Tazesi 50 kurusu 500 TL Yaşar Süngü
Yenisafak sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Ankara yönünden İstanbul’a gelirken Sapanca ilçesinden Kartepe’ye gitmek için otobandan çıkınca yol kenarlarında gördüğüm sıra sıra ekilmiş sarı ve turuncu renkli meyveli ağaçlar gerçekten muhteşemdi.
Susuz geçen bir yazın sonunda kupkuru kahverengi dalların her birinin üzerindeki onlarca Trabzon hurması sarı ve turuncu renkleriyle gözlerimize ziyafet verdi.
Birçok ağacın dallarının hurmaları taşıyamadığı için kırıldığını gördük.
Sonbaharda toplanan ve kışa kadar ağaçta kalabilen bir meyve olan cennet hurması renkleriyle çok göz alıcı bir meyve ancak tüketimi o kadar gösterişli değil.
Pazar ve markette ortalama kilo fiyatı 50 lira olan hurmanın alıcısı çok yok.
Seveni az bir meyve cennet hurması.
Daha çok kurusu tercih ediliyor.
Kuruyemişçilerde en ucuz hurma kurusunun kilosu 500 liradan başlıyor.
Sapancalı yakınlarımdan biliyorum kurutması çok zahmetli.
**
(Diospyros kaki), cennet hurması, cennet elması, Japon hurması, Karaağaç hurması ya da Akdeniz hurması, yöresel adı ile ambe veya amme; abanozgiller (Ebenaceae) familyasından, anavatanı Çin olan bir meyve.
Akdeniz Bölgesi gibi subtropik iklim kuşaklarında yetişen bir ağaç türü ve bunun meyvesine verilen ad
“Hurma” Farsça khurmalu, yani erik hurması adından geliyor.
Türkiye’ye ilk defa 1920 yıllarında Fransızlar tarafından getirilip Hatay bölgesinde yetiştirilmiş, bu nedenle meyvenin ismi tini frence (Fransız inciri) veya Frenk elması olarak da bilinir.
Çin’de evcilleştirilmiş bir meyve.
Kışın yaprağını döken, geniş tepeli seyrek dallı bir ağaççık.
Gövdenin kabuğu levhalar hâlinde çatlaklı.
Yapraklar eliptik bir yapıda 6–15 cm uzunluğunda, üst yüzü parlak koyu yeşil ve tüysüz, alt yüzü tüylü.
Sarımsı beyaz çiçekleri haziran ayında açıyor.
Meyveleri sonbaharda olgunlaşır.
**
Dünyada Akdeniz hurmasının 2 milyon ton civarında üretildiği tahmin ediliyor.
Çin en önemli üretici konumunda bulunurken bunu sırayla Güney Kore, Japonya, Brezilya ve İtalya izliyor.
Yeni Zelanda, Avustralya ve Şili ise Trabzon hurması üretimine yönelen ülkelerin başında geliyor.
Ancak Türkiye’de bu meyve 40’ın üzerinde ilde yetiştirilmesine rağmen üretim yıllık 15 bin tonu geçmiyor.
Neden?
Yetiştirdiğimiz diğer meyvelerde olduğu gibi bu meyve de toplanmıyor ve çoğu ağaçta kuşlara yem, toprağa gübre oluyor.
**
Trabzon hurması özellikle A vitamini ve karbonhidratlarca zengin.
100 gramında 14-20 gram arasında vitamin (20-25 miligram arasında C vitamini ile riboflavin, niasin ve tiamin gibi bazı B vitamini çeşitleri); 0,7 gram protein ve 0,4 gram yağ içeriyor.
Ayrıca mineral madde içeriği bakımından zengin olup özellikle potasyum, kalsiyum ve fosforu en yüksek oranlarda ihtiva etmekte.
Bal gibi tatlı olan hurmadaki şeker oranı sandığınızdan çok düşük.
Şeker oranı yüksek meyvelerle kıyasladığınızda ne kadar sağlıklı olduğunu görebilirsiniz;
İşte bazı meyvelerin sakkaroz yüzdeleri; Muz 8,8, Elma 3,1, Portakal 2,5, Erik 2,0, Bal 1,9, Armut 1,7, Çilek 0,7, Hurma 0,3, Üzüm 0,2, İncir 0,1, Kiraz 0,1
Fruktoz yüzdeleri (g/dl); Bal 40,5, İncir 30,5, Hurma 23,9, Erik 15,0, Üzüm 7,3, Kiraz 7,2, Elma 5,0, Armut 5,0, Muz 3,7, Çilek 2,3, Portakal 1,8
**
Faydaları da şöyle sıralanıyor;
Yapılan tıbbi araştırmalarda özellikle kalp-damar, sindirim sistemi hastalıklarına iyi geldiği, bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği, sindirim sistemi hastalıklarının tedavisinde kullanılabileceği belirlenmiş.
Ayrıca zayıflama, 100 gramda 0,3 miligram demir ihtiva etmesi nedeniyle kansızlığın; A, B, C vitaminlerini ihtiva ettiğinden de vitamin eksikliğinin tedavisinde kullanılabiliyor.
Son yıllarda yapılan araştırmalarda, kolesterolü ve yüksek tansiyonu düşürücü özelliğinin olduğu da tespit edilmiş.
Kocayemiş, kara hurma adlarıyla da bilinen meyve bol miktarda protein, karbonhidrat, selüloz, fosfor, kalsiyum, demir, sodyum, tanen, potasyum, magnezyum; A, B1, B2, B3, C vitaminleri içeriyor.
**
Not; Küresel kapitalizmin beslemeleri, “Ölümü gösterip sefalete razı etme” politikasının en vahşi halini Gazze’de uyguluyorlar.
Gazze Şeridi’ni etkileyen yoğun yağışlar, on binlerce çadırı sular altında bıraktı ve 288 bin aileyi felaket koşullarına sürükledi.
İsrail’in ateşkese rağmen yardım girişini kısıtlaması, bölgede insani krizi derinleştiriyor.
Acil olarak 300 bin çadır veya prefabrik eve ihtiyaç duyuluyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:89
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 19 Kasım 2025 04:02 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















