Ertuğrul Özkök: “Her hafta 3 4 i̇mam hati̇pli̇ kız öğrenci̇yi̇ kendi̇ arabamla uyuşturucu tedavi̇si̇ne götürüyorum”
T24 sayfasından alınan bilgilere göre, Ankara24.com açıklama yapıyor.
Dün bu yazıyı tamamladığım dakikalarda Habertürk’ün eski Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un ikinci ifadesi ile ilgili haberler önüme düştü.
Aslında bugünkü yazının başlığı şu olacaktı:
“Kuşadası’nın Noel Baba temizlik işçileri: Bu yıl Türkiye Diyanet’i neden ciddiye almadı?”
Ancak geçen pazartesi günü Türkiye’nin önde gelen muhafazakâr yazarlarından biri öyle bir olayı yazdı ki…
İmam hatipli Mehmet Aki̇f Ersoy’un i̇fadesi̇ de geli̇nce başlık değiştiİmam hatip lisesi mezunu Mehmet Akif Ersoy’un, “Evet, uyuşturucu kullanıyorum” ifadesi de gelince, yılın şu son gününde başlığım değişti.
Hayrettir, bu vahim cümlenin üzerinde kimse durmadı.
Aradan 72 saat geçti.
Hiçbir yerden itiraz, açıklama gelmedi.
Yılbaşı telaşı, IŞİD terörü, uyuşturucu operasyonları derken belki de görmediler.
Karar gazetesi yazarı aynen şunu yazdıKarar gazetesi yazarı Mehmet Ocaktan aynen şunu yazdı:
“Bundan 4-5 yıl önce bir dostum, İstanbul’daki bir kız Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde, tanıdığı bir okul müdürünün her hafta iki-üç kız öğrenciyi kendi arabasıyla uyuşturucu tedavisine götürdüğünü anlattığında dehşete kapılmıştım…”
İmam hatip okulları… Kız öğrenciler… Ve uyuşturucu…
İmam hatip mezunu iki ünlü medya siması Mehmet Akif Ersoy ve Ela Rümeysa Cebeci…
Bu konuya döneceğim…
Ama önce bugünü ilgilendiren başka bir konuyla başlayacağım.
Kuşadası Belediyesi temizlik görevlileri Kuşadası’nın Noel Baba temi̇zli̇k i̇şçi̇leriDün sabah Instagram’da çok ilginç bir paylaşımla karşılaştım.
Kuşadası Belediyesi temizlik işçileri sokaklarda çöpleri Noel Baba kıyafetiyle topluyordu.
Bu yıl Türkiye’nin her yerinden cıvıl cıvıl, ışıl ışıl yeni yıl kutlaması görüntüleri geliyor.
Hiç görmediğimiz bir coşkuyla kutluyor Türkiye yılbaşını.
Keza birçok öteki Müslüman ülkede de benzer görüntüler var.
Hatta İran’dan bile bu cıvıltı geliyor.
Oysa Diyanet son cuma hutbesinde bakın ne demi̇şti?Oysa Türkiye Cumhuriyeti Diyanet İşleri Başkanlığı, geçen cuma, eski başkanı aratmayacak bir cuma hutbesi yayınladı.
Ne diyordu o hutbede:
(*) “Önümüzdeki hafta yeni bir miladi yıla girecek, ömür sayfamızdan bir yılı daha geride bırakmış olacağız. Bu günler; değerlerimiz ve kimliğimizle bağdaşmayan eğlencelerle hayatımızı zayi ettiğimiz günler olmamalıdır.”
(*) “Bu günler; inancımızda ve kültürümüzde yeri olmayan sembollerle evlerin, işyerlerinin ve sokakların donatıldığı bir ortama çevrilmemelidir. “
Evet, aynen böyle dedi…
Yani ayrılan başkandan hiç farkı yoktu söylediklerinin…
Halk Diyanet’i̇ neden di̇nlemedi̇? Cevabını ben vermeyeceği̇mAma görüyoruz ki bu yıl Diyanet’i pek takan olmamış.
Şehirlerimiz ışıl ışıl.
Temizlik işçilerimiz bile Noel Baba kıyafeti giymiş.
Neden?
İsterseniz nedenini ben söylemeyeyim.
Diyanet’teki devlet bürokratları, “Seküler bir adam işte, ondan başka ne beklenir ki” diyebilir.
O nedenle sözü muhafazakâr kesimin saygın bir yazarına bırakıyorum.
O anlatsın.
Belki onu ciddiye alırlar.
Yıllardır ilgiyle izlediğim Mehmet Ocaktan, geçen pazartesi günü köşesinde millet Diyanet’i neden ciddiye almıyor, çok güzel yazdı.
Sayın Diyanet mensupları, buyurun, birlikte okuyalım.
Mahalleden gelen “mi̇lli̇ ve yerli̇” i̇ti̇raz sesleri̇ çoğalıyorŞimdi anladınız mı Sayın Diyanet mensupları! Halk bu yıl da niye sizi hiç ciddiye almadı.
Bunları söyleyen ben değilim.
Sizin mahallenizin itibarlı bir yazarı.
Aynı mahallede dikkatle izlediğim bir başka yazar, Tarık Çelenk’in “Mahalle; biz nerede yanlış yaptık” yazısını okursanız, o da benzer şeyleri söylüyor.
Keza Ahmet Taşgetiren…
Hepsi de Bilal Erdoğan’ın deyişi ile “milli ve yerli aydın…”
Sayıları her gün artıyor; muhafazakâr mahalleden yükselen “milli ve yerli” itiraz seslerinin.
Bilin ki bu zihniyet değişmedikçe gelecek yıl da ondan sonraki yıl da millet böyle hutbeleri ciddiye almayacak.
Son bi̇r cümleyi̇ de ben ekleyeyi̇mSon cümleyi de ben ekleyeyim.
Devletin kurumları ile yaratılsa yaratılsa bir “dindar devlet bürokrasisi” yaratılır.
Dindar millet nesli asla…
Son iki yıldır yapılan itibar araştırmalarında Diyanet ve Milli Eğitim’in düştüğü yeri görürseniz, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.
Hepi̇ni̇ze ve Si̇li̇vri̇’ye, Edi̇rne’ye ve İzmi̇r’e güzel bi̇r yıl di̇li̇yorumHepinize, bütün ülkemize güzel, mutlu ve barış dolu bir yıl diliyorum.
Silivri’de yatan bütün tutuklu ve hükümlülerine de özgür kalabilecekleri bir yıl diliyorum.
Ekrem İmamoğlu, belediye başkanları ve mensuplarına,
Osman Kavala, Çiğdem Mater, Can Atalay, Tayfun Kahraman, Enver Aysever, Mine Özerden’e,
Edirne’de yatan Selahattin Demirtaş’a,
İzmir’de yatan hemşerim eski Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e…
Hepinize iyi yıllar…
İnşallah 2026’da hepiniz özgürlüklerinize kavuşursunuz
Böylece ülkemiz hakkettiği gerçek demokratik barışı gerçekleştirir…
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:79
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 31 Aralık 2025 07:20 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















