Kadınlar Tünel den seslendi: Hiçbir yasa, hiçbir saldırı bizi durduramayacak Agos
Ankara24.com, Agos kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü'nde kadınlar İstanbul'da tüm engelleme ve yasaklara rağmen Tünel'de buluştu ve İstiklal Caddesi'nde yürüdü. Eylemde Dilovası'nda ölen 6 kadın işçi, Gülistan Doku, Rojin Kabaiş, Filistinli kadınlar unutulmadı. Basın açıklamasında "Bu yıl ilan edilen 'aile yılı', kadınların değil, erkek egemen düzenin ihtiyaçlarını esas alıyor" vurgusu yapılarak, "Aileniz batsın, biz yaşayacağız" denildi. Ayrıca kadınlar herkesi geçen yıl 25 Kasım'da gözaltına alınan kadınlara açılan davanın 8 Ocak'taki duruşmasına davet etti.
Türkiye'nin birçok yerinde 25 Kasım Kadına Karşı Şiddetle Mücadele Günü nedeniyle kadınlar bir araya gelirken, İstanbul'da 25 Kasım Kadın Platformu’nun çağrısıyla kadınlar ve LGBTİ+’lar Taksim Tünel’de toplandı.
Öğlen saatlerinde Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından eylem yasağı getirildi ve Taksim'e giden metro hattı kapatıldı, Taksim Meydanı da polis barikatlarıyla çevrildi. Yoğun güvenlik önlemlerine rağmen kadınlar kadınlar Taksim Tünel Meydanı'nda toplandı ve ardından da İstiklal Caddesi’nde yürüdü.
Türkiye’de her geçen gün artan kadın cinayetleriyle birlikte bu yılın 25 Kasım’ında da bir kez daha “Kadın cinayetleri politiktir” denildi. Polisin zaman zaman müdahalesine rağmen kadınlar Tünel'den Taksim'e yürümekten vazgeçmedi. Tüm engellemelere, barikatlara rağmen binlerce kadın, çeşitli sloganlar, pankartlar, müzik ve dans eşliğinde yıllardır polisin izin vermediği İstiklal Caddesi'nde yürüyerek Taksim Meydanı'na geldi.
Kadınlar “Erkek-devlet şiddetine son”, “Yaşasın kadın dayanışması”, "Jin, jiyan, azadi", “Nefrete inat yaşasın hayat” sloganları attı. Eylemde “Aile ahlak dediniz, sömürdünüz katlettiniz! Erkek devlet şiddetine karşı kadınlar isyanda” pankartı açılırken "Dilovası'nda katlettiğiniz kadın işçiler için düzeninizle savaşacağız", "Rojava'dan Filistin'e direnen özgür kadınlar kazanacak", "Rojin'den vazgeçmiyoruz", "Yaşasın kadın devrimi" dövizleri taşındı.
Hayalimizden vazgeçmedikYürüyüşün sonunda Türkçe basın açıklamasını Melike Tahmaz ile Çiğdem Atay, Kürtçe basın açıklamasını ise Rojbin Özmen okudu. 25 Kasım Kadın Platformu adına yazılan "Erkek Devlet Şiddetine Karşı Kadınlar İsyanda" başlıklı basın açıklamasından öne çıkanlar şöyle:
"Bugün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü. Hayatlarımız yıllardır aynı duvarlara çarptığı, aynı baskıyı hissettiğimiz, aynı suskunluğa zorlandığımız ve en çok da aynı isyan duygusunu çoğalttığımız için bir aradayız. Birbirimizi tanıyoruz. Kimimiz evde görünmez emeğe mecbur bırakıldık, kimimiz işyerinde tacizle yüzleştik, kimimiz sadece ayrılmak istediğimiz için ölümle tehdit edildik, kimimiz varoluşumuzdan dolayı hedef gösterildik. Ama hayal ettiğimiz hayatı yaşama isteğimizden hiç vazgeçmedik. Birbirimizden, mücadelemizden, eşit ve özgür yaşama arzumuzdan güç aldık. Biz kadınlar ve LGBTİ+’lar kararlıyız; bu erkek egemen düzeni alaşağı edeceğiz!"
Dilovası'nda ölen 6 kadın"Erkekler ve devlet hayatlarımız üzerinde hak sahibi olduklarını sanıyorlar. Kabul etmiyoruz. 'Kutsal aile' adı altında kadınların hayatını, emeğini, bedenini denetim altına almaya çalışıyorlar. Kadınları değil aileyi güçlendiren bu politikalar; erkek şiddetini, kadın yoksulluğunu ve eşitsizliği büyütüyor. Kadınlar evde hem bakıma ihtiyacı olan çocuklara, hasta ve yaşlılara hem de bakıma ihtiyacı olmayan erkeklere bakıyor. Temizlik, yemek, çamaşır, alışveriş… tüm işleri tek başına üstleniyor. Ev içi emeğin yükü yetmezmiş gibi kadınlar düşük ücrete, en güvencesiz, kayıt dışı işlerde çalışmak zorunda bırakılıyor, çalışırken öldürülüyor. Bu ay Dilovası’nda kaçak parfüm fabrikasında çıkan yangında katledilen 6 kadın işçi gibi. Hayatlarımızı harcanabilir görüyorlar. Bu yıl ilan edilen 'aile yılı', kadınların değil, erkek egemen düzenin ihtiyaçlarını esas alıyor. Ücretsiz ve erişilebilir kreşlerin açılmaması, bakım hizmetlerinin kamusal olmaması, sosyal desteklerin kısılması kadınları, daha bağımlı daha yoksul kılmak için! Duydunuz mu?! Hazırlanan 2026 yılı bütçesinde savunmaya 2 trilyon TL ayrılırken kadınların güçlenmesine sadece 6 milyar TL düşüyor. Üstüne iktidar, mücadelemizle kazandığımız medeni haklarımızı gasp etmeye çalışıyor. Boşanmayı zorlaştırma, nafaka hakkını sınırlandırma girişimleri, eşit miras hakkına saldırılar sırada bekliyor. Ama biz ne kazanılmış haklarımızdan vazgeçiyoruz ne de bizi seçeneksiz bırakmaya çalışan politikaları kabul ediyoruz. Bizi aile diyerek şiddete, yoksulluğa; emeğimizin ve bedenimizin sömürüldüğü bir hapishaneye mahkum etmeye çalışıyorlar. Şiddet de yoksulluk da kader değil! Aileniz batsın! Biz yaşayacağız."
"Ve artık kadın cinayetleri kadar “şüpheli kadın ölümleri”ni de konuşuyoruz. Yüzlerce kadının ölümü “intihar” ya da “şüpheli” denilerek karartılıyor. Gülistan Doku’ya ne oldu? Nadira’nın, Hande’nin, Dina’nın, Rojin’in, Rabia Naz’ın, Narin’in ölümü neden aydınlatılmıyor? Erkeklerin, kamu görevlilerinin, siyasetçilerin, ailelerin suç ortağı olduğu her cinayet, üstü örtülen her ölüm, bir sonraki şiddetin zeminini hazırlıyor."
"Bu iktidar LGBTİ+ düşmanı! Bu iktidar ahlakçı! Yargı paketleriyle 'genel ahlak' ve 'biyolojik cinsiyet' adı altında kadınları, LGBTİ+’ları, çocukları hedef alıyor. Transların bedenlerine ilişkin karar hakkı baskılanıyor, LGBTİ+ varoluşları kriminalize edilmek isteniyor. Peki genel ahlak kimin ahlakı? Kadın katillerine iyi hal indirimi veren, fail erkekleri değil kadınların hayatlarını, seçimlerini yargılayan erkek yargının ahlakı! Keyfi biçimde “genel ahlaka uymayan” herkesi suçlu ilan edenlerin ahlakı!"
8 Ocak'ta davamız var"Bugün burada olmamızın sebeplerinden biri de devletin kadınlara uyguladığı şiddetin bizzat kendisidir. 25 Kasım’ı yasaklayan, kadınları yerlerde sürükleyerek gözaltına alan, ters kelepçe ile işkence eden, karakollarda çıplak arama işkencesine maruz bırakan, sokaklarda barikat kurup sesimizi kısmaya çalışan bir düzenle karşı karşıyayız. Bu şiddet, tıpkı erkek şiddeti gibi hayatlarımızı kontrol altına almaya çalışan aynı iktidar anlayışının ürünüdür. Bu yılın 25 Kasım'ından hemen önce geçen sene İstanbul 25 Kasım eylemine katılıp gözaltına alınan 168 arkadaşımıza dava açıldı. 8 Ocak’ta davamız var. Biz biliyoruz: 25 Kasım, Mirabel Kardeşler’in devlet şiddetiyle katledilmesinin mirasıdır. Bugün burada olmamız onların sesini, cesaretini, direnişini sahiplenmemizdendir. Devletin yasaklarına, copuna, gözaltı işkencesine rağmen bu meydanlarda olmamız tam da bu yüzden; çünkü erkek-devlet şiddetine karşı mücadele bu tarihin mirasıdır ve biz bu mirası büyütmekten vazgeçmeyeceğiz."
Filistin'den Sudan'a kadınlar"Biz kadınlar, barıştan yanayız. Hangi coğrafyada olursa olsun kadınların, LGBTİ+ların ve kız çocuklarının savaş politikalarının ilk hedefi olduğunu biliyoruz. Barış sadece silahların susması değildir. Barış; hakikatin açığa çıkması, kayıpların bulunması, faillerin yargılanmasıdır. Siyasetin suç olmaktan çıkması, muhaliflerin cezaevine atılmaması, siyasi tutsakların serbest bırakılmasıdır. Kayyumların son bulması, anadilin özgür olmasıdır. Kürdistan’da yıllardır süren savaşın en ağır yükünü kadınlar taşıdı; zorla göç, yoksulluk, kayıplar, işkence, cinsel şiddet… Bugün Filistin’de, Suriye’de, Sudan’da emperyalistlerin siyasi, ticari ve askeri çıkarları doğrultusunda körüklenen savaşlarda aynı politikalara maruz kalan ve direnen kadınlar gibi. Savaş politikaları erkek egemen sistemi güçlendiriyor. Kadınların bedeni ganimet olarak görülüyor, birer savaş alanına dönüştürülüyor. Üniformalı faillerin cinsel şiddetinin üstü kapatılıyor; evlere yapılan baskınlarda duvarlara tecavüz tehditleri yazılıyor. Kaçırılan kadınlar ve kız çocukları köle pazarlarında satılıyor. Kadınların bedensel bütünlüğünün ihlali, cinsel şiddet; bir ele geçirme ve aşağılama yöntemi olarak kullanılıyor. Kadınlar ve LGBTİ+’lar olarak savaşı ve şiddeti büyüten bu düzene karşı kalıcı bir barış istiyoruz."
DurduramayacaksınızBiz her yıl 25 Kasım’da; kadına yönelik şiddete karşı mücadele gününde, hayatımızın her alanını kuşatan erkek şiddetine rağmen, yasaklara, kapatmalara, polis şiddetine, gözaltılara, davalara rağmen bu sokaklarda buluşuyoruz. Birbirimizden güç alıyoruz. Dayanışmamız bizi hayatta tutuyor. Yaşamımıza, emeğimize, kimliğimize, özgürlüğümüze sahip çıkıyoruz. Hiçbir yasa, hiçbir saldırı bizi durduramayacak.
Aile dediniz, ahlak dediniz; sömürdünüz, katlettiniz. Hayatlarımız için, özgürlüğümüz için, eşitlik için, birbirimiz için, bir kişi daha eksilmemek için… Erkek-devlet şiddetine karşı bir aradayız. Mücadeleye devam edeceğiz."
25 Kasım Kadın Platformu
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:67
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 25 Kasım 2025 22:27 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















