Hukuk devletinden koşar adım yargı devletine…
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi paylaşıyor.
Farkı ne diye sorarsanız kısaca izah etmeye çalışayım… Hukuk devletinde herkes yasalar önünde eşittir. Yasama/yürütme/yargı arasında denge ve denetim mekanizması işler. Temel hak ve özgürlükler gözetilir…
Yargı devletinde ise hukukun yerini yargı kararları alır. Yargının alacağı kararlar çoğu zaman yasaların önüne geçer. Zaman zaman keyfileşir. Özellikle yasama güçsüzleşir, etkisizleşir… Hele hele yargı yürütmenin yörüngesine girerse, cazibesine kapılırsa durum daha da ağırlaşır…
Yürütmenin tuğlalarını döşediği, özenle inşa ettiği, desteklediği yargı devleti kısa sürede hukuk devletini dama atar…
Artık ülkede hukuk değil mahkemelerin verdiği kararlar konuşulur…
Artık ülkede insanlar yasalara değil hakimlerin iki dudağı arasından çıkan kararlara bakar…
Artık ülkede Anayasa değil mahkemeler son sözü söyler…
Türkiye böyle bir sürece girdi. Ne yazık ki hukuk devletinden çıkıp koşar adım yargı devletine gidiyoruz… Tayfun Kahraman kararı bunun bariz örneği. İstanbul’daki bir ağır ceza mahkemesi Anayasa Mahkemesi’nin kararını tanımadığını ilan etti…
Yargıtay Başkanı daha 20 gün önce "Anayasa Mahkemesi kararı herkesi bağlar" diye hakimleri uyarmasına rağmen ağır ceza mahkemesi "beni bağlamaz" dedi.
Bu durumlarda ne yapılması gerekir?
Hakim ve Savcılar Kurulu’nun devreye girmesi gerekir… Devlet kurumlarının uyum içinde çalışmasından sorumlu olan Cumhurbaşkanı’nın tavrını ortaya koyması gerekir… Meclis’in yani milli irade temsilcilerinin iradesini ortaya koyması gerekir…
Maalesef meselenin ciddiyetini anlayıp harekete geçen yok… Anayasa’nın açık ve net biçimde ihlal edilmesine ses çıkaran yok…
Bu konuda sağır ve dilsizler ülkesiyiz!...
Bu aynı mahkemenin Anayasa Mahkemesi kararını tanımam diye bayrak açtığı ilk dava değil. Milletvekili Can Atalay için de benzer bir karar vermişti. Topu Yargıtay’a atmış Yargıtay’ın ilgili dairesi Anayasa Mahkemesi kararını ret etmekle kalmamış, Anayasa Mahkemesi üyeleri için suç duyusunda bulunmuştu…
Meclis ne yaptı? Seçilmiş milletvekiline sahip çıktı mı diye soracaksınız?
Hiçbir şey yapmadı. Meclis Başkanı kulağının üzerine yattı. Konforunu bozmamak için olsa gerek Anayasa ihlalini görmezden geldi…
Çatışma/çekişme sadece ağır ceza mahkemesiyle Anayasa Mahkemesi arasında değil...
Asliye Hukuk mahkemesi de Yüksek Seçim Kurulu’nun kararını tanımadı…
13. Ağır Ceza Mahkemesi kendisini Anayasa Mahkemesi’nden üstün gördü ya…
45. Asliye Hukuk Mahkemesi de kendisini YSK’nın üstünde gördü…
Eee… Ne olacak sorusuna siyaset kurumu yanıt vermiyor…
Ne var bunda, ağır ceza mahkemesinin de asliye hukuk mahkemesinin de dediği olursa ne olur, sonuçta onlar da mahkeme değil mi diye düşünenler olabilir…
Şu olur…
Türkiye hukuk devleti olmaktan çıkar yargı devleti olur…
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:56
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 11 Kasım 2025 05:16 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















