“Kapı pencere açamıyoruz, aniden hücum ediyorlar” Bir anda koca binayı sardılar! Tüm Türkiye ye yayılabilir, çok ciddi önlemler alınmalı
Hurriyet sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
Türkiye'de 2017'de tespit edilen ve son yıllarda popülasyonu hızlı şekilde artan kahverengi kokarca özellikle Karadeniz bölgesinde vatandaşın kâbusu oldu. Sakarya’dan sonra Ünye, Terme, Giresun, Trabzon, Çarşamba ve Salıpazarı’ndan da benzer haberler gelmeye başladı.
Sakarya'nın Ferizli ve Söğütlü başta olmak üzere bazı ilçelerinde, tarım ürünlerine büyük zarar veren, hatta bazı evleri basan kahverengi kokarca böceği vatandaşları korkuttu.
Ferizli Kaymakamı Muhammed Kaya, istilayı bertaraf etmek için topyekûn hareket edilmesi gerektiğini vurguladı ve İlçe Tarım Müdürlüğü'nün tavsiyeleri doğrultusunda ilaçlama yapılacağını belirtti.
Samsun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürlüğü ile İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekiplerince Salıpazarı ilçesinin Muslubey Mahallesi'nde cezbet-öldür yöntemiyle uygulamalı saha çalışması gerçekleştirildi.
Trabzon İl Tarım ve Orman Müdürlüğü'nden Bitkisel Üretim ve Bitki Sağlığı Şube Müdürü Gürsel Çakıroğlu, "Kahverengi kokarca, uzun soluklu bir mücadele gerektiriyor. Son dönemde evlere yoğun halde saldırısı oldu. 9 ilçede, 9 ekiple birlikte biyosidal ilaçlama yapıyoruz. Vatandaşa da büyük görev düşüyor. Kendisi bina içerisinde ilaçlama yapmalıdır ve bize yardımcı olmaları gerekiyor. Bu büyük bir önem taşıyor. Tuğlayı, ahşabı ve çatı aralarını tercih etmesindeki sebep; kışı sıcakta geçirmektedir" diye konuştu.
Kaynak: DHA“KAPI PENCERE AÇAMIYORUZ, ANİDEN HÜCUM EDİYORLAR”
Giresun'un Karadere Köyü'nde yaşayan Fatma Kara, son günlerde kokaca böcekleri ile başının belada olduğunu söyledi. Bahçede hiçbir işini yapamadığını anlatan Kara şunları söyledi:
"Geçtiğimiz yıldan beri civar köylerden kokarca böceğinin methini duyuyordum ama ben henüz tanışmamıştım. Yaklaşık bir haftadır böcekler bahçemi istila etti. Tarlada sebze meyvemi toplamama engel oluyorlar. Bir anda çoğalıp her yeri sarıyorlar. Evde cam kapı açamıyorum, aniden içeriye hücum ediyorlar. Her yeri kilitledim, kapadım. Bahçeye çıkıp işlerimi yapamaz oldum. Nasıl böyle çoğalıp aynı anda hücum ediyorlar anlayamadım. Böyle giderse seneye ne fındık yapabiliriz ne bağ bahçe."
Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklama, hassas ciltlere sahip insanların eliyle kokarcayı ezmeye çalıştığı zaman alerjik reaksiyon gösterebileceği konusunda vatandaşın duyarlı olması yönündedir.
Peki, kahverengi kokarca böceklerinin sayılarının bu kadar çoğalması normal mi?
Hangi mevsimlerde ortaya çıkıyorlar?
İnsan sağlığına bir zararı var mı?
Bu böceklerden gördüğümüzde yetkililere haber vermeli miyiz?
Bu istilalar önümüzdeki yıllarda daha da artar mı?
Marmara Üniversitesi, Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü, Zooloji Anabilim Dalı’ndan Dr. Öğr. Üyesi Yavuz Turan ile konuştuk.
RAHATSIZ EDİLDİKLERİNDE PİS KOKU SALIYORLAR
Kahverengi kokarca böceği tam olarak nedir? Neden adı kokarca böceği, çok mu kötü kokuyorlar?
Yavuz Turan: Kokarca böcekleri Hemiptera takımı altında Pentatomidae familyası içerisinde bulunan bilimsel adı Halyomorpha halys Carl Stål, 1885 olan bir invasive, yani istilacı bir böcek türüdür. Kokarca böceği denmesinin sebebi bunların vücudunun alt tarafında pis koku bezlerinin çıkış delikleri bulunur. Rahatsız edildiklerinde kendini savunma amaçlı olarak oradan pis bir koku salgılar.
UZAK MESAFELERE ÇOK İYİ UÇABİLİYORLAR
Bu böcekler nereden geldi, nasıl bu kadar yayıldı? Neden özellikle sonbaharda ortaya çıkıyor ve evlere giriyor?
Yavuz Turan: Bu böcekler istilacı bir böcek türüdür. Anavatanı doğu Asya olup Çin, Japonya, Kore kökenli bir türdür. Ancak birkaç sebepten dolayı geniş alanlara dağılım gösterebildi. Bunların en önemli sebebi ticarettir. İhracat ve ithalat ile bu türlerin yayılımı hızlandı. Bir diğeri uzak mesafeleri kat edebilen ve iyi uçabilen bir böcek. Aynı zamanda bu türün abiyotik faktörlere olan toleransı geniştir. Bu sebeplerden dolayı bu böcek bu kadar hızlı bir şekilde yayılabildi. (Abiyotik faktörler, ekosistemde canlıların yaşamını etkileyen cansız çevresel etmenlerdir.)
YAKLAŞIK 300 TÜRE ZARAR VERİYOR
Tarım ürünlerine ne tür zararlar veriyorlar? Özellikle hangi bitkiler risk altında?
Yavuz Turan: Bu türün yaklaşık 300 türde zarar yapığı bilinmektedir. Hemen hemen çoğu ekonomik önemi olan bitki türünde zarar veriyor. Özellikle Fabaceae (baklagiller), Solanaceae (Patlıcangiller), Betulaceae (Huşgiller) familyalarında ciddi zararlar veriyor. Bu böceklerin ağzı dört iğneli sokucu emici ağız tipindedir. Böylece bitkinin gövde, yaprak ve meyve gibi kısımlarında bitki öz suyunu emerek bitki de ciddi hasarlara sebep olurken, meyve kalitesinden önemli düşüşe sebep vererek ekonomik açıdan ciddi zararlara sebep olur.
İSTİLACI BÖCEKLERLE MÜCADELE KOLAY DEĞİL
Evlerimize kadar giriyorlar, tarımı mahvediyorlar. Gerçekten bu böceklerin durdurulması mümkün değil mi? Şu anda hangi yöntemler kullanılıyor?
Yavuz Turan: İstilacı böcekler ile mücadele kolay bir mücadele değildir. Toplu bir mücadele vermek gerekir. Bunun için tüm paydaşların içinde olduğu ciddi bir mücadele planlaması yapılması gerekir. Bu böceklerle mücadele şu anda en çok kimyasal olarak yapılıyor ancak kimyasal mücadelenin hem diğer canlılara hem de toprağa zarar vermesi sebebi ile çok da tercih edilmemesi gereken bir mücadele yöntemi olduğunu söyleyebilirim.
Bir diğer mücadele yöntemi mekanik mücadele, özellikle çiftçiler bazı tuzaklarla bunları yakalayarak öldürüyor. Son zamanlarda Tarım ve Orman Bakanlığının çalışmaları ile biyolojik mücadele yöntemleri kullanılmaya başlandı. Özellikle bir parazitoit tür olan samuray arısı (Trissolcus japonicus (Ashmead, 1904)) bu zararlının mücadelesinde kullanılıyor.
SAMURAY ARISI ÇARE OLACAK MI?
Biyolojik mücadelede doğal düşmanı kim? Samuray arısı gibi biyolojik mücadele yöntemleri gerçekten işe yarıyor mu? Yoksa daha etkili çözümler var mı?
Yavuz Turan: Biyolojik mücadelede bu samuray arısının etkili olduğu literatürde belirtiliyor ancak ülkemizdeki mücadelede ne kadar başarılı olacak bunu zaman gösterecek. Şu an için bu böceklerle biyolojik mücadelede samuray arısı dışında bir mücadele yok. Ancak bu tür mücadele yöntemlerinde mikroorganizmaların da kullanılması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin bizim şu anda gerçekleştirdiğimiz bir projede biyolojik mücadele olarak bakterilerin toksinlerini kullanmaktayız. Bu tür biyolojik mücadelelerin de kullanılması gerekir.
ÇATLAK VE YARIĞI OLAN BİNALARI TERCİH EDİYORLAR
Evlere girmemeleri için vatandaşlar ne yapmalı? Basit ama etkili önlemler var mı?
Yavuz Turan: Bu böcekler yazı dışarıda bitkilerde zarar ile geçirirler. Sonbahar ile birlikte artık kışlamaya geçeceği için kendine korunaklı kapalı alanlar arar. Bu sebeple bu böcekler için en cazip yerler kapalı alanlardır. Evler, bina içleri, kullanılmayan boş binalar, çatlak ve yarığı çok olan binalar özellikle çok tercih edilmektedir. Bunun için en etkili çözümler öncelikle evlere sineklik yapılmasıdır. Yazın özellikle akşamları ışık açıldığında bu böcekler ışığa çekilmektedir. Bu sebeple salgının olduğu yerlerde mutlaka sineklik şarttır.
Adapazarı’ndaki olayda kameralara yansıyan görüntüde özellikle bir evi bu böceklerin komple sardığı görülüyor. Neden o ev?
Yavuz Turan: Videoda gördüğüm kadarıyla ev tek başına, onun dışında çok da başka bir yapı yok. Bu sebeple o ev çevredeki tüm böcekler için cazibe merkezi olmuş durumda. Ayrıca o binanın eski olması ve muhtemel çatlak yarık fazlalığından dolayı böceklerin arayıp da bulamayacağı bir hediye olmuş. Durum böyle olunca tüm böcekler o evi sarmış.
KAN İLE BESLENMİYORLAR
Bu böceklerin insan sağlığına bir zararı var mı? Yoksa sadece kötü kokudan mı ibaret?
Yavuz Turan: Bu böcekler insan kanı ile beslenmez. Bitkilerin özsuları ile beslendikleri için insana doğrudan bir etkisi yoktur. Ancak bitkilerdeki zarar ve insanların evine girmesi sebebi ile dolaylı olarak zararlı olduklarını söyleyebilirim.
Bu şekilde evi bu ya da tarlası bu böceklerle istila olmuş vatandaş ne yapmalı?
Yavuz Turan: Bu şekilde istila olma durumunda mutlaka en kısa zamanda ya Alo 180 aranmalı ve bilgi verilmeli ya da Tarım Orman Bakanlığı il ilçe müdürlüklerine haber verilmelidir. Bu tür işler tek bir kurum ile değil tüm kurumlarla ortak bir çalışma ile mücadele edilmesi gerekir.
TÜM TÜRKİYE’YE YAYILABİLİR
Sizce bu istilalar önümüzdeki yıllarda daha da artacak mı? Yoksa geçici bir durum mu?
Yavuz Turan: Şu anda bu türün yayılım alanı tüm Karadeniz ve Marmara’nın kuzeyi gibi görünmekte. Ancak literatürde Adana ve İzmir kayıtları da var. Bunun dışında benim yapmış olduğum arazi çalışmalarında Bilecik ve çevresinde de bu türü gördük. Eğer mücadele etkili olmazsa tüm Türkiye’ye yayılması mümkün olabilir. Bu sebeple geçici bir durum gibi düşünülmeden ciddi, akılcı ve bilimsel önlemler alınması gerekmektedir.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:41
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 13 Ekim 2025 00:21 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















