Türkiye Eğitim Reformu projesi nedir?
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
“22 Kasım 2025 günü Manisa FERDİ ZEYREK kültür merkezinde 650 kişilik salonda TÜRKİYEYE EĞİTİM REFORMU ÇAĞRIMIZI gerçekleştireceğiz.2. Çoban ateşimizi yakmaya herkesi DAVET EDİYORUZ.”
NE-DER Başkanı eğitimci Mustafa Özdemir ile yeni eğitim projelerini konuştuk.

Öğretmen Üniversitesi projeniz olduğunu biliyoruz. Şimdi de Türkiye Eğitim Reformu projesi hazırladınız. ‘Zorunludur, acildir’ diyorsunuz. Bu projeyi hazırlamaya neden gereksinim duydunuz? Ne kadar zamanda bu metin ortaya çıktı? Kimlerle çalıştınız?
Biz uzun yıllardır öğretmenliği güçlendirmeye, eğitimde niteliği artırmaya odaklanan bir sivil toplum kuruluşuyuz. “Öğretmen Üniversitesi” fikri, aslında bu reformun ilk tuğlasıdır. Çünkü biz biliyoruz ki, nitelikli eğitimin taşıyıcısı nitelikli öğretmendir.
Ancak gördük ki, sistem artık hem öğretmeni hem öğrenciyi yoran bir hale gelmiş. Bilimden uzaklaşıldıkça, umut da uzaklaşıyor. Bu yüzden “acil” diyoruz. Çünkü eğitimde kaybedilen bir yıl, bir kuşağın kaybı demektir.
Ülkemizde hangi sorunu ele alsak kaynağında ya eğitimsizlik, ya da çağa uygun olmayan eğitim anlayışının olduğunu görüyoruz.
Resmi veriler ve araştırma sonuçları göstermektedir ki eğitim sistemimiz umutsuzluk ve kaygı üretmektedir.
Bilim kurulumuz Yaklaşık iki yıl süren bir araştırma süreci sonunda bu metin ortaya çıktı. Akademisyenler, öğretmenler, felsefeciler, yazarlar, dijital teknoloji uzmanları, ekonomi ve sosyoloji alanlarından isimlerle bir araya gelindi. Geceli gündüzlü uzun çalışmalar yapıldı. TÜRKİYE EĞİTİ REFORMU metni ortaya çıktı. Bu metin, (rapor) masa başında değil; sahadaki, gerçeklerden doğdu.
Diyebiliriz ki;
• Bu Reform Çağrısı, sahadaki sorunların çözüm önerisi olarak ortaya çıktı.
• Eğitimde gecikme, bir kuşağın kaybıdır.
• Taşıyıcı güç: nitelikli, üretken öğretmendir.
Projeniz iki bölümden oluşuyor. Birinci bölümü ana hatlarıyla anlatabilir misiniz?
Evet, Türkiye Eğitim Reformu çalışmamız iki büyük bölümden oluşuyor. Birinci bölüm, mevcut eğitim sisteminin röntgenini çekiyor diyebilirim. Bu bölümde rakamlarla, araştırmalarla, yani tamamen verilere dayalı biçimde bugünkü tabloyu ortaya koyduk.
• Okul, öğretmen, öğrenci sayıları,
• Okullaşma oranları
• NENİ (ne okulda ne işte)
• Eğitime ayrılan bütçe
• Ekonomik durumun eğitime yansılarını
• Fen liseleri ve Anadolu liseleri, İHL liselerinin sınıftaki öğrenci mevcutları MEB verilerinden
• Öğrencilerin aidiyet duyguları, mutululuk duyguları yine Tüik verileri
• İkili eğitim ve taşımalı eğitim
• Mesleki teknik eğitim
• Eğitimimizde nitelik sorun (PİSA sonuçlarına göre)
• LGS,YKS sonuçları
• Yüksek öğretimde durum
Veriler üzerinden ortaya koyuldu. Mevcut durumları raporlaştırıldı.
Türkiye’de 25 milyonun üzerinde öğrencimiz var.
