Gazeteci Zafer Arapkirli davasında şok detay: Suç çok zorlama
Ankara24.com, Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi 60. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya ilgi yoğun oldu. İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Genel Sekreteri Sibel Güneş, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) temsilcileri, eski CHP Milletvekili Kadir Gökmen Öğüt ile çok sayıda gazeteci ve avukat, Arapkirli’ye destek vermek üzere duruşma salonunda hazır bulundu.
"ORTADA SUÇ YOK, SİYASİ BİR SİNDİRME ÇABASI VAR"BirGün'den Deniz Güngör'ün haberine göre kimlik tespitiyle başlayan duruşmada savunma yapan Zafer Arapkirli, yargılamanın hukuki değil siyasi olduğunu vurguladı. Arapkirli savunmasında şu ifadeleri kullandı:
"MUHBİR KENDİ YAKIŞTIRMASINI İHBAR ETTİ"“Öncelikle şunun altını çizmek ve zaten herkesin malumu olduğu halde, bir kez daha hatırlatmak gerekiyor: Burada ihbar ve şikâyet üzerine bir yargılama var. Ama, ortada bir suç yok. Siyasi bir yargılamadan ve her siyasi yargılamada olduğu gibi, bir ‘susturma, sindirme çabası’ndan söz edebiliriz sadece. Bir rejim yandaşının, rejimden beslenen minik bir yandaş muhbirin bir ihbarını, daha doğrusu iftirasını ‘asist’ olarak değerlendirip skor sağlamaya çalışma çabası var. Bir kere şunu söyleyeyim: Benim yaşım 68, gazetecilikte meslek kıdemim 48 yıl. Yani yarım asra yakın. Ben hep kurulu düzene, baskıcı rejimlere, demokrasi düşmanı uygulamalara karşı mücadele ederek yaşayarak gelmiş, neredeyse 18 yaşımdan bu yana, bu tür yönetimlere karşı korkmadan, hiçbir endişe duymadan mücadele etmiş biriyim.”
Yaşam sicilinin ve kişiliğinin ortada olduğunu belirten Arapkirli, savunmasının devamında ihbarcı Cem Küçük’e ve iddialara şöyle yanıt verdi:
“Devrimci ilhamım Mustafa Kemal Atatürk'ün mirasından, sömürüye, emperyalizme ve faşizme karşı mücadele azmim Deniz Gezmişlerin, Yusuf Aslanların, Mahir Çayanların, Cihan Alptekinlerin, Sinan Cemgillerin, gençlik yıllarında omuz omuza mücadele ettiğim ve şu an toprak altındaki yüzlerce yiğit yoldaşımın geleneğinden geliyor. Bu niteliğimle, bugünün iktidarını da, iktidarın başındaki siyasi partinin genel başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Bey'i de korkmadan açıkça eleştiriyorum zaten. Burada, şu sanık kürsüsünden savunma yapmak zorunda olmamın esbabı mucizesi, rejim yandaşı ve aparatı bir minik muhbirin ‘Efendim, Zafer Arapkirli'nin yazdığı şu mesaj, Sayın Cumhurbaşkanımıza yönelik bir hakarettir. Gereğini yapın’ diye yaptığı acınası, zavallı bir ihbardır. Daha da acısı, herif adeta savcılığa ve mahkemelere talimat veriyor, utanmadan. Kim adına? Bilemiyorum. Üstelik, muktedirin kucağında konuşlanmış, oradan bana hadsizce, utanmadan, ‘Korkağın teki’ diyerek, laf atıyor... Hem de, farkında olmadan paylaşımdaki ‘Kötü senarist’ ifadesini, Cumhurbaşkanı Recep Bey'e kendisi yakıştırıyor... Kaldı ki, davaya konu olan Twitter paylaşımında adı geçen ‘Kötü bir senaristsin’ ifadesini, bir gün başka herhangi biri, Cumhurbaşkanı Recep Bey'e hitaben bile kullansa, suç teşkil etmeyeceğini, bırakınız savcı ya da yargıç olmayı, hukuk fakültesi birinci sınıf birinci sömestr öğrencisi bile takdir edebilir.”
Gazeteci Zafer Arapkirli hâkim karşısına çıkacak!
Arapkirli, sanık kürsüsünde olması gerekenlerin ülkeyi bu hale getirenler olduğunu belirterek sert eleştirilerde bulundu:
AVUKAT YAZGAN: MASUMİYET KARİNESİ İHLAL EDİLDİ“Bu sanık kürsüsünün gerçek suçlularca işgal edilmesi gerekirken ben işgal ediyorum. Burada; Türkiye Cumhuriyeti'ni bu hale getirenlerin, ülkenin ekonomisini mahv-ü perişan edenlerin, insanları yoksulluğa açlığa sürükleyenlerin, beceriksizlikleri nedeniyle eğitimi en az 100 yıl, sağlığı en az 50 yıl geriye götürenlerin, gerçekten suç işleyen hırsızların, dolandırıcıların, tecavüzcülerin, kadın katillerinin, soyguncu çetelerin, çocuk istismarcılarının, işyerlerinde çocuk çalıştırıp onları ölüme gönderenlerin, bebek yaşta kız çocuklarını evlendirenlerin, memleketi 1000 yıl geriye götürmeye yemin etmiş tarikat ve cemaat musibetinin filan yargılanması gerekmiyor mu? Mesela benim bir meslektaşımı, Hakan Tosun'u çok yakınlarda bir sokak ortasında döve döve öldüren katilleri bulup bu sanık kürsüsüne getirmeleri gerekmiyor mu sayın savcıların? Mesela Berkin Elvan'ın, Ali İsmail Korkmaz'ın, Rabia Naz Vatan'ın, Oğuz Arda Sel'in, Rojin Kabaiş'in gerçek katillerinin, iş cinayetlerinin arkasındaki gerçek sorumluların burada olmaları gerekmiyor mu? Ben niye buradayım, onlar dururken? Özetle, ortada bir suç değil, suçun iması bile yokken, televizyonlarda daha geçen gün ‘Ne olmuş canım? İnsan arada bir yalan da söyler’ diye kendisi ikrarda bulunan bir minik muhbirin marifetiyle beni burada yargılamak doğru olmasa gerekir. İşte biz tam da bunları eleştirdiğimiz için burada yargı önünde sanık sandalyesindeyiz. Bırakın gidip işimizi yapalım. Benim yerim, stüdyodaki yayın masam. Burası değil. En başta da dediğim gibi. Bu bir ‘hakaret suçu’ yargılaması değil, bir ‘siyasi’ yargılamadır. Bir muhalif gazetecinin, bir bağımsız gazetecinin susturulmak sindirilmek istenmesi girişimidir. İsnat edilen suçu reddediyorum. Beraatımı talep ediyor, yüce mahkemeye saygılarımı sunuyorum.”
Arapkirli’nin avukatı Deniz Yazgan ise iddianamenin iade edilmesi gerektiğini savundu. Yazgan, “İade edilmesi gereken bir iddianame ile karşı karşıyayız. Masumiyet karinesinin ihlal edildiğini görüyoruz. Tweette bahsi geçen Cumhurbaşkanı'na yazılmış olsaydı dahi ‘Kötü bir senaristin’ sözü hakaret suçunu oluşturmaz. Cumhurbaşkanı'na hakaret suçunu oluşturmadığı da ortadadır. Bu bağlamda müvekkilimin beraatını talep ediyoruz” dedi.
BARO BAŞKANI KABOĞLU: BU SUÇ MADDESİ ARTIK UYGULANAMAZDuruşmada söz alan İstanbul Barosu Başkanı İbrahim Kaboğlu, "Cumhurbaşkanına hakaret" suçunu düzenleyen maddenin mevcut anayasal sistemde geçerliliğini yitirdiğini belirterek geniş bir hukuki çerçeve çizdi:
“Konuya öncelikle Cumhurbaşkanına hakaret suçundan yaklaşmak gerekir. Bu suç hakkında AİHM’in verdiği pilot kararı hatırlatmak gerekir. Bu suç maddesi Türkiye’de parlamenter rejimin geçerli olduğu dönemde yazıldı. O dönemde Cumhurbaşkanı TBMM tarafından seçiliyordu. Hükümet ise TBMM önünde sorumlu, günlük siyaseti temsil eden siyasi bir organdı. Cumhurbaşkanının siyaset üstü milleti temsil sıfatını temsil eden bir statüsü vardı. Bu suç maddesi gerçekten siyaset üstü hakem role sahip olan bir kişiye özel koruma anlamındaki bir düzenlemeyi yansıtmaktadır. 2017 Anayasa değişikliğinde ise Bakanlar Kurulu ve Hükümet ilga edilmiş bulunuyor ve Cumhurbaşkanının yetkileri ile hükümetin bütün yetkileri tek kişide toplanmış bulunuyor. Devlet başkanlığı ve hükümet yetkilerini kendinde toplayan cumhurbaşkanı aynı zamanda parti genel başkanı olmuştur. Bu bağlamda cumhurbaşkanının konumu devlet başkanı olmaktan çok hükümet hatta ondan da çok siyasi parti genel başkanlığıdır. Bu açıdan 2017 sonrası bu suç maddesinin ön gördüğü statü ve amaç ortadan kalkmış bulunuyor.”
Kaboğlu, AİHM kararlarına da atıfta bulunarak, “AİHM, bu suç maddesinin Anayasa’nın 26’ncı ve İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesine aykırı olduğuna karar verdi. Bu kararla AİHM hakaret alanında devlet başkanına özel olarak yüksek seviyeli koruma sağlanmasının sözleşmeye uygun olmadığını hatırlatarak devletin, devlet başkanının itibarını korumaktaki çıkarını, hakkında haber verme ve görüş ifade etme hakkına karşı ona bir ayrıcalık ve özel bir koruma tanınmasını haklı kılmayacağını belirtmiştir. Görüldüğü üzere bu madde parlamenter rejimde devlet başkanı konumuna sahip olan kişiye ve statüye bile böyle bir ayrıcalık tanınmasının Avrupa sözleşmesine ve Anayasa’ya aykırı olduğunu ortaya koymuştur. Bu bir pilot karardır. Asıl muhatap yasamadır. İşte bu suç maddesi tam da bu çerçevede yer almaktadır. Yeni bir düzenleme yapılana dek bu maddenin uygulanmaması gerekir. Mahkemeniz tarafından da bu maddeyi uygulamaktan kaçınmak Anayasa’ya uygun bir yorumun gereğidir” ifadelerini kullandı.
DOSYADAN "SUÇ ÇOK ZORLAMA" NOTU ÇIKTIDuruşmada söz alan Avukat Kemal Aytaç ise dosya içerisinden çıktığını belirttiği bir notu gündeme getirerek dikkat çekici açıklamalarda bulundu:
DURUŞMA 2026'YA ERTELENDİ“Twitter’da milyonlarca şey yazılıyor. Ancak Arapkirli’nin tweetini savcılık alıp Cumhurbaşkanına hakaretten iddianame hazırlamış, mahkemede gelmiş bunda ne var ne yok demeden bunu kabul etmiş. Gerçekten mantalitesini merak ediyorum. Böyle bir dava açılabilir mi? Bu ülkede savcıya, mahkemeye nasıl güveneceğiz? Bu dava açıldığında Zafer Bey, ‘Hakkımda dava açıldı’ deyince Avukat Deniz Yazgan’dan rica ettim. Ve arkadaşımız gittiğinde bir not vardı dosyada ‘Nasıl yapsak acep? Suç çok zorlama. İfade alsak mı?’ yazılı bir not çıktı. Başka bir notta ise ‘Emniyette ifade’ yazılıydı. Bir deli kuyuya taş atar, bin akıllı çıkarmaya çalışır. Biz şu an tam olarak bunu yapıyoruz. Ancak biz böyle bir gelenek yaratırsak yurttaş hangi cesaretle ifade özgürlüğünü kullanacak? Bu nedenle derhal beraat talep ediyoruz. Cumhurbaşkanlığı davaya katılma talebinde bulunmuş. Bu talebi kabul etmiyoruz. Ki müştekinin zarar görme durumu yoktur. Bu nedenle katılma talebinin reddini talep ediyoruz.”
Savunmaların ardından mahkeme heyeti ara kararını açıkladı. Mahkeme, Cumhurbaşkanlığı’nın davaya katılma talebini kabul ederken, Arapkirli’nin avukatlarının Adalet Bakanlığı ve TBMM Adalet Komisyonu’na müzekkere yazılması talebini reddetti. Duruşma 13 Ocak 2026 saat 10.50’ye ertelendi.
NE OLMUŞTU?Soruşturma, iktidara yakınlığıyla bilinen Türkiye Gazetesi yazarı Cem Küçük’ün, Zafer Arapkirli’nin 23 Ekim 2024’te X (eski adıyla Twitter) hesabından yaptığı bir paylaşımı hedef göstermesi üzerine başlatılmıştı. Davaya konu olan paylaşımında Arapkirli, “ÇOK KÖTÜ BİR SENARİSTSİN… Zaten hep öyleydin” ifadelerini kullanmıştı. Cem Küçük ise bu paylaşımı alıntılayarak Arapkirli’yi Cumhurbaşkanı’nı hedef almakla suçlamış ve “Emniyet ve yargımız bu kişi için gereğini yapmalı” diyerek savcılığa çağrıda bulunmuştu.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:43
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 25 Kasım 2025 12:28 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















