Google Arama değişiyor: Artık cevabın kendisi olmak zorundayız
Haber Global sayfasından elde edilen bilgilere dayanarak, Ankara24.com duyuru yapıyor.
Bir şey arıyorsunuz… ama artık siz aramadan o sizi buluyor.
Google, tarihin en köklü dönüşümlerinden birini başlattı.
Yeni “Yapay Zekâ Modu” ile arama artık sadece sonuçlar listesi değil, doğrudan cevap üreten bir sistem haline geliyor. Yani, kullanıcı arama kutusuna bir şey yazdığında tıklamadan önce yanıtı ekranda görüyor. Bir cümleyle söylersek: “Arama bitiyor, cevap çağı başlıyor.”
Bu değişim sadece teknoloji dünyası için değil, medya, gazetecilik ve içerik üreten herkes için bir kırılma noktası. Çünkü artık rekabet “kim daha çok tıklanıyor” sorusuyla değil, “kim daha güvenilir bilgi kaynağı” sorusuyla ölçülecek. Google’ın yapay zekâsı, güvenilir kaynakları merkeze alarak kullanıcıya doğrudan cevaplar sunacak. Bu da bizi yeni bir gerçeğe götürüyor: Artık hedef, birinci sırada çıkmak değil; cevabın kendisi olmak.
Peki bu ne demek?
Bir haber sitesinin ya da markanın görevi artık sadece içerik üretmek değil, o içeriği doğruluk, uzmanlık ve güvenilirlik üzerine kurmak. Google bunu “E-E-A-T” diye adlandırıyor: Experience (Deneyim), Expertise (Uzmanlık), Authoritativeness (Otorite) ve Trustworthiness (Güvenilirlik).
Yani algoritmalar bile artık “kime güveneceğini” seçiyor.
Bu da bize şunu söylüyor: Dijital dünyada itibar artık yalnızca görünürlükle değil, etikle kazanılacak.
Bir dönem tıklama sayılarıyla övünüyorduk. Başlıklara soru işaretleri, merak uyandıran boşluklar ekliyorduk. Şimdi o dönemin sonuna geldik. Çünkü yapay zekâ, bu boşlukları bizden önce dolduruyor.
Okur, bilgiye değil, güvene tıklayacak bundan sonra.
Ve biz, haberciler olarak, insanların bilgiye duyduğu güveni korumakla sorumluyuz.
Bu yüzden belki de en doğru cümle şu: “Gelecekte kazanmak, arama sonuçlarında değil, insanların zihninde yer almakla mümkün olacak.”
Ama işin bir de daha büyük resmi var.
Yapay zekâ sadece arama motorlarını değil, bütün iş yapma biçimimizi değiştiriyor. Elon Musk’ın geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada söylediği gibi:
“Yapay zekâ ve robotlar tüm işleri devralacak, çalışmak artık isteğe bağlı hale gelecek.”
Bu cümle ürkütücü geliyor olabilir ama aynı zamanda yeni bir çağın sinyalini veriyor.
Belki de ilk kez, insanlar geçimini sağlamak için değil, anlam bulmak için çalışacak.
Ancak bu özgürlükle birlikte başka bir tehlike de kapıda: İşin, üretmenin, emek vermenin verdiği tat kaybolursa, yerini boşluk mu alacak?
Geçtiğimiz aylarda yüzlerce bilim insanı ve teknoloji lideri, yapay zekânın gelişiminin “kanıtlanana kadar durdurulması” çağrısında bulundu. Sebebi netti: İnsanlık, kendi icadının hızına yetişemiyor.
Eğer bu dönüşüm denetlenmezse, makineler bilgiyle birlikte otoriteyi de devralabilir.
Oysa teknoloji, insanı yavaşlatmak için değil, tamamlamak için var olmalı.
Bugün Google, dünyayı yeniden tanımlıyor olabilir.
Ama bizim asıl sorumluluğumuz, bu dönüşümde insanın sesini kaybetmemek.
Belki de dijital çağın en güçlü gazeteciliği, en sade cümlede gizli olacak: Gerçeği karmaşadan arındırıp, herkesin anlayacağı şekilde anlatmak.
Çünkü bilgi çoğaldıkça, onu anlamlı kılacak olan yine insanın kalbi olacak.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:96
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Ekim 2025 12:51 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















