Glütensiz beslenme herkes için gerekli mi?
Ankara24.com, Trthaber kaynağından alınan verilere dayanarak açıklama yapıyor.
Son yıllarda glütensiz beslenme, sağlıklı yaşam dünyasının en çok konuşulan akımlarından biri haline geldi. Artık market raflarında “glütensiz” ibaresi taşıyan ürünlere sıkça rastlanıyor. Ekmekten makarnaya, atıştırmalıklardan tatlılara kadar birçok ürün bu etiketle satışa sunuluyor. Sosyal medyada da durum farklı değil. Influencer’lardan beslenme koçlarına kadar pek çok kişi glütensiz beslenmenin kilo kontrolüne yardımcı olduğunu, sindirimi rahatlattığını ve enerji düzeyini artırdığını öne sürüyor. Bu paylaşımlar, her geçen gün daha fazla insanı glütensiz ürünlere yönlendiriyor.
Peki glütensiz beslenme tarzı herkes için doğru mu? Glütene karşı hassasiyeti olmayan kişiler için bu gerekli mi? Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. H. Tarık Kani’yle merak edilenleri konuştuk.
Glütensiz beslenmek hastaların daha az lif almasına, belli vitaminlerden fakir kalmasına ve yapay karbonhidratlarla beslenmesine yol açabiliyor. Bu da maalesef hastalarda belirli şeyleri tetikleyebiliyor. Vücutta yağlanmayı ve kardiyovasküler hastalıkları artırabiliyor.
Marmara Üniversitesi Pendik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. H. Tarık Kani
Çölyak hastaları glütensiz beslenmeliGlütensiz beslenmenin yalnızca belirli hastalık grupları için gerekli olduğunu belirten Doç. Dr. Kani, “Glüten buğday, arpa ve çavdar gibi tahıllarda bulunan bir protein. Bu proteini insan vücudu tamamen sindirip uzaklaştıramıyor. Vücudumuzun savunma hücreleri glütendeki proteini uzaklaştırıyor. Ancak bir hastalığınız yoksa glütensiz diyeti rutin olarak önermiyoruz” diyor.
Bu noktada akıllara gelen soru ise kimlerin glütensiz beslenmesi gerektiği… Doç. Dr. Kani, glütensiz beslenmenin öncelikle çölyak hastaları için zorunlu olduğuna dikkat çekerek şöyle devam ediyor:
“Çölyak glütene karşı duyarlı olanların hastaların çapraz reaksiyon göstererek ince bağırsakların vücudun bağışıklık sistemine saldırması ile oluşan bir hastalık. Ortadan glüteni kaldırdığınız zaman bu aşırı duyarlılık olmuyor ve insanların bağışıklık sistemleri bağırsaklarına saldırmıyor. Dolayısıyla bunun şu anda günümüzde tek tedavisi, glüteni tamamen kesmek.”
[Fotoğraf: Getty Images]
Son yıllarda ise çölyak dışında da bir durumdan söz ediliyor: Çölyak olmayan glüten duyarlılığı... Bu kişilerde de glütene karşı bir hassasiyet bulunduğunu belirten Doç. Dr. Kani, “Klinik olarak çölyak benzeri bulgular yaratmıyor. Hastaların şişkinlikleri, hazımsızlıkları oluyor ya da kendilerini halsiz ve yorgun hissediyorlar. Fakat endoskopi yaptığımızda ince bağırsakları tamamen normal ya da çok hafif hasarlı oluyor. Bizim çölyak tanısında kullandığımız antikorlar, kan testleri; bunlar da tamamen normal oluyor” diyor.
Bu hastalarda tanı hemen koyulamıyor. Tanı koymak için hastalar belli bir süre glütenle ve glütensiz beslenme dönemlerinden geçiriliyor. Semptomlar değerlendirilerek tanıya gidiliyor.
[Fotoğraf: Getty Images]
Glütensiz beslenmek sanıldığı kolay değil. Çünkü tüketilen pek çok besin maddesi glüten içeriyor. Nitekim Doç. Dr. Kani, “Glütensiz beslenme dediğimiz kavram sadece marketten özel ürün almakla olan bir şey değil” vurgusu yaparak şunları anlatıyor:
“Bunun için çok detaylı bir danışmanlık hizmeti vermek gerekiyor hastalara. Özellikle çölyak hastalarında hem diyetisyenlerle hem de bizim kendi eğitimlerimiz sonrasında zaman dışında oturan bir kavram. Çünkü glütensiz gıda dediğimizde 1 kilogram içinde 8 mg’dan daha az glüten olması demek. Aslında hiçbir un ya da hiçbir buğday ürünü tam olarak glütensiz değil.”
Dengeli beslenme en doğrusuPeki, ihtiyaç olmadığı halde glütensiz beslenmenin sağlıklı kişiler üzerinde belirgin bir etkisi var mı? Doç. Dr. Kani, bu konuda yapılan bilimsel çalışmalara şöyle dikkat çekiyor:
“Glütensiz beslenmenin sağlıklı insanlarda bir zarar ya da yararı var mı derseniz, son dönemde yapılan çalışmalarda belirgin bir yararı gösterilmedi. Glütensiz beslenmek tek başına bir zarar verir mi? Açıkçası mevcut verilerle bunu bilmemekle beraber glütensiz beslenmek hastaların daha az lif almasına, belli vitaminlerden fakir kalmasına ve yapay karbonhidratlarla beslenmesine yol açabiliyor. Bu da maalesef hastalarda belirli şeyleri tetikleyebiliyor. Vücutta yağlanmayı ve kardiyovasküler hastalıkları artırabiliyor.”
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:35
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 19 Kasım 2025 13:44 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















