Ankara24.com
close
up
Menu

Türkiye’de Üniversite Eğitimi. En İyi Üniversiteler, Fırsatlar ve Başvuru Rehberi 2025

Kerem Aktürkoğlu pişman etti: Hayal kırıklığıydı

Beylikdüzü döneminde ihaleye fesat karıştırdığı iddia edilmişti: Mahkemeden İmamoğlu hakkında karar Politika Haberleri

Bir güvenlik travmasının anatomisi.... Haber7 yazarından ezber bozan İran kitabı!

Sarıyer de sağanak sonrası göle dönen caddede domuz boğuldu

Merdan Yanardağ ın gözaltı süresi uzatıldı

İsrail medyası Galatasaray ın koreografisini UEFA ya şikayet etti Sözcü Gazetesi

TOKİ KİRALIK KONUT ÖDEME PLANI Kira ücretleri ne kadar olacak, kimler başvurabilir?

Dışişleri Bakanı Fidan Ürdünlü ve Mısırlı mevkidaşlarıyla telefonda görüştü Gündem Haberleri

Cevdet Yılmaz KKTC Cumhurbaşkanı nı ziyaret etti!

Avrupa devleri sinyal yakmıştı! Osimhen için taraftarın yüreğine su serpen açıklama

ŞOK aktüel kataloğu 24 28 Ekim yayında! ŞOK ta bu hafta neler var? İşte ŞOK indirimli ürünler listesi

Gece boyu uyuyana kadar saatleriniz mi geçiyor? Uykusuzluk çekiyorsanız daha derin bir uyku için uygulamanız gereken yöntemler!

Gençlerbirliği TÜMOSAN Konyaspor maçının hazırlıklarını sürdürdü Futbol Haberleri

ABD de bütçe krizine bağış yaması!

Başkan Gülpınar: Göbeklitepe insanlığın ortak hafızasıdır

İsrailli antropolog Barış Kurulu nun olası tehlikesine karşı uyardı: Sömürgeye kapı açmak!

Khloe Kardashian dan şaşırtan itiraf: 3 yıldır kimseyle birlikte olmadım

Forensic Architecture ın kurucusu Weizman: Soykırım kalkınma adı altında sürebilir

Kremlin den şaşırtan açıklama! İptal deniyordu ama... Trump ve Putin görüşecek

Hayat mektebinde pişmek Mahmut Ay

Hayat mektebinde pişmek Mahmut Ay

Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.

-Tiyatro oynayan mutsuz komedyen miyiz; tencerede pişen nohut muyuz? - İnsan olmak zor şey… Hayat, türlü acılar ile çeşitli sevinçlerin birbirine karıştığı, gözlerden akan hüzün yaşlarının sevinç yaşları ile yarıştığı bir varoluş biçimi. Hayatımızda yaşadığımız, isteyerek ya da istemeyerek tecrübe ettiğimiz hadiselere baktığımızda çoğunlukla istediklerimizin daha az, istemediklerimizin daha çok gerçekleştiğini görürüz. Geçmişe bakıp yaptığımız yanlış tercihlerden ya da hatalarımızdan ötürü üzüntü

-Tiyatro oynayan mutsuz komedyen miyiz; tencerede pişen nohut muyuz? -

İnsan olmak zor şey… Hayat, türlü acılar ile çeşitli sevinçlerin birbirine karıştığı, gözlerden akan hüzün yaşlarının sevinç yaşları ile yarıştığı bir varoluş biçimi. Hayatımızda yaşadığımız, isteyerek ya da istemeyerek tecrübe ettiğimiz hadiselere baktığımızda çoğunlukla istediklerimizin daha az, istemediklerimizin daha çok gerçekleştiğini görürüz. Geçmişe bakıp yaptığımız yanlış tercihlerden ya da hatalarımızdan ötürü üzüntü ve pişmanlık duyarız. Geleceğe baktığımızda da bizi bekleyen pek çok ihtimalden hangisinin gerçekleşeceğini bilemediğimiz için kaygı ve endişe duyarız. “İnsan nedir?” sorusuna “Bir damla kan; yüz bin endişeden ibaret bir varlık (Yek katre-i hûnest, sâd hezârân endîşe)” diye cevap vermiş büyük şair Sa’dî Şirâzî.

