Uykuya gönderdiği çocukların saçlarına aklar düştü... Kahkahası hala hafızalarda!
Ankara24.com, Hurriyet kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.
Ona kalan miras ise herkese nasip olmayacak türdendi... Kulis tozu ve sahne aşkıydı ona kalan miras. O da bunu en iyi şekilde değerlendirdi. Hem de bütün hayatı boyunca...
Daha çocukluğunda başladı sahne aşkı, sonra sinemada da TV kameraları karşısında sürdü. İki kez evlendi boşandı. Eşlerini bıraktı ama sanat aşkı hiç bitmedi... Son nefesine kadar.
Şimdi artık kendisi bu dünyada değil belki ama sesi, gülüşü, filmleri milyonların hafızasında... Yakın zamanda da onun etkileyici hayatını konu alan bir film seyirciyle buluşacak...
Onu tanıyan kuşaklar bir kez daha anacak yaşı buna yetmeyenler de Türkiye'de sanat dünyasının bu unutulmaz ismiyle tanışacak.
HAYATI FİLM OLUYOR
Bu anlatılan ünlü, Yeşilçam'da yıllar boyunca Münir Özkul ile ayrılmaz bir ikili oluşturan, Hababam Sınıfı serisinde Hafize Ana olarak hafızalara kazınan Adile Naşit.
Onun sanatla dopdolu hayatı usta yönetmen Çağan Irmak'ın yorumuyla bir sinema filmine dönüşüyor.
Biz de bu vesileyle Adile Naşit'in eşine az rastlanır hayat öyküsünü kısaca hatırlayalım istedik...
BABASI OYUNCU, ANNESİ KANTOCUYDU
17 Haziran 1930'da İstanbul'da dünyaya gözlerini açtı Adile Naşit...
Gerçek adı Adela olan Adile Naşit'in babası, döneminin tuluat ustalarından Komik-i Şehir Naşit Özcan, annesi ise kantocu Amelya Hanım'dı.
O da anne ve baba mesleği nedeniyle sahneyle, kulisle çocuk yaşında tanıştı. Bir yandan da okula gidiyordu.
TEKSTİL ATÖLYESİNDE ÇALIŞIRKEN KALBİNDE HEP TİYATRO VARDI
Ancak babasının ölümü onun da hayatını değiştirdi.. 13 yaşındayken babasız kalan Adile Naşit aile bütçesine katkıda bulunmak için Kasımpaşa'da bir tekstil atölyesinde çalışmaya başladı.
Orada çalıştı çalışmasına ama anne ve babasından miras sahne tutkusu hep kalbindeydi..
1944 yılında tiyatro serüveni başladı. Henüz 14 yaşındayken İstanbul Şehir Tiyatroları çocuk bölümüne girdi.
DAHA KÜÇÜCÜKTÜ... MAKYAJ YAPTILAR VE ANNE ROLÜNÜ OYNADI
İlk oyununda anne rolünü canlandıran oyuncu hastalanınca Adile Naşit yapılan bir makyajla küçük yaşına rağmen anne rolüne büründü... Salon alkıştan yıkıldı!
Annesi Amelya Hanım'ın desteğiyle Türk tiyatrosunun duayenlerinden Muammer Karaca'nın kurduğu topluluğa katıldı.
Karaca, sadece Adile'yi değil kardeşi Selim Naşit'i de yanına aldı. Böylece iki kardeşin sanat hayatı da resmen başlamış oldu.
YETENEĞİNE SİNEMA YÖNETMENLERİ DE KAYITSIZ KALAMADI
Öylesine yetenekliydi ki Adile Naşit, sinema yönetmenleri de ona kayıtsız kalamadı... 1947 yılında sinema serüveni başladı. Yara filmi onun Yeşilçam'daki ilk adımı oldu.
1950 yılında Lütfi Akad'ın imzasını taşıyan Lüküs Hayat filminde kamera karşısına geçti.
Naşit ondan sonra tiyatro ve sinema serüvenini bir arada sürdürdü.
1970'li yılara kadar sahnelerdeydi hep Adile Naşit. Gazanfer Özcan- Gönül Ülkü Tiyatrosu'nda sahneye çıktı.zHisseli Harikalar Kumpanyası, Neşe- i Muhabbet, Şen Sazın Bülbülleri gibi birçok oyunda rol aldı.
1970'LERDE ONUN İÇİN YENİ BİR DÖNEM BAŞLADI
Adile Naşit'in sinema serüveninde 1970'lerin ayrı bir yeri var. Atıf Yılmaz'ın yönettiği İşte Hayat filmindeki rolü ona Antalya Altın Portakal Film Festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülünü getirdi.
Sonrasında da Rıfat Ilgaz'ın aynı adlı eserinden uyarlanan Hababam Sınıfı serisinde Hafize Ana karakterini üstlendi. Zaten onun tiyatro sahnelerinin yıldızı olduğu dönemi kaçıran kuşağın hafızasında da bu şekilde yer etti.
Adile Naşit'in rol aldığı yapımlarda en çok dikkat çeken yanlarından biri de eşsiz kahkahasıydı... En canı sıkkın insana bile yaşama enerjisi verirdi o kahkaha.
EVLAT ACISINI KAHKAHALARININ ARDINA GİZLEDİ
Ama aslına bakılırsa Adile Naşit'in o kahkahasının ardında çok büyük bir trajedi gizliydi... Hiç dinmeyen evlat acısı!
Adile Naşit ilk evliliğini 1950 ile 1982 arasında Ziya Keskiner ile yaptı. O evlilikten de bir erkek evlat annesi oldu..
Biricik oğlunu doya doya bağrına basamadı, onun bir yetişkin olduğunu göremedi Adile Naşit...
Kalbi delik olarak dünyaya gelen Ahmet, henüz 16 yaşındayken hayata veda etti. Bu büyük acı Adile Naşit'in yüreğinde çok derin bir iz bıraktı.
DOYASIYA SEVEMEDİĞİ OĞLUNUN YERİNE BAŞKA ÇOCUKLARI SEVDİ
En çok da bu acı nedeniyle çocukları daha çok sevmeye başladı. 1980'lerde TRT'de kamera karşısına geçtiği Uykudan Önce programını izleyen küçükler belki onun bu yanından haberdar değildi.
Ama o belki de o programda çocuklara masal anlatırken kendi oğluna anlatamadığı masalları düşündü hep.
Adile Naşit bu program sayesinde birkaç kuşağın hafızasında Masalcı Anne olarak yer etti.
Adile Naşit son olarak 1985 yılında Annem- Bırakmam Seni adlı film için kamera karşısına geçti...Çekimler sırasında sağlığı bozuldu ve bağırsak kanseri teşhisi aldı.
HEP GÜLEN YÜZÜYLE HATIRLANMAK İSTEDİ
Teşhis konulduktan iki yıl sonra 1987'de hayata gözlerini yumdu. O sırada sadece 57 yaşındaydı...
Adile Naşit'in seyircisine bir de vasiyeti vardı: Hep neşeyle ve gülen yüzüyle en çok da içe işleyen o kahkahasıyla hatırlanmak... Öyle de oldu..
HAYATI SİNEMAYA UYARLANDI: Türk tiyatrosunun ve sinemasının bir değil birkaç dönemine damgasını vuran Adile Naşit'in hayatını usta yönetmen Çağan Irmak sinemaya uyarlıyor. Filmde unutulmaz oyuncu Adile Naşit'e Meltem Kaptan hayat veriyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:19
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 04 Aralık 2025 13:51 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















