Kalp krizi ‘salgını’ Fatih Ürek’i de vurdu, ortaya ilginç bir iddia atıldı! Ürek’in kalbini zayıflama iğneleri mi durdurdu? Uzman isimler anlattı...
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
NEDEN BU KADAR ÇOK KALP KRİZİ YAŞANIYOR?
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Cüneyt Koçaş, “Kalp hastalıkları hem Türkiye’de hem de dünyada en sık görülen ölüm nedenlerinin başında geliyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 150 bin kişi kalp krizi geçiriyor ve dolaşım sistemi hastalıkları, tüm ölümlerin üçte birinden fazlasını oluşturuyor” dedi ve vakaların artma sebeplerini sıraladı:
-- Dünya genelinde de tablo benzer: Özellikle ABD, Hindistan, Çin ve Türkiye gibi ülkelerde obezite, diyabet, sigara kullanımı ve hareketsiz yaşam tarzı kalp krizi riskini artırıyor. Bu hastalıklar artık sadece yaşlıları değil gençleri de tehdit ediyor. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve stresten uzak bir yaşam tarzı, kalp sağlığını korumanın en etkili yolları arasında yer alıyor.
-- Öncelikle sigara kullanımı kalp hastalığı açısından çok önemli bir risk faktörü ve gittikçe yaygınlaşıyor. Obezite de kalp hastalıklarının artması açısından önemli bir risk faktörü.
-- Şehir yaşamı; hareketsizlik, fast food gibi etkenlerle obeziteyi artırıyor ve artmış stres hatta şehir hayatındaki gürültülü ortam bile kalp krizi riskini artırabiliyor. Tabii burada son yılların popüler konularından olan Covid-19 salgınının etkilerini de belirtmeden geçemeyiz.
Yoğun bakımda entübe halde tedavisi devam eden Fatih Ürek’in doktoru Prof. Dr. Mehmet Vefik Yazıcıoğlu dün şu açıklamayı yaptı: “Evde fenalaşmış. 112 geldikten sonra kalbi durmuş. Kalp masajı 20 dakika sürmüş. Hastanemize geldiğinde entübe vaziyetteydi. Hemen tıkalı damarının açılması için girişimde bulunduk. 2 sene önce bir stent olayı geçirmiş. Muhtemelen kan sulandırıcı ilacını aksatmış. Damarını açtık. Kalple ilgili bir problemi kalmadı. Bu süreçte beynin oksijensiz kalıp kalmadığıyla ilgili şüphelerimiz var. Şu anda uyutuyoruz.”
COVİD AŞILARININ SUÇU VAR MI?
Kocaş, “Koronavirüs aşılarının kalp krizine neden olduğu iddiaları hala çok fazla konuşuluyor. Yıllardır bu konuda yapılan spekülasyonlar maalesef bilimsel çalışmalara değil kulaktan duyma hikayelerle yayıldı. Son yıllarda yapılan ve binlerce hastanın uzun dönem verilerini içeren aşı çalışmaları, kalp krizi ile Covid aşıları arasında bir ilişki olmadığını hatta aşı yapılanlarda kalp krizi riskini de azalttığını gösteren veriler var” dedi.
ZAYIFLAMA İĞNESİ Mİ KULLANIYORDU?
Son yılların en popüler kilo verme yöntemlerinin başında zayıflama iğneleri geliyor. Doktor kontrolü dışında kullanılan bu iğneler vücuda faydadan çok zarar veriyor. Ayrıca, çok hızlı kilo vermek sağlık açısından son derece risk taşıyor. Böylesine hızlı kilo kaybı; sıvı ve elektrolit dengesi bozulmalarına, kalp ritmi anormalliklerine, safra taşı oluşumuna, böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında problemlere yol açabiliyor.
Hastanede tedavisi sürülen Fatih Ürek ile ilgili de zayıflama iğneleri kullandığına ve bunun kalp krizini tetiklemiş olabileceğine dair iddialar konuşuluyor.
BU İĞNELERİN SATIŞI VE KULLANIMI TÜRKİYE'DE YASAL MI?
Dahiliye Uzmanı Dr. Aytaç Karadağ, “Etken maddeleri semaglutid (Ozempic) ve tirzepatid (Mounjaro) olan ilaçlar Türkiye'de Tip 2 diyabet tedavisi için Sağlık Bakanlığı tarafından onaylıdır. Yani bu iğnelerin satışı ve reçeteyle kullanımı yasal olarak mümkündür ama yalnızca ilgili endikasyon kapsamında” dedi ve ekledi:
“Geçmişe bakacak olursak, semaglutid etken maddeli ve benzeri ilaçlar ilk çıktıklarında sadece diyabetli hastalara reçete ediliyordu. Ancak ilacın kilo üzerine olan etkileri klinik çalışmalarda ortaya çıktıktan sonra dünyada obezite tedavisi için de ilgi görmeye başladı. Türkiye’de ise hâlâ sadece diyabet tedavisi için kullanılabiliyor.”
Ayrıca üretici firmanın verdiği bilgiye göre, tirzepatid etkin maddeli ürün Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’ndan yetişkinler için tip 2 diyabet ve vücut ağırlığı kontrolü olmak üzere iki ayrı endikasyon için onaylı olarak kullanılabiliyor.
İĞNELER TÜRKİYE'DE REÇETESİZ ALINABİLİYOR MU?
“Hayır, bu iğneler Türkiye’de reçetesiz olarak temin edilemez. İlaçlar ülkemizde ‘kırmızı reçete’ gerektiren ilaçlar değil, ancak sadece hekim reçetesiyle eczanelerden alınabilen, reçetesiz satışı kesinlikle yasal olmayan ilaçlardır” diyen Karadağ şunları söyledi:
“Yani, eczaneler bu ilaçları reçetesiz veremez. Ayrıca, reçetede de hekimin ilacı hangi tanı (endikasyon) için önerdiği açıkça belirtilmelidir. Türkiye’de bu ilaçların yalnızca Tip 2 diyabet tedavisinde kullanımına izin verilmiştir. Kilo verme amacıyla ya da reçetesiz olarak alınmaları yasal değildir. Ama maalesef kilo vermek isteyen vatandaşlarımız ilacın geri ödemesi olmadığı için reçetesiz ve doktor kontrolü olmaksızın ilacı bir şekilde temin ediyorlar.”
Diyabet hastalığı tanısı konmamış, insülin direnci saptanmamış kişilerde bu ilaçların kullanılması birçok riski beraberinde getirir. En sık karşılaştığımız yan etkiler arasında bulantı, kusma, hazımsızlık, halsizlik gibi sindirim sistemi problemleri yer alıyor. Daha ciddi vakalarda ise pankreas iltihabı, safra kesesi problemleri, böbrek fonksiyonlarında bozulma ve bazı tiroid tümörleri riski bulunuyor. Ayrıca vücudun kan şekeri yönetim mekanizması gereksiz yere baskılandığında, sağlıklı bir insanda dahi hipoglisemi (düşük kan şekeri), bayılma veya ciddi halsizlik gelişebilir. Gereksiz ve kontrolsüz ilaç kullanımı vitamin ve mineral eksikliklerine, kas kaybına ve genel beslenme bozukluklarına yol açabilir.
Dr. Aytaç Karadağ
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:57
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 17 Ekim 2025 10:18 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















