İşte Yeniköy’ün taşınan ağaçları
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Kömür yatakları üstündeki ağaçların taşınabilmesi için yasa değişikliği yapıldı. Elektrik üreten santraller bu ağaçlar taşınmadan, bu kömürler olmadan çalışamaz mıydı?
MEHMET EROĞLU: Enerji arz güvenliği, sadece ekonomik değil; milli güvenlik meselesi. Baz yükümüz, yani rüzgar ve güneş olmasa elektrik üretim kapasitemiz, büyük oranda kömür ve doğalgaza dayalı. Bunun cari açığa etkisi büyük, 2024’te enerji kaynaklı dış ticaret açığı 49 milyar dolardı. Dolayısıyla yerli kömür kaynağı kullanımı stratejik zorunluluk. Rezervlerin değerlendirilmesi arz güvenliği ve istihdam açısından önemli. Yeniköy Kemerköy Enerji yerli linyit kömürünü kullanarak, Türkiye elektrik ihtiyacının yüzde 2.19’unu, turizm açısından stratejik öneme sahip Güney Ege’nin (Aydın, Denizli, Muğla) ise yüzde 62’sini karşılıyor. Yılda 1.4 milyar metreküp doğalgaz ithalatını önlüyoruz; 510 milyon dolar ülkemizde kalıyor. Santrallerimiz 40 yıl önce havzadaki ortalama 2000 kalorilik kömüre uygun tasarlanmış. “Neden bu alanlara kuruldular?” sorusunun cevabı net: Kömür orada. Kömürün kalitesizi olmaz. Her kaloride kömür doğru tasarım ve mühendislikle ekonomiye değer katabilir, altın değerinde elektriğe dönüşebilir.
Yerli kömürün ekonomiye kazandırılması çalışmaları, zeytinleri koruyarak yürütülüyor. Yasa değişikliğiyle belirlenen usul ve esaslara göre, belirli maden kazı alanlarındaki zeytinler bilimsel yöntemlerle taşınıyor, kesim yapılmıyor, birebir oranda yeni zeytin dikilerek ağaç sayısı artırılıyor. Her ağaç tek tek kayıt altına alınıyor, taşıma süreci bilim insanlarının gözetiminde şeffaf şekilde ilerliyor. Kanun, Yeniköy-Kemerköy ve Yatağan santrallerine özel çıkarılmadı, açık madencilikle enerji arz güvenliğine katkı sağlayan sadece bu iki santral.
Madencilik ve zeytin birbirinin alternatifi değil. Enerji arz güvenliğini sağlarken zeytin varlığını korumak için çalışıyoruz. Bilimsel yöntemler, şeffaf denetim ve yerel halk katılımıyla yürütülen süreç en somut gösterge. Tartışmaların sağlıklı bilgi ve bilimsel veri üzerinden yapılması gerekiyor, yer altı ve yer üstü zenginliklerimizin birlikte var olması bir beka meselesi.
TAŞIMADA BAŞARI KRİTERİ NEDİR
“Yasa değişikliği sonrası ilk taşıma işlemi başarıyla gerçekleşti” açıklamanızı okudum ve taşınan zeytinleri sahada gördüm. Buradaki ‘başarı’ kriteriniz nedir?
MEHMET EROĞLU: İlk taşıma öncesinde Ankara Üniversitesi Teknokent bünyesinde Ar-Ge çalışması yapıldı ve yüzde 100 başarı sağlandı. Taşınan ağaçlar yeni sürgün vererek toprağa uyum sağladı. Bundan 1 ay sonra 151 zeytin ağacı bilimsel yöntemlerle yeni alanlarına nakledildi, ardından 300 fidan daha dikilerek toplam sayı 450’ye ulaştı. Bölgede bulunan 1 milyon tonluk kömür rezervinin ekonomiye kazandırılması, Muğla’nın 70 günlük elektrik ihtiyacına eşdeğer üretim sağlayacak. İlk taşıma işlemi tamamen şeffaf biçimde, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği, 14 bölge muhtarı, Muhtarlar Danışma Kurulu ve Uzman Heyeti gözetiminde gerçekleştirildi. Çalışmalara Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi, ‘Zeytin Baba’ olarak tanınan Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya başkanlık etti.
‘DOĞAL SAKSI YÖNTEMİYLE DİKİM’
Taşıma işlemi nasıl yapıldı?
PROF.DR. ÖZKAYA: Öncelikle MAPEG tarafından yayımlanan taşıma esas ve usullerinde belirtildiği üzere içinde benim de bulunduğum bir bilim kurulu oluşturuldu. Ağaçlara gençleştirme budaması yapıldı; kök koruma yöntemleri uygulandı, bordo bulamacıyla dezenfeksiyon yapıldı; kaolin kaplamayla yaprak ve gövde yüzeyleri çevresel stresten korundu; köklenmeyi destekleyici organik biotarm ve hormon uygulamaları kullanıldı. Doğal saksı yöntemiyle aynı gün içinde dikildi. Her adımı fotoğrafladık, GPS ile kaydettik; sağlık verilerini dijital arşive işledik. Pilot uygulamada yüzde 100 tutma gerçekleşti.
Teknik konuştuğumuza göre, bu ağaçlardan verim bekleyebilir miyiz? Eski haline gelebilecekler mi?
PROF.DR. ÖZKAYA: Ağaçlar eski haline gelecek, zaten bilimsel çalışmaların amacı bu. İlk uygulamada aynı gün dikimin etkili olduğunu gördük. Verim konusunda da, 20–40 yaş aralığında 150 ağaçtan yaklaşık 15 ton zeytin, yani ortalama 1.5 ton zeytinyağı elde edilir. Bu yağın güncel alım fiyatı yaklaşık 217 bin 500 TL. Yani zeytin taşımacılığı sadece çevresel değil, ekonomik açıdan da değerlendirilebilir. Taşınan ağaçların yeniden verime ulaşması 1–2 yıl sürebilir.
HER MEVSİMDE TAŞIMA OLUR MU
“Eylül ayında taşınan ağaç tutmaz” diyen uzmanlar oldu. Mevsimsel yanılgı iddiasına ne dersiniz?
PROF.DR. ÖZKAYA: Mevsim önemli bir parametre ama tek belirleyici değil. Pilot uygulama sonuçları, doğru yöntemlerle yılın her döneminde mümkün olduğunu gösteriyor. Biz Ağustos ayında uyguladık ve başarı aldık. Bu deneyim bize ‘teknik olarak söz konusu’ dedirtti.
Rehabilitasyon nasıl planlanıyor? Madencilik bittiğinde alanlar doğaya geri verilecek mi?
MEHMET EROĞLU: Sürdürülebilir madencilik, daha maden açılmadan başlar. Maden bittikten sonra devam eder. Bu noktada Hüsamlar Yeniden projemiz somut referans. 576 hektar alanı doğaya kazandırdık; bugüne kadar 250 bin fidan ve bitki diktik. Madencilik tamamlandığında, planlı rehabilitasyon programı uygulanacak: toprak iyileştirme, drenaj, erozyon kontrolü, uygun ağaç/fidanlandırma; nihai hedef alanların yeniden ekosisteme kazandırılması.
Taşıma başarılı olsa bile bölge halkının ekonomik kaybı söz konusu. Bu konuda ne söylersiniz?
MEHMET EROĞLU: Taşınan ağaçların takibi, bakımı ve hasatta yerel istihdam önceliğimiz olacak. Ayrıca Zeytin Kalkınma Kooperatifi kurulmasını hedefliyoruz; bu yapı, bakım-hasat süreçlerine halkın katılımını sağlayacak, gelir paylaşım mekanizması kuracak. Muhtarlar Danışma Kurulu, bölge halkı arasında zeytin dağıtımından sorumlu olacak. Rehabilitasyon, fidan yetiştirme, sulama, saha izleme işlerinde yöre insanını istihdam edeceğiz. Santrallerimizde 3 bin kişinin istihdam edildiğini de hatırlamak gerek. 100 bin kişilik bir ekosistemimiz var, bölge ekonomisine yılda yaklaşık 5 milyar TL destek sağlıyoruz.
RUHSAT ALANININ YÜZDE 3.7’SİNDE KAZI
Ne kadarlık bir alanda kazı yapılacak? Tüm ruhsat alanında kazı gerçekleştirecek misiniz?
MEHMET EROĞLU: ‘Maden ruhsat alanı’, projenin yürütülmesi için tanımlanan hukuki sınırları ifade eder; ancak bu, alanın tamamının kazılacağı anlamına gelmez. Önemli olan fiilen kazılan kısım. Biz ruhsat sahamızın sadece yüzde 3.7’sinde kazı yapacağız. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı
verilerine göre Muğla’da fiili kazı alanları, il yüzölçümünün yalnızca yüzde 0.44’ünü oluşturuyor. Yani ruhsat alanları geniş görünse de gerçek kazı alanı oldukça sınırlı. Bu ayrımı vurgulamak, “Bütün alan kazılıyor” yönündeki kaygıları azaltır, tartışmayı doğru zemine taşır.
‘KÖYLER TAŞINMAYACAK’
Operasyondan 57 köyün etkileneceği, birçoğunun taşınacağı söyleniyor? Buna ne diyorsunuz?
MEHMET EROĞLU: Bölgedeki madencilik faaliyetleri köyleri etkilemeyecek. Ruhsat alanı 24 bin hektar, fiilen kazı yapılacak alan sadece 885 hektar. Yani ruhsat alanının yüzde 3.7’si. Bu alan, kömür rezervinin bulunduğu, kazı yapılacak bölge, yerleşim merkezleri bu sınırların dışında kalıyor. Köylerin taşınacağı ya da 57 köyün etkileneceği yönündeki iddialar gerçeği yansıtmıyor.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:88
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 13 Ekim 2025 07:07 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