Hayatta neredeyse her gün birkaçını yaşadığımız hastalık, yakınlarımızın ölümü, dost zannettiklerimizin ihaneti, dürüst sandıklarımızın sahtekârlığı, maddî imkânsızlıklar, ekonomik sıkıntı ve krizler, mal varlığımızın azalması, ruhsal/psikolojik sıkıntı ve bunalımlar, toplumsal sorunlar, ansızın başımıza gelen olumsuzluklar, hasetlikler, fesatlıklar, dedikodular, aşağılamalar, trafikte yaşadığımız nezaketsizlikler vs. gibi hadiseler, hakikaten bizi zorlar ve bize belirli ölçüde ıstırap verir. Bu zorluklar, kimini yıkar kimini de yapar; nicesini bitirir nicesini de pişirir. Bu büyük fark, yaşadığımız olumsuzluklara nasıl bir anlam yüklediğimizle alakalıdır. Yaşadıklarımıza ve varoluşumuza yükleyeceğimiz anlam, her şeyden evvel bu kâinatı ve beni yaratan bir yüce kudrete inanıp inanmamakla ilişkilidir. Şayet evreni yaratan ve yaşatan bir Allah’a inanıyorsam, tüm yaşadıklarım bu Allah inancım çerçevesinde anlam bulacaktır. Eğer böyle bir inancım yoksa ya kendime göre yapay, cılız ve geçici anlamlar üretip kendimi avutmaya çalışırım ya da “anlamsızlık zindanı”nda manevî ve ruhsal bir acı ve ıstırap sarmalında heba olup giderim.

Yaşadığımız güzellikler ve mutlulukları anlamlandırmak kolay ama kötülükler, zorluklar ve musibetleri anlamlandırmak pek kolay değil. Tarih boyunca, insanoğlu yaşadığı kötülükler ve sıkıntıları iki şekilde değerlendirmiş. Peygamberler ve bilgeler, bunları dünya hayatının sınavları olarak görmüş ve bizi yaratan Yüce Allah’ın bu sıkıntılar aracılığıyla bizi sınadığını söylemişler. Sınavda olduğumuzun farkındalığına varmayı ve sabretmeyi öğütlemişler. Buna mukabil ateist, deist ve agnostikler ise böyle bir aşkın/dikey anlamlandırmadan mahrum oldukları için dünyevî/yatay anlamlandırma gayretleri içine girmişlerdir. İçlerinden epey bir kısmı, kötümserliği (pesimizm) benimsemiş ve dünyanın türlü kötülüklerle dolu berbat bir yer olduğunu, dünyaya geldikleri için kendilerini çok talihsiz hissettiklerini ve dünyaya yeni kurbanların gelmemesi için kimsenin çocuk yapmamasını tavsiye etmişlerdir. Gerçi teistler içinde de kötümserliğe meyilli düşünürler çıkmıştır ancak kötümserlerin ekseriyeti teist değildir.

Bir deist olan Voltaire (1694-1778), Hristiyan bir teist olan Leibniz’in dünyadaki kötülükleri önemsiz gören ve “Yaşadığımız hayat, mümkün olan hayatların en mükemmelidir.” şeklinde özetlenebilecek iyimser düşüncesine karşı yazdığı “Candide ve İyimserlik” adlı romanında, Tanrı’nın iyi bir âlem yarattığı düşüncesini hicvetmiştir. Dünyada kötülüğün olmadığını söyleyenleri, hastanelere ve hapishanelere gidip oradaki insanların çektikleri acıyı görmelerini tavsiye etmiştir.

Ateist olan Schopenhauer (1788-1860) kötümser düşüncenin belki de en önemli temsilcisidir. Ona göre dünya kötülüğün hâkim olduğu berbat bir yerdir: “Dünyada genel olarak hâkimiyet kötülüğün, söz budalalığındır. Kader acımasız, insanlar zavallıdır.” (Arthur Schopenhauer, Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar, s. 32). İnsanlardan öyle nefret eder ki “İnsanları tanıdığımdan beri hayvanları daha çok sevmeye başladım.” der.

Schopenhauer’a göre dünya, her insanın mutsuz bir komedyen olarak oynadığı bir tiyatro sahnesi gibidir. Roller farklı farklıdır ama mutsuzlukta herkes aynıdır. Şöyle der: “Sahnede biri prensi, diğeri milletvekilini, üçüncü biri hizmetkârı veya askeri veya generali oynar. Ama bu farklılıklar sadece dışarıda mevcuttur. Bu görünüşün çekirdeği olarak içeride herkeste aynı şey bulunur: acıları ve açlıklarıyla zavallı bir komedyen. Hayat da böyledir. Mevki ve zenginlik farklılıkları herkese oynayacak bir rol verir ama bu role asla bir içsel mutluluk veya huzur farklılığı karşılık gelmez.” (Schopenhauer, Yaşam Bilgeliği Üzerine Aforizmalar, s. 11).

Bizim medeniyetimizde, başta Gazzâlî olmak üzere âlim ve âriflerimiz ‘Âlemin, şu ankinden daha iyi olması mümkün değildir (leyse fi’l-imkân, ebdeu mimmâ kân)’ anlayışındadırlar. Âlemde kötülüğün varlığının farkındadırlar ancak bunu Allah’ın bu âlemi imtihan için yaratmasıyla anlamlı hâle getirmeye çalışırlar. Tabi medeniyetimizde Maarrî ve Hayyam gibi kötümserler de çıkmıştır. Onların sözleriyle Batı’nın pesimistlerinin sözleri birbirine çok yakındır. Mesela kötümserlerin çoğu, çocuk edinmeye karşıdırlar. Hiç evlenmemiş olan Maarrî de dünyaya gelişini babasının suçuna bağlamış ve evlat edinme suçunu işlememekle övünerek mezar taşına şunu yazdırmıştır: “Hâza cenâhu ebî aleyye/Vemâ ceneytu alâ ahad (Ben, babamın işlediği bir suç sonucunda dünyaya geldim/Ama hiç kimse aleyhinde o suçu işlemedim).”

Yazımızın başlığında hayatı mektebe benzettik. “Gerçekten hayat, mektep olmakla nitelendirilebilir mi?” sorusuna Kur’ân-ı Hakîm zaviyesinden bakıldığında “Evet” cevabını verebiliriz. Zira Hikmetli Kitap, dünya hayatının imtihan için var edildiğini ve Allah ile peygamberlerin insana bu hayatın amacını ve yapması gerekenleri öğrettiğini bildirir (Mülk 67/2, Rahman 55/2, Bakara 2/151, 282). Demek ki bir mektepte olması gereken şu iki şey hayatta da vardır: Öğretim ve sınav. O hâlde mümin, bu hayatta yaşadıklarının tamamının bir sınama biçimi olduğunu idrak etmeli ve peygamberleri aracılığıyla Yüce Yaratıcı’nın öğrettiklerini dikkate alarak yaşamalıdır. Bu hayatın bir mektep olduğunu idrak edemeyenler ise, mektep kaçkınlarıdır.

Peki, bu sınamanın amacı nedir? Âriflere göre pişmek ve olmaktır. Yaşadığımız her bir olumsuzluk ve kötülük, aslında bizi olgunlaşmaya (kemâl) doğru götürmek için vesilelerdir. Hayata mümince bakmak, bir kemâl yolculuğu (seyr ü sülûk) içinde olduğunun farkına varmaktır. Yaşadığımız her kötülük kemâl yolculuğumuzda mesafe katetmemize yardımcı olacak manevî bir fırsattır aslında. “Müminin başına gelen her türlü yorgunluk, hastalık, keder, üzüntü, acı ve sıkıntı, hatta ayağına batan bir diken dahi onun hatalarına keffâret olur.” (Buhârî) buyurur Resûl-i Zîşân Efendimiz. Başka bir kutlu sözünde de şöyle ifade edilir: “Bazen Allah, kulunu bir makam yükseltmeği diler. Ancak kul, kendi amelleriyle o makama erişemez. Bu sebeple Allah o kişiyi o makama ulaşıncaya kadar hoşlanmadığı şeylerle imtihan eder” (Heysemi, Mecmau’z-Zevaid).

Hz. Mevlânâ, musibetler karşısındaki insanı tencerede pişen nohuda benzetir. Nohudu pişiren, onu hamlıktan çıkarıp cana karışarak can olması için pişirir. Nohut, kaynar suda piştiğini fark edince feryat edip zıplamaya başlar; kaçmak ister pişmekten. Lâkin pişiren, amacının ona eziyet etmek olmadığını anlatmaya çalışır. Şöyle der Mevlânâ: “Müminin bir belâya uğrayınca sabırsızlık edip kaçması, nohudun ve sair yiyecek şeylerin tencerede kaynarken sıçrayıp dışarı çıkmaya çalışmalarına benzer. Bir bak… Nasıl çömlekte nohut ateşten kaynayıp mağlup olarak yukarı çıkar. Her an hareket hâlinde olup tencerede yüzlerce coşkunluk gösterir/“Niçin ateşte durur, beni kaynatırsın? Madem beni satın aldın, bu başa kalkış neden?” der/Pişiren de onu kepçeyle karıştırıp der ki: “Muradım, seni pişirmektir”/Hamsın, ayrılık ateşiyle piş de bir lezzetin olsun/Gıda olunca cana karışılır. Yoksa bu imtihan kahır için değil/Bostanda sular içip yeşerdin. O içiş ve yeşeriş bu ateş içindi/Bu yüzden Hakk’ın rahmeti, imtihan ehlinin rahatı bulması için kahrından ileridedir/Varlık sırrının sermayesi belli olsun diye rahmeti kahrından ileridedir/Çünkü lezzet olmadan et ve deri hâsıl olmaz. Onlar hâsıl olmadıkça da dostun aşkı onları nasıl yakabilir?/Kader kahırda bulunursa üzülme. Bu yüzden sermayeni bağışlarsın. Ey nohut! Baharda safa sürdün. Şimdi eziyet sana misafirdir, onu hoş tut…Ey nohut! Sen belalara düşüp kayna da sende varlık da benlik de yok olsun (Mesnevî, trc. Süleyman Nahifî, III. Cilt, 4180-4210. beyitler).

Dostlar! Hayatın zorluklarını hepimiz bilfiil yaşıyoruz. Acaba bunları nasıl anlamlandırıyoruz? Tiyatrodaki mutsuz komedyen gibi mi yoksa tencerede pişen nohut gibi mi? Karar sizin.

Gelişmeleri kaçırmamak için Ankara24.com'dan en güncel haberleri takip edin.
seeGörüntülenme:95
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 24 Ekim 2025 04:01 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Türkiye’de Üniversite Eğitimi. En İyi Üniversiteler, Fırsatlar ve Başvuru Rehberi 2025

24 Ekim 2025 14:50see280

Kerem Aktürkoğlu pişman etti: Hayal kırıklığıydı

24 Ekim 2025 18:38see110

Beylikdüzü döneminde ihaleye fesat karıştırdığı iddia edilmişti: Mahkemeden İmamoğlu hakkında karar Politika Haberleri

24 Ekim 2025 18:31see105

Bir güvenlik travmasının anatomisi.... Haber7 yazarından ezber bozan İran kitabı!

24 Ekim 2025 16:35see105

Sarıyer de sağanak sonrası göle dönen caddede domuz boğuldu

25 Ekim 2025 12:11see104

Merdan Yanardağ ın gözaltı süresi uzatıldı

25 Ekim 2025 09:27see104

İsrail medyası Galatasaray ın koreografisini UEFA ya şikayet etti Sözcü Gazetesi

24 Ekim 2025 13:47see104

TOKİ KİRALIK KONUT ÖDEME PLANI Kira ücretleri ne kadar olacak, kimler başvurabilir?

24 Ekim 2025 16:33see104

Dışişleri Bakanı Fidan Ürdünlü ve Mısırlı mevkidaşlarıyla telefonda görüştü Gündem Haberleri

24 Ekim 2025 15:04see104

Cevdet Yılmaz KKTC Cumhurbaşkanı nı ziyaret etti!

24 Ekim 2025 14:21see104

Avrupa devleri sinyal yakmıştı! Osimhen için taraftarın yüreğine su serpen açıklama

24 Ekim 2025 16:03see104

ŞOK aktüel kataloğu 24 28 Ekim yayında! ŞOK ta bu hafta neler var? İşte ŞOK indirimli ürünler listesi

24 Ekim 2025 19:06see104

Gece boyu uyuyana kadar saatleriniz mi geçiyor? Uykusuzluk çekiyorsanız daha derin bir uyku için uygulamanız gereken yöntemler!

25 Ekim 2025 11:56see104

Gençlerbirliği TÜMOSAN Konyaspor maçının hazırlıklarını sürdürdü Futbol Haberleri

24 Ekim 2025 17:14see103

ABD de bütçe krizine bağış yaması!

25 Ekim 2025 13:29see103

Başkan Gülpınar: Göbeklitepe insanlığın ortak hafızasıdır

24 Ekim 2025 14:33see103

İsrailli antropolog Barış Kurulu nun olası tehlikesine karşı uyardı: Sömürgeye kapı açmak!

24 Ekim 2025 14:34see103

Khloe Kardashian dan şaşırtan itiraf: 3 yıldır kimseyle birlikte olmadım

24 Ekim 2025 16:05see102

Forensic Architecture ın kurucusu Weizman: Soykırım kalkınma adı altında sürebilir

24 Ekim 2025 13:30see102

Kremlin den şaşırtan açıklama! İptal deniyordu ama... Trump ve Putin görüşecek

25 Ekim 2025 08:13see102
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları