Ankara24.com
close
up
Menu

Sultangazi de boşandığı eşinin eski kocasını öldürdü; şüphelinin iş yerinin önünde beklediği anlar kamerada

İstanbul için kriz kapıda: 50 günlük suyu kaldı

Rüşvetle gayrimenkul zengini oldular! Sistem İmamoğlu ve ekibine yaramış

TCDD 780 işçi alacak

Yerlikaya CHP binasına baskının nedenini açıkladı: Türkiye hukuk devletidir deseydiniz...

CHP nin sorusuna MHP nin yayın organından yanıt geldi Sözcü Gazetesi

Market denetimlerinde şoke eden görüntüler: Raflarda tarihi geçmiş tüm ürünler tespit edildi

Başsavcılıktan suç örgütüne darbe! 14 örgüt üyesi gözaltına alındı

İzmir de korku dolu anlar, seyir halindeki otobüs alev aldı

Neşeli Günler filmi gerçek oldu: Karşılıklı turşucu açtılar

Otomobilin çarptığı elektrikli bisiklet sürücüsü yaralandı; kaza anı kamerada

Muğla da AKP li Aydın Ayaydın’ın villasının bulunduğu alan için Danıştay’dan durdurma kararı

Çığ felaketi davası: Kulüp yöneticisi iddiaları kabul etmedi

Bursa da Doğu ve Güneydoğulu kanaat önderlerinden Terörsüz Türkiye ye destek Bursa Haberleri

İBB iddianamesini okuyan Bakırhan şaştı kaldı: Biz de yapıyoruz inşallah hakkımızda dava açmazlar

Karim Benzema emekli olacak mı? Kendisi açıkladı Futbol Haberleri

Şanlıurfa da çırağın kompresörle yaralanmasıyla ilgili savcılık açıklaması

Bir vaka da Niğde den, pastırma yedikten sonra fenalaştılar

Bugün ve yarın geçerli: Yurt içi biletler 1000 TL’den satışta

Giresun da uzman çavuş evinde silahla vurulmuş halde bulundu Giresun Haberleri

Kadının fendi aileyi yendi Özgür Bayram Soylu

Kadının fendi aileyi yendi Özgür Bayram Soylu

Ankara24.com, Yenisafak kaynağından alınan verilere dayanarak haber yayımlıyor.

Türkiye bugün tarihinin en derin demografik dönüşümlerinden hatta yıkımlarından birini yaşıyor. Yüzeyde görünen yalnızca düşen doğurganlık hızı olsa da bu düşüşün arkasında yatan ve toplumsal bir mutabakatın sağlanamadığı ekonomik yüklerden toplumsal cinsiyet tartışmalarına, kültürel gerilimlerden aile kurumunun zayıflamasına kadar geniş ve birbirini besleyen bir kriz ağının bulunduğu kabul etmek gerekiyor. Dolayısıyla demografik tehlikeyi “gençler artık çocuk istemiyor” kolaycılığına sıkıştırmak

Türkiye bugün tarihinin en derin demografik dönüşümlerinden hatta yıkımlarından birini yaşıyor. Yüzeyde görünen yalnızca düşen doğurganlık hızı olsa da bu düşüşün arkasında yatan ve toplumsal bir mutabakatın sağlanamadığı ekonomik yüklerden toplumsal cinsiyet tartışmalarına, kültürel gerilimlerden aile kurumunun zayıflamasına kadar geniş ve birbirini besleyen bir kriz ağının bulunduğu kabul etmek gerekiyor. Dolayısıyla demografik tehlikeyi “gençler artık çocuk istemiyor” kolaycılığına sıkıştırmak gerçekliği perdelemekten öteye gitmiyor. İmkân, koşul ve kültürel iklim tarafından belirlenen çocuk sahibi olma davranışı, doğurunca yoksullaşan, doğurmayınca suçlanan bir neslin anatomisine doğru ilerliyor.

Bugünün Türkiye’sinde kadınların artan eğitim düzeyi, ekonomik bağımsızlık kazanımı ve özgürlük talepleri toplumsal gelişmenin doğal bir sonucu olarak görülse de, bu yükselişin aile kurumu üzerinde yarattığı yapısal baskı çoğu zaman konuşulmuyor. Kadının bireysel özgürleşme arayışı, kendi zamanını, emeğini ve yaşam planını belirleme isteği, artık geleneksel aile modelinin sabit kabul ettiği “fedakârlık, bakım ve süreklilik” yükümlülükleriyle çatışıyor. Toplumsal cinsiyet adaleti söylemi eylemde kadının bireysel tercihini merkeze alırken; aileye dair ortak sorumluluk, uzun vadeli bağlılık ve çocuk yetiştirme pratiğini giderek ikinci plana itiyor. Kadının kendi potansiyelini gerçekleştirme arzusu ile aile kurumunun gerektirdiği özveri arasında büyüyen mesafe, aileyi önce zayıflatan sonra da geciktiren bir dinamiğe dönüşmüş durumda. Bu süreç, kadınların güçlenmesini engelleyen bir eleştiri değil; tam tersine, bu güçlenmenin toplumsal organizasyon üzerinde nasıl bir kayma yarattığını gösteren sosyolojik bir gerçekliktir. Dolayısıyla “Kadının fendi aileyi yendi” sözü, kadınların kaçınılmaz özgürleşme mücadelesinin, hazırlıksız yakalanan aile kurumunun sınırlarını zorladığını ve yeni bir denge arayışını zorunlu kıldığını gösteriyor.

YENİ SEZON YAYIN TARİHİ BELİRSİZ

Şunu kabul edelim ki her şeyden önce, ekonomik baskı ve gelir güvencesizliği gençlerin geleceğini sis içinde bırakıyor. Konut fiyatları, kiralar, kreş maliyetleri, enerji ve gıda giderleri, güvencesiz istihdam ve düşük ücretler; aile kurmayı bir tercih olmaktan çıkarıp neredeyse “premium abonelik” seviyesinde bir lüks haline getiriyor. UNFPA verilerinin de gösterdiği gibi Türkiye’de çocuk sahibi olmamanın en temel sebebi “istememek” değil, yapamamaktır. Hâl böyleyken gençlerin çocuk planları da diziler gibi ilerliyor: “Şu sezon bitsin, şu kriz atlatılsın, şu zam gelsin, belki üçüncü sezonda bakarız…” Maddi imkânsızlık ve geleceğe dair belirsizlik, gençliğin aileleşme kapasitesini zayıflatmakta, evlilik ve doğum kararını ertelemektedir. Yüksek faizin pekiştirdiği yüksek enflasyon eşliğindeki ekonomik yükler bu krizin yalnızca bir yüzü. Aynı derecede güçlü olan diğer yüz, kültürel gerilimler ve toplumsal cinsiyet tartışmalarının yanlış çerçevelenmesidir.

Kadın-erkek ilişkileri son yıllarda siyasal ve ideolojik bir arenaya dönüşmüş; eşitlik kavramı işbirliğinden çok çatışma dili üzerinden okunur hâle gelmiş durumda. Toplumsal cinsiyet adaleti söylemi, adalet arayışı hedeflenirken bile zaman zaman rollerin daha da sertleşmesine, bakım ve sorumluluk yükünün görünmez biçimde yeniden kadının üzerine yığılmasına ve aile kurumunun çözülme sürecinin hızlanmasına yol açmıştır. Öte yandan, kimi çevrelerde eşitlik taleplerinin “erkekten öç alma”, erkekliğin değersizleştirilmesi veya ilişki karşıtı bir kültür üretmesi, evlilik ve aile algısını psikolojik olarak zedelemişe benziyor. Toplumsal cinsiyet adaletinin bu yanlış zeminde tartışılması, aile kurumuna güveni zayıflatarak, evlilik ve çocuk sahibi olma kararlarını geciktiriyor. Bir dönem özgürleşmenin sembolü olan ‘çocuk da yaparım kariyer de’ söylemi, modern yaşamın ağır şartları ve bakım yükünün değişmeyen yapısı nedeniyle fiiliyatta ‘önce kariyer, belki sonra çocuk’ biçimine dönüşmüş; böylece kadınların özgürlük arayışı doğurganlığı öteleyen bir davranış biçimine evrilmiştir. Artan ebeveynlik beklentileri, çiftlerin “1 veya 2 çocukla sınırlı kalma” kararını güçlendiriyor.

Bu kriz ağının bir başka boyutu, eğitimde fırsat eşitliği hedeflenirken geleneksel aile destek sistemlerinin çözüldüğü gerçeğidir. Gençlerin yükseköğrenim için büyük şehirlere taşınması, geniş aile ağlarından kopmalarına, bakım ve destek mekanizmalarının zayıflamasına yol açmıştır. Eğitim artmış; fakat şehirleşme, yalnızlaşma ve bakım yükü eş zamanlı olarak artmış; buna karşılık aileyi destekleyecek yeni sosyal politikalar yeterince geliştirilememiştir. Eğitim ve kentleşme arttıkça ilk doğum yaşı yükseliyor; bu da toplam doğurganlığı yapısal olarak düşürüyor.

Dolayısıyla “fırsat eşitliği” sağlanırken, çocuk yetiştirme için gerekli sosyal ekosistem dağıtılmıştır. Modern yaşamın hızlanan temposu da bu çok katmanlı krizi derinleştirmiştir. Esnek olmayan çalışma saatleri, bitmeyen mesai WhatsApp grupları, iki vasıta bir metro aktarma ile geçen yolculuklar, sosyal yalnızlaşma, bireyciliğin yükselişi ve kariyer baskısı; evlilik ve çocuk sahibi olmayı giderek ertelenen bir hedefe dönüştürmüştür. TÜİK verileri bu dönüşümü açıkça göstermektedir; 25–29 yaş arası gençlerin %72,6’sı hâlâ ailesiyle yaşıyor. Bu, ekonomik bağımsızlığın, duygusal kapasitenin ve sosyal güvenin eşzamanlı eridiğini gösteren bir alarmdır.

Türkiye’de doğurganlık sadece düşmüyor; doğurganlığın arkasındaki toplumsal mantık da köklü bir dönüşüm geçiriyor. Ekonomiden kültüre, toplumsal cinsiyet tartışmalarından eğitim sistemine kadar birçok dinamik aynı anda aileyi baskılıyor. Bugün Türkiye’nin demografik krizi ekonomik olduğu kadar kültürel, kültürel olduğu kadar yapısal, yapısal olduğu kadar toplumsal cinsiyet temellidir.

Bizde “Zaman büyük bir öğretmendir; fakat ne yazık ki bütün öğrencilerini öldürür.”

En son güncellemeleri ve haberleri takip etmek için Ankara24.com'ı izlemeye devam edin, biz durumu takip ediyor ve en güncel bilgileri sunuyoruz.
seeGörüntülenme:74
embedKaynak:https://www.yenisafak.com
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 19 Kasım 2025 04:02 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

Sultangazi de boşandığı eşinin eski kocasını öldürdü; şüphelinin iş yerinin önünde beklediği anlar kamerada

17 Kasım 2025 13:34see112

İstanbul için kriz kapıda: 50 günlük suyu kaldı

17 Kasım 2025 14:46see111

Rüşvetle gayrimenkul zengini oldular! Sistem İmamoğlu ve ekibine yaramış

17 Kasım 2025 19:38see110

TCDD 780 işçi alacak

17 Kasım 2025 08:50see110

Yerlikaya CHP binasına baskının nedenini açıkladı: Türkiye hukuk devletidir deseydiniz...

18 Kasım 2025 02:17see110

CHP nin sorusuna MHP nin yayın organından yanıt geldi Sözcü Gazetesi

17 Kasım 2025 15:37see109

Market denetimlerinde şoke eden görüntüler: Raflarda tarihi geçmiş tüm ürünler tespit edildi

17 Kasım 2025 17:57see109

Başsavcılıktan suç örgütüne darbe! 14 örgüt üyesi gözaltına alındı

17 Kasım 2025 18:00see109

İzmir de korku dolu anlar, seyir halindeki otobüs alev aldı

17 Kasım 2025 10:19see108

Neşeli Günler filmi gerçek oldu: Karşılıklı turşucu açtılar

17 Kasım 2025 18:42see108

Otomobilin çarptığı elektrikli bisiklet sürücüsü yaralandı; kaza anı kamerada

17 Kasım 2025 22:34see108

Muğla da AKP li Aydın Ayaydın’ın villasının bulunduğu alan için Danıştay’dan durdurma kararı

17 Kasım 2025 15:16see108

Çığ felaketi davası: Kulüp yöneticisi iddiaları kabul etmedi

17 Kasım 2025 16:08see108

Bursa da Doğu ve Güneydoğulu kanaat önderlerinden Terörsüz Türkiye ye destek Bursa Haberleri

17 Kasım 2025 09:22see107

İBB iddianamesini okuyan Bakırhan şaştı kaldı: Biz de yapıyoruz inşallah hakkımızda dava açmazlar

18 Kasım 2025 13:52see107

Karim Benzema emekli olacak mı? Kendisi açıkladı Futbol Haberleri

17 Kasım 2025 20:31see107

Şanlıurfa da çırağın kompresörle yaralanmasıyla ilgili savcılık açıklaması

17 Kasım 2025 12:10see107

Bir vaka da Niğde den, pastırma yedikten sonra fenalaştılar

17 Kasım 2025 15:11see106

Bugün ve yarın geçerli: Yurt içi biletler 1000 TL’den satışta

17 Kasım 2025 10:47see106

Giresun da uzman çavuş evinde silahla vurulmuş halde bulundu Giresun Haberleri

18 Kasım 2025 01:19see106
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları