Cumhur İttifakı nda kopuşun ayak sesleri Sözcü Gazetesi
Sozcu sayfasından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com duyuruda bulunuyor.
BBP lideri Mustafa Destici, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı öncesinde basın toplantısı düzenledi.
Destici, burada yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
'DEMİRTAŞ'IN HAPİSTE OLMASINA NEDEN OLAN DAVA UNUTULMUŞ GÖRÜNÜYOR"“Büyük Birlik Partili ve Alperenler olarak ifade ediyorum ki, o katillerle barışmayı, anlaşmayı, kucaklaşmayı aklımızdan dahi geçirmedik. Evlatlarımızı katleden hainlere, bugüne kadar insan muamelesi yapmayı da aklımızdan geçirmedik, bundan sonra yapmayacağımızı buradan açıkça ilan ediyorum. İçinde bulunduğumuz hafta, siyasi partiler yoğun olarak terörist Selahattin Demirtaş’la ilgili AİHM kararını ve tahliye taleplerini tartıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Türkiye aleyhine sayısız kararı var. Ve bu kararların çoğunluğu Türkiye’nin mücadele ettiği terör örgütleriyle ilgili. Demirtaş’ın hapiste olmasına neden olan dava ya da yaşananlar unutulmuş görünüyor. Ama bizim vazifemiz bunları anlatmak ve hatırlatmaktır. 2014 yılında, terör örgütünün partisi, Türkiye Cumhuriyeti Devletini, Ayn-el Arap’da DAEŞ tarafından kuşatılmış PKK’lı teröristlere yardım etmezse ayaklanma başlatmakla tehdit etti. Elbette Türkiye PKK’ya yardım etmedi ve terör örgütünün partisi, genel merkez yönetim kurulunu toplayarak, ayaklanma çağrısı yapılması kararını netleştirdi. Sözde eş genel başkanları Demirtaş tarafından ayaklanma çağrısı yapıldı. Çıkan olaylarda Yasin Börü başta olmak üzere 46 kişi öldü, 682 kişi yaralandı. 16 ilde, sayısız ev ve iş yerine zarar verildi.
DEM PARTİ'YE GÖNDERME: 'SİYASİ PARTİ GÖRÜNÜMLÜ YAPILANMA'Gerçek bu. Büyük Birlik Partisi dışında hiç kimse tarafından dile getirilmese de gerçek bu. Ortada bir fikir suçu ya da fikir suçlusu yok. Davaya dair utanılacak tek şey, bizce, terörle ve terör örgütüyle doğrudan bağlantısına rağmen, buna dair sayısız delile rağmen, bu gerçeğin taraflarca sayısız kez doğrulanmasına rağmen, terör örgütünün partisinin Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmaması ve terör örgütünün kurdurduğu siyasi parti görünümlü yapılanmaya, milletin kaynaklarından, her yıl milyarlarca lira ödenmesidir. Esas utanılması gereken budur.”
"TERÖRLE, TERÖRİSTLE MÜZAKERE EDİLEREK TERÖR SONLANDIRILAMAZ"Destici, “Büyük Birlik Partisi olarak terör ve terörle mücadele konusunda aynı yerde duruyoruz. Devletimizin varlığının yanında duruyoruz. Milletimizin birliğinin yanında duruyoruz. Hukukun üstünlüğünün yanında duruyoruz. İnsafın, izanın, vicdanın, maşeri vicdanın yanında duruyoruz. Şehitlerimizin, gazilerimizin, güvenlik güçlerimizin ve onların cefakâr ailelerinin yanında duruyoruz. Ay yıldızlı al bayrağımızın, güzel Türkçemizin, Türkiye Cumhuriyeti’nin Kürdüyle Türkmeniyle, Alevisi Sünnisiyle Türk milletinin yanında duruyoruz ve sonuna kadar da burada durmaya devam edeceğiz. Görüşümüz çok açık ve nettir. Terörle, teröristle müzakere edilerek terör sonlandırılamaz. Bunun bir örneği yoktur. ETA ve IRA örnekleri doğru örnekler değildir. İran'ın partisi hiçbir zaman terörü savunmamıştır. Biz de inanan insanlarız. Biz bu ülkede özellikle İslam inancına sahip vatandaşlarımızı kardeşimiz olarak görüyoruz. Azınlıkları da azınlıklarında azınlık haklarından ve yine de dinimizin yaradılanı severiz, yaradandan ötürü. Ya da insanı yaşat ki devlet yaşasın anlayışıyla değerlendiriyoruz. Ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşı olan hangi inanca ya da etnik kökene mensup olursa olsun azınlıkları da yine bu gözle görüyor ve ülkemizin bir vatandaşı olarak değerlendiriyoruz.
Gelinen noktada benim Kürt kardeşimin temsilcisi olarak karşıma kırk yıldır bu ülkeye kan kusturan, 40 bin insanın katili bir terör örgütü ve onun siyasi uzantıları konuyorsa ben bunu kabul etmiyorum. Benim kabul etmediğim bu. Asla Kürtlerin temsilcisi olarak kabul etmiyorum. Terör örgütünü bu şekilde kabul etmek onu meşrulaştırmaktır. Türkiye’de bir Kürt sorunu yoktur. Bunu kendilerine de sordum, burada da defaten söyledim. Demokratik olarak böyle bir sorun yoktur. Ama Kürt meselesinden kastedilen nedir? Bir statü talebidir. Yani bizim ayrı bir bölgemiz olsun, bizim ayrı bir bayrağımız olsun, o bölgede biz ayrı bir dille eğitim yapalım. Ayrı bir resmi dil olsun ve o bölgede yaşayanlarında ayrı bir millet ismi olsun. Bu bölücülüktür, ihanettir. Dolayısıyla bizim bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Bu millet bunu kabul etmez. Kim ne yaparsa yapsın. Millet göreceğiz; devletine de milletin birliğine de ülkesinin bütünlüğüne de ay yıldızlı al bayrağına da Türkçesine de kimliğine de sahip çıkacaktır” diye konuştu.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:93
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 05 Kasım 2025 15:02 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















