Usta yazarlar, Galatasaray ın Union SG mağlubiyetini yorumladı: Osimhen yoksa pek de bir şey olmadığını gördük , Maç Okan Buruk’a yazmaz ,...
Hurriyet sayfasından alınan bilgilere göre, Ankara24.com açıklama yapıyor.
UEFA Şampiyonlar Ligi'nin 5. haftasında Galatasaray, dün akşam sahasında karşılaştığı Belçika temsilcisi Union SG'ye 1-0 mağlup oldu.
RAMS Park'ta oynanan ve ilk yarısı golsüz eşitlikle geçilen mücadelede konuk ekibe galibiyeti getiren golü 57. dakikada Promise David kaydetti.
Sarı-kırmızılılarda oyuna 53. dakikada dahil olan Arda Ünyay, mücadelenin 80. ve 89. dakikalarında gördüğü iki sarı kartın ardından kırmızı kartla oyun dışında kaldı. Genç stoper Devler Ligi'ndeki bir sonraki maçta Monaco'ya karşı forma giyemeyecek.
Bu sonucun ardından Şampiyonlar Ligi'ndeki ikinci yenilgisini alan Galatasaray 9 puanda kaldı, Union SG ise puanını 6'ya çıkardı.
SAHASINDA 33 MAÇI SONRA YENİLDİ
Galatasaray, RAMS Park'ta 33 resmi maçın ardından mağlubiyet yaşadı.
İç sahadaki son yenilgisini geçen sezon UEFA Şampiyonlar Ligi play-off turu rövanşında İsviçre temsilcisi Young Boys karşısında 1-0'lık skorla yaşayan sarı-kırmızılı ekip, sonrasında iç sahada 34. resmi maçına çıktı.
Bu süreçte 24'ü Süper Lig, 5'i UEFA Avrupa Ligi, 2'si Ziraat Türkiye Kupası ve 2'si UEFA Şampiyonlar Ligi olmak üzere 33 resmi müsabakada 24 galibiyet, 9 beraberlik yaşayan Galatasaray, Union SG mağlubiyetiyle seriyi 34 maça uzatamadı.
BELÇİKA TAKIMLARINA KARŞI YİNE KAZANAMADI
Galatasaray, Avrupa kupalarında Belçika temsilcileriyle yaptığı 9. müsabakada da galibiyet elde edemedi.
Tarihinde Union Saint-Gilloise ile ilk kez eşleşen sarı-kırmızılı ekip, Club Brugge ve Anderlecht ile dörder kez karşılaştı. Galatasaray, söz konusu maçlarda dörder beraberlik ve yenilgi yaşadı. Sarı-kırmızılı ekip, 9. randevudan da galibiyet çıkaramayarak Belçika temsilcileri karşısındaki kötü istatistiğini sonlandıramadı.
Galatasaray, Belçika takımlarıyla yaptığı 9 maçta sadece 5 gol atarken rakiplerinin 18 golüne engel olamadı.
"DEVLER LİGİ"NDE KAZANMA SERİSİ SONA ERDİ
Galatasaray'ın UEFA Şampiyonlar Ligi'ndeki 3 maçlık galibiyet serisi bitti.
Sezona deplasmanda Almanya'nın Eintracht Frankfurt takımına 5-1 yenilerek başlayan sarı-kırmızılı takım, sonrasında sırasıyla iç sahada İngiltere ekibi Liverpool'u 1-0, Norveç temsilcisi Bodo/Glimt'i 3-1, deplasmanda ise Hollanda takımı Ajax'ı 3-0 yendi.
"Cimbom" beşinci haftada konuk ettiği Union Saint-Gilloise'a 1-0 mağlup olarak galibiyet serisini sürdüremedi. Galatasaray, serisinin sona ermesiyle tarihinde ilk kez UEFA Şampiyonlar Ligi'nde üst üste 4 galibiyet alma rekorunu kırma şansını da yitirdi.
AVRUPA'DA 14 MAÇ SONRA GOL ATAMADI
Galatasaray, UEFA turnuvalarında 14 maç aradan sonra gol sevinci yaşayamadı.
Son olarak geçen sezon İsviçre temsilcisi Young Boys'a iç sahada 1-0 yenildiği UEFA Şampiyonlar Ligi play-off rövanş maçında gol atamayan sarı-kırmızılı ekip, sonrasındaki 14 Avrupa kupası maçında rakip fileleri sarsmayı başardı.
