Ukrayna da barışın son on metresi Düşünce Günlüğü Haberleri
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
Bülent Tokgöz / Yazar
Ukrayna ile ABD arasında Miami’de üç gün süren yoğun barış müzakereleri, savaşın askeri, insanî ve jeopolitik maliyetlerini tüm ağırlığıyla ortaya koydu. ABD, Donald Trump’ın liderliğindeki diplomatik kadro aracılığıyla güvenlik garantileri, askerî sınırlamalar ve toprak düzenlemelerini içeren kapsamlı bir teklif sundu. Ancak planın hem Kiev hem de Moskova açısından kabul edilebilirliği belirsizliğini korudu.
ABD’nin Ukrayna Özel Temsilcisi Keith Kellogg, 7 Aralık 2025’te yaptığı açıklamada, Donbas’ın statüsü ile Zaporizhzhia nükleer santraline ilişkin iki temel sorunun çözülmesi hâlinde barışın “çok yakın” olduğunu söyledi. Sürecin “son on metresine” girildiğini vurgulayan Kellogg, bunun her zaman en zor aşama olduğunu belirtti. Aynı açıklamada savaşta her iki tarafta toplam kayıpların 2 milyonu aştığını ve bunun modern çağ için benzeri görülmemiş bir tablo olduğunu ifade etti.
ABD’nin barış planı, Ukrayna’nın ordusunu küçültmesini, donanmasını zayıflatmasını ve silahlarını sınırlandırmasını öngörüyor. Buna karşılık Rusya’nın işgal ettiği bölgelerin fiilen tanınması, Ukrayna’nın NATO’ya girmemesi ve ülkeye yabancı asker konuşlandırılmaması gibi Moskova’nın kırmızı çizgileri planın merkezinde yer alıyor.
BASKI ARACI: ÖNGÖRÜLMEZLİK
Trump yönetimi planın hızla hayata geçirilmesini isterken, Zelenskiy’nin teklifi henüz okumadığını söyleyerek tepki göstermesi krizi daha da görünür kıldı. Müzakere süreci, Trump’ın iş dünyasından gelen agresif pazarlık anlayışıyla yürütülüyor; istenen tavizler alınmazsa masadan kalkma tehdidi baskı unsuru olarak kullanılıyor. Zaten Trump’ın “24 saat içinde savaşı bitiririm” iddiası, askerî yardımların şartlı hale getirilmesi ve Kiev’in toprak tavizlerine zorlanması ihtimaline dayanıyordu. Bu yaklaşım Avrupa için de ciddi bir endişe kaynağı oluşturuyor.
Trump’ın en önemli baskı aracı öngörülemezlik olarak öne çıkıyor. Yardımların aniden kesilebileceği endişesi Kiev ve Avrupa üzerinde güçlü bir psikolojik baskı oluşturuyor. Bu belirsizlik, hem Ukrayna’yı tavize zorlamak hem de Rusya’yı isteksiz bir ABD yönetimiyle yüz göz olmadan anlaşmaya yönlendirmek için kullanılıyor. Nihai hedef, savaşın askerî zaferle değil, donmuş bir çatışma düzeniyle sona erdirilmesi olarak şekilleniyor.
DÜNYA BEKÇİLİĞİNİN SONA ERMESİ
Washington’daki geniş bürokratik yapı, yerini Trump’a doğrudan bağlı dar bir ekibe bırakmış durumda. Bu ekip çok taraflı anlaşmalara mesafeli, ilişkileri mutlak karşılıklılık üzerinden tanımlayan bir anlayışla hareket ediyor. Böylece hız ve doğrudanlık sağlansa da öngörülebilirlik ve uzun vadeli stratejik tutarlılık ciddi biçimde zayıflıyor. Dünya başkentleri bu yeni gerçekliğe ya uyum sağlamaya çalışıyor ya da belirsizliği kendi lehine çevirecek hamleler planlıyor.
