Aynı gün üç Saraçhane davası: Biz her dönemin olağan şüphelisiyiz
Halktv sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com haber yayımlıyor.
İstanbul Adliyesi’nde bugün üç farklı mahkemede, Saraçhane eylemleri nedeniyle haklarında dava açılan gazeteciler, avukatlar ve gençler hakim karşısına çıktı.
Saraçhane protestolarını takip ettikleri için bir gün tutuklu kalıp ardından serbest bırakılan 8 gazeteci hakkında, “kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama” suçlamasıyla dava açılmıştı. Davanın ilk duruşması bugün İstanbul 62. Asliye Ceza Mahkemesi’nce 41. Ağır Ceza Mahkeme salonunda görüldü. Saat 10:30’da başlayan duruşmada sanık ve avukatları hazır bulundu. Sanıklar Kurtuluş Arı, Gökhan Kam, Hayri Tunç, Emre Orman ve Ali Onur Tosun, Yasin Akgül, Zeynep Kuray ve Bülent Kılıç, suçlamaya karşı savunmalarını gerçekleştirdi.
“AMACIM GÖREVİMİ YERİNE GETİRMEKTİ”İlk savunmayı gazeteci Hayri Tunç yaptı. Saraçhane’deki eylemin yasak olup olmamasının gazetecilik yapmaya engel teşkil etmediğini belirten Tunç’un ardından savunmasını yapan Gökhan Kam ise şöyle konuştu:
“Gazetecilik refleksiyle oraya gittim. Gitme amacım, foto muhabiri olarak fotoğraf çekmek ve görevimi yerine getirmekti. Orada eylemci olarak bulunmadım; herhangi bir slogan atmadım, pankart taşımadım. Şu anda arkadaşlarımla birlikte bu adliyede de gazetecilik yapıyorum. Hakkımdaki suçlamayı kabul etmiyorum, beraatimi talep ediyorum.”
“BİZLER HER DÖNEMİN OLAĞAN ŞÜPHELİSİYİZ”Gazeteci Zeynep Kuray ise savunmasında şunları ifade etti:
“Bizler yıllardır gazeteci olarak sokaklarda çalışıyoruz ve gazeteci olarak biliniyoruz. Çekilen fotoğraflarımız kesilerek gazeteci olmadığımız söyleniyor. İnsanlar eyleme çıktığında bizler de gazeteci olarak gidip olayı takip ediyoruz. Önce Twitter hesabımı kapattılar, sonra da beni susturmaya çalıştılar. Gözaltında bize önce ‘serbestsiniz’ dediler ama yarım saat sonra ne olduysa ‘tutuklama’ denildi. Her şey talimatla yürüyorsa o zaman neden buraya ‘Adalet mülkün temelidir’ yazıyorsunuz? Bizler her dönemin olağan şüphelisiyiz. Benim gazeteci olmadığımı nasıl bilmezler? Benim işimden başka bir hayatım yok. Bu bir komplodur; ne arkadaşlarım ne de kendi adıma bunu kabul ediyorum. Bizim emeğimizi bu şekilde silemeyecekler. Beraatimi istiyorum.”
“HİÇBİR ZAMAN ÇOCUKLARIMIN GÖZÜ ÖNÜNDE EVİMDEN GÖZALTINA ALINMADIM”Yasin Akgül, "15 yıldır gazetecilik yapıyorum, hiçbir işten sonra sabah saatlerinde çocuklarımın gözü önünde evimden gözaltına alınmadım. Foto muhabiri sahada olmak zorunda, görüntü sahada çekilir. Çektiğimiz fotoğraflar sistemlerde mevcut, bu görüntüler servis ediliyor. Polislerin çektiği görüntü videodan alınmış bir görüntü, bu videonun size tamamen sunulması gerekiyor. Arkadaşımla muhabbet ederken görüntüyü çekmişler. Ki eylem sırasında polislerle beraber önde yürüyorduk. Durum bundan ibaret" diye konuştu.
Yasin Akgül'ün avukatı Kemal Kumkumoğlu da beyanında "Müvekkil görevini yaparken, toplumsal olayı yerinde izlerken orada bulunmakla suçlanıyor. Dosyadaki fotoğrafa bakarsanız müvekkil kadraja bakarken çekilmiş çünkü zaten müvekkil o polisi tanıyor ve videoya çekildiğinin farkında. Bu dosyadaki insanlar için önce serbest denildi sonra talimat geldi ve tutuklandılar. Herkesin mesleğini yapması gerekiyor, gazeteciler de mesleğini yapacak. Bu nedenle derhal beraat kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.
Daha sonra Now Haber muhabiri Ali Onur Tosun savunmasına başladı. Tosun, "Tek bir kare fotoğraf var. Hiçbir şeyin görünmediği bu fotoğrafla bizler tutuklandık. Elimde mikrofonla haber yapmak dışında orada başka ne yapabilirim? Söyleyeceklerim bunlardır" ifadelerini kullandı.
Ali Onur Tosun'un avukatlarından Rengin Geçen, "İddia makamı 11 yıldır ana akım medyada haber sunan (yapan) müvekkilimin gazeteci olduğunu ispat edememiş. Biz bütün delilleri sunduk, halen ispat edilemiyorsa bu akşam 19:00'da Now TV'yi açıp görebilirler" dedi.
Maddi unsurların oluşmadığı değerlendirmesiyle derhal beraat taleplerinin reddine karar verilmesini talep eden savcı, esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için de dosyanın tarafına gönderilmesini istedi. Duruşmaya ara verildi.
DURUŞMA ERTELENDİAranın ardından duruşma yeniden başladı. Derhal beraat taleplerinin reddine ve esas hakkındaki mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcıya gönderilmesine karar veren mahkeme, duruşmayı 27 Kasım saat 10.00'a erteledi.
İkinci Saraçhane davasında savcı; sanıklar için ceza istedi, duruşma ertelendi
Bir diğer Saraçhane davası ise saat 10:00’da İstanbul 19. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart operasyonuyla tutuklanmasıyla başlayan protestoların 100. günü olan 1 Temmuz'da, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in katılımıyla Saraçhane'de "Millet İradesine Sahip Çıkıyor" adlı miting düzenlenmiş, mitinge katılan 42 kişi gözaltına alınmış ve en büyüğü 2001 doğumlu olan 13 genç tutuklanmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 35 genç hakkında "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçundan, 7 genç hakkında ise ayrıca "Cumhurbaşkanına hakaret" suçundan dava açmıştı. 3 Eylül'de "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu'na muhalefet" suçlamasıyla açılan davanın ilk duruşması İstanbul 64. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülmüştü. Duruşmada 6 genç tahliye edilirken, 7 genç başka bir dosyadan "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklu bulunduğu için tahliye edilmemişti. "Cumhurbaşkanına hakaret" suçlamasıyla tutuklu yargılanan ve ilk duruşmada tahliye edilen gençlerin yargılandığı davanın ikinci duruşmasında ise savcılık esas hakkındaki mütalaasını verdi. Savcı, sanıkların iddianamedeki şekliyle cezalandırılmasını istedi. Mütalaaya karşı savunmalarını sanıklar ve avukatları beraatlerini talep etti.
Ara kararını açıklayan hakim, sanıkların mütalaaya karşı yazılı savunmalarını hazırlamaları için süre verdi. Sanıkların adli kontrol tedbirlerini de kaldıran hakim, duruşmayı 23 Ocak’a erteledi.
68 GÜN TUTUKLU KALMIŞLARDISaraçhane eylemlerinde gözaltına alınan ve aralarında başka bir dosya kapsamında “Cumhurbaşkanına hakaret”ten 68 gün tutuklu kalıp tahliye edilen 14 kişinin de olduğu 49 sanığın "kanuna aykırı toplantı ve yürüyüşlere silahsız katılarak ihtara rağmen kendiliğinden dağılmama" suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması da bugün İstanbul Adliyesi’nde görüldü. Duruşma, salon yetersizliği nedeniyle 70. Asliye Ceza Mahkemesi Salonu yerine 27. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nda yapıldı.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:71
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 24 Ekim 2025 17:03 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















