Siyonizm le mücadelede üniversiteler ilk adres olmalı Gündem Haberleri
Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak duyuru yapıyor.
İsrail’in Gazze’de sürdürdüğü saldırılar ve dünya genelinde artan duyarlılık çerçevesinde Türkiye’de ilk kez düzenlenen Anti-Siyonizm Kongresi, siyonizme karşı sivil ve entelektüel mücadeleyi bütüncül biçimde ele aldı. Rami Kütüphanesi’nde başlayan kongre, 8-14 Kasım arasında sürecek. Etkinlikte İslamî çevreler, akademisyenler, sivil toplum kuruluşları ve bireyler Gazze sürecine verdikleri tepkileri değerlendirerek ortak bilinç oluşturmayı hedefliyor. Kongreye HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç, Sumud Delegasyonu Türkiye Koordinatörü Dr. Hüseyin Durmaz, Mavi Marmara Derneği Başkanı Beheşti İsmail Songür ve çok sayıda STK temsilcisi katıldı.
BİRİM 8200 DÜNYAYI İZLİYOR
Kongrede konuşan akademisyen Adem Şimşek, İsrail’in dijital yapılanmasına dikkat çekti: “İsrail’de ‘Birim 8200’ adı altında bir ağ var. Bu yapı, Siyonizm karşıtı her hareketi izlemek ve engellemek için kuruldu. Bugün kullandığımız birçok dijital platform bu ağın etkisi altında. Askerler burada dört yıl hizmet ettikten sonra teknoloji şirketlerine geçiyor ve Siyonist düşünceyi sivil alanda yaymaya devam ediyorlar” dedi. Şimşek, üniversitelerin bu farkındalığın başlangıç noktası olması gerektiğini belirterek, “Her genç bir üniversiteden geçiyor. Dolayısıyla Siyonizm’e karşı bilinç oluşturulacak ilk yerler de üniversiteler olmalı. Öğrencilerle aynı platformda buluşarak bu meseleyi konuşmalıyız” ifadelerini kullandı.
ANTİ-KARAKTER İNŞA ETMELİYİZ
Sumud Filosu aktivisti Davut Daşkıran, antisiyonist mücadelenin sadece tepkiyle sınırlı kalmaması gerektiğini vurguladı: “Siyonizm artık sadece bir ideoloji değil, dini ve siyasi yönüyle bir karakter haline geldi. Bizim de buna karşı ahlaki temelli, örgütlü bir ‘anti-karakter’ inşa etmemiz gerekiyor. Anti-Siyonist duruş, adalet, özgürlük ve ahlak ilkeleri üzerine kurulu bir varoluş biçimi olmalıdır. Masa başında konuşulanlar önemli ancak sahaya taşınmadıkça kalıcı olmaz” dedi.
SİVİL TOPLUM DEVLETİN GÖRÜNMEZ ELİ
Özgürlük Filosu Koalisyonu Türkiye Temsilcisi Beheşti İsmail Songür, sivil toplumun etkisine dikkat çekti: “Sivil toplum, kimi zaman devletin görünmez elidir. Filistin’de 50 yılı aşkın süredir faaliyet gösteren örgütlerle karşılaşıyoruz. Siyonizm 1948’le sınırlı değil; binlerce yıllık bir arka plana sahip. Bizim sivil kalma çabamız, devleti yıpratmak için değil; aksine güçlü bir devlet–sivil toplum ilişkisi kurarak dünyadaki zulümlere karşı etkin bir sistem inşa etmek içindir” dedi.
14 KASIM’A KADAR DEVAM EDECEK
Kongrede “Bu süreçte neden sivil bile olamadık?” sorusu etrafında fikir alışverişi de yapıldı. İnsan ve Medeniyet Hareketi’nden Adem Ceylan, kavramların kültürel kökenine dikkat çekerek, “Sivil toplumun anlam dünyası Batı’da farklı, bizde farklıdır. Kendi tarihsel ve manevi temellerimize dayanan bir sivil toplum anlayışı geliştirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Ceylan, Batılı halkların eylemliliklerini merkeze alarak muhasebeye başlanması gerektiğini dile getirdi. Aliya Vakfı’nın genç yöneticilerinin öncülüğünde gerçekleştirilen kongre, 14 Kasım’a kadar devam edecek. Oturumlarda İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze’de sürdürdüğü saldırılar, medya manipülasyonları, siber takip ağları ve sivil direniş biçimleri ele alınacak. Katılımcılar, anti-Siyonist mücadelenin sadece politik değil, aynı zamanda kültürel ve ahlaki bir duruş olarak benim-senmesi gerektiği görüşünde birleşti.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:78
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 09 Kasım 2025 07:40 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















