‘Kitap’ın emriyle ‘kitap’ arayışı; Bir ‘iç’e yolculuk: Almanya Hollanda seyahati Yusuf Kaplan
Yenisafak sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com haber yayımlıyor.
Önceki hafta 5 günlük bir Avrupa Turu yaptık. Türkiye’den Muharrem Kartancı ve değerli eşi Ümmühan Hoca, Avrupa'dan MTO Avrupa temsilcimiz Nırdane Dabak Hanım kardeşimizle birlikte.
Önce Hamburg'da, ardından Hannover'de bir konferans verdim ve birkaç unutulmaz, tadına doyulmaz program yaptım. Ardından Bremen'de bir güzel kardeşimizi ziyaret ettik.
Sonra Hollanda’ya geçtik. Amsterdam da Oranje Instituut'ta MBÇ'den talebem ve bu enstitünün müdürü Ali İşlek Hoca'nın güzel ev sahipliğinde bir konferans verdim.
Her gittiğimiz yerde önce kitapçılara uğruyoruz. Bu seyahate de kitap vesilesiyle Sinan Aktürk kardeşimin özenle düzenlediği ve her yıl daha da büyüyen ve güzelleşen Frankfurt'taki kitap fuarı dolayısıyla çıkmıştık.
Her gittiğimiz şehirde kitapçıları altını üstüne getirdikten sonra şehri keşfe çıkıyoruz. Şehri ve kendimizi.
Bu seyahatimizi Samsun temsilcimiz ve MTO Yönetim ekibimizden Muharrem Kartancı Hoca'nın kaleminden aktarıyorum…
Keyifli, zihin açıcı okumalar…
BİTMEYECEK BİR YOLCULUK…
Bir iz kalsın diye … ‘Kitap’ın emriyle düşmüştüm Yusuf Kaplan hocamızın izini sürmeye… Önce yakın illere sonra uzak illere ve kıtalar ötesine taşındı bu yolculuk; bir çağrı beklemeden ‘Kitap’a verilen söz ile ...
Yol aldıkça; görüntüler aktıkça gönlüme ‘iç’e yolculuğun derinleştiğini fark ettim.
Zikr’in ritmi ilerledikçe varılan tat gibi..
Bu yazı bir ‘buluş’ için şükürdür.
Kaçıncı olduğu unutulan Avrupa seferlerine dair
bir iz, gelecekte hayırla yâd edilecek
Medeniyet Tasavvuru Yolculuğu (MTO) tarihinde
bir nokta da olsa not bırakma gayretidir.
Yusuf Kaplan #100KitapListesi ilk 20 kitabını okumaya başlamışken içime düşen sessiz çağrının, yola davetin sonucudur bu gitmeler; ve hocamızın kalpten kalbe akıttığı muhabbetin pekiştirdiği sürüp giden yolculuklar.
Efendimiz’in (sav) ilkelerinin uygulandığında ortaya çıkan berekettir bizim hikayemiz.. ‘Efendimiz’in olduğu bir toplulukta; topluluğa katıldığında kendisini en değersiz hisseden kişi; topluluktan ayrılırken en ‘değerli’ kişi kendisi olduğunu düşünerek ayrılırdı.’ Hocamız böyle tarif ediyordu Efendimiz'i. Hocamızın dilinden bir söz duyuldu gönüllere inşirah veren: MTO’da her talebe ‘biricik’tir.
Bu usûl ile pişirdi bizleri; an be an takibiyle,
bir ’derviş’ hassasiyetiyle çağırdı ‘’Hakikat’e.
Düştük yollara, ‘gölgesinde’ bir an daha bulunma;
‘Hakikat’ çağrısına şahit olma;
yolculuğun bereketini, salih amellerini tatma niyetiyle..
HAVAALANI SEREMONİSİ: DERGİ DÜNYASININ KEŞFİ
Yusuf Kaplan Hocamız: Tarih yazanlar; tarih yapabilir ancak. İki yüz yılı aşkın süredir Batılılar, tarihî yazıyor dolayısıyla tarih yapıyorlar, demişti.
Havaalanına varıldığında dünyaya yön veren, gündem belirleyen dergiler, gazeteler toplanır bir kuyumcu inceliğiyle.
Serzenişler, şaşırmalar, kızgınlıklar dergiler üzerinden şekillenir; havaalanında bekleme ve uçak yolculuğumuz.
Her yer mektep olur; her an bir eğitim süreci; hocamızla yapılan seyahatlerimizde..
ALMANYA'DA BİR DOST KAPISI: HAMBURG
Çok güzel bir Müslüman, derviş bakışlı, fedakar, vefakar talebe kardeşimiz İsmail’in yurdu Hamburg.
Soğuk, gri renkli bir hava ile karşıladı bizleri. Havaalanı çıkışında kardeşlerimiz ile buluşana dek sürdü bu soğukluk; sımsıcak karşılama ile dağıldı;
renkler ısındı. MTO’nun öne çıkan
bir özelliği de belki de en önemli özelliği ‘kardeşlik ruhu’nu iliklerimize kadar yaşamamız.
Yusuf Kaplan hocamızın bir hayali daha gerçekleşiyor bu seyahatlerde ve
farklı illerde; coğrafyalarda
birbirine misafir olan kardeşlerimizin
anları, anıları ile; kurdukları dostluk ile
yeniden bir araya gelmenin sabırsızlığı anlatılamaz ancak yaşanabilir..
‘Sadece bir talebe kardeşimizin
gönlünü kazanmak için çıkıyoruz
bu seyahate’ sözleri ile diken diken oluyor tüm vücudum, nasıl bir yolculuk hali bu.
Bir yanda yoğun program akışı bir yanda ‘Kitap’a; kitapçıya fırsat bulma arayışları ..
Hamburg’un en büyük kitapçısı Thalia’dayız.. Gözlerimiz raflarda sanat, edebiyat, felsefe, düşünce tarihi vb. kitaplar kitaplar ve
göz gezdirmelerimizin bir anında hocamızın ‘buldum, kitap bu işte!’ sözü ile bir sevinç kaplıyor yüreğimizi... Üç, beş, 13, 15 kitabın alınabileceğine şahitlik ettim çoğu defasında; ilk tecrübelerimdeki şaşkınlığım sonraları hocama saygıya, hürmete dönüştü;
her bir kitap bulunduğunda
farklı yorumlar, değerlendirmeler eşliğinde sanki bir tören ile istiflenir üst üste, özenle ilk şehir Hamburg ilk kitapçı Thalia ve
tam 10 kitap.
Ve şehrin caddelerinde, meydanlarında
kaybettiklerimize yana yana dolaşıyoruz..
Ortaçağ mimarisinin gizemli tasarımlarına benzer sokakları, yapıları gördükçe hayıflanıyoruz.
Tüm caddelerin kiliseye çıkmasını fark edince hocamız: Tüm caddeler kiliseye çıkıyor; kilise çıkmaz sokak’ sözü ile aydınlanıyoruz. ‘Dünya bize gebe biz Hakikat’e..’ sözü ile şifa buluyoruz.
Ve Hamburg UİD programında hocamıza kulak veriyoruz kısa kısa öne çıkan notlarla:
Türkiye, Batılılar tarafından fiilen işgal edilmedi, zihnen işgal edildi.
Düşünebiliyor musunuz Türkiye’de 1976’ya kadar Türk müziği öğretilmesi yasaklandı. Başımıza geleni anlatabiliyor muyum?
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:17
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 01 Aralık 2025 04:03 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















