Üretimde gerileme faiz baskısını artırabilir Sözcü Gazetesi
Ankara24.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
TÜİK eylülde sanayi üretiminde, aylık yüzde 2.2 gerileme olduğunu açıkladı. Sanayi yanında tarımda yaşanan gerileme ve ekonominin tümünde bir durgunluğun yaşandığı açık. Bu durgunluğun, özellikle faiz indirimleri konusunda, Hükümet ve Merkez Bankası üzerindeki baskının artmasına neden olması bekleniyor.
Ekonomi yönetimi iç talepteki durgunluğun uygun bir seyirde olduğunu belirtirken, bir süre daha devam etmesini istiyor. Merkez Bankası’nın açıklamalarında da bu durgunluğun devam etmesi halinde, enflasyonla mücadele açısından olumlu olacağı kayda geçiriliyor.
Sanayi üretimi eylülde bir önceki aya göre yüzde 2.2 gerilerken, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 2.9 artış yaşandı. Son 5 aydaki en keskin bu aylık daralmanın yıl sonuna kadar devam etmesi halinde, 2025 yılı büyüme oranlarının düşmesi beklenebilir. Geçen yıl genel büyüme oranındaki artış yüzde 3.3 olarak açıklanmıştı.
ÖNCE ENFLASYON İNMELİ
Hizmetlerdeki artışın sürüklediği bir büyüme trendi izlenirken, yıl sonunda büyüme oranının yüzde 3’lere doğru gerileyebileceği tahmin ediliyor. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın son tahminlerine göre ise yıllık sürdürülebilir büyüme oranının yüzde 4.3’lere indiğini biliyoruz. Kısacası; potansiyelinin altında bir ekonomik büyümenin devam etmesi bekleniyor.
Merkez Bankası ve ekonomi yönetiminin hesapları tutarsa; aynı durgunluğun 2026 yılında da süreceği tahmin ediliyor. İşte bu noktada da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın üç yıl üstüste, yüzde 3 gibi düşük büyüme oranını göze alıp alamayacağı sorusu gündeme geliyor.
İş kesiminde, özellikle sanayi sektöründeki şikayetlerin zaten arttığını, KOBİ’ler başta olmak üzere ciddi şirket kapanmalarının gündeme geldiğini zaten bir süredir yaşıyoruz. Şirket kapanmaları ve konkordato verilerindeki artışlar da zaten sıkıntıyı açıkça gösteriyor.
Bu şikayetlerin artmasıyla birlikte, finansmana erişim ve maliyetinin düzeltilmesi için özel sektörden gelen faiz indirim çağırısının büyüdüğü de artık açıkça gözüküyor. Düşük büyüme oranlarının devam etmesiyle birlikte. önümüzdeki dönemde bu şikayetlerin artması kaçınılmaz görülüyor.
Ekonomi yönetimi bu sıkıntıların farkında ama enflasyonla mücadelenin sürebilmesi için; ihracatçılar ve KOBİ’ler başta olmak üzere, bazı kesimlere sübvansiyonlu kredileri parça parça devreye alıyor. Bu şikayetlerin siyasi baskıya dönüşmesini, bu yolla azaltmayı amaçlıyor.
Mevcut sübvansiyonlu kredilerin yakında şikayetlerin büyüklüğüne yetmez hale geleceği, şikayetlerin AKP iktidarı üzerindeki baskının büyümesine yol açacağı tahmin ediliyor. Bu arada koalisyon ortağı MHP’den bu yönde gelen şikayetlerin artmaya başladığına şahit oluyoruz. Yani zaten varolan siyasi anlaşmazlıklar yanında, ekonomik konuların da koalisyon içindeki tartışmalara eklenmesi beklenebilir.
Merkez Bankası, enflasyonla mücadelenin sürdürülebilmesi için faizleri bir süre daha sıkı tutmak istiyor ama bunu yapmakta, artık zorlanıyor. İş kesiminden gelen şikayetlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan gelecek “büyümeyi artırın” taleplerine dönüşmesi, mümkün olduğunca ötelenmeye çalışılıyor.
Yaklaşık 2.5 yıldır devam eden ekonomi programının, zaten Erdoğan’ın büyüme kaygısıyla bu noktaya geldiği, hâlâ enflasyonun düşürüleceğine olan inancın oluşturulamadığı ortada.
Enflasyonu düşürmeden, büyümeyi artırmak adına yapılan faiz indirimlerinin sıkıntısını hâlâ yaşamaya devam ettiğimiz, unutulmamalı.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:53
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 11 Kasım 2025 05:03 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















