Enflasyon virüsü bu şartlarda vücuttan atılamaz Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, enflasyon için virüs benzetmesi yaptı ve vücuttan atılmasının kolay olmadığını söyledi. Buradan yola çıkarak; teşhisin doğru olduğunu ama vücuttan atılacağı ortam ve yöntemlerin doğru olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz.
Enflasyon virüsünün vücuttan atılması için gerekenler hemen yapılmazsa, yani uzun süre bu virüsle yaşanırsa, tüm organların bundan zarar görüp, yeni virüs ve mikroplara açık hale geleceğini söylememiz lazım.
Tıp bilgimin yetersiz olduğunu, dolayısıyla Başkan’ın bu metaforunu devam ettirirken, hata yapma ihtimalini göze alarak yazıyorum. Çünkü Başkan Karahan’ın metaforu, yaşadığımız enflasyon hastalığı ve mevcut halimizi anlatmak için çok uygun. Belki virüs yerine, daha radikal tedavi gerektiren mikrop örneği de verilebilirdi.
Ekonominin enflasyon nedeniyle yaşadığı ciddi hastalık ortada. Bunu tedavi edecek doktorların yeterliliği konusunda söylenecek bir söz olduğunu sanmıyorum. Zaten teşhis doğru olduktan sonra yapılacaklar da belli.
Ancak mevcut koşullar, bırakın mikropla mücadeleyi, virüsle mücadele için bile yeterli değil. Tedavi için dinlenmek şart, ek olarak antiviral ilaçlar gerekiyor. Ancak tedavinin yapıldığı, ev ya da hastane odasının mutlaka steril olması gerekiyor. Ayrıca steril ortamda doktorun söylediklerine hem hasta, hem de başhekimin uyması gerekiyor ki; tedavi başarıya ulaşabilsin.
Eğer vücudunuz yeterince dinlendirilmez, yani aktivitenizi iyice yavaşlatmaz ve gerekli ilaçları zamanında almazsanız, belki kendiliğinden hafif bir iyileşme sağlanır ama virüsün atılma süresi uzar, bünye iyice zayıflar.
BAŞHEKİM SÜREKLİ KARIŞIYOR
Ayrıca hastalığa zamanında ve gerekli dozda tedavi sağlanmaz, ortam steril olmazsa, hastalık sürerken yeni virüsleri kapma riski de büyür. Üst üste gelecek virüslerle mücadele iyice ağırlaşır, ilk durumunuza kıyasla hastalığınız daha da ağırlaşabilir.
Enflasyonun mevcut seyrine ve süreçte yaşadıklarımıza bakarak, hastalığın nereye gideceği için tahminde bulunabiliriz. Her şeyden önce vücut yeterince dinlendirilmedi, yani büyüme yeterince düşürülemedi. Verilen ilaçların dozu ve süresi yeterli olmadı; şok tedavi bilerek uygulanmadı. Tedavinin yapıldığı ortam kirli, sürekli yeni virüsler ve mikroplarla hastanın kendine gelmesi önlendi. Bakınız; yaşadığımız ağır siyasi yargı krizlerine...
Doktor tedavi etmek istiyor ama başhekim sürekli olarak işine karışıyor. İstediği tedaviyi uygulayamıyor. Bakan Şimşek’in ilk geldiğinde hazırladığı reform planlarının Cumhurbaşkanı tarafından sürekli törpülendiğini, şok tedavi yerine büyümeyi düşürmemek için zamana yaymayı tercih ettiğini unutmayalım. Hastaya gerekli dinlenme süresi ve ilaç dozu sağlanamadı.
Başkan Karahan, “2025’te TL’deki değerlenmenin daha yüksek olmasını istediklerini ama dış faktörler nedeniyle yapılamadığını, bunun enflasyonla mücadeleyi yavaşlattığını söyledi. Halbuki herkes biliyor ki; Başkan Karahan’ın asıl kastettiği dış faktörler değil, 19 Mart kriziyle başlayan siyasi kriz süreci. Bu sürecin devam ettiğini, hastanın iyileşmesini engelleyen ve uzatan siyasi iklimin devam ettiğini unutmamak gerekiyor.
DOKTORA NİYE GÜVEN YOK?
Burada doktorun suçunu değil ama ihmalini de söylemek lazım. Doktor, Başhekim korkusuyla korkak davranıyor, hastasına durumunu açıkça söyleyemiyor. Bu nedenle hastanın doktora olan güveni kayboldu. O nedenle hasta, doktorun “şu zamanda bunları yaparsanız iyi olacaksınız” sözlerine de artık güvenmiyor. Karamsarlığı artıyor, bu da direncinin azalmasına yol açıp, virüsün atılmasını zorlaştırıyor.
Sonuçta; hastanın durumunda biraz düzelme görülse, yani semptomlar azalmış görünse de, virüs hâlâ atılamadan bünyede duruyor, yarattığı tahribat ister istemez büyüyerek sürüyor.
Bu doktorla ve başhekimle virüsün bünyeden tümüyle atılması da artık çok zor. Çünkü işi yönetenler hastayı unutmuş, kendi koltuklarının derdine düşmüşler. Tedaviyi durumu daha ağırlaştırmadan, durumu idare ederek sürdürme görüntüsü veriyorlar.
O nedenle de tedavi odasına virüs girmesine izin verip, ya da bilerek virüsleri kendileri sokarak, hastalara, “bakın bize ihtiyacınız var” dedirtmeye çalışıyorlar. Halbuki hastanın durumu giderek ağırlaşıyor...
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:49
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 29 Kasım 2025 05:01 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















