Riski yarıya düşürdü: Kalp krizine karşı yeni umut! Ne kadar ve nasıl kullanılmalı? 4 SORU 4 YANIT
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
ABD’de yapılan araştırmaya göre, daha önce kalp krizi geçirmiş hastalara uygulanan kişiye özel D vitamini tedavisinin, ikinci kalp krizi riskini yarı yarıya azalttığı tespit edildi.
Science Daily’de yer alan habere göre, araştırmada kalp krizi geçirmiş hastalarda kişiye özel D vitamini takviyesinin ikinci kalp krizi riskine etkisi incelendi. Nisan 2017-Mart 2025 tarihleri arasında 630 hasta takip edildi.
Katılımcılar rastgele iki gruba ayrıldı; bir gruba D vitamini verilmezken, diğer gruba kişiye özel D vitamini takviyesi uygulandı. Hastaların kan D vitamini seviyeleri izlendi ve dozaj, hastanın ihtiyacına göre ayarlandı. Klinik deneyler sonucunda, D vitamini alan hastaların ikinci kalp krizi geçirme olasılığının yüzde 50 azaldığı belirlendi. Bu da tıp dünyasında heyecan yarattı.
‘BU ÇOK ÖNEMLİ BİR GELİŞME’
ABD merkezli Intermountain Health hastane sisteminde kardiyovasküler epidemiyolog ve çalışmanın yazarlarından olan Heidi May, yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Hedefe yönelik bir tedavi ile takviyenin tam olarak nasıl işlediğini kontrol edip ayarlamalar yaptığımızda hastaların ikinci bir kalp krizi riskinin yarıya indiğini gördük. Bu çok önemli bir gelişme…"
May, “Sonuçlar bizi heyecanlandırıyor ama bulguları doğrulamak için daha fazla çalışmaya ihtiyacımız olduğunu da biliyoruz” dedi. Çalışmada ayrıca kalp krizi, felç ve kalp yetmezliği gibi “majör kardiyovasküler” olaylar da takip edildi.
Katılımcıların 107’sinin bu tür hastalıklara yakalandığı tespit edildi; ancak iki grup arasında majör kardiyak olaylara yakalanma açısından belirgin bir fark gözlenmedi. Ayrıca çalışma, D3 vitamin takviyesinden kaynaklanan olumsuz yan etki de olmadığını tespit etti.
Peki tüm bu gelişmeler bize ne söylüyor? D vitamini gerçekten kalp krizinden korunmak için bir kalkan mı? İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Esra Çokiçli ile D vitamini ve kalp sağlığı konusunu 4 kritik soruda mercek altına aldık.
‘FAZLASI D VİTAMİNİ ZEHİRLENMESİNE SEBEBİYET VEREBİLİR’
1- Son yıllarda vitamin takviyelerinin hem yararlı hem de zararlı olabileceğine dair çeşitli görüşler ortaya atıldı. Görünüşe göre asıl kritik nokta, bu takviyelerin kullanım dozu. Siz bu konuyu nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle D vitamini açısından bakıldığında, genel sağlık için gerekli ve faydalı bir takviye olduğunu söyleyebilir miyiz?
Doç. Dr. Esra Çokiçli: D vitamini, vücudumuzun yapı taşlarından biri. Steroid, yani kortizol yapılı bir hormon. D vitamini eksikliğinin kemik gelişimine, kas gelişimine olumsuz etkilerinin yanı sıra depresyona varabilen, obeziteye varabilen yan etkileri olduğunu biliyoruz. O yüzden de D vitamini, vücudumuz için çok önemli. D vitamininin tek bir handikabı var: Yağda eriyen bir vitamin olduğu için, D vitamini eksikliği olmayan kişilere fazla dozda D vitamini verildiğinde D vitamini zehirlenmesine sebebiyet verebilir. O yüzden öncesinde kontrol edilmeden yüksek dozda D vitamini vermek, vücuda zararlı. Böbrek taşı oluşumunu artırıp böbrek yetmezliğine sebebiyet verebilir.
Ama bir kişi son 1 yıl içerisinde ya da son 6 ay içerisinde hiç D vitamini kullanmamışsa, bu kişilere günde 2000-3000 ünite civarı D vitamini verilebilir. Kullanmışsa, günde 1000 ünite D vitamini, hiç düzeyine bakılmaksızın verilebilir. Çünkü bizim günlük D vitamini ihtiyacımız 600-800 ünite kadar. Burada en büyük sıkıntı, D vitamini ampullerindedir. Çünkü D vitamini ampullerinin içerisinde 300 bin ünite var. Yani düşünün ki 300 günlük dozu bir seferde vermiş oluyorsunuz hastaya. Ve bu şekilde her ay kullanan hastalar var. En büyük yan etkiyi de onlarda görüyoruz.
‘KARDİYOVASKÜLER HASTALIKLARI İYİLEŞTİRDİĞİ DÜŞÜNÜLÜYOR’
2- Yeni araştırma ise yeterli D vitamini alımının, kemik ve kasları güçlendirmenin yanı sıra ikinci kalp krizini önlemede de etkili olduğunu ortaya koydu. Bu nasıl oldu? Gerçekten de D vitamini kalp krizi riskini yarıya indirebilir mi?
Doç. Dr. Esra Çokiçli: D vitamini, kalp krizi riskini yarıya indirebilir mi? Buna evet demek, bizim için çok iddialı bir cümle olur. Çünkü D vitamini kullanımının kalp damar hastalıklarına iyi geldiğini belirten yayınlar olduğu kadar, herhangi bir etkisinin olmadığını gösteren yayınlar da var. Tıp camiasında bu konuda tam bir konsensus yok. D vitamininin kardiyovasküler hastalıkları iyileştirdiği düşünülüyor.
Seçilen popülasyonun cinsiyeti, yaşı, yaşadığı ortam, tükettiği D vitamini bunların hepsi bu değişkenlerin içerisinde. O yüzden de kesinlikle “D vitamini tedavisi kalp damar hastalıklarına iyi gelir” denemez; “kalp damar hastalıklarına iyi geldiği düşünülebilir” denilir sadece.
Onun haricinde, bu bireyselleştirilmiş tedavi çok önemli. Mesela biz, D vitamini düzeyini 30 ünitenin üzerinde istiyoruz, ideali 50 ünitedir diyoruz. Fakat çok sık böbrek taşı düşüren kişilerde, böbrek taşı oluşturma riski yüksek kişilerde bu kadar yüksek düzeyleri önermiyoruz.
HİÇ KALP KRİZİ GEÇİRMEMİŞ KİŞİLERDE ETKİLİ OLABİLİR Mİ?
3- Peki hiç kalp krizi geçirmemiş sağlıklı kişilerde de düzenli ve doğru dozda D vitamini kullanımı benzer şekilde bir yorum yaptırabilir mi?
Doç. Dr. Esra Çokiçli: Yani kesinlikle iyi geliyor da denemez, kötü de denemez, iyi geldiği öngörülüyor, iyi geldiği düşünülüyor. Uzman görüşü gibi düşünmek lazım.
GÜNLÜK HAYATTA D VİTAMİNİ TAKVİYESİ GEREKTİREN RİSK GRUPLARI
4- Kalp krizi geçirmiş hastalar dışında D vitamini takviyesi açısından öncelikli gruplar kimlerdir?
Doç. Dr. Esra Çokiçli: Son zamanlarda evden çalışmanın arttığı kişiler, daha çok kapalı ortamlarda vakit geçirdiği için D vitamini eksikliğini artık çok sık görmeye başladık. D vitamini takviyesi almayan kişilerin sayısının nispeten daha fazla olması da tabii ki bunda çok büyük etken. Onun haricinde, güneş kremi kullanımı da arttı. Bu da D vitamini emilimini engelliyor.
Yiyeceklerle aldığımız D vitamini çok minimal dozda olduğu için, bizim günlük ihtiyacımızı karşılayamıyor. O yüzden de takviye alınmadığı durumlarda D vitamini eksikliği ile çok sık karşılaşıyoruz. Avrupa’da da bu böyle, bizim ülkemizde de. Hatta Ekvator’a yakın ülkelerde, özellikle sıcak iklim ülkelerinde de bu böyle. Çoğu kişinin kapalı ortamda vakit geçirmesinden kaynaklı D vitamini eksikliği oralarda da çok sık gözüküyor.
Buna yapılabilecek en güzel şey, özellikle kış dönemi boyunca D vitamininin günlük ihtiyaç olan takviyelerini almak; yılda bir kez mutlaka D vitamini düzeyi baktırmak; eksiklik varsa daha yüksek dozlarda D vitamini kullanılabileceğini bilmek.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:36
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 01 Aralık 2025 09:28 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















