Makullük, Anketler ve Bilal
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Bugün gündemde önemli konular var.
Biri, Susie Wiles’in Vanity Fair röportajı, Venezuela...
Amerika’da başkandan sonra en güçlü koltuklardan birinde oturan, son derece tecrübeli bir “kurt” özel kalemin; bu röportajda bazı politikalara yönelik eleştiriler dile getirmesi…
Bu eleştirilerin, hükümetin siyasi olarak “dayak yiyeceği” bir bağlamda yayımlanmış olması…
Bu kadar tecrübeli bir ismin, liberal bir yayın organında konuştuğunda sözlerinin nasıl çerçeveleneceğini öngörmemesi ihtimali…
***
Yani sözlerinin bağlamından koparılıp koparılmayacağı meselesi.
Kendine mesafeli medyayla hiç konuşmamak mı daha doğru bir strateji?
Yoksa Trump gibi gazetecilere “domuz”, “korkunç bir muhabirsin”, “sahte haber” demek ya da basın sözcüsü ağzıyla hakarete varan ifadeler kullanmak mı?
Bu da ayrı bir tartışma.
***
Gazze istikrar ordusu, Türkiye’nin deniz gücü, Karadeniz'de hava hareketliliği ve Rusya–Suriye hattındaki gelişmelerin ABD ile bağlantılı boyutları bir yanda…
ABD’de FBI’ın bir toplu silahlı saldırının failini günlerce tespit edememesi diğer yanda…
Susie Wiles tartışması ötede...
Tüm bu tablo içinde iç siyasete çeviriyorum odağı.
***
Türkiye açısından önemli bir başlık var.
Erdoğan sonrası Ak Parti liderliği...
Trump’ın, Erdoğan’ın Eylül ayındaki ziyaretinde Oval Ofis’te kameralar önünde bağlam belirsiz şekilde “hileli seçimleri iyi bilir” demesi şaşkınlık yarattı.
Erdoğan popüler bir lider.
Oy sayma sistemleri ve kayıt süreçleri tartışılsa da, bu gerçek görülmeden muhalefetin de toplumun nabzını doğru okuması mümkün değil.
İlk İstanbul seçiminde olduğu gibi, vatandaşın iradesine karşı seçim tekrarı gibi en küçük bir sapmada bedelin ağır olacağı da görüldü.
Ancak mesele hileli seçim iddialarından çok; Erdoğan iktidarı boyunca AK Parti'nin güçlü ve bağımsız bir lider çıkarıp çıkarmadığı, “sonra ne olacağı” meselesi.
Bu lider yokluğunda (!) anayasa değişikliğiyle “bir dönem daha” mı denir…
Yoksa Meclis’te çoğunluk sağlanarak erken seçimle mevcut düzenleme mi aşılır, göreceğiz.
Kolay bırakmayacağı açık.
Bir sonraki döneme Bilal Erdoğan’ın hazırlanıyor olması, henüz bir plandan çok arzu.
***
Gelecek genel seçimde ana muhalefetin durumu henüz belirsiz.
Kimileri Ekrem İmamoğlu’nun içeriden güçlenerek çıkmasını bekliyor.
Kimileri ise “o iş bitti” görüşünde.
Şimdilik ikinci görüş ağır basıyor.
Diploma meselesi bir tarafta, davalar bir tarafta…
İmamoğlu’nun bir–iki yıl içinde yeniden seçilme yeterliliği kazanması zor görünüyor.
AK Parti’nin Kürt kartıyla seçime gitmesi ihtimal dahilinde.
CHP’nin %50+1’e ulaşması zor.
Zafer Partisi ve Anahtar Parti rol oynarsa belki.
Mansur Yavaş hâlâ bir seçenek.
Tabii önümüzdeki aylarda ona yönelik de bir siyasi hamle gelmezse.
***
Asıl kritik soru şu:
Erken seçim gibi Meclis çoğunluğu gerektiren bir tabloda MHP vites değiştirir mi?