Bu yaklaşım, Trump’ın ikinci başkanlık döneminde resmî doktrin haline gelen “Güvenliğimiz İçin Savaş” adlı yeni güvenlik stratejisi belgesiyle kurumsallaştı. Belge, ABD’nin küresel askerî taahhütlerini şartlı hale getiriyor ve kolektif savunma anlayışından uzaklaşıldığını ortaya koyuyor. Artık askerî himaye otomatik bir hak değil, savunmaya ne kadar yatırım yapıldığına ve ABD çıkarlarıyla ne kadar uyum sağlandığına göre değişen bir ayrıcalık olarak tanımlanıyor. Bu durum, NATO’nun klasik güvenlik mimarisinden açık bir kopuş anlamına geliyor.
Yeni stratejide Rusya artık mutlak bir düşman değil, gerektiğinde müzakere edilebilecek bir rakip olarak konumlandırılıyor. Bu tutum, “Amerika Öncelikçiliği” doktrininin doğrudan yansıması olarak görülüyor. Trump’ın NATO üyelerine yönelik “savunma harcaması yapmayan korunmaz” mesajı, ittifakın 5. Maddesinin fiilen askıya alınabileceği şeklinde yorumlanıyor. Bu tutum Avrupa’nın güvenlik mimarisini sarsarken, saldırgan devletler açısından da cesaret verici bir sinyal olarak algılanıyor.
Rusya bu paradigma değişimini olumlu karşıladı. Kremlin, ABD’nin sınırsız küresel hegemonya iddiasından geri adım attığını savunurken, bunun daha dengeli bir uluslararası düzenin kapısını aralayabileceğini öne sürdü. Trump yönetimi ise bu dönüşümü “dünya bekçiliğinin sona ermesi” ve “akıllı güç” kullanımına geçiş olarak tanımlıyor. Ancak eleştirmenler, bu politikanın Tayvan’dan Doğu Avrupa’ya kadar geniş bir coğrafyada istikrarsızlık riskini artırabileceğini vurguluyor.
AGRESİF BARIŞ TEKLİFİ
Trump’ın formülü, hem Kiev’de hem de birçok Batılı başkentte ciddi endişelere yol açmış durumda. Ukrayna tarafında, ülke topraklarının yaklaşık yüzde 18’ini oluşturan işgal altındaki bölgelerden vazgeçmenin Rusya’nın saldırganlığını ödüllendireceği ve gelecekte yeni genişleme ve işgal girişimlerini teşvik edeceği yönündeki korku güçlü biçimde hissediliyor.
Barış görüşmelerinin önündeki en büyük yapısal engellerden bir diğeri ise tazminat meselesi olarak öne çıkıyor. Ukrayna, işgal nedeniyle uğradığı muazzam maddi kayıpların karşılanmasını talep ederken, Rusya bu talebi kesin biçimde reddediyor.
Aynı zamanda Kiev, gelecekte yaşanabilecek yeni bir saldırıyı caydıracak, net, somut ve bağlayıcı güvenlik taahhütleri istiyor. Gözlem misyonlarının yapısı, silah kontrolü rejimlerinin kapsamı ve olası ihlal durumlarında nasıl bir caydırıcılık mekanizmasının devreye sokulacağı henüz net biçimde tanımlanmış değil. ABD ve bazı Avrupalı güçlerin bu konularda açık ve kesin bir pozisyon ortaya koymaktan kaçınması, müzakere masasındaki belirsizliği daha da derinleştiriyor.
Velhasıl ABD savaşı uzatmamak ve Rusya ile normalleşme yolunu açmak için agresif bir barış teklifi sundu; ancak bu teklif Ukrayna açısından egemenlik ve onur bakımından ağır kırılmalar içermekte. Kiev yönetimi, bir yanda uzun ve yıkıcı bir savaş, diğer yanda ise toprak ve siyasal bağımsızlık açısından ağır tavizler barındıran zor bir anlaşma arasında sıkışmış durumda.
Umutla kuşku bu aşamada iç içe geçmiş görünüyor ve şayet sürecin “son on metresinde” ise kalan etabın hayli zorlu geçeceğini ortaya koyuyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:147
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 11 Aralık 2025 04:02 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















