Muttalip Müjdeci: Yeşilçam için evden kaçtım, beni dolandırdılar
Hurriyet sayfasından alınan bilgilere göre, Ankara24.com açıklama yapıyor.
◊ Sizi “Yargı” dizisindeki Rafet Amir rolünüzle tanıdık. Ardından “Uzak Şehir” geldi. Şimdi de “Eşref Rüya” ile ekranlardasınız. Şu an nasıl bir dönem sizin için?
- “Yargı”ya konuk olarak girmiştim.
Üç-dört bölüm oynayacaktım ama bir sezonu bitirdik. Vedalaşırken “Sen kal” dediler ve ikinci sezonda da devam ettik. Sonra “Uzak Şehir” serüveni başladı. Toprak, Mezopotamya, dinler, diller ve bunun yanında sanat yapıyorsun. Benim için çok büyük bir şanstı. 8 aya yakın sürede çok güzel deneyimlerim, güzel dostluklarım oldu. Güzel bir halkla tanıştım. Sezon bittikten sonra “Eşref Rüya”dan haber geldi. Şu an düşündüğüm zaman şükrediyorum. Türkiye’de en çok izlenen yapımlarda çalışmak çok keyifli, onur verici benim için.
◊ “Eşref Rüya”daki rolünüzü sizden dinleyelim... Nasıl biri Kaptan?
- Yine kötü bir rol. Kadir’in (Görkem Sevindik) tarafında, kötü yetimlerden biriyim. Acımasız, para kazanma uğruna her şeyi yapabilecek bir insan. Kostümü çok hoşuma gidiyor. Hiç öyle bir kostümle çalışmamıştım. Böyle pantolonu çok dar, iki kişi birden giydiriyor. Yönetmen benim fit olmamı istemiyor galiba! (Gülüyor)
◊ Para ve güç sizin için ne ifade ediyor?
- İkisi de olmalı, bunun için de çalışmak gerekiyor. Para eline geçtiği zaman da geldiğin yeri unutmaman lazım. Param var diye tepeden bakayım, hor göreyim dememek gerekiyor. “Allah’ım bana hayırlı olacak şeyleri ver” derim hep. Ver ki benim de elinden tutacağım birileri olsun. Kazandığım kadar çevreme etkim olsun istiyorum. Oyunculuk yapıyoruz ama oyunculuk yapmak isteyenlere de imkânlarımızla doğru yolu gösterip hayallerini gerçekleştirmesini sağlıyoruz. Ben çok genci kursa gönderdim...
ÇAĞATAY SETE HÂKİM GÜVEN VERİYOR
◊ Kötü karakterleri canlandırsanız da sempati kazanıyorsunuz. Bunu nasıl başarıyorsunuz?
- Ben çok film izlerdim. Hayat da böyle; bazen dostun düşmanın oluyor, düşmanın dostun oluyor. Bunları “Yargı”da çok yaşadım. Kötü bir amir ama derdi de başka. Bir cinayet olayı oluyor, mağdur için hayat memat meselesi ama ben onu “Tamam, hallederiz” deyip gönderme derdindeyim. Çünkü o gidiyor, başka bir cinayet geliyor. Ben o kadar alışmışım ki, normal bir şeymiş gibi. Eğer senin mesleğinin o olduğunu kabul edersen ve keyifle yapmaya çalışırsan daha güzel oluyor. Gerçekten öyle karakterlerle çok karşılaştım. Mesela karakola düşünce tutanak tutulurken çekirdek yiyor, çayını içiyor filan. Benim için önemli bir olay, o kişiye normal geliyor. Ben de bunu kabartarak canlandırmıştım.
◊ “Eşref Rüya” setindeki oyuncularla nasıl geçiyor günler?
- Setteki partnerlerimden biri Ahmet Yıldırım. Ahmet’le yazın başka bir iş çektik. 2 ay Urfa’daydık. Necip Memili’yle de bir filmde oynadık, 40 gün aynı otelde kaldık. Tolga Tekin’le hem Ankara’dan tanışıyorum hem de burada festivallerde, projelerde karşılaştık. Ahmet Rıfat Şungar’la da öyle. Çağatay Ulusoy’la daha önce hiç çalışmamıştım. Bu projede tanıştık ama sanki çok önceden tanıyormuş gibi bir sıcaklık oluştu. Sete hâkim, güven veriyor. Görkem’le set dışında da sahne durur durmaz farklı muhabbetlere geçiyoruz, iyi anlaşıyoruz. Çok keyifliyim. Sanki onlar beni daha önce bekliyorlarmış gibi, hepsi orada olmama çok sevindi.
◊ Sinema çalışmalarınızdan bahsedelim. İki filminiz Boğaziçi Film Festivali’nde gösterildi. O projeleri anlatır mısınız?
- “Gündüz ve Gece” filmini Balıkesir-Susurluk’ta çektik. Köye sonradan topraklarını satmaya gelen bir karakter. Vefat eden annesinin hastalığına benzeyen hastalıkla mücadele eden bir çocuk görüyor ve onunla ilgilenmeye başlıyor, olaylar büyüyor. Ben orada muhtarı canlandırıyorum. Ortalığı yatıştırmaya çalışan sert bir karakter. İkinci filmim de “Kesilmiş Bir Ağaç Gibi”. Onu da Tarsus’ta çektik. Bir baba, kız ve erkek evlat hikâyesi. İşin içinde mülteciler de var. İkisinde de “iyi ki varım, iyi ki oynamışım” dedim.
“SİVAS” FİLMİ BENİM OKULUMDU
◊ Festival filminde yer almak bir oyuncu için daha mı önemli?
- Kendimi o dev ekranda izlemek muhteşem ötesi... Filmin senin çocuğun gibi oluyor. Onun hakkında soru soruyorlar, seyirciyle yüz yüze görüşüyorsun. Başka memleketlere gidip insanlar tanıyorsun. Bir de orada daha bir kendin oluyorsun. Daha gerçek hikâyelerden alınma oluyor ve sen ölümsüzleşiyorsun. Sinema benim için çok farklı... Bir de bağımsız sinema benim doğuşum. O yüzden çok saygım var.
◊ İlk sinemayla başladınız değil mi?
- Evet. 2012 yılıydı. İlk “Sivas” filminde rol aldım. Hem yapım, hem oyunculuk, hem prodüksiyon tarafında çalıştım. “Sivas” filmi benim okulumdu aslında.
OYUNCU OLACAĞIM DİYE DOLANDIRILDIM
◊ Öncesinde ne yapıyordunuz?
- Hikâyem 17-18 yaşlarında başladı aslında. Ben Anadolu’dan İstanbul’a gelen, Yeşilçam’ı görmek için evden kaçan bir Anadolu delikanlısıyım. Çiftçi bir ailenin çocuğuyum. Sinemaya olan ilgim hiç bitmedi. Ama İstanbul’a gelince tutunamadım. Hiçbir tanıdığım yoktu. Hatta beni biri getirdi, “Seni oyuncu yapacağım” dedi. İstanbul’da terminale indik, adam kayboldu. Beni dolandırdı gitti! Sonra Bahçelievler’de bir yerde çalıştım. Ardından Edirne’ye gittim, Trakya un fabrikasında çalıştım. Ama aklım İstanbul’daydı, yine para biriktirip gelecektim. Geldim de. “Yeşilçam” yazan o sokağa gittim. Biz zannediyoruz ki oraya gidiyorsun, seni alıp oyuncu yapmaya götürüyorlar filan... Bir süre kaldım ama hiçbir oyuncu görmedim, hiçbir işte oynamadım ve memleketime döndüm. 88 yılıydı. 89’da liseyi bitirdim. Ankara’ya gittim. Pazarlamacılık yaptım, mağazalarda çalıştım. Hep halkla ilişkilerle ilgili işlerde çalıştım.
◊ “Sivas” filmine nasıl dahil oldunuz?
- “Sivas” filminin yönetmeni Kaan Müjdeci’yle biz amca çocuklarıyız. Bir film çekeceğini söyledi. Ben o filmin bir parçası olacaktım ama oyunculuk değil, işçilik anlamında. Çekimler başladı. Bir muhtar karakteri var, o role oyuncu aranıyordu. Bir sürü oyuncu geldi, hatta o oyuncuları Ankara’dan alıp Yozgat’a götürüyordum. Ünlü de oyunculardı. Orada çekim yapıyorlardı, olmuyor geri gidiyorlardı...
◊ Kuzeninize “Ben de oynayayım” deseniz oynatmaz mıydı?
- Onu söyleyemiyorsun, çünkü başrol bir karakter. Velhasıl oyuncu bulunamadı, sete 15 gün ara verildi. Sonra bir oyuncu geldi muhtar karakteri için, başladılar. O sırada bir tartışma çıktı ekiple arasında. Kafasında bir bere vardı. Adam bereyi yere attı, seti bıraktı. Set durdu. Bir bereye, bir oyuncuya, bir Kaan’a, bir de ekibe baktım. Gittim bereyi yerden aldım, kafama geçirdim, “Çekin, ben oynayacağım” dedim. Kimse oralı olmadı. “Muhtar benim” dedim. Oyuncu koçu Kutay Sandıkçı ile 1 hafta gizli gizli rol için çalıştık. Ben iyice o role girdim. Zaten ben rol yapamam, o rol olurum. Kutay, Kaan’a “Muhtarımız Muttalip Abi” dedi. Kaan “Nasıl olur?” derken ben de bir şans istedim. Biz bir girdik çekime, çalıştık. Günün sonunda Kaan “Biz seninle kesinlikle akraba olduğumuz için oynamadın, sen o rolü hak ettin” dedi.
◊ Resmen tırnaklarınızla kazımışsınız ve rolü almışsınız...
- Evet, hiç umudumu kaybetmedim. Benim bir şeyi kazanmam hayatımın hiçbir aşamasında kolay olmadı. Hiçbir şeyi kolay kazanmadım. O çekmiş olduğumuz film Venedik’te yarıştı. O kırmızı halıda yürürken bütün yorgunluklar çıktı. Kırılma noktam o filmle oldu. Şu an 50’yi aşkın filmim var. Şükürler olsun, hiç ödülsüz filmim yok. Kısa filmlerim var, o kısa filmlerde de öğrencilere, sinema okuyanlara destek oluyorum. Onlar da festivale gidiyor.
STAND-UP YAPMAK İSTİYORUM
◊ “Bunu kimse bilmiyor ama...” diyeceğiniz bir itirafınız var mı?
- Sahnede türkü söylemeyi çok istiyorum.
◊ Sesiniz güzel mi?
- Çok güzel değil ama güzelleştireceğimi düşünüyorum. Ya da stand-up yapabilirim.
◊ Yazdığınız hikâye var mı?
- Herkesin hayatı kendine göre roman ama benim yaşadıklarım hem acılı hem de keyifli. Öyle bir ortamda büyüdüm. Benim orada yüzlerce hikâyem var. Bir kere askere 15 ay gidip 18 ay yapanlardanım. Ben askerdeyken askerlik uzadı. İstanbul’a geldim, un fabrikasında işçi olarak çalıştığımda filan yaşadıklarım da çok ilginç. Anlayacağınız çok hikâyem var.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:52
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 16 Kasım 2025 07:47 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















