10 yıl sonra gelen tazminat, mezar taşına sarılarak ağladılar
Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
ANTALYA’da yaşayan Salih Türk (45), 25 yıl önce askerlik görevini yaparken terör saldırısında sol kolu ve sol gözünü kaybetti. Ardından yaşadığı şehre dönen gazi Salih Türk, tanıştığı Ebru Türk (48) ile 2013 yılında evlenme kararı aldı. Bir önceki evliliğinde iki çocuğu olan Ebru Türk, 2014 yılında hamile kaldı ve erkek çocuğuna ‘Tuğra’ ismini vermeye karar verdi.
Muratpaşa ilçesindeki özel bir hastanede kontrolleri devam eden Türk’ün, 6 Kasım 2015 tarihinde doğumu planlandı. Kontrollerini aksatmayan kadın, doğuma 5 gün kala fenalaşarak hastaneye gitti. Yapılan kontrollerde durumunun iyi olduğu söylenen Türk, şeker hastalığı için iğne vurularak evine gönderildi. Ebru Türk’e, doğuma 1 gün kala hastaneye gittiğinde bebeğinin kalbinin durduğu söylendi. Ani ölüm sebebiyle bebeğini kaybettiği söylenen Türk, büyük üzüntü yaşadı.
DAVA 10 YIL SÜRDÜ
Türk Ailesi, doktor ve hastanenin ihmali olduğu iddiasıyla hukuk mücadelesi başlattı. Yargılama sonunda doktor ve hastane hakkında ceza verilmezken, 10 yıl süren manevi tazminat davası, geçen ay sonuçlandı. Tüp bebek tedavileri de sonuçsuz kalan çifte, mahkeme 800 bin liralık tazminat ödenmesine karar verdi. Yaşadıklarını atlatamayan ve Kocaeli’ne taşınan aile, tazminat kararını öğrenince bebeklerinin Antalya’daki mezarını ziyarete geldi. Türk çifti, kucaklarına alamadıkları bebeklerinin mezar taşına sarılarak gözyaşı döktü.
Davanın 10 yıl sürdüğünü söyleyen Salih Türk, “Doğumdan 1 gün önce çocuğumuzun ölüsünü bize teslim ettiler. Tazminat davasını kazandık ama doktorun ve hastanenin ihmalleriyle ilgili belge iptali davasında gelişme yaşayamadık. 45 yaşına geldim, bu saatten sonra çocuğum da olmayacak, evin tek oğluyum ve soy bağımızı sürdürebilecek evladım yok. Anlatması çok zor benim için” dedi.
Yaşadıklarını anlatırken gözyaşlarını tutamayan Ebru Türk ise “Çok güzel bir hamilelik süreci geçirdim. 38 haftaya kadar hiçbir sorunumuz yoktu. Şeker hastasıydım ama düzenli kontrollerimi yaptırıyordum. Doğum için gün vermelerine 1 gün kala fenalaştım ve acile gittik. Bana iğne yazdı ve ‘6 Kasım’da doğum olacak’ diye konuştuk. 5 Kasım’da gittiğimde çocuğumun kalp atışı yoktu. Kontrol etti ve bana ‘Ani ölüm, daha gençsin doğurursun’ dedi. Oğlumu toprağa verdim ve hayatım bitti. Bundan sonra kalp hastası oldum, 5 sefer anjiyo oldum” diye konuştu.
‘HAYALLERİMİZİ YIKTILAR’
Oğlunun mezarı başından ayrılamadığını söyleyen Türk, “Oğlumdan sonra 30 sene yaşadığım şehri terk ettim. Geceleri eşim mezardan beni alıyordu. 4 tüp bebek, 3 aşılama denedik, hiçbiri olmadı. Hayallerimizi yıktılar. Eşim çocuk sahibi olsun diye boşanmayı bile düşündüm. Allah kimseye evlat acısı yaşatmasın. Doktor ve hastanenin ceza alması için dava açtık. Otopsi sonuçları çıktı ancak doktorlar ceza almadı” diye konuştu.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:70
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 18 Aralık 2025 07:16 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















