Ev, araba ya da arsa değil: Altın sahipleri en çok bu iki ürüne para harcadı Sözcü Gazetesi

2023’ten bu yana süren altın rallisi hız kesmiyor. Gram altın, 2 Ocak 2023’te 1.097 TL seviyesindeyken bugün 5.500 TL’nin üzerine çıkarak yaklaşık yüzde 400 değer kazandı. Bu olağanüstü yükseliş, yatırımcıların sadece kazanç hanesini değil, harcama alışkanlıklarını da dönüştürdü.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yayımladığı son Enflasyon Raporu’nda altın fiyatlarındaki artışın yarattığı “servet etkisini” mercek altına aldı. Rapora göre, altın değerindeki yükseliş konut ve otomobil satışlarına olduğu kadar bireysel tüketime de ivme kazandırdı.

TCMB verileri, altın birikimi fazla olan illerde harcamaların belirgin şekilde arttığını gösteriyor. Özellikle Ağustos 2024’ten bu yana altın tasarrufu yüksek şehirlerde elektronik eşya ve bilgisayar alımlarında keskin bir artış yaşandı.

Altın yatırımı yapan kesimin telekomünikasyon ürünlerine (özellikle cep telefonlarına) daha fazla yöneldiği, mobilya, dekorasyon ve seyahat harcamalarında da belirgin bir fark oluştuğu saptandı. Ayrıca, giyim ve ayakkabı gibi kategorilerde de tüketimin artış gösterdiği kaydedildi.

Raporda dikkat çeken bir başka veri ise şehirlerin altın tasarrufu sıralaması oldu. Türkiye genelinde kişi başına altın mevduatında Rize ilk sırada yer aldı. İldeki toplam mevduatın yüzde 32’sini altın oluşturuyor. Rize’yi Çankırı, Malatya, Kütahya ve Karabük takip ediyor.

Uzmanlar, altın tasarrufu yüksek bölgelerde artan harcama eğiliminin kısa vadede iç talebi desteklediğini, ancak uzun vadede enflasyonist baskıyı artırabileceğine dikkat çekiyor.

Altındaki rekor yükseliş sadece yatırımcısına kazanç sağlamıyor, aynı zamanda ekonomideki tüketim dinamiklerini de şekillendiriyor. Uzmanlara göre, servet etkisinin bu kadar belirgin hale gelmesi, vatandaşların kazançlarını harcamaya dönüştürdüğünü gösteriyor.

Ancak ekonomistler, bu eğilimin tasarruf yerine tüketime yönelme riski taşıdığını vurguluyor. Altın yatırımcılarının harcama davranışlarındaki bu değişim, önümüzdeki dönemde ekonomi politikalarının da şekillenmesinde belirleyici olabilir.