Bu öğrenciler 21.YY da hala ikili eğitim uygulanıyor.
2024 yılı itibari 20.243 köy ilkokulu kapatılmış durumda.
2024 yılı TÜİK verilerine göre 18 yaş ve üzeri öğrencilerin %51 mutsuz
PİSA 2022 sonuçlarına göre 15 yaş grubu öğrencilerimizin %31 okulda ait hissetmiyor.
2009 yılında MESLEKİ EĞİTİM FAKÜLTELERİ KAPATILDIKTAN sonra Meslek Liseleri Nitelikli öğretmen sorunu yaşıyor.akademik başarısı düşük öğrencilerin tercihettiği eğitim gördüğü okullar haline geldi.MESEM uygulamaları kamu oyunda tartışılmaya devam etmektedir.
PİSA sonuçlarına göre eğitimde nitelik bakımından OECD ortalamasının altındayız.
Dikkat çeken bir durumda aynı sonuçlara göre ÜST Düzey öğrenclerimizin varlığında da düşük düzeydeyiz.
LGS de matematikte 20 sorudan
Ortalama 15,
Matemetikten7-9
Fen,13
Ortalama doğru yanıtlanmış. Sorun çocuklarımızda değil ;sorun Eğitim sistemimizde ve sınav sisteminde.
YKS de de sonuç çok parlak değil. Sıfır çeken yüzbinlerce öğrenci var.
Yüksek öğretimde ;2000 yılının başında Türkiye Üniversiteleri Dünyada ki Üniversiteler sıralamasında İlk 500 giren 5 üniversitemiz varken, bugün maalesef yok. İlk bine , 208 üniversiteden sadece 9 üniversitemiz girebilmiş
2000 yılında Bilimsel yayında Tüm İslam Ülkeri'nin yarısından fazla yayın yaparken bu gün, İran'dan bile gerideyiz.
Öğretmenlerimizin üçte ikisi, fırsat bulsa mesleği bırakmak istediğini söylüyor.
Yani elimizde büyük bir potansiyel var ama bu potansiyel doğru değerlendirilemiyor. Eğitim hâlâ sınava, ezbere, dayandırılmış durumda.
Öğrenci merak etmiyor, öğretmen üretkenliğini kullanamıyor, sistem öğrenmeyi değil, yarışmayı öğretiyor.
Bu bölümde özellikle şunu vurguladık: Türkiye’nin eğitime ayırdığı kaynak, OECD ortalamasının çok altında. Eğitimde adalet zedelenmiş durumda. Bir yanda 40 kişilik sınıflar, öte yanda 10-12 kişilik sınıflar… Öğretmen yetiştirme sistemi planlamadan kopmuş, atama bekleyen yarım milyona yakın öğretmen var.
Bilim insanları ve Hukukçular ,Eğitimde tarikatlara ,dini gruplara rol verilmesi, Türkiye yüzyılı maarif modeli, öğretmenlerin değişik kademelere ayrılması ,ÇEDES projesi, gibi uygulamalar;Anayasamızın24,42,49,90.maddeleri ve 1739 sayılı Milli Eğitim Temel kanununun 2,8,12,15,43 maddelerinin lafzı ve ruhu ile uyumlu olmadığını dile getirmektedirler…
Yani tablo bize açıkça şunu söylüyor: Küçük rötuşlarla değil, köklü bir değişimle, yani gerçek bir reformla bu sistem yeniden kurulmalı. İşte ikinci bölüm o “nasıl”ı anlatıyor — ama birinci bölüm, “neden artık bekleyemeyiz” sorusuna güçlü bir yanıt veriyor.
• Birinci bölüm, Türkiye eğitim sisteminin fotoğrafıdır.
• Verilere dayalı analizler reformun neden zorunlu olduğunu gösterir.
• Küçük düzenlemeler değil, köklü bir yeniden yapılanma gereklidir.
Türkiye Eğitim Reformu’nun amacını ve temel ilkelerini anlatabilir misiniz?
Amacımız net: aklın, bilimin yol göstericiliğinde, ve laikliği temel alan, kapsayıcı, kamucu nitelikli bir eğitimi her yurttaşa ulaştırmak.
