Psikolog Samoylova ya göre yasaklanması gereken 7 romantik film: Seks bir fantezi olarak paketlenmiş Sözcü Gazetesi
Ankara24.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Toksik ilişkilerden kurtulan kadınlara psikolog ve mentor olarak destek veren Katharina Samoylova, sağlıklı aşkın ne olduğu konusunda farkındalık yaratmak için, bazı popüler filmlerin (yasaklanamıyorsa bile) içerik uyarılarına tabi tutulması gerektiğini savunuyor.
İşte uzmanın "tehlikeli" bulduğu o 7 film ve nedenleri:
1. "365 Gün": Romantikleştirilmiş Stockholm SendromuPsikoloğa göre bu Netflix filmi, romantik Stockholm sendromunun en iyi örneklerinden biri. Başrol Laura, Sicilya tatilinde kaçırılır ve onu kaçıran Massimo, (sürekli kontrol edilmesine ve korkutulmasına rağmen) ona aşık olması için bir yıl süre verir.
Samoylova, "Tam bir güç dengesizliği, korku ve mutlak bağımlılık, tutkulu bir aşk olarak tasvir ediliyor" diyor. "Benim için bu erotik bir film değil, kontrol ve şiddetin tehlikeli bir şekilde romantikleştirilmiş bir tasviri. Bu film, 'seksi bir fantezi' olarak paketlenmiş."
2. "Penceremden": Sınır İhlallerinin NormalleştirilmesiRaquel'in komşusu Ares'e olan saplantılı aşkı ve Ares'in bunu öğrendiğinde Raquel'in bilgisayarını hacklemesi, ona şantaj yapması ve defalarca odasına izinsiz girmesi, Samoylova'ya göre klasik bir zehirli anlatı.
"Bu, 'kötü çocuk aşk sayesinde kurtulur' hikayesi," diye açıklıyor psikolog. "Beni özellikle endişelendiren şey, bunların ergenlik çağında olması. İlk aşk derin izler bırakır. Kontrol ve sınır ihlalleriyle başlarsa, gençler aşkın tam da böyle olması gerektiğini öğrenirler."
3. "Oxford Yılım": Aşk Adına Kendini Feda Etme (Bağımlılık)İlk bakışta zararsız görünen bu filmde, öğrenci Anna'nın öğretim görevlisi Jamie'ye (güç dengesizliği) aşık olması ve Jamie'nin ölümcül hastalığını gizlemesi eleştiriliyor. Anna öğrendiğinde, ölünceye kadar onunla kalıyor.
Samoylova, "Mesaj şu: 'Gerçek aşk, kendini unutmak demektir.' Ancak bu, sağlıklı bir ilişkinin tam tersi, bu bir bağımlılık," diyor. Kadının, sadece birkaç haftadır tanıdığı biri için kariyerini ve hayatını feda etmesi "romantik" değil, "son derece yıkıcı" olarak nitelendiriliyor.
4. "Fall for Me" ve 5. "Gerçek Bir Beyefendi": Yalan ve Affetme Döngüsü"Fall for Me" filminde Tom'un Lilli'yi manipüle eden bir dolandırıcı olduğu ortaya çıkar. "Gerçek Bir Beyefendi" filminde ise eskort Saygın, sevgilisi Nehir'e çifte hayatını gizler. Her iki film de yalanlara rağmen tutkulu barışmalar ve mutlu sonlarla biter.
Samoylova'ya göre bu filmler, "Gerçekten seviyorsan, her şeyi affedersin" mesajını veriyor. "Suçlu pişmanlık duyar ve kurban affeder. Bu sürekli umut, toksik ilişkilerdeki bağımlılığı canlı tutar. Yalanlar ve aldatmacalar bir 'büyüme hikayesi' olarak pazarlanıyor."
6. "Love Again": Manipülasyonun "Sevimli" GösterilmesiBu filmde Rob, Mira'nın ölen nişanlısının eski numarasına attığı samimi mesajları aldığını gizler ve bu bilgiyi ona yakınlaşmak için kullanır.
Katharina Samoylova, "Bu, sınırların açıkça ihlali; ama filmde tatlı bir 'aşk numarası' olarak sunuluyor," diyor. "Zehirli ilişkiler genellikle böylesine küçük ve sevimli ihlallerle başlar. Bu tür filmler, uygunsuz olanı normalleştirir."
7. "Purple Hearts": Korku ve Tutkunun KarıştırılmasıHesaplı bir menfaat evliliğiyle (askerlik ödeneği için) başlayan film, baştan sona aldatmaca üzerine kuruludur ve sonunda gerçek aşka dönüşür.
Psikoloğa göre, birçok zehirli ilişkinin özünde bu (kendini) kandırma ve korku yatıyor. Samoylova, filmin en tehlikeli yanını şöyle açıklıyor: "Sürekli keşfedilme korkusu, ikilinin birbirine his geliştirmesine psikolojik olarak katkıda bulunuyor. Tutku ve korku aynı nörolojik mekanizmalara sahiptir; sinir sistemimiz ikisi arasında ayrım yapamaz."
"Aşkın Böyle Olması Gerektiğine İnandırıyorlar"Katharina Samoylova'ya göre, tüm bu filmlerin ortak bir noktası var: İnsanları gerçekte yıkıcı ilişkilere sürükleyen kalıpları (kontrol, manipülasyon, duygusal iniş çıkışlar) "gerçek aşk" olarak romantikleştiriyor ve normalleştiriyorlar.
"Aşk hikayeleri bir Hollywood filmini andıran birçok kadınla çalıştım," diyen psikolog, bu kadınların "aşkın tam da böyle olması gerektiğine; dram, acı ve inişli çıkışlı bir yolculuk olduğuna" derinden inandıklarını belirtiyor.
Samoylova, bu yanlış imajın ebeveynlerden öğrenilse bile, zehirli romantik filmler tarafından sürekli pekiştirildiğini vurguluyor. Uzman, basit bir çözüm öneriyor:
"Şiddet veya uyuşturucu hakkındaki olağan uyarılara ek olarak, manipülasyon, aldatma veya duygusal şantaj gibi toksik ilişki dinamiklerinin bir filmde romantik aşk olarak tasvir edilmesi de açıkça belirtilmelidir."
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:43
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 17 Kasım 2025 16:14 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















