YAVUZ DONAT Stadyumda da lağım patladı
Ankara24.com, Sabah kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Kuddusi Müftüoğlu... 22 yıl hakemlik... 14 yılında Süper Lig Hakemliği... Merkez Hakem Kurulu Başkanlığı... Yeşil sahalarda ağaran saçlar.
"Utanç duyuyorum... Mutsuzum" diyerek söze başladı:
Bizim zamanımızda böyle şeyler yoktu... Hiçbir arkadaşımda görmedim... Durum iç açıcı değil.
Ahlak bozuldu... Bütün dünyada bunlar oluyor... Maalesef.
Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı doğru yaptı... Bahis işine kim bulaştıysa hakemlikle ilişiği kesilmeli.
Bu iş ivedilikle yapılmalı... Tertemiz hakemlerimiz töhmet altında kalmamalı.
***
NEREDEN BULDUN?
Yılların hakemi... 17 yıl yeşil sahalarda düdük çaldı... Ali Aydın.
Geçmişten söz etti... Çok önemli:
Haluk Ulusoy, Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı'ydı... Bülent Yavuz da, Merkez Hakem Kurulu Başkanı.
2002-2003 futbol sezonu... Bütün hakemlerin banka hesapları incelendi... Kredi kartlarına bakıldı... Hepimizin her şeyi araştırıldı... Bir şey çıkmadı.
Şimdi benzeri yapılmalı... Hatta daha ötesi... Hakem, futbol yöneticisi, eşi, çocuğu... Her yıl mal varlığı araştırılmalı.
Devlet sormalı... Federasyon sormalı: Bu para, bu mal varlığı nereden geldi? Nereden buldun?
***
ÖNCE EKMEKLER BOZULDU
Sahte et... Sahte tereyağı... Sahte altın... Tarım ve Orman Bakanlığı, İstanbul-Bağcılar'da denetim yaptı ve "Sucukta... At eti çıktı... Eşek eti çıktı."
İzmir'de... Sahte tuğgeneral ile sahte yüzbaşı, beş kişiyi dolandırmak üzereyken yakalandı.
Diyarbakır... Sahte diplomayla 12 yıl imamlık yaptı... 2 yıl 6 ay hapis cezası aldı... Kaçak... Aranıyor.
Sahte mühendis diploması... İstanbul-Yıldız Teknik'ten... 20 yıl müteahhitlik yaptı... Kamu ihaleleri aldı.
Önce ekmekler bozuldu... Sonra gerisi geldi...
Şimdi ortalık lağım kokusundan geçilmiyor.
***
VİCDAN MUHASEBESİ
Dostlar meclisi... Cumhuriyet Bayramı sohbeti... Söz, hakem rezaletinden açıldı. Cemil Çiçek, "Toplumda ciddi bir kirlenme olduğunu" söyledi. "Her kurum... Her kesim... Ciddi bir vicdan muhasebesi ve özeleştiri yapmalı" dedi:
Türkiye'deki gerilimin, kutuplaşmanın en önemli kaynaklarından biri, sporda yaşanan sıkıntılardır.
İnşallah üç günlük magazin konusu olmaz... Her yönüyle araştırılmalı.
Hem futbol camiası hem de Türkiye böyle bir temizliği yapmış olur.
***
PİSLİĞİN ÖNLENEMEZ YÜKSELİŞİ
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya açıkladı...
Hücre-10 operasyonu... 2 milyar liralık sahte kanser ilacı ele geçirildi. 60 bin tıbbi malzeme... Çete çökertildi. Sahte savcı... Kendisini, "İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde terör savcısı" olarak tanıttı... Menfaat sağladı... Yakalandı.
Ankara... Sahte alkol... 65 can aldı.
Kirlilik... Salgın hastalık gibi... Tırmanan kirlilik futbol sahalarına da bulaştı... Pek çok belediyeye de... Siyasete de.
***
SAY SAY BİTMİYOR
Trabzon... Sahte diplomayla öğretmenlik yaptı... Hem de 19 yıl.
"Yılın öğretmeni" bile seçildi. Sonra foyası ortaya çıktı... Yargılandı. İstanbul... 3 ilçede 10 bin litre sahte içki ele geçirildi... 27 Haziran 2025.
Sahte doktor... Hacettepe Üniversitesi'nden sahte diploma... Resmi evrakta sahtekârlık... Dolandırıcılık... İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Çerkezköy... Devlet Hastanesi... Sahte doktor... Tutuklandı.
***
OLACAĞI BUYDU
Sahte e-devlet imzası ile kamuda unvan ve sahte akademik belge elde eden şebeke... 73 kişi... İsimleri yayınlandı.
Aksaray Üniversitesi... Master sahte... Doktora sahte... Doçentlik belgesi sahte... Profesörlüğe kadar yükseldi.
Sonunda gerçek ortaya çıktı... Tutuklandı.
Olacağı buydu... Bulaşıcı hastalık... Yeşil sahalara uzandı.
11 Eylül 2025... İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ile Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu buluştular.
Konu... Hakem camiası... Bahis.
Araştırıldı... Pis koku... İsimler... Bahis... Kirli ilişkiler.
Ve sonunda düğmeye basıldı... Federasyon Başkanı, bahis skandalını kamuoyuyla paylaştı... Başsavcılık soruşturma başlattı.
Cemil Çiçek'in söylediği gibi, "Uzatılmamalı... Bu iş bir an önce sonuçlanmalı... Pisliğe bulaşan cezasını çekmeli."
***
AL SANA CEZA
Osmanlı dönemi... Fırınlara denetim... Bir fırında gramajı düşük ekmek satıldığı ortaya çıktı.
Ceza... Fırıncının yüzü boyandı. Sonra... Boynuna birkaç ekmek asıldı. Ve eşeğe bindirildi... Çarşı pazar... Mahalle mahalle... Sokak sokak dolaştırıldı.
(Kitap... Talip Şahin... Osmanlı'da Esnafların İşledikleri Cürümler, Karşılaştığı Müeyyideler)
2025... Bu çağda, böyle ceza uygulanamaz... İnsan hakları... Ortalık ayağa kalkar. Ama... Bir anket yapılsa... Kamuoyu yoklaması... Referandum... Millete sorulsa:
"Böyle bir ceza... Surat boyama... Eşek sırtında çarşı pazar dolaştırma... Olsun mu olmasın mı?"
Eminiz... Millet, "Olsun" diyecektir.
Görüntülenme:85
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 30 Ekim 2025 07:03 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda
İletişim








En çok okunanlar



