T.C. Devleti olarak İmza koyduğumuz ve onayladığımız ,uluslar arası sözleşmelerin NİTELİKLİ EĞİTİM hükümlerin gereğini her yurttaşımız yerine getirmek. NE_DER olarak Nitelikli üretken eğitimin nasıl sağlanacağını bu reformla Politika yapıcılara ve siyaset kurumuna önerilerde bulunma amacındayız .
Eğitim Reformunun temel ilkeleri:
• Nitelikli eğitim hakkı
• Akılcı, bilimsel ve laik uygulama
• Beceri temelli eğitim.
• Eğitimde ulaşılabilirlik.
• Yurttaşlık ve insanlık bilinci
• Ulusal ve evrensel değerlerin sentezlendiği karma eğitim
• .katılımcılık ve saydamlık
• Kamuculuk(öncelikli)
şeklinde sıralayabiliriz.
Bu reform, bilgiyle üretimi, okul ile yaşamı, eğitimle toplumsal barışı birleştiriyor.
bilimsel düşünce, kamuculuk, eşitlik, fırsat adaleti, öğrenen merkezlilik ve üretkenliğin esas alındığı bir Türkiye Eğitim Reformu…
Yani artık ezberleyen değil; düşünen, sorgulayan, üreten bir öğrenciler ve toplum amaçlanmamaktadır.
Eğitim, sadece bireyi değil; toplumu yeniden kuracak bir güçtür.
• Eğitim, toplumsal kalkınmanın anahtarıdır.
• Bilimsel, laik ve kamucu çizgi reformun omurgasıdır.
• Amaç: düşünen, üreten toplum.
Politika yapıcılara ve siyaset kurumuna önerileriniz nelerdir?
Bizim çağrımız siyaset üstüdür. Çünkü eğitim, hiçbir partinin değil; bu ülkenin meselesidir.
Önerimiz şu: eğitim politikaları anayasal güvenceye alınmalı, her gelen iktidarla değişmemelidir.
Eğitimin omurgasında liyakat, şeffaflık ve bilim olmalı. Talim Terbiye Kurulu özerk bir bilim kurulu haline getirilmeli.
Biz tüm siyasi partilerden bu metni programlarına almalarını istiyoruz. Siyasi partilerin seçim vaadi olarak ilan etmelerini talep etmekteyiz Çünkü bu reform, Türkiye’nin geleceğini ilgilendiriyor…
• Eğitim siyaset üstüdür.
• Anayasal güvence şart.
• Bilim, liyakat, özerklik: üç sac ayağı.
Bu önerilerinizin dikkate alınması, geniş kitlelerce talep yaratılması için NE-DER’in çalışmalarından söz eder misiniz?
NE-DER sahada çalışan bir Dernektir. Biz sadece yazmıyoruz, uyguluyoruz.
Lise öğrencilerine yapay zekâ ve üretken düşünme atölyeleri, 40 yaş üstü yurttaşlara dijital okuryazarlık eğitimleri, öğretmenlere prompt mühendisliği seminerleri düzenliyoruz.
Belediyelerle, üniversitelerle ortak projeler yapıyoruz. Çünkü eğitim reformu sadece okulda değil, toplumun her alanında başlar.
Amacımız, eğitimi herkesin gündemine sokmak — politik değil, toplumsal bir seferberlik yaratmak.7 Bölge 81 ilde var olmak istiyoruz.. Hiçbir siyasi partiye angace olmadan Toplumun her kesiminde Eğitim reformu ve öğretmen Ünv açılması talebi oluşturmak istiyoruz.Halkın istediği, dayanan bir Reform olsun istiyor.
Bununla ilgili üye ve paydaş sayımızı artırmak ,bir elimizde Eğitim reformu kitapçığı ,diğer elimizde Öğretmen Üniversitesi kitapçığı sosyolojik bir iklim(Kamuoyu) yaratmak istiyoruz. Bölgesel çalıştaylar yapıyoruz. Fikir paylaşım atölyeleri düzenliyoruz.
