Kur’an’a kıymayalım Hayreddin Karaman
Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Lafzı muhkem, yalınız anlaşılan, Kur’an’ın;
Çünkü kaydında değil hiçbirimiz mânânın;
Ya açar Nazm-ı Celîl’in, bakarız yaprağına;
Yahut üfler geçeriz bir ölünün toprağına.
İnmemiştir hele Kur’an, bunu hakkıyla bilin;
Ne mezarlıkta okunmak ne de fal bakmak için!
M. Akif Ersoy
İstiklâl marşı şairimiz Âkif’in yukarıdaki şiirinde dediği gibi:
İnsanlar Kur’an-ı Kerîm’i ezberlemek, tecvidli, mûsıkîli, harfleri yerinden çıkararak (teleffuz ederek) okumak için yıllarını veriyorlar, ama manasını anlamıyorlar; okuyan da anlamıyor, dinleyen de; okuyanın sesine ve musıkîsine hayran olarak, yalnız bundan zevk alarak dinliyorlar.
Âkif de diyor ki, Kur’an’ın yalnız lafzı mı Kur’an, bunun manası Kur’an değil mi, öyle ise niçin manasını da anlamak ve öğrenmek için çalışmıyoruz.
Ve diyor ki:
Ya açıp Kur’an’ın yüzüne bakıyorlar ya da ölüler için okuyup kabirlere üflüyorlar, fal bakmak (tefe’ül) için Kur’anı kullananlar da var; halbuki bu yüce Kitap fal bakmak için de mezarlıkta okunmak için de indirilmedi.
Peki ne için indirildi?
Bu soruya cevap olan birçok âyet var da bunlardan birisi, hemen Kitab’ın başında, Fatiha’dan sonra yer alıyor ve Allah Teâlâ meâlen “Bu Kitab’ın tarafımdan vahyedilmiş olduğunda asla şüphe yoktur; kırmızı çizgilerden uzak durmaya çalışan kullarıma hayat kılavuzu olarak indirilmiştir” buyuruyor.
Hocalar kılı kırk yararak, uzak vadilerden su taşıyarak Kur’an’ın mezarlıkta veya başka yerde ölüler için okunmasının caiz olduğunu ispata çalışıyorlar. Şunu sormuyorlar:
Peygamberimiz (s.a.) bu Kitab’ı mezarda ölüler için okumuş mu?
Okunmasını tavsiye veya emretmiş mi?
Evet, “Ölülerinize Yâsîn suresini okuyun” mealinde bir hadis var, lakin âlimlerin cumhuru (çoğunluğu) bunu, “Ölmek üzere olan hastanın yanında okuyun” diye yorumlamışlardır (Süyûtî, Şerhu’s-sudûr, 1/304).
Peygamberimiz kabirde Kur’an okumamıştır ama bir şey yapmış ve tavsiye de etmiştir:
Ebû Dâvûd ve Hâkim’in kitaplarına aldıkları bir hadîse göre Efendimiz (s.a.) ölüyü defnettikten sonra başında durur ve şöyle derdi:
«اسْتَغفِرُوا لِأَخِيكُمْ، وَسَلُوا لَهُ التَّثبِيتَ، فإِنَّه الْآنَ يُسأَلُ»
“Kardeşiniz için istiğfar edin (Allah’tan, günahlarını bağışlamasını dileyin), şaşırmadan sorulara cevap vermesini isteyin; çünkü ona, şu anda sorulmaktadır.”
Bunu Peygamberimiz yapmış mı, hadise göre yapmış, yapın demiş mi, demiş; işe bakın ki Müslümanlar, kabir başında Yâsin okumak ihtimalli olduğu halde bunu veya başka sure ve âyetleri okuyorlar da sabit sünneti terk etmiş bulunuyorlar.
Bir de manasını anlamadan Kur’an’ı ezberleme furyası var; Kur’an’ın hakkı, onu yüzünden veya ezberden okumak, anlamak ve anladığını hayatına uygulamaktır. Bunlar bir arada olmadıkça Kur’an’ın hakkı sorulacaktır. Bir iki yılını harcayıp insanlara Kur’an ezberi yaptırılıyor da biraz daha gayret edip manasını anlamasına niçin vakit ayrılmıyor!
Birkaç hususa daha temas etmekte fayda var:
1. İbadet niyetiyle Kur’an okuyup sevabını ölüye bağışlamak caizdir diyenlere göre de bunu, ölünün yakınları bir kişiye para vererek yaptırmayacaklar, kendileri okuyacaklar; çünkü para karşılığında okumak ibadet olmaz, ibadet olmayanda sevap olmaz, sevap yoksa ne bağışlanacak!
2. Ölüye sevabı bağışlanacak nice ameller var: Nmaz, oruç, hac, fukaraya yardım, hayır için yapılacak tesisler… Niçin bunlara ağırlık verilmiyor da yalnızca Kur’an okumaktan söz ediliyor.
3. Meselenin daha vahim bir tarafı var: Ne yazık ki, ülkemizde yaşayan Müslümanların çoğu din cahili ve uygulama kusurludur. Çoğunluğun din ile yüz yüze geldikleri kandiller, dini bayramlar ve cenaze gibi birkaç vesile var. Cenaze hemen herkesin başına geliyor; burada olan, “Kur’an’ın ölüye okunmak için gönderilmiş bir kitap olduğu” algısıdır. Görüyorlar ki, Kur’an mezarlarda okunuyor, bir iki sure bilenler onları okuyorlar, başlarında takkeler, ellerinde Mushaflarla ortalıkta dolaşan ve ücret karşılığında okuma satan “tâcirler” mezarlıkta cirit atıyorlar.
Eşsiz bir hayat kitabı; iman, amel, ahlak kılavuzu olan bir kitaba böylesine kıymayalım; ne olursunuz!
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:40
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 28 Aralık 2025 04:02 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