Galatasaray, Union Saint-Gilloise maçından eli boş dönerken gol atma serisini de sürdüremedi.
MEHMET AYAN, BANU YELKOVAN VE UĞUR MELEKE'DEN GALATASARAY DEĞERLENDİRMESİ
Galatasaray'ın Union SG karşısında aldığı 1-0'lık mağlubiyeti Hürriyet yazarları Mehmet Ayan, Banu Yelkovan ve Uğur Meleke bugün kaleme aldıkları köşe yazılarında değerlendirdi. İşte o yazılar;
MEHMET AYAN: OKAN BURUK'UN KULÜBE ÇARESİZLİĞİ!
Başlangıç onbirinden ziyade bitiriş onbirinin önemli olduğu maça G.Saray istediği gibi başlayamadı. 5-3-2 dizilen rakibin dehlizlerine giremediği gibi, ne orta sahada ne de savunmadaki sayısal üstünlüğünü oyun gücüne çevirebildi. Rakip ani ataklar ve duran toplarla hep tehditkar oyun sergilerken, Ajax maçındaki topa hakimiyet, Liverpool maçındaki fizik kalite sahada bulunmuyordu. Elbetteki eksikler nedeniyleydi bu zaaflar. 27’de Sara’nın şutu ve 44’te İcardi’nin auta giden topuna bir de Barış Alper’in az farkla auta giden şutunu ilave edebiliriz tehlike anlamında. 40’ta Sykes’in direkten dönen topu rakibin en ciddi atağıydı ama sürekli kenar top (ve korner) olanağı sunmak can sıkıcılığını koruyordu.
KORKTUĞUMUZ BAŞIMIZA GELDİ
Korktuğumuz başımıza Jakobs çıktıktan ve takımın defans balansının bozulmasından 5 dakika sonra geldi. Sol kanadı teslim ettiğimiz Sallai ve Barış’ın ortaklaşa kaptırdığı topun sonrası başlayan kenar atakta yedik golü. Golden sonra toparlamamız 10 dakika kadar sürdü. Sonrasında tribün desteği ile oyunu ele aldık. 76’daki iki pozisyonumuz heyecan üretti. Rakip geçiş hücumu kovaladı. Ancak baskın olduğumuz her pozisyon sonrası artan yorgunluğumuz, çaresizliğimizi de sahaya taşımaktaydı; kulübede kimseler yoktu.
HAYAL KIRIKLIĞININ BAŞKENTLERİ
En az 4’ü temel 7, son 40 dakika 8 eksikle oynanan takım için temel eleştirim Union SG kalitesine mukabele edememek olabilir. Maç Okan Buruk’a yazmaz. Rakibin kalitesine göre bu onbirin yapacakları daha fazla olmalıydı! İcardi, Sane, Barış, İlkay hayal kırıklığının başkentleri oldular.
Şampiyonlar Ligi’nde en zor periyoda girmenin endişesini taşıyan birçok Galatasaraylı, maçta kaybedilenin üç puandan fazlası olduğunu biliyor.
BANU YELKOVAN: TEORİLER VE PRATİKLER
Rakibin savunmayı kalabalık tutup topu bırakmayı sevdiğini, yakaladıkları fırsatları direkt hücumlarla değerlendirdiklerini; uzun boylu bir takım olduklarını ve duran topları etkili kullandıklarını biliyorduk. Gel gör ki bazen teoride bildiklerinizi pratiğe geçirmeyi başaramazsınız, dün gece de öyle oldu.
Galatasaray sahaya çıktığında, geçen senenin parlak günlerini fazlasıyla andıran ilk 11 hiç fena görünmüyordu. Union SG Teknik Direktörü David Hubert’ın maç öncesi, “Osimhen yoksa Barış Alper var, Icardi var, Leroy Sane var” sözlerini doğrular bir kadro vardı sahada fakat maç başladığında Osimhen yoksa pek de bir şey olmadığını gördük. Üstelik sakatlıklarla iyice gençleşmiş yedek kulübesi de umut vermiyordu.
EN SEVİLMEYEN SENARYO
İlk yarıda Galatasaray sağ kanatta Sallai-Sane bağlantısıyla pozisyon aradı; Union SG ise aynı mantığı Niang-David ikilisiyle sol kanattan uyguladı. Temposu fena olmayan, psikolojik dengesi kırılgan, iki takımın da direğe takıldığı, bazı pozisyonlar için “tüh be”, bazıları için “oh be” dedirten bir ilk yarı izledik. İkinci yarıda da durum değişmedi.
Topu Galatasaray’a bırakan, alanları daraltan, ceza sahasında kalabalık bu futbol, değil Şampiyonlar Ligi’nde uygulanan disiplinli versiyonu, Süper Lig’de bile Galatasaray’ın en sevmediği senaryo zaten. Maç, özellikle gol sonrası iyice can sıkıcı bir hal aldı. Gerçi moralimizi bozmak için Belçikalılara gerek yoktu, istatistiklere bakmak yeterliydi.
FUTBOL SAHADA OYNANIYOR
Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi’ndeki parlak karnesi, geçen sezonun Belçika şampiyonu, bu sezonun 15 maçta topladığı 36 puanla lideri Union SG’yi gözümüze mat göstermiş olabilir ama futbol sahada oynanıyor. Galatasaray ‘sadece 3 puan’ diyerek çıktığı maçta, hiç beklemediği bir yenilgi aldı. Bu basit hedef, takım üzerinde gereksiz bir baskı yarattı. Şimdi bu mağlubiyetin derbi maçında daha beter bir baskıya dönüşmemesi için önünde sadece birkaç gün var.
UĞUR MELEKE: UNION'U 10 KİŞİYLE YENEMEZSİNİZ!
Union Saint-Gilloise belki kıtanın büyüklerinden değil ama farklı bir kulüp. Oynaması da zor bir rakip. Brighton’ın yetiştirici-geliştirici mekanizmasını kuran internet dâhisi Tony Bloom’un diğer eseri Union Saint-Gilloise kulübü. Tony Bloom tamamen bilimsel metotlarla bu mütevazı takımı 40 küsur yıl sonra birinci lige çıkardı, ardından da şampiyonluğa taşıdı. Son 5 yılda Boniface, Deniz Undav, İvanovic gibi süperstar santrforlar sattılar. Daha bu sezon başında 5 büyük lige 5 oyuncu ihraç ettiler. Yerlerini de düşük bütçeli yıldız adaylarıyla doldurdular.
Dün sahaya çıkan 22 oyuncu içinde 7 tanesi 25 yaş altı idi. Hepsi Union forması giyiyordu! Çok genç bir takım vardı yani Galatasaray’ın karşısında. Ayrıca sahanın en uzun 4 futbolcusu da USG formalıydı. Duran toplarda 196’lık üç adam, Sykes, Burgess ve David’e karşı Galatasaray’ın en uzun adamının 187’lik Davinson olması tuhaf bir eşleşme problemi doğurdu.
Ancak Galatasaray’ın dün USG’ye karşı çok zorlanmasının esas nedeni rakipti demek de zor. Zira sarı kırmızılılar dün 3 başka sebeple kritik bir 3 puan kaybettiler:
1-) Osimhen bu sezon Şampiyonlar Ligi’nin yıldızlarından. İlk 4 maçta kazanılan 9 puanın da kahramanı. Onun hareketliliğinin, iştahının, caydırıcılığının, kalitesinin benzeri Avrupa’da yok denecek kadar azken, Galatasaray kulübesinde olmasını beklemek zaten hayalcilik! Dün İcardi, genç ve tutkulu USG savunması arasında yok oldu. 90 dakikada sadece 6 isabetli pası var... Dün zaman zaman 10 kişi oynadı adeta Galatasaray.
2-) Galatasaray dün ikinci devrenin başlarında yaşadığı 5 dakikalık kâbustan uyanamadı. 53’te Jakobs sakatlandı, kulübede neredeyse hiçbir senyör oyuncusu yoktu Okan Buruk’un... Arda’yı oyuna soktu, üçlü savunmaya döndü, üç dakika sonra da gol geldi. Golü bulduktan sonra USG takımının sakatlık sayısı, süresi ve maçın duraksama anları olağanüstü arttı zaten.
3-) Galatasaray orta sahasında Lemina, Kaan, Berkan yok. İlkay da sakatlık öncesi kondisyonunda değil. Bu seviyede merkezde eksik kalırsanız maçın kontrolünü elde tutmanız zor. Galatasaray’ın devre arasında merkez orta sahaya da takviye yapması gerekebilir.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:68
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 26 Kasım 2025 07:37 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















