Görünürde sorunsuz, gerçekte tehlikeli: İkinci elde büyük risk! Ekspertiz raporu şoke etti: Alıcılar dikkat!
Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
Günlük hayatta birçok insan için ikinci el otomobil almak büyük bir heyecan ve yatırım anlamına geliyor. Ancak araç alımında dikkatli olunmadığında, görünürde sorunsuz gibi görünen bir araç, ilerleyen süreçte ciddi sürprizler yaratabiliyor. İşte Konya’da yaşanan son olay da bu durumu bir kez daha gözler önüne serdi.
11 FARKLI ARAÇTAN TOPLANARAK SATIŞA SUNULDU
İHA’da yer alan haberde Konya’da otomobil almak isteyen A.I., beğendiği 2008 model Mercedes marka otomobili inceledikten sonra satıcı tarafından sadece iki parça değişen olarak bilgilendirildi.
A.I. aracı kontrol ettirmek için ekspertize götürdü. Burada yapılan inceleme sonrası hazırlanan raporda aracın, tavan, arka ve direk bölümlerinin farklı renkte olduğu, hava yastıklarına silikon sıkıldığı, 11 farklı araçtan parçalarla toplanarak satışa sunulduğu belirlendi. Detaylandırılan inceleme sonrası aracın parçalarının birbirinden farklı aynı marka, model araçlara ait olduğu raporlandı.
Son yıllarda böyle durumların artış göstermesi, ikinci el araç alımında dikkatli olmayı her zamankinden daha önemli hâle getiriyor. Ancak çoğu kişi bu tehlikenin farkında değil. Peki böyle bir durumda nelere dikkat edilmeli? Ekspertiz yaptırırken hangi noktalara önem verilmeli? Güvenilir bir usta seçerken nelere dikkat edilmeli? Tüm bu soruları uzmanlarıyla mercek altına aldık.
ŞASİ VE GÜVENLİK SİSTEMLERİNDE YAPILAN HATALAR HAYAT TEHDİT EDİYOR
Met Teknik Genel Müdürü Mustafa Tütünoğlu, “Araçların şasi veya gövde olarak adlandırılan ana yapıları öncelikle bir kaza sırasında içindeki insanların hayatlarını korumak maksatlı dizayn edilir. Bu yapıya zarar veren kazalar sonrasında yapılan onarımlarda çok dikkatli ve özenli olmak gerekiyor. Bu örnekte olduğu gibi, aracın üreticisinin önermediği veya ülkedeki ilgili standartlarda belirtilenler dışında yapılan işlemler ve onarımlar aracın ileride geçireceği kazalarda içindeki hayatları tehdit eder” ifadelerini kullandı. Tütünoğlu, şöyle devam etti:
“Hatta çok hatalı yapılan işlemler, kazaya bile gerek kalmadan bu aracın içindekiler ve aynı yolda seyahat eden çevresindekiler için de tehdit oluşturabilir. Hava yastığı gibi çok önemli güvenlik donanımlarının yerine başka materyaller koymak, hava yastıklarını hiç koymamak, bu araçları alan kişiler için çok ciddi hayati riskler oluşturan eylemler. Bu durum kesinlikle bir taraftan piyasa paydaşları, diğer taraftan çıkarılacak yönetmelikler ve kanunlarla engellenmesi gereken çok yanlış hadiseler…”
EN ÇOK HANGİ MARKA VE MODELLERDE BU İŞLEMLER GÖRÜLÜYOR?
Mustafa Tütünoğlu, hatalı ve güvensiz onarımların her marka ve model araçta görülebileceğini, ancak bu durumun özellikle pert kaydı bulunan, trafikten çekme belgeli ya da ağır hasarlı araçlarda daha yoğun şekilde gözlemlendiğini söyledi.
Ağır hasar tanısı almış ve trafikten çekilmiş araçların onarım süreçlerinin çok daha sıkı kurallara bağlanması gerektiğini vurgulayan Tütünoğlu, mevcut uygulamaların yetersiz kaldığına dikkat çekti.
BU TİP ARAÇLAR TRAFİĞE NASIL ÇIKABİLİYOR, DENETİM EKSİKLİĞİ NEREDE?
“Bir şekilde ağır hasar almış araçların da trafikten çekme belgeliler gibi trafiğe dönmeden önce muayene zorunluluğu olmalı” diyen Mustafa Tütünoğlu, şu önemli bilgilerin altını çizdi:
-- Onarımları tamamlandıktan sonra sadece mekanik ve fiziki kontrollerle trafiğe dönmesi mümkün olmamalı. Bu kontrollerle gerçek durumlarını anlamak genellikle pek mümkün olmuyor. Yetkili muayene kurumunun bu konuda uzman kuruluşlardan, eğitim kurumlarından alacakları görüş ile bu tip araçlara tekrar muayene kriteri yazması lazım. Bu araçların halihazırdaki muayene detaylarının yeterli olmadığı düşünüyorum.
-- Bu muayene kriterlerinin eğitimli ve sertifikalı teknisyenlerce yürütülmesi gerekir. Sadece teknisyenlerin eğitimi de yetmez; teknisyenler ve muayene kurumları, modern teknoloji muayene ekipmanlarıyla desteklenmeli. Ayrıca yetkilendirilen kurumun, verdiği hizmetin sorumluluğunu da ciddi şekilde taşıması gerekir. Bu sorumluluk sadece muayene kurumuna da ait olmamalı. Bu tip hatalı, kalitesiz, bazen de kötü niyetle yapılmış işlemleri yapanlar da takip edilmeli. Bu konu insan hayatıyla ilgili bir durum olduğu için sadece şahısların şikâyetiyle takibe bırakılmamalı.
BİR EKSPERTİZ RAPORUNDA MUTLAKA BAKILMASI GEREKEN KRİTİK BAŞLIKLAR HANGİLERİ?
Bu soruma RS Oto Ekspertiz Genel Müdürü Erkan Çalışkan, “Bu konu Türkiye’de iki şekilde değerlendirilmeli. Birincisi araç maliyetleri ve taşıt güvenirliği diğeri ise toplumumuzun araç boya ve değişen parça hassasiyeti şeklinde tanımlayabiliriz” cevabını verdi. Çalışkan, şöyle devam etti:
1- Araç maliyeti ve taşıt güvenirliği üzerinden değerlendirdiğimizde en kritik başlıklar; aracın kaporta ve boya durumu, yürür aksam- şanzıman, motor sesi ve arıza durumu, elektrik ve elektronik sistemlerin durumu, fren ve süspansiyon yapısı ile şasi-direk kontrolleri.
Özellikle şasi, podye ve direklerde işlem olup olmadığı hayati önem taşır. Motor bölümünde yağ ve su kaçakları, turbo ve triger durumu, şanzıman vuruntusu ve sesi, frenler, yürür aksam kontrolleri dikkatle incelenmeli. Vatandaşların yalnızca “İyi -Orta -Kötü” ibaresine değil, raporun detayına ve açıklama kısmına mutlaka bakmaları, ekspertiz raporunu anlatan uzmana alacağı araçla ilgili tüm sorularını sormaları çok önemli.
2- Vatandaşımızın araç hassasiyeti üzerinden ekspertiz kriterlerini değerlendirdiğimizde; kaporta-boya durumu, araç kozmetik kusurları, şanzıman, motor ses ve performansı olarak birkaç kalemde hassasiyetin oluştuğu görülmekte.
DOĞRU EKSPERTİZ FİRMASI VE İYİ USTA İÇİN NELERE DİKKAT EDİLMELİ?
Benim gözlemlediğim kadarıyla çoğu vatandaşın ekspertiz firmalarına karşı ön yargıları var. Özellikle ‘iyi usta’ konusu da çok büyük bir problem. Bu nedenle insanlar hem kafa karışıklığı hem de güven problemi yaşıyor. Siz nasıl bir yol önerirsiniz?
“Maalesef ekspertiz raporunda ülkemizde bir standart olmaması ve usta yorumlarının subjektif olması her ekspertiz firmasının aynı standartta ve güvenilirlikte olmadığının göstergesi” diyen Erkan Çalışkan, “İyi ekspertiz firmasını nasıl ve neye göre buluruz” sorusunun cevabını ise şu şekilde sıraladı:
1- Uzun yıllardır ekspertiz işi yapan ve otomotiv deneyimi olan araç, hasar ve mekanik onarımı konusuna da hâkim firmalar.
2- Eğitimli ve tecrübeli uzmanlar ile çalışan firmalar.
3- Kurumsal sorumluluk alan, vermiş olduğu raporun arkasında duran, mevcut bayilerini düzenli olarak denetleyen, müşteri memnuniyetini önemseyen firmalar tercih edilmeli.
Araçlarının çok ciddi pahalı olduğu böyle bir dönemde yalnızca fiyat odaklı değil, marka bilinirliği, şube ağı, müşteri yorumları ve kurumsal yapıyı birlikte değerlendirmek gerekiyor.
GENEL OLARAK UCUZ EKSPERTİZ İLE KAPSAMLI EKSPERTİZ ARASINDAKİ FARKLAR NELERDİR?
Erkan Çalışkan, ekspertiz hizmetlerinde fiyat odaklı tercihlerin ciddi riskler barındırdığına dikkat çekti. “Ucuz ekspertiz diye bir şey yok” diyen Çalışkan, sıkça kullanılan “Ucuz etin yahnisi yavan olur” sözünü hatırlatarak, düşük fiyatlı hizmet sunan firmaların çoğunlukla güvenilir olmadığını ifade etti.
Bu tür firmaların ya kurumsal yapıya sahip olmadığını ya da sundukları raporların arkasında durmadığını belirten Çalışkan, bazı işletmelerin ise gerekli kontrolleri yapmadan, yapılmış gibi göstererek son derece sınırlı incelemelerle rapor hazırladığını söyledi.
Çalışkan, kapsamlı ekspertizde altı maddenin kontrollerin yapıldığına dikkat çekti:
1- Detaylı kaporta ve şasi kontrolleri
2- Dyno testi veya yol testi
3- Elektronik kontrol ünitesi taraması
4- Lift altı detaylı mekanik ve yürür aksam kontrolleri
5- Şanzıman vuruntu ve ses kontrolü
6- Her model ve markaya hizmet verebilecek usta çalıştıran
“Sektörde maalesef çok fazla her araca ve kilometresine göre ezbere rapor hazırlayan firmalar gözlemliyoruz” diyen Erkan Çalışkan, “Kısa vadede ucuz ekspertiz cazip görünse de ileride çıkabilecek büyük masraflar veya kaporta / boya kontrolündeki hata sebebiyle oluşabilecek değer kaybı ekspertiz maliyetinin çok fazla üzerine çıkacaktır. Kapsamlı ekspertiz, aslında alıcı için bir sigorta niteliğindedir, burada esas olan raporun arkasında duracak, hasar ve mekanik onarımını çok iyi bilen kurumsal firmalar tercih edilmeli” ifadelerini kullandı.
EKSPERTİZDEN “GEÇTİ” DENİLEN BİR ARAÇ SONRADAN SORUNLU ÇIKARSA NE YAPILMALI?
Erkan Çalışkan, ekspertiz raporlarıyla ilgili yaşanan sorunlarda izlenmesi gereken yolu anlattı. Çalışkan, ekspertiz sonrası bir problem tespit edilmesi halinde ilk olarak hizmet alınan bayinin aranması ve durumun açık şekilde aktarılması gerektiğini söyledi.
Sektörde, yapılan ekspertizin arkasında durulmamasının ne yazık ki sıkça gözlemlendiğini belirten Çalışkan, bu nedenle vatandaşlara kurumsal firmaları tercih etmeleri yönünde çağrıda bulundu.
Kurumsal yapılarda sürecin tarafsız bir şekilde genel merkez tarafından ele alındığını ifade eden Çalışkan, müşteri mağduriyetlerinin bu sayede daha hızlı giderilebildiğini vurguladı.
Ekspertiz raporunda hata bulunmasına rağmen ilgili markanın sorumluluk almaması durumunda ise vatandaşların hukuki yollara başvurabileceğini hatırlatan Çalışkan, tüketici haklarının bu noktada önemli bir güvence olduğunu dile getirdi.
EKSPERTİZ ÜCRETLERİ CEP YAKIYOR, BU İŞLEMİN BU KADAR PAHALI OLMASI NORMAL Mİ?
Vatandaşların en çok şikâyet ettiği konuların başında ekspertiz ücretleri de geliyor. 15-20 bin lira isteyen yerler var. Bu ücretler normal mi?
“Maalesef burada bir fırsatçılık yapılıyor” diyen Erkan Çalışkan, “Bazı paket oyunlarıyla fiyatların şişirildiğini söyleyebilirim. Müşterinin o anki ihtiyacına uygun ekspertiz paketi yerine, müşterilerin korkutularak astronomik fiyatlar istendiğini gözlemliyoruz. Burada önemli olan fiyatın karşılığında ne sunulduğu” dedi. Çalışkan şöyle devam etti:
-- Vatandaşlarımızın; sunulan paketlerin içeriklerini iyi incelemesini öneriyoruz. Satın aldığı paketteki sunulan hizmetlerin tam olarak sunulduğunu görmelerini öneriyoruz. Paket içinde olan fakat uygulanmayan hizmeti muhakkak talep etmeliler.
-- Sadece fiyat değil hizmet kapsamını karşılaştırmalarını öneriyorum. Ne çok ucuz ne de gereksiz pahalı olamayan şeffaf ve açıklanabilir fiyatlandırma esas alınmalı. Müşteri ihtiyacını doğru tespit ederse yanılsamadan kendini koruyabilir.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:64
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 25 Aralık 2025 08:56 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















