DEM Partili Bakırhan: Tarihi sorumluluk Kurtulmuş ve Komisyon dadır Agos
Agos sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.
Partisinin grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan “Komisyonun Abdullah Öcalan'la görüşmesinin Kürt meselesinin güçlü bir siyasal zemine taşınmasını sağlamıştır” dedi.
Partisinin grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Komisyonun Abdullah Öcalan'la görüşmesinin Kürt meselesinin güçlü bir siyasal zemine taşınmasını sağlamıştır” dedi.Birçok konuya değinen Bakırhan, özellikle TBMM Komisyonu'nun İmralı ziyareti hakkında konuştu. Bakırhan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
Barışın inşası için cesur bir adımBakırhan, “Komisyonun Öcalan'la gerçekleştirdiği görüşme, Kürt meselesinin güçlü bir siyasal zemine taşınmasını sağlamıştır. Bu Türkiye'deki çözüm aklının da aynı zamanda bir başarısıdır. Şimdi kardeşlik hukukumuzu çatışma zemininden çıkarıp yasal ve demokratik zemine kavuşturma zamanıdır. Görüşme öncesinde fırtınalar koparıldı. Peki ne oldu? Meclis Komisyonu temsilen bir heyet İmralı Adası'na gidince kıyamet mi koptu? Demek ki boşuna bir kıyamet koparılmış. Aksine oraya gidiş barış yolunda önemli bir eşiği aştırdı. Toplumsal barışın inşası için atılan bu cesur adım çözüm zeminini daha fazla güçlendirecektir. Buna inanıyoruz” diye kaydetti.
Görüşme tutanağını komisyonla paylaşacaktır’Bakırhan, sözlerini şöyle sürdürdü: “4 Aralık’ta komisyon yeniden bir araya gelecek. İmralı’da komisyon adına giden heyet, görüşme tutanağını komisyonla paylaşacaktır. Siz de bilirsiniz, biz de beraber takip ediyoruz. Sayın Öcalan’ın toplumdan saklayacağı bugüne kadar herhangi bir şeyi olmamıştır. O nedenle İmralı’daki tutanakların kamuoyu ile de paylaşılmasını şeffaflığın sağlanmasını ve toplumun orada ne tartışıldığını görmesini ve okumasını da bizler istiyoruz. İktidar da toplumsal barışı sahiplenmeli ve bu konuda hukuki ve idari adımları bir an önce bekletmeden atmalıdır. Söz değil, artık pratik adımlar zamanıdır.”
Sorumluluk meclis'te“Türkiye barış için sözünü söyledi. Artık bu sözleri hayata geçirme zamanı olduğunu belirtmek gerekiyor. Önemli olan toplumsal mutabakatı kâğıda dökecek adımların atılmasıdır. Şimdi sorumluluk Meclis’te. Bütün partilerin Kürt meselesinin çözümüne ve Türkiye'nin demokratikleşmesine sahici katkı sunmaya çağırıyorum. Komisyondan bu toprakların yaralarını saracak, özgürlüğü inşa edecek demokratik raporlar bekliyoruz. Çözüm odaklı raporların hızlıca yasalara dönüşmesi için ilk ve tarihi sorumluluk Sayın Numan Kurtulmuş'la ve komisyondadır. Komisyonun bu görevi layıkıyla yerine getireceğine inanıyoruz.”
Cellat defterini açacaksak hepiniz borçlu çıkarsınızBakırhan sözlerine, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in "Kimse celladına aşık olmasın" sözlerine tepki göstererek devam etti. “Biz en başından beri ortak paydaları büyütmeye çalışırken ana muhalefet partisinin lideri partimizde ve tabanımıza bazı ithamlarda bulundu. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Özel, kurultay kürsüsünden bize ‘Stockholm Sendromu’ teşhisi koyuyor. ‘Celladına âşık olma’ diyor. Biz de soruyoruz; Biz Mecliste barış için yasa konuşurken, her bir arkadaşımızla birlikte sokaklarda barışı toplumsallaştırmaya çalışırken siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler söylüyorsunuz Sayın Özel? Sözü çözüm için kurmak varken tam da bu süreçte çözümü tartışmak varken, ucuz polemikler ve anlamsız kavgalara başvurmak siyasetsizliktir. Biz demokratik, siyasi çözümü esas alan mücadele ve müzakere partisiyiz. Böyle bir halkı sendromla itham etmek demokratik siyaset midir? Kürt halkına saygı duymak bu mudur Sayın Özel? Biz bu coğrafyadaki halklar, inançlar, devrimciler, ezilenler, emekçiler olarak celladı çok iyi tanırız. Cellatları mezarlıklarımızdan, faili meçhullerimizden, yakılmış köylerimizden, direndiğimiz zindanlardan çok iyi biliyoruz. Kimse bu hafızanın üzerine ucuz metaforlarla yaklaşmasın. Cellatlığımıza soyunan çok oldu, haklısınız. Ama bizi kurban yapmaya kimsenin gücü yetmedi ve yetmeyecektir. Herkes çok iyi bilsin ki cellat defterini açacaksak, geçmişi konuşacaksak hepiniz borçlu çıkarsınız. Herkesi polemikçi ve tutarsız dilden vazgeçmeye, çözüme ve barışa katkı sunmaya çağırıyorum. Açık konuşun. Bu sorunun çözümünün karşısındaysanız sağa sola çekmeden yaftalamadan sözünüzü açık söyleyin.”
Bakırhan sözlerine, “Bu hafta da Meclisin gündemine 11. Yargı Paketi gelecek. Ama gördüğümüz kadarıyla aynı ayrımcı yaklaşım devam ediyor. Düşüncelerinden, siyasi faaliyetlerinden, kimliklerinden dolayı cezaevlerinde bulunan Kürtler, devrimciler, gazeteciler, öğrenciler yine on binlerce siyasi tutsak dışarı bırakılmayacak. Yıllardır söylüyoruz. Cezada adalet, infazda eşitlik sağlanmalıdır. Toplum vicdanını yaralayan suçlar dışında cezaevleri boşaltılmalıdır. Yargı reformu yapılmalı. Bu ülkede herkes için adalet tesis edilmelidir. Bu pakette dikkat çekmemizi gereken bir başka önemli konu daha var. Erişim engeli ve bant daraltma düzenlemeleri de pakette var. Bu yasayla yargı keyfi şekilde erişim engeli getirebilecek. Bu kararlara uymayan platformlara bant daraltma yaptırımı uygulanacak. Bu ifade özgürlüğüne basın özgürlüğüne doğrudan bir müdahaledir. Bu kabul edilemez. Bunu kabul etmeyeceğiz.
Türkiye'de adaletsizliği yamalarla, palyatif çözümlerle sağlayamayız. Köklü bir bir adalet reformuna ihtiyacı var. Gelin 2026'nın başında köklü bir adalet reformunu meclisten geçirelim. Tüm Türkiye'de yeni yılda güzel bir mesaj verelim diyorum” diyerek devam etti.
Îlham Ehmed Türkiye'ye gelsinBakırhan sözlerini, “Öte yandan bütün bunlar olurken Suriye'nin kuzeydoğusunda yönetim bir yandan Suriye'nin demokratikleşmesi için mücadele ederken bir yandan da komşu ülkelere dost elini uzatıyor. Kuzey Doğu Suriye'den özellikle Türkiye'ye uzanan bir dostluk eli var. Artık bu elin tutulması gerekir. İlham Ehmed bu hafta sonu partimizin İstanbul'da yapacağı uluslararası konferansa davetliydi. Kendisi de katılacağını belirtmişti. Ama henüz bu konuda bir dönüş sağlanmadı. Olumlu bir dönüş bekliyoruz. Îlham Ehmed, Türkiye'ye gelsin. O Suriye hakkında, Kuzeydoğu Suriye hakkında sorusu olanlar sorularını sorsun. Endişelerini dile getirsin. Oturun, konuşun, anlaşın. Diplomasi ne için var? Diyalog ne için var? Tabii ki bunun için var. Çözümden kaçmak, Kürtlerin elini sıkmamak, Kürtlerin Suriye'de elde edeceği kazanımlara karşı durmak kimseye kazandırmaz. Aksine diyalog ve temas kurmak hem bölgeyi rahatlatır hem hepimizi rahatlatır diyoruz ve İlham Ehmed Türkiye'ye gelişi için iktidarın kolaylaştırıcı bir tutum oynamasını da bekliyoruz” şeklinde sonlandırdı.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:37
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 02 Aralık 2025 14:51 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