•NE-DER olarak;
• Yaşam boyu öğrenen toplum önerimiz var.
• Reform toplumsal bir seferberliktir diyoruz.
Bir hükümet bu reformu uygulamaya karar verdi. Kısa, orta ve uzun vadede neler yapılmalı?
-izlenecek yol haritası konusunda asıl iş ve yetki Eğitim Reformunu uygulayacak sorumlu siyasi irade ve onun uygulayıcılarınındır.
Türkiye Eğitim Reformunun kağıt üzerinde kalmaması için, bir an önce harekete geçmektir.
-Eğitim en üst basamaktan en alt basamağa yeterli yetenekli(liyakatli) idealist Eğitim reformunun ruhunu içselleştirmiş yöneticilere teslim edilecektir.
-Talim terbiye kurulu Milli Eğitim Yüksek Kurulu (MEYK)olarak yeniden yapılandırılacak, özerk bir kurum haline getirilecektir.
-eğitim öğretim komisyonları bilim insanlarından oluşacaktır.
-Deneme( pilot ) bölgelerde hemen uygulamaya geçilecektir.
-eğitim bütçesi artırılacaktır.
-Dijital dönüşüm alt yapısını yaygınlaştırılması çalışmalarına başlanacak.
-Tüm yasal hazırlıklar ve değişiklikler yapılacaktır
-kapsayıcı ücretsiz okul öncesi eğitim yaygınlaştırılacak.
-Öğretmen liseleri ve öğretmen üniversitelerini pilot uygulamalarına hemen başlanacaktır.
-Eğitim Reformu, öğretmen Üniversiteleri ve diğer Eğitim Politikaları anayasal güvenceye alınacaktır.
-eğitimde bölgesel ve sosyoekonomik eşitsizlikler kaldırılacak.
-Üretime dönük eğitim her an her yerde uygulanmaya başlanacak.
Eğitim reformu yapılınca ne olacak? Halkın, öğrencilerin, öğretmenlerin hayatında ne değişecek?
Önce umut değişecek. Çünkü eğitim sistemimiz artık kaygı değil güven üretecek.
Çocuk sabah okula isteyerek gidecek, öğretmen mesleğini onurla yapacak. Veliler not değil, beceriye bakacak.
Toplumda liyakat, üretim, dayanışma kültürü güçlenecek. Kısacası eğitim reformu sadece okulları değil, Türkiye’nin ruhunu yenileyecek.
Toplumda rahatlama olacak. Mutluluk ve refah artacak
• Eğitim reformu umudu ve güveni geri getirir.
• Öğrenci üretir, halk üretir, öğretmen rehber olur.
• Toplum olumlu yönde değişir ve dönüşür
Eğitimin sorunlarını dert edinen vatandaşlara bir mesajınız var mı?
-Evet, çok açık bir çağrım var: TÜRKİYE EĞİTİM REFORMU HEPİMİZİN.
-Günde 5 dakika eğitimi düşünün.
-Bu ülke, yurttaşın eğitime sahip çıktığı gün değişir. Gelişmiş Ülkeler arasında yerini alır.
-Her rastladığınız seçilmişten (Muhtar, belediye meclis üyesi, belediye başkanı,
milletvekili)Eğitim Reformunu talep edin.
-Sizlerde Eğitimi dert ediniyorsanız “bir mum da siz yakın” diyoruz.
NE-DER’in bugünden sonraki planları neler?
Bölgesel toplantılar, panellerle, çalıştaylarla projelerimizi anlatmaya, EĞİTİM REFORMU ÇAĞRILARIMIZI YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ.
22 Kasım 2025 günü Manisa FERDİ ZEYREK kültür merkezinde 650 kişilik salonda TÜRKİYEYE EĞİTİM REFORMU ÇAĞRIMIZI gerçekleştireceğiz.2. Çoban ateşimizi yakmaya herkesi DAVET EDİYORUZ.
Sevgili hocam değerli bilgileriniz için size teşekkür ediyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin...
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:59
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 13 Kasım 2025 05:00 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















