Her gün bin farklı iddiaya maruz kalıyoruz, söylenenlerin hangisine inanacağız? Bu üç detaya dikkat!
Ankara24.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Bir dahaki sefere sosyal medyada gezinirken şu detay aklınızda olsun: Instagram'daki fenomenlerin paylaşımlarını değerlendiren bir araştırma, beslenme ile ilgili içeriklerinin yüzde 86'sının hiçbir bilimsel kaynağa atıfta bulunmadığını ortaya koydu. Bir başka araştırmada da platformdaki beslenme paylaşımlarının yüzde 45'inde yanlışlıklar olduğu tespit edildi. Harvard Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada da TikTok'ta popüler olan kilo verme, kas geliştirme ve detoks takviyeleri ile ilgili videoların yüzde 97'sinin iddialarını destekleyecek hiçbir bilimsel kanıt sunmadığı görüldü.
Bu durum sadece TikTok ve Instagram ile sınırlı değil. Çeşitli sosyal medya platformlarını ve web sitelerini inceleyen 64 araştırmanın değerlendirildiği bir meta analizde, içeriklerin yarısının verdiği beslenme bilgilerinin doğruluk oranının düşük olduğu ortaya kondu.
Araştırmanın Avustralya'da bulunan Deakin Üniversitesi'nde halk sağlığı beslenmesi alanında dersler veren baş yazarı Emily Denniss, "Genellikle yanlış bilgilerle doğru bilgiler karışık olarak sunuluyor. Bu durum beslenme rehberliği arayan sosyal medya kullanıcıları için çok zorlayıcı olabilir" dedi.
Üstelik güvenilmez tavsiyeler, kişiye gerçekten büyük zarar verebiliyor. Örneğin, çok fazla paylaşımda bahsedilen keto gibi diyetler ile detoks oruçları, bazı besin gruplarının ya da besin maddelerinin tamamen kesilmesini öngörüyor.
Denniss, bu kısıtlayıcı diyetlerin reklamının yapılmasının insanları yeme bozukluklarına yönlendirebileceğini belirterek "Yaygın olarak tanıtılan, genellikle etkisiz olan veya sağlık için gerekli olmayan besin takviyelerine harcanan paranın israfından bahsetmiyorum bile" ifadelerini kullandı.
Peki sosyal medyada karşımıza çıkan tavsiyelerin gerçekten bilimsel olarak kanıtlanmış gerçekler mi yoksa zaman kaybı mı olduğunu nasıl anlayacağız? National Geographic, geçtiğimiz günlerde umanlardan, üç popüler diyet trendini analiz etmelerini istedi. İşte günümüzün en popüler trendlerine dair bilimin söyledikleri...
TREND #1: LEKTİNSİZ BESLENME
İddia: Sosyal medyada bazı kullanıcılar, bitkilerde, hayvanlarda ve mikroorganizmalarda bulunan bir tür protein olan lektin içeren gıdalardan uzak durmalarını tavsiye ediyor. Barbunya fasulyesi, mercimek vb. baklagillerin, yer fıstığının, tahılların ve bazı sebze ve meyvelerin de içinde bulunduğu bu gıdaların, bağırsak sızıntısı, bağışıklık sisteminin zayıflaması, kilo alımı, otoimmün hastalıkların alevlenmesi, organ hasarı ve diğer sorunların sorumlusu olduğu öne sürülüyor.
Doğruluk payı: Gana'daki Cape Coast Üniversitesi'nde lektinler üzerine araştırma yapan bilim insanı Emadeldin Konozy, belirli türdeki lektinlerin yüksek miktarda tüketilmesinin, sindirim sistemindeki şekerlere bağlanarak mide bulantısı ve ishal gibi sindirim sorunlarına neden olabileceğini ancak hikayenin bununla bitmediğini belirtti.
Bilim ne diyor? Konozy, "Tüm bitkisel lektinlerin zararlı olduğu fikri bir efsanedir. Gerçekte, bunların etkisi, tıpkı bir anahtarın belirli bir kilide uyması gibi, kendine özgü hedeflerine bağlıdır" dedi.
Özellikle tam tahılların ve baklagillerin sorunlu lektinler açısından zengin olduğunu doğrulayan Konozy, "Ancak bu gıdaları genellikle pişmiş tükettiğimiz için, sindirim sisteminize fenomenlerin size söylediği şekilde zarar vermezler" dedi. Bu konuyla ilgili araştırmaları da hatırlatan Konozy, "Bu ürünleri yumuşayana kadar haşlamak, lektinlerin büyük çoğunluğunu etkili bir şekilde parçalayarak toksisiteyi ortadan kaldırır" diye konuştu.
Öte yandan, meyve ve diğer sebzelerdeki lektinlerin çok düşük seviyelerde bulundukları için endişe kaynağı olmadıklarını, aksine bazı durumlarda faydalı bile olabileceklerini ifade eden Konozy, bazı lektinlerin zararlı bakteri veya virüslere yapışarak onları etkisiz hale getirmeye yardımcı olduğunu ve bunun da bağışıklık sistemine önemli faydalar sağlayabileceğini söyledi. Konozy lektinlerin antioksidan görevi görebildiklerine ve bazı araştırmalara göre kanser önleyici özelliklere sahip olabildiklerine de dikkat çekti.
Konozy, sonuç olarak, "Çoğu sağlıklı insan için, iyi pişirilmiş baklagiller, tam tahıllar ve günde beş porsiyon meyve ve sebzeyi düzenli olarak yemek, sağladıkları lif, protein, vitamin, mineral ve fitokimyasallar ve belki de yararlı lektinler nedeniyle sadece güvenli değil, aynı zamanda faydalıdır" dedi.
TREND #2: KARNİVOR DİYETİ (ETÇİL BESLENME)
İddia: Karnivor diyetinin faydalarını savunan sosyal medya kullanıcıları, meyve, sebze, tahıl ve diğer karbonhidratlardan kaçınarak, yalnızca et, tavuk ve yumurta gibi hayvansal gıdalar tüketilmesini tavsiye ediyor. Bu şekilde beslenmenin iltihapla mücadele ettiği, kan şekerini düşürdüğü, kilo kaybını desteklediği, beyin sisini giderdiği, otoimmün bozuklukların ve sindirim sorunlarının tedavisine yardımcı olduğu, vücudun ihtiyaç duyduğu tüm besinleri ve hatta daha fazlasını içerdiğini iddia ediyor.
Doğruluk payı: Yunanistan'daki Tesalya Üniversitesi'ne ve Massachusetts'teki Tufts Üniversitesi'ne bağlı çalışan klinik diyetisyen Renata Micha, "Beslenmenizdeki karbonhidratların kalitesini iyileştirmek önemlidir. Rafine tahılları ve şekerli içecekler dahil ilave şeker içeriği yüksek gıdaları azaltıp, yerine tam tahılları, lif açısından zengin işlenmemiş gıdaları veya sağlıklı yağları tüketmeye başlamak sağlığı iyileştirebilir" dedi.
Bilim ne diyor? Karnivor diyetinin etkileri üzerine uzun vadeli bir araştırma olmasa da kırmızı etin beyin sağlığı dahil sağlık üzerindeki etkilerine ilişkin çalışmaların sonuçları hiç iç açıcı değil.
Micha, National Geographic'e yaptığı açıklamada, "Araştırmaların çoğu, kırmızı etin, özellikle de işlenmiş etin aşırı tüketiminin kalp hastalığı, tip 2 diyabet, bazı kanser türleri ve erken ölüm riskinin artmasıyla bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu riskler, tüketim miktarı ve süresiyle paralel olarak artıyor" dedi.
Bu şekilde beslenmenin vücudu meyveler, sebzeler, baklagiller ve tam tahıllardan mahrum bıraktığına da dikkat çeken Micha, "Bunlar sağlığa fayda sağladığı kanıtlanmış gıdalar" dedi ve ekledi: "Lif, antioksidanlar ve bitkisel besinler gibi yararlı maddeler açısından zenginler. Bu gıdalar, daha düşük kilo, daha dengeli bir kan şekeri ve kolesterol, daha sağlıklı bağırsak mikrobiyomu ve kanser ve kalp hastalığından ölüm riskinin azalmasıyla bağlantılı olduğu gösterilen bitki bazlı beslenmenin temel unsurları."
Karnivor diyetiyle alakalı, inflamasyonu azaltma, bağırsakları sıfırlama veya zihinsel berraklık sağlama gibi iddiaların anekdot niteliğinde olup yüksek kaliteli kanıtlarla desteklenmediğini de sözlerine ekleyen Micha, "Bilimsel bulgular kesinleşmiş değil ya da karışık. İnternette söylenenlerin çoğu sınırlı veya dolaylı bulguların abartılması" ifadelerini kullandı.
TREND #3: FIBERMAXXING
İddia: Beslenmedeki lif miktarını artırmanın kabızlığı önlemek, kolesterolü düşürmek, kalp hastalığı ve kolorektal kanser riskini azaltmak, kan şekerini kontrol etmeye yardımcı olmak, kiloyu yönetmek ve bağırsak mikroplarının çeşitliliğini artırmak gibi pek çok faydası olduğu iddia ediliyor.
Doğruluk payı: İddialar tamamen doğru. Çok sayıda bilimsel araştırma, bitkilerde bulunan ve sindirilemeyen bir karbonhidrat olan diyet lifinin iddia edildiği şekilde faydalı olduğunu gösteriyor.
Bilim ne diyor? Micha, "Besinlerdeki lifin, kalp hastalığı, tip 2 diyabet ve kolorektal kanser riskinin azalması ve bağırsak sağlığının iyileşmesi gibi etkileri, araştırmalarda düzenli olarak ortaya konmaktadır" dedi.
Lif, etkisini çeşitli şekillerde gösteriyor. Örneğin, bağırsaklarda bir jel oluşturarak sindirimi yavaşlatıyor, kan şekerinin ani yükselmesini önlüyor ve yemeklerin daha doyurucu hissedilmesini sağlıyor. Aynı zamanda LDL kolesterolü düşürüyor ve bağırsaktaki mikropların çeşitliliğini artırıyor.
Önerilen günlük lif miktarı kadınlar için 25, erkekler için ise 38 gram ancak pek çok kişi bu miktarın ancak yarısını tüketiyor. Bazı kaynaklarda çok daha yüksek miktarlar tavsiye edilse de Micha, maksimum fayda seviyesinin kadınlarda 35, erkeklerde 45 gram olduğunu söyledi.
Öte yandan beslenme uzmanları lif takviyeleri yerine tam tahıllar, baklagiller, meyveler, sebzeler ve kuruyemişleri beslenmeye dahil ederek lif alımını kademeli olarak artırmayı tavsiye ediyor. Kabızlığı önlemek için yeterli miktarda su içmek de önemli. Ancak şişkinlik, kramp, gaz ve/veya ishal, aşırı lif tüketiminin işaretleri olarak görülüyor.
SOSYAL MEDYADAKİ İDDİALARI DOĞRULAMAK İÇİN İPUÇLARI
Günümüzün popüler trendlerinde durum böyle ancak siz bu haberi okurken yepyeni bir trend sosyal medyada baş göstermiş, fenomenler bambaşka tavsiyelerle ekranınıza düşmüş olabilir. Aşağıda yer alan ipuçları doğru iddiaları sahtelerinden ayırmanıza yardımcı olacak:
1) Uzmanlık: Gönderiyi paylaşan kişinin biyografisini kontrol edin. Bilindik bir üniversitesinin beslenme ve diyetetik bölümlerinden mezun olmuş, aktif olarak diyetisyenlik ve beslenme uzmanlığı yapan kişilerin vereceği tavsiyeler daha güvenilir olacaktır. Bazı kullanıcıların profillerinde bulunan "uzman" ya da "Dr." gibi ifadeler her zaman bu kişinin beslenme konusunda eğitimli olduğu anlamına gelmez.
2) Bilimsel araştırmalar: Resmi kurumların internet sitelerinde vitaminler, mineraller, besin takviyeleri, kolesterol ve diğer birçok konuda, kanıta dayalı bilgiler bulunur. Ek olarak, bilimsel yayınların ücretsiz veritabanı olan PubMed'deki makaleleri de inceleyebilirsiniz. Ancak, bir iddianın bilimsel çalışmalara bağlantı vermesi, araştırmanın bu iddiaları desteklediği anlamına gelmez. Emin olmak için bağlantılara tıklayıp bilgiyi birinci kaynaktan almaya çalışın.
3) Uyarı işaretleri: Denniss, dikkat edilmesi gereken uyarı işaretlerini, "Bir diyet veya takviye ile tedavi edilen semptomlar veya rahatsızlıklar hakkında anekdot niteliğinde hikayeler, tek bir tür bir gıdayı şeytanlaştıranlar, tüm gıda gruplarını kesen moda diyetler ve size bir şey satmaya çalışanlar akla ilk gelenler" diye özetledi ve ekledi: "Ayrıca, beslenme hakkında bildiklerinize aykırı şok edici veya yeni bilgilere şüpheyle yaklaşın. Yanlış bilgiler genellikle dikkat çekmek ve ilgiyi artırmak amacıyla ortaya atılır. "
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:22
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 04 Kasım 2025 12:18 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















