Alma’nın radar ekranı ve “kırılma” gecesi! Ersin Çelik
Yenisafak sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Akdeniz’de Gazze’ye doğru ilerlediğimiz son akşam, Sumud Filosu’nun ana gemisi Alma’nın kaptanı Semih Fener’den bir ekran görüntüsü mesajı geldi. O görüntü, lider geminin radarıydı ve 1 Ekim akşamı saniyeler içinde yaşanacak olanların habercisiydi. Kaptan, fotoğrafın üzerine buz gibi bir sükûnetle şunu yazmıştı:
“Abi geliyorlar. Bizim radardan görünüyorlar.”
Ekranda, filomuzun etrafını saran çemberin hemen dışında, karanlığın içinden beliren ve hızla yaklaşan 12 düşman noktası net bir şekilde seçiliyordu. Semih Kaptan’a soğukkanlılıkla “Nedir planımız?” diye sordum.
Yanıtı, filonun sarsılmaz cesaretini özetliyordu ve bu, bizim son yazışmamız oldu:
“Kararlılıkla üzerlerine doğru gideceğiz.”
Hemen ardından Semih Kaptan, telsizden filodaki tüm kaptanlara seslendi. Yedi deniz mili mesafeden 12 İsrail gemisinin üzerimize geldiğini ve planın değişmediğini, durmadan ilerleneceğini bildirdi.
Plan netti: Filodaki teknelere fiziki müdahale olana dek durulmayacaktı. İsrail deniz komandolarının ilk olarak ana gemiye çıkarma yapması en muhtemel senaryoydu. O an yaşandığında, Alma’ya en yakın gemi filonun liderliğini devralacak ve rotayı Gazze’ye kırmaya devam edecekti. Nitekim böyle de oldu.
Gemilerin alıkonulma anlarını, imkan buldukça parça parça anlatmıştık. Döndükten sonra ise hep bir pişmanlık duydum. O anın kargaşasında, ana geminin radar görüntüsünü, o tarihi kanıtı, keşke birilerine iletebilseydim diye hayıflandım. Neticede o kare, Sumud Filosu’na
uluslararası sularda
müdahale edildiğinin en resmi, en teknik ve en inkâr edilemez belgesiydi.
Geçtiğimiz cuma günü Semih Kaptan’dan o mesaj yeniden geldi. Radar görüntüsü,
“Müdahaleden 10 dakika öncesi”
notuyla yeniden cep telefonumun ekranındaydı. Meğer o gece kaptanımız, bir kopyasını eşine de göndermiş ve bu sayede o tarihi an kayıt altına alınmış.
Şimdi bu belgenin ne anlama geldiğini net olarak ortaya koymak gerekiyor. Gemi radar görüntüsündeki “Mevcut Pozisyon” verisi, İsrail’in korsanlık anının tam koordinatlarını, yani müdahalenin başladığı noktayı şöyle kaydediyor:
* Enlem: 31° 52.425’ Kuzey
* Boylam: 32° 54.555’ Doğu
Bu koordinatlar ne anlama geliyor? Haritayı açan herkesin görebileceği gibi, burası
Doğu Akdeniz’in ortasıydı
. Daha spesifik olmak gerekirse; bu nokta, Mısır’ın Sina Yarımadası kıyılarının kuzeyinde, Port Said’in kuzeydoğusunda ve Gazze kıyılarının kilometrelerce batısında, herhangi bir devletin karasularının olmadığı bir konumu işaret ediyor.
İsrail donanması gemilerimize saldırdığı sırada Gazze’ye sadece
74,6 deniz mili
mesafedeydik. O kadar yaklaşmıştık ki, ertesi gün öğlen saatlerinde Gazze sahillerinde olacağımızı konuşuyorduk.
Peki İsrail, Filo’yu neden bu kadar yaklaştırmıştı? Elbette, ne olursa olsun durmamaya odaklanmış kaptanların cesareti, Filo’yu gidilebilecek son noktaya ulaştırdı. Ancak İsrail, Filo’ya bir gece önce, Gazze’nin 120 mil açığında da müdahale etmeye kalkışmıştı. Yine Alma’nın etrafını kuşatmış, taciz etmiş fakat çıkarma yapmamışlardı.
Açıkçası burada bir gariplik vardı. Filonun, ablukayı fiilen delecek sulara bu kadar yaklaşması İsrail’in isteyeceği son senaryoydu. O halde bir gece önce müdahale etmemelerinin bir gerekçesi olmalıydı: Türk İHA’larının Girit’ten beri Filo’yu havadan gözetlediğini biliyorduk. Aynı zamanda donanma gemilerimiz de günlerce eşlik etmiş ve hem Gazze’ye insani yardım malzemesi yüklemiş hem de yola devam edemeyen iki tekneyi tahliye etmişlerdi. İHA’lar ilk müdahale girişiminin yapıldığı gece de tepemizdeydiler. İsrail, uluslararası hukuka göre açık bir suç işlerken, bir NATO ülkesinin İHA’ları tarafından anbean kaydedilmekten çekinmiş olmalıydı. Türkiye’nin insansız hava araçları havadan nereye kadar girdiler bilemiyorum ancak İsrail’in daha önceki müdahale sınırlarının çok ötesine itildiği aşikar.
Global Sumud Filosu’nun son bir gün daha yoluna devam etmesi,
ablukanın hem fiziken hem de zihinlerde kırılmasının önünü açtı.
Tarihin en geniş katılımlı sivil deniz misyonu İsrail’i hiç olmadığı kadar köşeye sıkıştırdı ve korkuttu. 74,6 mil kala, uluslararası sularda o müdahaleyi yapmak zorunda kalmaları, bir güç gösterisi değil,
stratejik çaresizliklerinin ilanıydı.
Şunu bir kez daha en net haliyle ifade edelim: Lider gemi Alma’nın o radar ekranı, uluslararası hukuk ve deniz yasaları için sözün bittiği yerdir. O gece yaşananlar, “durdurma” operasyonu kılıfına sokulmuş adi bir deniz haydutluğudur. Ve o fotoğraf, bu suçun inkâr edilemez, teknik kanıtıdır.

Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:82
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 19 Ekim 2025 04:05 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















