde yürüttüğü istikrar diplomasisi, yalnızca iki ülke arasındaki çatışmayı durdurmaya yönelik bir çaba olarak değil; Afro-Avrasya hattında ve küresel sistem genelinde güvenlik, hukuk ve iş birliğini yeniden tanımlamaya yönelik stratejik bir vizyon olarak okunmalıdır.

Durumu takip etmeye devam edin, Ankara24.com her zaman en yeni haberleri sunuyor.
seeGörüntülenme:81
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 19 Aralık 2025 04:02 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Almanya dan 50 milyar dolarlık savaş hazırlığı! Mecliste onaylandı

18 Aralık 2025 00:02see173

Einstin bir kez daha haklı çıktı! Uzay zaman girdabı ilk kez gözlemlendi

18 Aralık 2025 03:12see167

Son Dakika Uyuşturucu operasyonunda 2 kişi hakkında yakalama kararı

18 Aralık 2025 01:04see161

Almanya da Rusya ya savaş mesajı! Devreye almak zorunda kalacağız

18 Aralık 2025 00:57see161

Bitlis in merkez ve Güroymak ilçesinde eğitime kar engeli

17 Aralık 2025 06:39see160

Yabancı yatırımcılar borsaya dönüyor: 2026 için her şey olumlu!

17 Aralık 2025 13:30see158

Sadettin Saran ilk transferini yapıyor! 27 milyon Euro değeri var

17 Aralık 2025 20:06see140

İstanbul da sokak savaş alanına döndün: Araçlar hurdaya döndü Sözcü Gazetesi

19 Aralık 2025 00:23see138

Yılmaz: Güçlü bir sosyal politikayla yolumuza devam edeceğiz

18 Aralık 2025 00:16see138

Pera Müzesi nde Ortak Duygular Sergi Turu

18 Aralık 2025 00:38see124

Bursaspor Başkanı Çelik ten tezahürat tartışmalarına açıklama

18 Aralık 2025 01:26see123

Maduro, Guterres ile bölgesel barışı konuştu Dış Haberler

18 Aralık 2025 02:51see122

Eski Belediye Başkanı cinayetinde itiraf: 175 bin TL için yaptım

17 Aralık 2025 21:54see122

Trafikte tartıştığı kişilere yumruk atıp, tabancayla ateş açan kişinin görüntüleri ortaya çıktı

19 Aralık 2025 01:46see118

Sakarya da dilencinin üzerinden çıkan altınlar şoke etti!

17 Aralık 2025 09:30see116

2022 yılında Arjantin in şampiyonluk kutlamalarına izinsiz şekilde dahil olan Nusret kriz çıkardı

17 Aralık 2025 20:56see114

Ameliyattan uyanan annenin ilk sözleri doktorları bile ağlattı

17 Aralık 2025 19:49see113

Gözaltına alınan Danla Bilic den bomba paylaşım

18 Aralık 2025 21:42see113

Bakan Yumaklı: Gıda arz güvenliği, su ve iklim krizi meseleleri dünyanın gündemine oturdu

19 Aralık 2025 00:05see113

Bursa da asayiş uygulaması: Aranan şahıslar yakalandı, uyuşturucu madde ele geçirildi Bursa Haberleri

18 Aralık 2025 01:14see112
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları