Filtreli hayatlar sizi kimlik bunalımına sokuyor Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Sosyal medyada filtrelenmiş paylaşımlar ve olduğundan farklı gösterilen hayatlar aslında kullanıcılarda kimlik bunalımına neden oluyor. Beğeni yarışına giren kullanıcılar farkında olmadan içsel çatışmalar yaşıyor ve gerçek kimliklerinden uzaklaşıyor.
Prof. Dr. Ali Murat Kırık, sosyal medya platformlarının aslında bu doğrulta tasarlandığını ifade ederek, filtreli, renkli, abartılı ve mükemmel görünen paylaşımların algoritma oyunu olduğunu söyledi. Bundan dolayı kullanıcıların dikkatini çekek ve görünür olmak için doğrudan etkilediğini ekledi.
HER ŞEY TASARLANMIŞ...Algoritma yansımasından dolayı gerçek ve doğal içeriklerin geri olanda kaldığını söyleyen Kırık, böylelikle kusursuzluğu öne çıktığını belirtti. Bunun zamanla toplumsal bir mükemmellik baskısı oluşturduğunu ifade eden Kırık, "Kullanıcılar artık sosyal medyada sadece paylaşım yapmıyor, beğenilmek için rekabet ediyor. Herkes en mutlu, en başarılı ve en estetik halini sunmaya çalıştığı için gerçek hayatla sosyal medya arasındaki fark büyüyor. Algoritmalar, farkında olmadan bu yapay mükemmelliği besliyor." dedi.
KİMLİK BUNALIMINA YOL AÇIYORKırık, yapay zeka destekli filtrelerle sosyal medyada sunulan kimlikle doğal kimliğin ayrı olduğunu ve idealize edilen bir versiyona dönüştüğünü belirtti. Bunun kimlik bunalımı dışında iletişimsel bir psikolojik boyutu da olduğunu ifade eden Kırık, "Gerçek görünüm ile dijital kimlik arasındaki fark büyüdükçe, kişi kendi benliğinden uzaklaşıyor. Artık 'Nasıl görünüyorum?' değil, 'Nasıl görünmeliyim?' sorusu ön plana çıkıyor." diye konuştu.
İdealize edilmiş paylaşımların özgüveni artırdığı düşünülse de aslında uzun vadede kimlik karmaşasına ve öz benliğin koğuşuna vurgu yapan Kırık, beğeni ve takipçi sayısının görünürde başarı göstergesi gibi sunulduğunu oysa bunun kullanıcıların kendine bağımlı hale getirilmesi için geliştirilen bir sistem olduğunu söyledi.
KISA SÜRELİ MUTLULUK VERİYORBeğeni ve yorumun beyinde dopamin salgıladığını ve bunun da kişide kısa süreli bir mutluluk hissi verdiğini kaydeden Kırık, "Bu da kullanıcıyı daha fazla içerik üretmeye, daha çok beğeni toplamaya yönlendirir. Zamanla bu durum sosyal medya bağımlılığına dönüşür. Kişi artık kendini ifade etmek için değil, onay almak için paylaşım yapar hale gelir. Beğeni sayısı azaldığında özgüveni sarsılır, takipçi kaybı 'değer kaybı' gibi hissedilir. Platformlar bu duygusal döngüyü sürekli canlı tutarak kullanıcıyı ekrana bağlı tutar." dedi.
BASKILARDAN KAÇMAK İÇİN KOLAY YOLGünümüz insanının ekonomik sıkıntılar, toplumsal baskılar ve başarı kaygısı arasında bunalmış durumda olduğunun altını çizen Prof. Dr. Kırık, "Sosyal medya, bu baskılardan kaçmak için kolay bir alan sunuyor. Burada herkes mutlu, güzel, başarılı ve popüler görünüyor. Bu illüzyon, kullanıcıya kısa süreli bir huzur hissi verse de uzun vadede sahici kimlikten uzaklaştırıyor. Bu durum 'gerçeklik yorgunluğu' olarak tanımlanıyor. İnsanlar, gerçekte kim olduklarını göstermek yerine, başkalarının beğeneceği bir versiyon yaratmayı tercih ediyor." ifadelerini kullandı.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:100
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 01 Aralık 2025 12:19 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















