Futbol Konseyi, Fenerbahçe Galatasaray derbisini yorumladı: Acı verici Okan Buruk un gözünü korkutmuş!
Hurriyet sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Süper Lig'in 15. haftasında öne çıkanlarını Hürriyet yazarları Güntekin Onay, Mehmet Arslan, Fırat Aydınus ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde değerlendirdi.
1-) Galatasaray'ın 1 puanla dönmesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Liderliğin korunması başarı mı? Sağ bekte Davinson tercihi doğru mu?
MEHMET ARSLAN: 7 HAFTA ÖNCEKi F.BAHÇE’YE FARKLI OYNARDI
7 hafta önceki F.Bahçe ile oynasa farklı bir G.Saray izlerdik.Tedesco ile birlikte yeniden doğan F.Bahçe, Okan Buruk’un gözünü korkutmuş. Oyunu yönlendiren, rakibi önlem almaya iten G.Saray yerine, önlem alan ve kaybetmemeyi düşünen bir G.Saray vardı. 90+5’te yenilen golün sebebi oyuncu değişikliği değil işte bu psikolojiydi.
GÜNTEKİN ONAY: 60. DAKiKAYA KADAR iYi BiR G.SARAY VARDI
Galatasaray, 3 puanı son dakikada kaçırdı ama sonuçta Kadıköy den istediğini alarak döndü. Bu kadar sakatlar, cezalılar ve formsuz bir periyotta liderliğin korunması G.Saray açısından önemliydi. İlk 60 dakika sahada ne yaptığını bilen bir G.Saray vardı. Ancak son yarım saat rakip sahaya geçememek ve topu orada tutamamak G.Saray’ın olumsuzluklarıydı.
UĞUR MELEKE: SAVUNMA GÖBEĞi iLE BU KADAR OYNANIR MI?
Okan Buruk’un önündeki tek seçim zaten sağ bekte idi. Orada Davinson’u tercih etti, 75 dakikalık süreçte de iyi sonuç aldı. Ama 75’te Arda’yı savunma göbeğine sokması bir müsabakada daha denge bozdu ve bedel ödetti sanki. Üst seviye maçlarda savunma göbeğiyle bu kadar oynamak doğru mu, tartışmaya açık bir konu.
FIRAT AYDINUS: KORUNAN LiDERLiK VE KAÇAN FIRSAT iÇ iÇE
Galatasaray'ın bu şartlarda 1 puan alıp liderliğini sürdürmesi değerli ama son dakikalarda yenilen golle 2 puan bırakması sınırlı bir kazanım olarak görülebilir. Yani hem korunan liderlik hem kaçan fırsat iç içe. Okan Buruk, Sallai ve Singo’nun yokluğunda Lemina’nın dönüşlerde zorlanacağını dikkate alarak sağ bekte Sanchez’i oynattı.
2-) Süper Lig’in simge maçında yine tempo fazla yükselmedi, özellikle 34 faul düdüğüyle oyun çok kesildi. Derbiyi oyunu nasıl buldunuz?
UĞUR MELEKE: SÜPER LiG’iN ZiRVE MAÇI TADINI TUZUNU KAYBETTİ
Süper Lig’in zirve maçı uzun yıllardır sanki kaybetti tadını tuzunu. Aşırı stres, demeç savaşları, kaygılar, kaybetme endişesi baskın geliyor futbol tutkusuna. Üstelik bu hafta sonu öyle aşırı bir stres de söz konusu değildi, buna rağmen iki takımın oyuncu listesinin vâdettiğinin çok altında kaldı oyun. Brüt 107 dakika süren maçta topun 50 dakikanın biraz üzerinde oyunda kalması acı verici. Eskiden bu tip maçlar için ‘dağ fare doğurdu’ derdik. Bir dağlığı da kalmadı olayın. Fare fare doğuruyor sanki artık.
MEHMET ARSLAN: BU REKABETiN HER ANINDAN BÜYÜK KEYiF ALIYORUM, ÇÜNKÜ..
Hürriyet'in manşeti maçı özetiydi; HEYECAN 100 PUAN 1. Heyecanı ve her iki takım için ‘KORKUSU’ yüksek, kalitesi ve temposu düşük bir maçtı. İki takım da korkarak ve temkinli oynadılar. Galatasaray beraberliğe, Fenerbahçe kaybetmemeye razıydı. Bu psikoloji de karşılaşmaya yansıdı. Ama keyif aldım mı? Ben bu iki takım ne oynarsa oynasın o rekabetin her anından büyük keyif alıyorum. Baksanıza koreografiye... Olimpiyat oyunları açılışı gibiydi.
FIRAT AYDINUS: BÜYÜK MAÇ HiSSi VARDI AMA BÜYÜK FUTBOL YOKTU
Derbi beklentilerin altında kalan, temposu ara ara yükselse de bütününe yayılan bir kalite ve akıcılık sunamayan bir müsabakaydı. 34 faul doğal olarak maçın ritmini sürekli kesti. İki takım da temkinli oynamayı tercih etti. Hakemin oyunu fazla tutuk yönetmesi de temponun kalıcı şekilde yükselmesini engelledi. Süreklilik yoktu. Net pozisyon sayısı azdı. Açıkçası futbol kalitesi, akıcılık ve pozisyon üretimi açısından çok keyifli bir derbi olduğunu söylemek zor. Stres ve mağlubiyet kaygısının kaliteyi bastırdığı, bol faullü, ritimsiz ve seyir zevki düşük bir mücadeleydi. Büyük maç hissi vardı ama büyük futbol yoktu.
GÜNTEKİN ONAY: TÜRKiYE’NiN GÜNÜMÜZ FUTBOLUNA UYGUN HAKEMLERE iHTiYACI VAR
Türk futbolunun artık kronikleşmiş sorunu oyunun çok fazla durması ve bir türlü maçın tempo kazanamaması. Derbide bunu bir kez daha yaşadık. Maalesef iyi bir futbol yoktu. Hakemlerimiz ne yazık ki, “Aman benden çıksın” diye çok fazla düdük çalıyor ve oyunu kesiyor. Türkiye’nin günümüz oyununa uygun, modern bir futbol yorumu yapacak hakemlere ihtiyacı var. Gerekirse dünyaca ünlü hakem eğitmenleri Futbol Federasyonu tarafından getirilip, yeni jenerasyonlar buna uygun şekilde eğitilmeli.
3-) Fenerbahçe, 90+5’te beraberliği kurtardı ama Tedesco’nun bazı seçimleri eleştirildi. Siz ilk 11 seçimini ve oyuncu değişikliklerini nasıl okursunuz?
MEHMET ARSLAN: DERBiYE DURAN’LA BAŞLASA FARKLI BiR SENARYO OLURDU
Sağ bekte oynayan Davinson Sanchez sol kanattaki Kerem Aktürkoğlu’nu kilitlemiş. Dorgeles Nene diğer kanatta gerektiği kadar verimli değil. Yani Youssef En-Nesyri kanatlardan yeterli destek ve hava topu alamıyor. Ee... Bu adam yerden de oynayamıyor. Aldığı her topu eziyor kaybediyor. Fenerbahçe forvet için Jhon Duran diye feryat ediyor adeta. Ama 63 dakika boyunca bu feryat duyulmuyor. Domenico Tedesco için tek eleştirim bu. Geliştirdiği oyuncular ve Fenerbahçe için alkışlıyorum. Ama ilk 11’de Jhon Duran ile başlasa başka bir senaryo yazabilirdi.
GÜNTEKİN ONAY: FENERBAHÇE ÖNEMLi BiR FIRSAT KAÇIRDI, ÇEKiNGEN OYNAMAMALIYDI
Tedesco nedense takımını çok ürkek ve kontrollü başlattı. Galatasaray’ı, 50 bin taraftarı önünde daha yüksek bir kazanma arzusuyla ve ön alan baskısıyla karşılamalıydı. Daha maçın başında ev sahibi olduğunu hissettirmeli ve tribünlere de “Ben bu maçı kazanacağım” mesajını vermeliydi. Fenerbahçe önemli bir fırsat kaçırdı. Başlangıç oyununu hiç beğenmedim. Fenerbahçe bu kadar çekingen oynamamalıydı. Ayrıca Youssef En-Nesyri bu kadar formsuzken Jhon Duran kesinlikle 11’de başlamalıydı. Kerem Aktürkoğlu da, Dorgeles Nene de maç boyunca hiç üretken olamadılar.
FIRAT AYDINUS: iLK 11’i KAZANMAK iÇiN DEĞiL KAYBETMEMEK iÇiN KURULMUŞTU
Fenerbahçe'nin 90+5’te gelen golle kritik bir puanı kurtarması, Tedesco’yu sonuç anlamında rahatlattı; ancak oyun ve tercihleri ciddi şekilde tartışıldı. Çünkü maç planı hem başlangıç hem de değişiklikler düzeyinde temkinli, çekingen ve Fenerbahçe’nin hücum potansiyelini sınırlayan bir yapıdaydı. Tedesco’nun ilk 11’i kazanmak için değil, kaybetmemek için kurulmuş gibiydi. Ev sahibi atmosferinde bu enerji eksikliği oyuna doğrudan yansıdı. Bunda Kerem ve Nene’nin etkisiz kalışı da önemli faktördü. Bununla birlikte ilk 11 de En-Nesyri yerine Duran tercihi ile başlaması daha etkili bir hücum gücü oluşturabilirdi.
UĞUR MELEKE: EN-NESYRi ‘ÇAĞDAŞ FUTBOLA TEPKi OLARAK DOĞMUŞ’
Domenico Tedesco’nun da bu maça çıkarken tek bir seçimi vardı aslında. Ve o da santrfor bölgesiydi. İtalyan Hoca’nın tercihi “çağdaş futbola tepki olarak doğmuş” Youssef En-Nesyri oldu. En-Nesyri 62 dakika boyunca durağanlığı ve düşük temposundan bir şey kaybetmediğini gösterdi! Yine etkisizdi. Fenerbahçe maça Jhon Duran girince başladı adeta. Tedesco’yu sadece En-Nesyri ile başladığı için değil, 46. dakikada değiştirmediği için de eleştirdim açıkçası.
4-) Karagümrük'ü 2-0’la geçen Beşiktaş’ı nasıl buldunuz? Sergen Yalçın’ın “Görevimin başındayım” açıklamasını nasıl okudunuz?
GÜNTEKİN ONAY: SERGEN HOCA YANILIYOR, HÜCUM VARYASYONLARI GELiŞTiRiLEBiLiR
Beşiktaş, çok daha farklı bir skorla kazanacağı bir maçta hem penaltı kaçırdı hem de net fırsatları değerlendiremedi. Ama en azından bu tip takımlara karşı skor olarak önde iken de nasıl oynaması gerektiğini hatırladı. Jota Silva’nın ilk kez 11’de başladığı maçtaki etkili oyunu, Vaclac Cerny ve Cengiz Ünder’in hareketliliği, Beşiktaş’ın forvet arkasındaki hattının fazlasıyla yeterli olduğunu Karagümrük karşısında gösterdi. Sergen Yalçın, oyuncu yetenekleri konusunda haklı. Ama hücum varyasyonları çalışarak da geliştirilecek bir şey. Bu konuda Sergen Hoca yanılıyor. Futbolda hücumun en temel prensipleri hareketlilik ve sayısal olarak yeterli çoğunluktur. Bunları yeteri kadar çalışmadan yapamazsınız.
FIRAT AYDINUS: BiR MAÇ iYi, BiR MAÇ KÖTÜ DÖNGÜSÜ KiMSEYE GÜVEN VE UMUT VERMİYOR
Kesinlikle en kritik tartışma noktası burası: Beşiktaş’ın Karagümrük karşısındaki oyunu iyi ama sezon ve zirve adına bu oyunun sürdürülebilirliği hâlâ soru işareti. Bir maç iyi, bir maç kötü döngüsü kimseye güven ve umut vermiyor. Maçın oyuncusu olan Orkun Kökçü’nün performansı da Beşiktaş’ın oyunu ile örtüşüyor açıkçası; inişli çıkışlı... Özetle Beşiktaş’ın bu oyunu Karagümrük karşısında yeterliydi, ya sezonun geri kalanı için? Maç sonu Sergen Yalçın’ın açıklamaları ise bir savunma değil, bir tavır.
UĞUR MELEKE: KENDi GÖREViNi TARTIŞMAYA AÇMASI ENTERESAN
Sergen Yalçın’ın ortada hiç öyle güçlü bir rüzgâr yokken kendi görevini tartışmaya açması enteresan. Sergen Yalçın tabii ki görevine devam edecek, akıl mantık sahibi biri bunu şu anda tartışmaya açmaz bence! Üstelik Beşiktaş iyi bir maç oynadı, futbolunu nihayet 90 dakikaya yaydı ve duran toplarda da bir Orkun Kökçü resitali izledik. Orkun Kökçü kornerlerinde ben hafta içi çalışmanın izlerini gördüm nihayet.
MEHMET ARSLAN: DiĞER TEKNiK ADAMLARIN YAŞAMADIĞI SORUNLARLA UĞRAŞIYOR
Linç kültüründen nasibini alıyor Sergen Yalçın. Oluşturulmasında hiçbir etkisinin bulunmadığı bir takım ile canla başla mücadele veriyor. Hem de diğer teknik adamların karşılaşmadığı zorluklara rağmen. Hangi teknik adamın Rafa Silva gibi bir problemi var? Sahadaki her başarısızlık Sergen Yalçın gidince düzelmeyecek. Tam aksine Beşiktaş Sergen Yalçın ile düzelecek. Bunu idrak etmeli Beşiktaşlı. Siyah beyazlı camianın tek yürek halinde Sergen Yalçın’ın arkasında birleşmesi şart.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:16
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 03 Aralık 2025 07:56 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















