Cemevleri çıkar odaklarının elinde mi?
Halktv kaynağından alınan verilere dayanarak, Ankara24.com açıklama yapıyor.
Anadolu Alevi Dedelik Kurumu'na, kariyerist ve hizipçi yapılar tarafından verilen zararlar, genellikle kurumun manevi otoritesini, geleneksel yapısını ve toplumsal işlevini zedeleyen bir dizi sorunu içerir.
Kariyer odaklı kişilerin ehliyet ve liyakatten ziyade, siyasi veya maddi çıkarlar için Dedelik makamını kullanması, halkın Dede’ye olan manevi inancını ve saygısını azalttı. Dedelik, hizmet makamı olmaktan çıkıp bir çıkar aracına dönüştürülme tehlikesiyle karşı karşıyadır.
Hizipçi yapılar, Alevi toplumunu kendi siyasi veya ideolojik hedefleri doğrultusunda mobilize etmek için geleneksel bağları ve kurumları kullanmaktan çekinmemektedir. Bu durum, Dede-Talip ilişkisini manevi rehberlik temelinden siyasi/ideolojik taraftarlık zeminine kaydırmaya başladı.
Anadolu Aleviliği’nde Dedelik, genellikle Ocak Sistemi’ne ve soya dayalı geleneksel aktarıma dayanır. Kariyerist ve hizipçi müdahaleler, bu soya dayalı ve geleneksel yapıyı bypass ederek veya manipüle ederek, kurumun tarihsel meşruiyetini sorgulanır hale getirdi.
Aleviliğin temel kurumları Dede ocaklarıdır. Dede, Cem törenlerini yönetir, ikrarları alır, talipleri görgü ve sorgudan geçirir (Düşkünlük), huzur ve adaleti sağlamak için rızalık tesis eder. "Yol"un (tarikatın) inceliklerini, ahlaki ve inançsal esaslarını öğretir.
Ocakların eğitim mekanları olan Cemevleri, Alevi toplumunun ibadet yeri olması dışında toplumsal ve bireysel sorunların çözüme kavuşturulduğu halk meclisleridir.
***
Çeşitli hizip ve gruplar, kendi ideolojik veya siyasi anlayışlarına uygun yeni yorumlar geliştirmeye başlayarak, Aleviliğin geleneksel inanç ve ritüellerini dönüştürme veya çarpıtma çabasına girdiler. Bu, Alevi inanç birliğine büyük zarar verdi.
Farklı hizip ve grupların kendi "Dede" unvanlı (Cemevi Dedeleri) mensuplarını öne çıkarması, Alevi toplumu içinde yetki ve alan çatışmalarına yol açtı. Bu durum, hangi Dede’nin gerçek manevi otoriteyi temsil ettiği konusunda kafa karışıklığı yarattı.
Dedelik Kurumu’nun bu denli tahrip edilmesinde Bektaşilik tarikatının katkısını da göz ardı edemeyiz. Anadolu Aleviliği’ndeki Dedelik olgusunu Bektaşilik’teki "Asalet benden başlar" anlayışındaki Babalık atamasına dönüştürmek için sistemin stratejisine alet edilmek istenmesi tarihsel derinliği olan bir süreçtir. Bektaşiliğin doğuşundan itibaren Aleviliği sistemin payandası yapma çabası, Aleviler arasında bölünmelere de neden oldu. Günümüzdeki hizip hareketlerine Bektaşiliğin yaptığı tahribatların katkısı da görülmelidir.
***
Kariyerist ve hizipçi faaliyetler, Alevi toplumunu farklı siyasi, ideolojik veya kurumsal kamplara ayırdı. Bu durum, toplumsal birliği ve dayanışmayı zayıflattı ve iç çekişmeleri arttırdı.
Cemevleri, bazı durumlarda, manevi ve kültürel merkezler olmaktan çıkarak, belirli bir grubun veya hizibin siyasi/propaganda merkezi haline getirildi. Bu durum, Cemevleri’nin tüm Alevileri kucaklama misyonuna gölge düşürdü.
Özetle, kariyerist ve hizipçi yapılar, Alevi Dedelik Kurumu’nu kendi çıkarları için bir araç olarak kullanarak, kurumun manevi özünü aşındırdı. Bu durum, Aleviliğin geleneksel yapısını bozdu.
***
Alevi Dedelik Kurumu, Anadolu Aleviliği’nin manevi omurgasını oluşturan, soya dayalı geleneksel bir önderlik yapısıdır.
Alevi Dedelik Kurumu, temel olarak Ocak Sistemi üzerine kuruludur.
Dedeler, soylarının Ehl-i Beyt’e uzandığına inanılan kutsal ailelere mensuptur. Bir Dede, eğitimle birlikte doğuştan gelen bir yetkiyle (Ocakzade) liyakat esasına göre bu görevi üstlenir. Bu, Dedeliğin eğitimle kazanılan bir kariyer olmaktan ziyade, soydan süren bir kutsal emanet olarak görüldüğü anlamına gelir.
Her Dede ailesi, adını kurucu Pir’inden alan bir Ocak'a bağlıdır. Bu Ocaklar arasında Mürşit, Pir ve Rehber şeklinde hiyerarşik bir ilişki ve karşılıklı sorumluluk ilişkisi (El ele, el Hakk'a) mevcuttur. Her Talip ailesi, bir Dede Ocağı’na bağlıdır ve onlardan manevi rehberlik alır.
***
Dede, Alevi toplumunda sadece bir din görevlisi değil, aynı zamanda toplumsal lider, yargıç ve yol gösterici konumundadır.
Dede, Taliplerine Alevi yolunun (tarikatın) inceliklerini, ahlaki ve inançsal esaslarını (Dört Kapı Kırk Makam, Buyruklar) öğretir.
Dede, Taliplerine İnsan-ı Kâmil olma yolunda rehberlik eder. Taliplerin manevi olgunlaşma yolculuklarında onlara yol gösterir, doğruyu ve eğriyi gösterir.
Dede Post makamında Cem törenlerini yönetir. Posta oturan Dede, Hz. Muhammed'i, Hz. Ali'yi ve Hz. Hüseyin’i temsil eder.
Dede, Musahiplik ve yola giriş gibi temel ritüellerde ikrarları alır, gülbangları okur ve hizmetleri idare eder.
Dede, Cemlerde talipleri görgü ve sorgudan geçirir. Hata ve kusurları olanları uyarır, gerektiğinde yaptırım uygular (Düşkünlük).
Dede, toplumsal huzur ve adaleti sağlamak için canlar arasında rızalık tesis eder. Cem'in başlaması ve ibadetlerin geçerliliği, rızalık alınmasına bağlıdır. Dede, aynı zamanda hukuki anlaşmazlıkları ve ahlaki sorunları çözmede son yetkilidir.
Geleneksel Alevi yaşamında Dede, Taliplerin manevi kimliğini, sosyal düzenini ve inanç birliğini sağlayan, "Yol"un sürekliliğini temsil eden en yüksek manevi değerdir.
Alevi toplumunun içinde sıkça tartışılan ve Cemevleri’nin kurumsal kimliği ile manevi işlevi arasındaki gerilim kritik bir sorunu teşkil etmektedir. Bu durum Cemevleri’nin genellikle yerel ihtiyaçtan ziyade siyasi veya hizipçi anlayışlarla kurulmaları ve Yol’un esasları yerine dünyevi çıkarlara hizmet etmeleri endişesinden kaynaklanmaktadır.
Alevi toplumunun bu sorunun üstesinden gelmesi ve Cemevlerini yeniden özüne uygun, inancı pekiştiren merkezler haline getirmesi için atılabilecek adımları, üç ana başlıkta toplayabiliriz:
Geleneksel kurumun güçlendirilmesi (Anadolu Alevi Ocak Kurumu),
Manevi eğitime (gençliğe öncelik vererek) yeniden odaklanılması,
Toplumsal Rızalık mekanizmalarının canlandırılması.
***
Geleneksel kurumun güçlendirilerek, Cemevlerinin siyasi odaklı sivil toplum kuruluşu olmaktan çıkarılıp, manevi otoriteye dayalı kurumlar haline getirilmelidir.
Dedelik Kurumu’na öncelik verilerek Cemevlerinin yönetim ve manevi rehberlik kadrolarında, Ocakzade Dedelik Kurumu'nun manevi otoritesi ve liyakati esas alınmalıdır. Manevi önderlik, kariyerist ya da siyasi kimliklere değil, yolun erkanına ve soydan gelen ehliyetine sahip Dedelere bırakılmalıdır.
Kurumsal bağımsızlık esas alınarak, Cemevleri, belirli siyasi partilerin, ideolojik grupların veya devletin etkisinden maddi ve manevi olarak bağımsız hale getirilmelidir. Maddi destek, taliplerin rızalığına dayalı geleneksel yardımlaşma (Hakkullah) sistemiyle sağlanmalıdır.
Cemevlerinin işleyişi ve programları, Anadolu Aleviliği’nin batıni felsefi özüne ve inanç değerlerine uygun talepleri doğrultusunda, Ocak Dedeleri’nin rehberliğinde şekillenmelidir.
***
Cemevlerinin temel işlevi, Alevi inancını ve ahlakını öğretmek olmalıdır.
Cemevleri, temel işlev olarak cem ibadetlerinin (erkân) düzenli ve usulüne uygun icra edildiği yerler olmalıdır. Alevi inancının özü olan batıni felsefi öğretisi ve Yol’a ikrar verenlerin Kamil İnsan olma serüvenini tamamlayacak olan "Dört Kapı Kırk Makam" metodolojisi tüm yönleriyle bu eğitim sürecinin merkezine alınmalıdır.
Cemevleri’nde, Yol’un ahlaki ve felsefi derinliğini anlatan, maneviyatı önceleyen eğitim ve muhabbet programlarına ağırlık verilmelidir. Siyasi ve ideolojik polemikler, bu programların dışında tutulmalıdır.
***
Günümüzde Aleviliği kendi siyasi ideolojik anlayışına göre tanımlayan çok sayıda ‘Alevi’ federasyonu ve yüzlerce ‘Cemevi’ derneği bulunmaktadır. Bunların her biri diğerlerini Aleviliğe zarar vermekle suçlamaktadır. Bu bölük pörçük yapılanma toplumsal farklılaşmaya hizmet etmektedir.
Oysa Cemevleri, bölünme yerine birliği ve uzlaşmayı temsil etmelidir.
Cemevlerinde yapılacak tüm önemli işler, toplumu bölmeyecek şekilde, Görgü Cemi'nde olduğu gibi, toplumsal rızalık esas alınarak gerçekleştirilmelidir.
Alevi toplumu ve Dedeler, Cemevlerini kendi siyasi veya ideolojik hizibi için kullanan yapılara karşı ortak bir tavır ve yaptırım mekanizması geliştirmelidir.
Tüm bu olumsuz gidişata karşı farklı Cemevi yönetimlerini ve Alevi kurumlarını bir araya getirecek, inançsal kimliği öne çıkaran ortak bir üst çatı yapılanması oluşturulmalıdır.
Atılacak bu adımlar, Cemevlerini yeniden Hakk ile Hakk olma (maneviyat) merkezi, rızalık merkezi ve Alevi kimliğinin meşru zemini haline getirecektir.
***
Cemevlerinin mülkiyeti ve tüzel statüsü sorunu, Cemevlerinin manevi özünü koruması ve siyasi/hizipçi etkilerden arınması için hayati bir öneme sahiptir.
Cemevlerinin çoğunun mülkiyeti, kurucu derneklere veya vakıflara aittir. Bu, kurumları kurucu kişi/grupların ideolojik ve kişisel çıkarlarına açık hale getirir. Yönetim değişse bile, mülkiyetin getirdiği güç, Cemevini hizipçi amaçlara hizmet etmeye zorlayabilir.
Devletten doğrudan veya dolaylı finansman (arsa tahsisi, yapım yardımı, personel ataması) kabul etmek, Cemevlerini devletin siyasi denetimine veya iktidara yakın grupların etkisine açık hale getirir. Bu, özerk inanç kurumunun özüne aykırıdır.
***
Cemevlerinin mülkiyeti, hukuken tüm Alevi toplumunu temsil eden, şahıs veya hizip dışı bir en üst inanç kurumu olan Alevi Ocak Kurumu’na devredilmelidir. Mülkiyetin, kamu yararına inanç hizmeti amacıyla kullanılması garanti altına alınmalıdır.
Cemevleri, mali bağımsızlıklarını korumak için, geleneksel olan Hakkullah, Cem Erkanları'ndaki rızalık payları ve gönüllü katkılar gibi Alevi toplumunun kendi olanaklarıyla ayakta durmalıdır.
***
Alevi toplumu, siyasi pazarlıklara kapalı, Cemevleri’ni bir inanç kurumu olarak tanımlayan, özerk ve kendine özgü bir yasal statü talep etmelidir. Bu statü, kurum içi hiyerarşinin (Mürşid, Pir, Rehber) yasal olarak tanınmasını sağlamalıdır.
Cemevleri’nin yönetim kurulu üyelerinin inançsal liyakati, Ocakzade Dedeler Kurumu tarafından denetlenmelidir. Yasal düzenleme, manevi otoritenin (Dede), idari otoritenin (Yönetim Kurulu) üzerinde olmasını sağlamalıdır.
Yasal statü ne olursa olsun, Cemevlerinin finansal ve idari işlemleri, Cem/Görgü Erkanı ile uyumlu, şeffaf ve taliplere karşı hesap verebilir olmalıdır.
Cemevleri kişisel ve siyasi çıkar odaklarının elinde bir oyuncağa dönüşmüş durumda. Alevi toplumu ve Ocakzade Dedeler bu kötü gidişata dur demelidir. Alevilerin inanç merkezleri üzerinde yeterince tepinen bu çıkarcı guruplardan ve Yol’a hizmet etmeyen şahıslardan arındırılmalıdır. Cemevleri yeniden geleneksel Alevi inancının ve Alevilerin toplumsal birliğinin hizmetine sunulmalıdır.
Bu konudaki diğer haberler:
Görüntülenme:102
Bu haber kaynaktan arşivlenmiştir 27 Kasım 2025 05:13 kaynağından arşivlendi



Giriş yap
Haberler
Türkiye'de Hava durumu
Türkiye'de Manyetik fırtınalar
Türkiye'de Namaz vakti
Türkiye'de Değerli metaller
Türkiye'de Döviz çevirici
Türkiye'de Kredi hesaplayıcı
Türkiye'de Kripto para
Türkiye'de Burçlar
Türkiye'de Soru - Cevap
İnternet hızını test et
Türkiye Radyosu
Türkiye televizyonu
Hakkımızda








En çok okunanlar



