Devlet içindeki güç odakları Bahçeli’ye nasıl telkin verir?
2015’te AK Parti tek başına iktidar çoğunluğunu kaybetti.
Muhalefetin bir araya gelmesi Bahçeli tarafından bloke edildi.
Karşı cephede DEM, Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP ve MHP vardı.
“Koalisyon olmayacak” denildi, ülke yeniden seçime gitti.
Bu nedenle bugün fiilen sistemin kilit aktörü Bahçeli.
Öcalan’la temas gibi başlıklarda da bu nedenle başkalarının söyleyemeyeceği sözler söylenebildi...
***
Gelelim Bilal Erdoğan meselesine.
Elbette çoğu sağ siyasetçinin oğlu gibi onun da siyasete girme hakkı var.
Toplumun geniş kesimleriyle temas kurabilir mi?
Erdoğan’ın oğlu olduğu için; evet.
Gençlik örgütleriyle ilişkisi olduğu için; evet.
Dindar–muhafazakâr farklı cemaatlerden tabanla teması olduğu için; evet.
Görece istikrarlı, ani sıçramalar yapmadan ilerlediği için; evet.
Ancak Bilal Erdoğan, aklındakini doğrudan söyleyen, fazla dolambaçlı olmayan bir profil.
Hâlâ “dava” perspektifinden bakan saf bir idealizmi var.
Bu, iç politika için artı olabilir ama küresel siyaset açısından yeterince pragmatik değil.
Erdoğan “gömleği çıkararak” geldi.
Bilal Erdoğan ise henüz o eşiği aşmış görünmüyor.
***
Ahmet Hakan’ın Bilal Erdoğan’a yönelik övgülerine gelince…
Bu yazıyı okuyup mide bulantısı yaşayanların önemli bir detayı kaçırdığını düşünüyorum.
Hakan’ın son iki cümlesi aslında metnin en kritik yeri:
“Böylesi bir müktesebatla bambaşka işler yapabilecekken kendisini Türkiye’nin gençlerinin eğitimine vakfetmiş durumda. Bu alanda çok önemli bir boşluğu dolduruyor.”
Bu, satır aralarında “Bu kadar donanımlıysa neden bir karşılığı yok?” demek.
Üslubundan anladığım bu.
“Erdoğan’ın en kıymetlileri” başlıklı yazıda listeye Bilal ile başlaması da tesadüf değil.
Aileden devam ediyor, Selçuk Bayraktar’ı ikinci sıraya koyuyor.
Ama potansiyeli olan herkesi de not düşüyor.
Rasyonel ve pragmatist bir okuma.
Geçen hafta yaşanan operasyonların ardından da “bu dört ismi birbirine düşürmek isteyenler hayal görüyor” diyerek fitne uyarısı yapıyor.
***
Bana göre Erdoğan ailesinde, en güçlü hatip Recep Tayyip Erdoğan.
Kızlar oğlanlar ve damatlardan iyi ama daha geri plandalar.
Damatlardan birine bir şans verildi; olmadı.
Diğeri de bir dönem aday gibi görülüyordu ama tabloya bakılırsa o dosya kapandı.
Bugün kulislerde konuşulan, Bilal Erdoğan’ın hazırlandığı yönünde bir dedikodu.
Bilal Erdoğan bunu istiyor olabilir.
Aile de istiyor olabilir.
Bu makul mü?
Bir milletvekilliği başka, bir parti liderliği başka.
“Makullük artık çok geride kaldı” diyenler var...
***
Bu tabloda Hakan Fidan izleyen konumunda.
Belki de perde arkasından yönetmek daha cazip.
Anketlerde, Erdoğan sonrası senaryolarda adı geçen nadir figürlerden.
Mevcut tabloda ise Yavaş ve İmamoğlu’ndan sonra, tek haneli bir destek bandında.
Erdoğan hâlâ önde.
Ama partisi aynı yerde değil.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:25
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 17 Aralık 2025 08:36 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















