Çözüm mü, intihar mı? Sözcü Gazetesi
Ankara24.com, Sozcu kaynağından alınan bilgilere dayanarak bilgi yayımlıyor.
Temmuz 2009...
Dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay’dı...
Büyük bir coşkuyla, “Demokratik Açılım Süreci”nin başladığını ilan etti.
★★★
10 Mart 2009’da dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, İran’a gidiyordu.
“Açılım” konusunda soru soran bir gazeteciye, “Yakında çok güzel şeyler olacak” müjdesini verdi.
Bu müjde o kadar kritikti ki, 29 Mart 2009’da yerel seçimler vardı ve bu seçimler siyasi iktidar için yaşamsal önemdeydi.
★★★
19 Ekim 2009...
Terörist başı Öcalan’ın çağrısı ile Kandil ve Mahmur kamplarından 34 PKK’lı, terörist kıyafetleriyle Habur sınır kapısından Türkiye’ye giriş yaptı.
Teröristleri, Silopi’de 50 bin kişi davul, zurna ve halaylarla karşıladı.
Habur’da kurulan mahkemede sorgulanıp serbest bırakıldılar.
Ve bin araçlık konvoyla, Diyarbakır’a götürüldüler.
PKK’lılar, “kahraman” gibi karşılandı.
Bu, devlete karşı açık bir gövde gösterisiydi.
Devlet, bu meydan okumaya göz yumdu...
★★★
Oysa...
Habur olayına kadar geçen sürede, 7 bin asker, polis ve korucu şehit edilmiş, 5.500 sivil katledilmişti.
Cumhurbaşkanı Gül’ün “Yakında çok güzel şeyler olacak” müjdesinin can yakıcı sonuçları, ortaya çıkmaya başlamıştı.
★★★
Çünkü, “Demokratik Açılım” çok önemliydi...
O kadar kritikti ki, 12 Haziran 2011’de genel seçimler vardı ve bu seçimler siyasi iktidar için yaşamsal değerdeydi.
★★★
2013...
“İkinci Açılım Süreci” başlatıldı.
1 Eylül 2013’te, Dünya Barış Günü nedeniyle, Diyarbakır’da bir miting düzenlendi.
Mitingde, PKK terör örgütü marşı okundu.
Bugün devletçik gücüne ulaşan, PKK’nın Suriye kolu PYD/PKK’nın eş başkanı Asya Abdullah, masum bir yurttaş gibi mitinge katıldı, alkışlandı.
Ama, devlet onu görmedi ve tutuklamadı.
★★★
16 Kasım 2013...
Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani, Diyarbakır’a geldi.
Şehrin caddeleri, IKBY bayraklarıyla donatıldı.
Valilik binasındaki, “Ne Mutlu Türküm Diyene” yazısı kaldırıldı.
Diyarbakır Belediye Başkanı, Barzani’yi “Kuzey Kürdistan’a hoş geldiniz” sözleriyle karşıladı.
Şarkıcı Şivan Perver ve İbrahim Tatlıses birlikte şarkı söylediler.
Ve çok duygulanan protokol, gözyaşlarını tutamadı.
★★★
Bu “İkinci Açılım” süreci çok önemliydi...
Çünkü, 30 Mart 2014’te yerel seçimler ve 10 Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanı seçimleri vardı.
Haziran 2015’te genel seçimler de yapılacaktı.
Ve bu seçimler, siyasi iktidar için kritik eşiklerdi.
★★★
Ve geldik Kasım 2024’e...
Yeni bir süreç başlatıldı: “Terörsüz Türkiye.”
Ama, bu yeni “Çözüm Süreci”, diğerlerinden çok daha önemliydi.
Çünkü, önümüzdeki süreçte, Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimi vardı ve bu seçim gerçekten kritikti.
Yani tarih, aslında tekerrür ediyordu.
★★★
Fakat...
2009’da ve 2013’te PKK elebaşları, bugün olduğu kadar devlete meydan okumuyordu, bugünkü gibi tehdit etmiyordu, haddini bu denli aşmıyordu.
★★★
Tarih, 26 Kasım 2025...
Yer, Türkiye Büyük Millet Meclisi...
Millî Savunma Bakanlığı 2026 yılı bütçe görüşmeleri...
DEM Partili bir “milletvekili”, Türk ordusuna “kanla beslenen işgalciler” ve “tecavüzcü” gibi hakaretlerde bulundu.
Bu, artık hadsizliğin zirvesiydi.
★★★
28 Kasım 2025...
İmralı’daki PKK başının Kandil’deki en önemli temsilcisi ve KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı Bese Hozat, bakın ne dedi:
“Türkiye bu süreci geliştirmezse geleceği çok karanlıktır. PKK kadroları af maf istemiyor. Eve dönüş yasası falan da istemiyor. Af, suç işleyenler için yapılır. Biz suç işlememişiz ki af isteyelim... Türkiye’nin her yerinde siyaset yapacağız...”
Hem tehdit hem meydan okuma...
40 bin kişinin katili olduklarını rahatlıkla reddedecek kadar cüretkâr!
★★★
Peki bu tehditler, bu hakaretler, bu meydan okumalar neyin habercisi?
Devletimiz, farkında mıdır bilinmez ama...
Türkiye’yi, “sözde soykırımla suçlama” iftirasına giden yolun taşlarıdır döşenen...
★★★
Doğrudan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne yönelen tehditler ve meydan okumalar...
Hem de terör örgütü elebaşlarından...
Kanla çizilmiş sınırlarıyla bu ülke, 102 yıl sonra savaş mı kaybetti?
Eğer gerçekten bir yenilgi varsa, peki mağlup komutan kim?
★★★
“Terörsüz Türkiye” süreci, 2009 ve 2013 süreçleri gibi olmayacak.
Bu kez sadece kasırga etkisi oluşturmayacak; yıkıcı etkisi olan bir depreme de gebe...
★★★
Eğer Türkiye, cumhuriyet tarihinde benzeri olmayan bu sessizliğine devam ederse...
Ve PKK başına, zorla Kürt yurttaşların temsilcisi konumu verilme çabası sürdürülürse...
Suriye’nin Genelkurmay Başkanı, Suriye’deki terör örgüttü elebaşlarından biri olacak.
Ve Suriye’deki SDG/PKK, tıpkı Kuzey Irak’ta olduğu gibi özerk bir yapıya kavuşacak.
★★★
Ve sonra...
Hatay dahil, Kahramanmaraş, Elâzığ, Sivas, Erzincan, Kars ve güneyinin koparılması süreci başlayacak.
Özetin özeti...
“Yüz yıldır devlet olmamamız engellendi” diyenlere, sonunda bir devlet hediye edilmiş olacak.
★★★
“Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil”, der Fuzuli...
Ve çok doğru söyler...
★★★
Ve bana sorarsanız...
Demek ki, ülkeler de intihar ediyor derim...
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:99
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 04 Aralık 2025 05:04 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar


















