Ankara24.com
close
up
Menu

Bir ülkede daha aşırı sağ iktidara geldi

Tunceli de erkek şüpheli S.K., eşini darbettiği gerekçesiyle çıkarıldığı mahkemede tutuklandı

Oulai: “Onlar sayesinde buradayım”

Beşiktaş kafilesi dev maç için Trabzon a geldi Fanatik Spor Haberleri Video

Güllü nün yeni ses kaydı ortaya çıktı: Mezarıma gelir ağlarsın

Ankara Yelken 25’inci Yıl Kupası’nın en genç sporcuları DHA’ya açıklamalarda bulundu

Hanuka kutlamalarını kana bulayan saldırganlar baba oğul çıktı

Bin 800 rakımlı yayladan toplayıp getiriyor, gören almadan geçmiyor

Erdoğan ın unutulmaz Türkçe konuşacağım yanıtı Türk Dil Bayramı nda gündem oldu

Bolu’da takla atan otomobil metrelerce sürüklendi

Her 4 gıdanın 1 i çöpe gidiyor! Türkiye, dünya ortalamasının üstünde!

Tesla’ya yeni rakip! Otonom sürüş geliyor: Rotayı söyle, araç kendi gitsin! Sözcü Gazetesi

Çankırı’da sisle kaplanan sonbahar ormanları büyüledi VİDEO İZLE

Kayseri Kadın FK dan farklı tarife Kayseri Kadın FK: 13 Gaziantep Asyaspor: 0 Kayseri Haberleri

AB, Rusya nın yaklaşık 210 milyar avroluk varlıklarını süresiz dondurdu

Prof. Dr Okan Tüysüz olası İstanbul depremini değerlendirdi

T.C. ÇANAKKALE KADASTRO MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NDAN

Beyoğlu nda özel hastaneye ateş açıldı

Yılan Hikayesi nin Kürşat ı artık 58 yaşına Merhaba derken değişimi şaşırttı Sözcü Gazetesi

TÜRKİYE ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. 10 BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ)’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI

Batılılaşma mecrasında teselli ikramiyesi: Batılılar da zaten Türk’tür? Yasin Aktay

Batılılaşma mecrasında teselli ikramiyesi: Batılılar da zaten Türk’tür? Yasin Aktay

Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.

Geçtiğimiz yıl dâr-ı bekâya uğurladığımız D. Mehmed Doğan vesilesiyle batılılaşma üzerine tekrar düşünmeye devam ediyoruz. Tam 50 yıl önce, 1975 yılında yayımlamış olduğu “ Batılılaşma İhaneti” isimli kitabı hafızası ağır darbelerle silinmeye çalışılmış bir millete travma etkisi yapmış bu darbe esnasında yaşadıklarını hatırlatmaya çalışan cesur bir metindi. Bu siyasetin “ihanet” olarak nitelenmesi başlıbaşına önemli bir duruşu temsil ediyordu. O zamana kadar Türkiye’nin sözüm ona “çağa ayak uydurma”,

Geçtiğimiz yıl dâr-ı bekâya uğurladığımız

D. Mehmed Doğan

vesilesiyle batılılaşma üzerine tekrar düşünmeye devam ediyoruz. Tam 50 yıl önce, 1975 yılında yayımlamış olduğu “

Batılılaşma İhaneti”

isimli kitabı hafızası ağır darbelerle silinmeye çalışılmış bir millete travma etkisi yapmış bu darbe esnasında yaşadıklarını hatırlatmaya çalışan cesur bir metindi. Bu siyasetin “ihanet” olarak nitelenmesi başlıbaşına önemli bir duruşu temsil ediyordu. O zamana kadar Türkiye’nin sözüm ona

“çağa ayak uydurma”, “çağı yakalama”

veya “

reform

” adına girdiği mecralara dair analizler süreci sanki “kendiliğinden” ve “zorunlu” olarak yürünmesi gereken bir seyr-ü süluk olarak görmüş, öyle anlatmıştır.

Oysa bu sürecin içinde Türkiye’nin asırlarca savaştığı düşmana bir teslimiyet boyutu da vardı.

O yüzden kitap bir uyarı, bir uyandırma çalışmasıydı ve beklendiği gibi de önemli bir yankısı, etkisi oldu.

Gardropta aranan bir batılılaşma bu döneme dair önemli fragmanlardan biriydi.

Ama başka boyutları da vardı. Mesela, bir milletin sırtından verilen milli mücadeleden hemen sonra milletin devre dışı bırakılıp bu millete savaştığı düşmanın kültürünün, kimliğinin (Batılılık) benimsetilmeye çalışılmasında en basit zeka düzeyinden bile görünen bir tuhaflık bir tezat vardı.

Biz hangi ara Batılı olduk?

Hangi ara bize evvelemirde Haçlılıkla özdeş bir kimlik olarak görünen Batılı olmaya bir değer atfedecek hale geldik? Üstelik Milli Mücadele zemininin üzerinde yükselen milliyetçilik, bağımsızlık, Türkçülük gibi temalar bizde çok güçlü bir milli duygu da uyandırmışken…

Batılılaşma ile milliyetçiliği nasıl bağdaştıracaktık mesela?

Bu nasıl bir milliyetçilikti ki, bizi topyekûn kendimize yabancılaştıracak, bizi şimdiye kadar olduğumuzdan bambaşka bir hale sokacaktı?

Bu bağdaştırmayı halkın iradesiyle, halka dayanarak hatta halkın bir şekilde onayını alarak yapmanın bir yolu olamazdı.

O yüzden her ne yapıldıysa “

halka rağmen

” yapıldı. Bazı kellelerin gitmesi muhtemel olmaktan çıktı, gerçek olarak yaşatıldı.

Ama yine de ideolojik resmin tamamlanabilmesi için bir “

bağdaştırmanın

” yapılması gerekiyordu.

Şöyle yapıldı

: Dünyaya bedel olduğu söylenen, kanı asil, tarihin en kahraman en güçlü kavmi olarak bir Türk’ün körü körüne batı taklitçisi olmasındaki tuhaflığı giderebilmek adına

Batı’nın aslının da Türk olduğu

ileri sürüldü. 1932 yılında toplanan Türk Tarih Kongresi “

Türklerin dünya tarihindeki şuurlu ve şuursuz olarak küçültülmüş olan rolleri

”ni ortaya çıkarmayı hedeflemiştir.

Neticede dünya medeniyetlerinin kökenini Türklere bağlayan meşhur Türk Tarih Tezi bu kongrede görücüye çıkmış olacaktır. Bu teze göre Türkler M.Ö. 3000 ile M.Ö. 1200 yılları arasında kuraklık nedeniyle Orta Asya'dan göç ederek Akdeniz havzasındaki medeniyetleri kuran brakisefal alpin kafalı üstün aryan ırkının atalarıydı. Anadolu'da Etiler, İtalya'da Etrüskler, Avrupa'da Keltler Türk'tü. Bu tezi bilahare bütün dillerin de kökeninin Türkçe olduğu Güneş Dil Teorisi takip edecektir.

Yani Batılılaşıyoruz, özümüzden kopuyoruz diyenlere bir büyük tarih şuuru tesellisi: Batılılar da zaten Türk’tür.

Onlar bize yani asıllarına gelmiyorsa biz onlardaki aslımıza gideriz. Biraz yeniden tarih yazmak, dünya gerçekliğini sadece söylemle inşa etmek gibi bir şey ama zaten öyle değil miydi kurucu ilke: Tarih yazmak tarih yapmak kadar önemli, hatta ondan da daha önemlidir.

Kongreye birçok bilim adamı, tarihçi, antropolog ve siyasetçi katılmıştır.

Mustafa Kemal

de locadan bütün konuşulanları izlemektedir. Manevi kızı

Afet İnan

henüz 24 yaşında bir tarih öğretmenidir ama ilk tebliği sunma imtiyazı ona ait olacaktır. Bu imtiyaz aslında öne sürdüğü fikirlerin tamamen Ebedi Şef’e ait olduğunun bilinmesinden geliyordu. Konuşmasında Orta Asya halklarının hepsinin de Türk olduğunu anlattıktan sonra Türklerin ırk özelliklerine dair de oldukça iddialı ifadelerde bulunur. Mesela:

"Türk çocukları biliyor ve bildirecektir ki onlar 400 çadırlı bir aşiretten değil, on binlerce yıllık, âri, medeni, yüksek bir ırktan gelen, yüksek kabiliyetli bir millettir...Bu mukaddes yurdun öz varisi, Türkiye Cumhuriyeti'nin yılmaz harisi, o büyük, yüksek, asil Türk kavminin bugünkü genç ve dinç çocuklarıdır, biziz!” (Birinci Türk Tarih Kongresi: Konferanslar-Müzakere Zabıtları)

Burada Türklüğün kökenini âri ırka bağlayan ifadeler neredeyse Türklüğün bilinen bütün kökenini değiştiren oldukça cüretkâr bir girişimin ifadeleri. Karşısında

Fuat Köprülü, Zeki Velidi Togan, Yusuf Akçura, İsmail Hakkı Uzunçarşılı, Mükrimin Halil Yınanç, Vasıf Çınar, Yusuf Ziya Özer

gibi yaşını başını almış ve Türk tarihi konusunda en uzman isimlerin bulunduğu bir ortamda 24 yaşındaki bir tarih öğretmeninin bu cüretkarlıkta bu kadar büyük laflar etmesi, üzerinde ayrıca durulacak bir husus.

Buradaki iletişimde İnan’ın bu haliyle diğerlerine nazaran daha “karar verici” bir otorite olarak konuşuyor olması önemlidir.

Resmi görüşün sözcüsü olarak bu otoritenin Türkçülükten anladığının ne olduğu ise DTCF’ndeki antropolojik çalışmaları kapsamında Türk ırkını tespit için yaptığı kafatası incelemelerinde iyice belirginleşecektir.

Bu kafatası incelemelerinin neticesinde Türk ırkının bizatihi Âri ırkı olduğu sonucuna varılmıştır. Yani bildiğiniz Avrupalı Âri ırk, Türk’ün atası olarak tescil edilmeye çalışılmıştır.

Bu da sarı saçlı mavi gözlü Mustafa Kemal’in fizik yapısına uygun göründüğü için çok da sempatik gelmiştir ilk anda. Bu motivasyonla kendi kızına “Âri” ismini koyacak kadar bu işi ciddiye alacaktır Afet İnan.

Bütün dünya medeniyetlerinin tamamının kökenini Türklere bağlayan, Türklerin de Âri ırkın kaynağı, yani bugün bildiğimiz Avrupa’da üstün ırk iddiasında bulunan faşist ırkçıların kendilerini dayandırdığı ırkın kaynağı olduğu iddiasına o dönemde bu kadar primin verilmiş olması… Hadi biz biraz arka kapıdan girip batılılaşmış olalım da bu batılılaşmanın aynı Âri ırkın üstünlüğü adına sonradan lanetlenecek Hitler’le bizi akraba yapmış olmasının bedeli nasıl ödenecekti?

NOT:

Beyan Yayınları’

nın

Tarihin Gerçek Yüzü

serisinde “

Batılılaşma: Modernleşme mi Yabancılaşma mı?

” ve “

Cumhuriyetin ilk Yılları: Demokrasi mi Diktatörlük mü?

” isimli iki çalışmamda bu konuda D. Mehmed Doğan’a da atıfla daha ayrıntılı fragmanlar yer alıyor.

Durumu takip etmeye devam edin, Ankara24.com her zaman en yeni haberleri sunuyor.
seeGörüntülenme:81
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 15 Aralık 2025 04:38 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Bir ülkede daha aşırı sağ iktidara geldi

15 Aralık 2025 03:44see154

Tunceli de erkek şüpheli S.K., eşini darbettiği gerekçesiyle çıkarıldığı mahkemede tutuklandı

13 Aralık 2025 17:28see153

Oulai: “Onlar sayesinde buradayım”

15 Aralık 2025 00:38see150

Beşiktaş kafilesi dev maç için Trabzon a geldi Fanatik Spor Haberleri Video

13 Aralık 2025 19:03see142

Güllü nün yeni ses kaydı ortaya çıktı: Mezarıma gelir ağlarsın

13 Aralık 2025 17:53see136

Ankara Yelken 25’inci Yıl Kupası’nın en genç sporcuları DHA’ya açıklamalarda bulundu

13 Aralık 2025 17:24see128

Hanuka kutlamalarını kana bulayan saldırganlar baba oğul çıktı

15 Aralık 2025 00:42see118

Bin 800 rakımlı yayladan toplayıp getiriyor, gören almadan geçmiyor

15 Aralık 2025 00:03see116

Erdoğan ın unutulmaz Türkçe konuşacağım yanıtı Türk Dil Bayramı nda gündem oldu

14 Aralık 2025 19:14see115

Bolu’da takla atan otomobil metrelerce sürüklendi

13 Aralık 2025 18:21see114

Her 4 gıdanın 1 i çöpe gidiyor! Türkiye, dünya ortalamasının üstünde!

13 Aralık 2025 13:14see113

Tesla’ya yeni rakip! Otonom sürüş geliyor: Rotayı söyle, araç kendi gitsin! Sözcü Gazetesi

14 Aralık 2025 18:16see113

Çankırı’da sisle kaplanan sonbahar ormanları büyüledi VİDEO İZLE

13 Aralık 2025 15:23see113

Kayseri Kadın FK dan farklı tarife Kayseri Kadın FK: 13 Gaziantep Asyaspor: 0 Kayseri Haberleri

15 Aralık 2025 01:21see113

AB, Rusya nın yaklaşık 210 milyar avroluk varlıklarını süresiz dondurdu

13 Aralık 2025 13:08see113

Prof. Dr Okan Tüysüz olası İstanbul depremini değerlendirdi

13 Aralık 2025 20:14see112

T.C. ÇANAKKALE KADASTRO MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NDAN

15 Aralık 2025 01:38see112

Beyoğlu nda özel hastaneye ateş açıldı

14 Aralık 2025 17:02see112

Yılan Hikayesi nin Kürşat ı artık 58 yaşına Merhaba derken değişimi şaşırttı Sözcü Gazetesi

14 Aralık 2025 17:20see112

TÜRKİYE ELEKTRİK DAĞITIM A.Ş. 10 BÖLGE MÜDÜRLÜĞÜ)’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI

15 Aralık 2025 00:38see112
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları