‘Uzay sektörü 650 milyar dolar seviyesinde’
Ankara24.com, Dha kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Türkiye Ulusal Gözlemevleri Odak Seminerleri kapsamında, Erzurum Atatürk Üniversitesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü tarafından ‘Türkiye’de ve Dünyada Uzay’ konulu konferans düzenlendi. Kültür Merkezi Prof. Dr. Kemal Bıyıkoğlu Salonu’nda düzenlenen konferansa öğrenciler büyük ilgi gösterdi. Konferansta konuşan Koç Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu, Rusların 1957 yılında ilk defa bir uyduyu dünya yörüngesine yerleştirmesiyle uzayda rekabetin başladığını söyledi.

1961 yılında Yuri Gagarin’in uzaya çıktığını, ilk uzayda yürüyüşün Ruslar tarafından gerçekleştirildiğini anlatan Prof. Dr. Karabeyoğlu, 60’lar sonunda Amerika’nın Rusya’yı bu alanda yakalayıp geçtiğini belirtti. 90’larda Amerika’da uzayın sıkıcı bir hale geldiğini, NASA’nın artık birçok mühendisin ilgisini çekmediğini ifade eden Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu, “İyi mühendislerin hiçbiri NASA’ya gitmiyor. O tarihlerde uzay tarafı atıl kalmış bir alandı. 2000’lerin başında bu iş değişti. Teknolojiden çok büyük para kazanan insanların uzaya para yatırmasıyla her şey değişti. İlk başta Elon Musk, Microsoft’un kurucusu gibi onlarca insan, ticari uzayın hareketini 2000’lerin başında başlattı. 2003 yılında ilk defa bir sivil astronot uzaya ulaştı. 2020 yılında ilk defa bir sivil astronot kapsülle fırlatıldı. Dolayısıyla ticari uzay olayı inanılmaz şekilde domine eden bir noktaya geldi” diye konuştu.

'KALABALIK BİR UZAYDA OPERASYON YAPMAK ZOR'
Konuşmasında uzay sektörünün geleceğini de anlatan Prof. Dr. Karabeyoğlu, şu anda uzay sektörünün 650 milyar dolar seviyesinde olduğunu, 2030’da 1,7 trilyon ulaşma tahminleri olduğunu ifade etti. Uzay sektörünün çok hızlı büyüdüğünü vurgulayan Prof. Dr. Karabeyoğlu, uydu sayıları hakkında, “1957 yılında 1 tane varken şu anda 12-13 bin. Tam rakamı bilmiyoruz, bilmek çok zor. Bundan 10 sene önce 1000, bundan 10 sene sonra 100 binin üzerinde uydu bekleniyor. Sayı olarak uzayda inanılmaz derecede uydu olacak diyoruz. Uzayın fiziksel taşıma kabiliyeti diye bir şey var. Uyduları koyacağınız fiziksel bir yer lazım. Bunlar çok hızla hareket ediyorlar. Saniyede çok büyük hacimleri kaplıyorlar. Dolayısıyla sizin bu uyduları uzaya yerleştirmeniz lazım. Bu kadar kalabalık bir uzayda artık operasyon yapmak çok zor. Bunu yapabilmenin yolu uzayın boş yerlerine gidebilmek, uyduların ömrünü uzatmak ve uzayın kirli bölgelerini temizlemek” ifadelerini kullandı.

‘MARS’IN BAŞINA GELENLER DÜNYANIN DA BAŞINA GELECEK’
30 yıldan önce Mars’a gidilmesinin mümkün olmadığını söyleyen Prof. Dr. Arif Karabeyoğlu, Mars’ın bilimsel misyonu açısından önemli olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
“Mars’tan öğreneceğimiz çok şey var. Mars, Venüs ve Dünya bunlar kardeş gezegenler diyebiliriz. Çok yakınlar birbirlerine. Mars dünyadan daha küçük. Küçük bir küre mi, büyük bir küre mi daha hızlı soğur? Yüzey hacim olarak küçük bir küre daha hızlı soğur. Dolayısıyla Mars dünyadan daha hızlı soğumuş. İçerisindeki sıvı metaller daha önce donmuş. Bunun sonucunda manyetik alanını kaybetmiş. Manyetik alanını kaybettiği için atmosferini süpürmüş. Mars’ın başına gelenler dünyanın da başına gelecek, dolayısıyla Mars’tan öğrenecek çok şey var.”

Prof. Dr. Karabeyoğlu, konuşmasının sonunda öğrencilerin sorularını cevaplandırdı.

Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:58
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 03 Aralık 2025 10:43 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















