Ankara24.com
close
up
Menu

T.C. ESKİŞEHİR 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ

Estetik bağımlısı sosyal medya fenomeninin şüpheli ölümü tartışma yarattı

Lokanta sahibi fenalaşan müşterisini kalp masajıyla hayata döndürdü

Bakan Bak: 1 milyon öğrencimizi yurtlarımızda ağırlıyoruz

Bilgili’den de 500 bin dolar rüşvet almış Yerel Gündem Haberleri

Bakan Ersoy dan Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin kabul edilmesine ilişkin açıklama

Paslanmaz çelikte ek vergi gelirse 300 bin kişi işini kaybedebilir

Sarıgül ün futbolla ilgili teklifi öyle böyle değil: O kuralı kaldıralım

Erciyes 38 FK, deplasmandan 3 puanla döndü Diyarbekirspor: 1 Erciyes 38 FK:2 Kayseri Haberleri

Gaziantep te 2 bin TL, Kilis te 900 TL

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN

Güllü nün yeni ses kaydı ortaya çıktı: Mezarıma gelir ağlarsın

Kaçak tekne operasyonu: 15 yıldır ilk kez böyle bir olay yaşıyoruz Kocaeli Haberleri

Ankara Yelken 25’inci Yıl Kupası’nın en genç sporcuları DHA’ya açıklamalarda bulundu

35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı davasında bilirkişi krizi

Otomobil tırın dorsesine saplandı:1 yaralı Önce sürücü sıkıştığı araçtan sonra da otomobil, sıkıştığı tırdan kurtarıldı Bartın Haberleri

Almanya, katil İsrail den Batı Şeria’da yeni yerleşim yerleri kurulması kararını derhal durdurmasını istedi

Menteşe de motosiklet tıra çarptı: 1 ölü Muğla Haberleri

AK Partili Türkyılmaz dan İSPARK a fahiş zam eleştirisi!

Geminid meteor yağmuru Türkiye den görülecek mi? Geminid meteor yağmuru ne zaman, saat kaçta? Yılın son meteor yağmuru Geminid!

Bu ülke Meclis’te tacizi konuşuyorsa, MESEM’de yaşananları düşünmeyi kaldıracak yürek kimde var?

Bu ülke Meclis’te tacizi konuşuyorsa, MESEM’de yaşananları düşünmeyi kaldıracak yürek kimde var?

Halktv sayfasından alınan verilere göre, Ankara24.com bilgi veriyor.

Meclis Tacizi Konuşmalı, Meclisin Tacizi Konuşulmamalı!!!

Bugün tarikatlarda, okullarda, yurtlarda, staj alanlarında ve Meclis’te karşımıza çıkan istismar vakaları tesadüf değildir. Kötülük sıradanlaştığında toplum çökmeye başlar. Gönüller karardıkça toplumda karanlık olur. Çocukluğuna inilemeyen sapıklar, çocuklarımıza kadar indi…

Bizler eğitimciler olarak; okullarda zorbalığı, meslek liselerinde çocukların maruz kaldığı baskıları, MESEM’lerde yıllardır süren sömürüyü, öğrencilere yönelik taciz ve istismar risklerini tartışırken bir anda karşımıza öyle bir haber çıktı ki, artık konuştuğumuz konunun boyutları tamamen değişti.

BirGün gazetesi yazarı Gazeteci Mustafa Mert Bildircin’in ortaya çıkardığı “Meclis lokantasında stajyer çocuklara yönelik taciz iddiaları” başlıklı habere göre ülkenin en güvenli olması gereken kurumundan, en tepe çatısından, başkentin en yüksek surundan — yani Meclis’ten — bir utanç gün yüzüne çıktı. Üstelik Meclis Genel Sekreterliği bu iddiaları doğruladı ve bir tutuklama ile görevden uzaklaştırmalar açıklandı.

Çocukları koruması gereken yerden çocukları korumak zorunda kalıyorsak, durum oldukça ciddi bir noktaya varmış demektir. Bu münferit bir suç değil, büyük bir sistem çürümüşlüğünün işaretidir. Düşünebiliyor musunuz? Meclis lokantasında stajyer bir kız çocuğunun uğradığı taciz iddiası ve bunun ardından çocuğun — evet, doğru duydunuz ÇOCUĞUN — hamile kalması, tüm gerçeklerin doktor tarafından iş yerine ve aileye bildirilmesi ile ortaya çıkmış olmasına rağmen, müdürün bu durumu bilmesine rağmen örtbas etmeye çalışması, çocuğun korunmaması ve bu utanç verici durumu gizlemek için çocuklara baskı yapılması gerçeğiyle karşı karşıyayız. Yani çocuğun üstün yararını gözetmek yerine kendi koltuğu veya kurumun itibarı düşünülüyor.

Bir kurumun itibarı, bir çocuğun onurundan, yaşamından ve geleceğinden daha mı değerlidir?

Bu kurumlar niçin var?

Atatürk’ün kurduğu mecliste çocuktan daha değerli ne var?

Kurumun prestiji uğruna çocukların onuru, hakları ve güvenliği feda edilebilir mi?

Bu noktada sorumluluk yalnızca bireylerin değil, kurumun yöneticilerinindir ve üzerine düşeni yapmalıdır. Kafasını kuma gömüp olayı örtbas etmek yerine tüm suçluları ortaya çıkarmalıdır.

Cehennem’in en karanlık yerleri, ahlaki kriz anlarında tarafsız kalanlara ayrılmıştır.

Dante

Böyle büyük bir olayda gerçeği gizlemek başlı başına ağır bir suçtur. Susmak ya da “tarafsız kalmak”, ahlaki bir duruş değil, suçun yanına saf tutmaktır.

“Kurum zarar görmesin” gerekçesiyle susmak, suçu küçültmez; aksine hem suçu büyütür hem de kurumlara daha fazla zarar verir. Susmak ya da saklamak artık bireysel bir tercih değildir; suçun ortağı olmak anlamına gelir. Bu tutum, çocukları ve masumları değil, suçu işleyenleri korur.

Meclisin çatısı altında çocukları koruyamıyorsak varın ötesini siz düşünün!

Meclis’in kendi çatısı altındaki çocukları taciz ve istismardan koruyamıyor olması, düşündüğümüzde bile tüyler ürpertici bir durumdur. Peki, bu durumda MESEM’lerde, izbe iş yerlerinde, şehir merkezinden uzak atölyelerde, merdiven altı fabrikalarda ya da çocukların güvenliğinin tamamen ihmal edildiği diğer yaşam alanlarında çocukları nasıl koruyacağımızı ciddi ciddi düşünebiliyor muyuz?

Bu sorunun kendisi bile, sistemin ne kadar çürüdüğünü, sorumluların ne kadar başarısız ve kayıtsız olduğunu gözler önüne seriyor. Çocukların güvenliği, yalnızca göstermelik denetimlerle ya da kurumsal prestijin arkasına saklanarak sağlanamaz; gerçek anlamda korunmaları için köklü bir değişime, sorumluluk bilincine ve vicdana ve hesap vermeye ihtiyaç vardır.

Balık Baştan Kokmuş

Meclisin Ömer Diyeceği Ağzını Büzmesinden Belliymiş!

Meclis, geçmiş yasama yıllarında çocuk istismarı ve taciz olaylarını araştırmak için 18 önerge vermiş, ancak yalnızca biri kabul edilmiş; diğerleri ise “yasama dönemi sona erdiği için hükümsüz” sayılmıştır. Bu veriler zaten Meclis’in çocukları koruma sorumluluğunu yerine getirmediğini açıkça göstermektedir. Bizler de hala halk olarak meclisten taciz ve istismar vakalarını araştırmasını bekliyoruz. Ne diyelim :Umut fakirin ekmeği…

Bu yıl aile yılıydı diye hatırlıyorum(!)

Yanlış hatırlamıyorsam bu yıl “aile yılı” ilan edilmişti . Aile ve çocuklarla ilgili yüzlerce yazılar ,projeler…

Aileleri böyle mi koruyorsunuz?

Çocukları Meclis lokantasında istismar edilen bir ülkede, hangi aile güvendedir?

Aileyi kutsal ilan edip çocuğu koruyamayan bir meclisin kavramdan başka neyi kalmıştır?

Ahlaki çöküşün korkunç yüzü medyada da kendini gösterdi

Taciz ve istismar yalnızca küçük yaş gruplarını ve öğrencileri kapsamıyor. Medya sektörü ve yetişkinler de toplumsal ahlaki çöküşün en görünür, en büyük mağdurlarından. Son zamanlarda basına yansıyan haberlere göre, büyük bir gazetenin etkili ve ünlü bir genel yayın yönetmeninin kendi altında çalışan sunuculara ve genç kadınlara tacizde bulunduğu ortaya çıktı. Bu taciz olayları yaş sınırı tanımıyor; kimi zaman bedensel üstünlük, kimi zaman da para veya güç gibi elinde bulundurduğu imkânlarla kadınlara yöneltiliyor. Taciz süreci, sıradan iş ilişkisini gölgeleyerek sistematik bir güç kullanımına ve korkutmaya dönüşüyor. Kadınlar sessiz kalmaları için baskı altına alınıyor, kimi zaman kariyerleri veya ekonomik gelecekleri tehdit ediliyor ve bu sessizlik, taciz edenin gücünü daha da pekiştiriyor. Kısacası medya sektörü de ahlaki çöküşün bir yansıması hâline gelmiş durumda; güç ve çıkar ilişkilerinin mağduriyetin üstüne çıktığı bir alan olarak karşımıza çıkıyor.

Çocukluğuna inilemeyen sapıklar, çocuklarımıza kadar indi

Çocukluğuna inilemeyen bireyler, bastırdıklarıyla yaşar; bastırılan ise yok olmaz, biçim değiştirerek geri döner. Türkiye’de cinsellik din, ahlak ve “ayıp” tabularıyla dört yanı çevrilmiş; konuşulması yasaklanmış bir alana dönüştürülmüştür. Bastırılmış arzular, patolojik biçimde ortaya çıkar.

Bugün tarikatlarda, okullarda, yurtlarda, staj alanlarında ve Meclis’te karşımıza çıkan istismar vakaları tesadüf değildir. Bu toplum cinselliği konuşmadıkça sapık kişilikler kendinden güçsüz kişilerde gerçek yüzünü göstererek baskıcı toplumun bedelini çocuklar ödemeye devam edecektir.

Toplumun çürümesi, bireylerin değerini yitirmesiyle başlar.

Nietzsche

Türkiye bugün yalnızca ekonomik ya da siyasal krizlerle değil, çok daha derinde işleyen toplumsal bir çürüme ile karşı karşıyadır. Nietzsche’nin işaret ettiği gibi, bireylerin değer duygusunu yitirdiği bir yerde toplumsal çürüme kaçınılmazdır.

Aristoteles’e göre iyilik, erdem, “tekrar eden davranışlarla inşa edilen bir alışkanlıktır.”

Çocukların korunmadığı, ihmalin sıradanlaştığı bir düzende erdemli davranışların kök salması mümkün değildir. Türkiye’de bugün Meclis çatısı altında çocuk istismarını konuşuyor olmamız, erdemli davranışı bırakın çürüme hatta kokuşmuşluğun en ağır göstergesidir.

Gönüller karardıkça toplumda karanlık olur

Mevlâna

Türkiye’de yukarıda bahsettiğim ahlaki çöküş, yalnızca münferit olayların toplamından ibaret değildir; çıkarcı, empatiden yoksun ve “benim bir dinim var, dolayısıyla ahlaka ayrıca ihtiyacım yok” yanılgısıyla hareket eden bir insan tipinin giderek yaygınlaşmasının sonucudur. Bu sorunu görmezden geldikçe ve çözmedikçe, yıllarca ahlaki olarak küçümsediğimiz Batı toplumlarının gerisinde kalmaya devam edeceğiz. Biz ahlakı daha çok kadına atfedip sadece söylemlerinizde taşırken, onlar davranışlarına yansıtmışlardır.

Çıkarın erdemin önüne geçtiği bu toplumda gönüller de kararmaktadır. Yunus Emre ve Mevlâna’nın temsil ettiği hoşgörü, vicdan ve insan sevgisi yerini fırsatçılığa ve kayıtsızlığa bırakmıştır. Ahlak, yalnızca göz önünde sergilenen bir gösteriye dönüşmüştür. İnsanlar artık doğruyu, ahlaki sorumluluk için değil; baskıdan kaçınmak için yapmaktadır. Toplumsal baskının bireysel ahlaki duruşun önüne geçtiği bir yerde, gönüller kararır ve karanlık toplumun tamamına yayılır.

Kötülük sıradanlaştığında toplum çökmeye başlar

Hannah Arendt

Ahlak, yalnızca görünür eylemlerle değil, kimsenin görmediği anda bile doğruyu seçebilmekle yaşar. İyi ve ahlaklı olmak, başkalarına sergilenmesi gereken erdemler değildir. İyilik sonucunda ayıplanmak, kınanmak gibi durumlar olsa da doğru eylemi yapmaktır.

Kurumlar kendi itibarını korumak için çocukların ve zayıfın haklarını hiçe sayarken susmak, kalem oynatmamak en büyük ahlaksızlıktır. İstismar nerede olursa olsun — okulda, sokakta, medyada, işyerinde — sorumlular hesap vermeli ve şahsi çıkarlarını erdemin önüne koymamalıdır.

Gerçek ahlak, vicdandan başlar. İnsan, toplum baskısı altında bile adil, merhametli ve doğru kalabiliyorsa, o toplumun temeli sağlamdır. Ahlaklı kalmak, sadece bireysel bir erdem değil; toplumun güveni ve geleceği için bir sorumluluktur. Her birey ahlaki duruşunu koruduğu sürece, toplumun karanlık eğilimleri karşısında direnç kazanır.

Sözlerimi vicdanlı ve ahlaklı kalmak, insanların içinde insan kalmak dileklerim ve

Usta Şair Edip Cansever’in:

“Güç iştir çünkü bir tarihi insan gibi yaşamak

Bir hayatı insan gibi tamamlamak güç iştir!" dizeleriyle bitiriyorum. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

Gelişmeleri kaçırmamak için Ankara24.com'dan en güncel haberleri takip edin.
seeGörüntülenme:44
embedKaynak:https://halktv.com.tr
archiveBu haber kaynaktan arşivlenmiştir 14 Aralık 2025 09:23 kaynağından arşivlendi
0 Yorum
Giriş yapın, yorum yapmak için...
Yayına ilk cevap veren siz olun...
topEn çok okunanlar
Şu anda en çok tartışılan olaylar

T.C. ESKİŞEHİR 1. AĞIR CEZA MAHKEMESİ

13 Aralık 2025 00:20see160

Estetik bağımlısı sosyal medya fenomeninin şüpheli ölümü tartışma yarattı

13 Aralık 2025 00:08see155

Lokanta sahibi fenalaşan müşterisini kalp masajıyla hayata döndürdü

13 Aralık 2025 00:52see152

Bakan Bak: 1 milyon öğrencimizi yurtlarımızda ağırlıyoruz

13 Aralık 2025 00:40see147

Bilgili’den de 500 bin dolar rüşvet almış Yerel Gündem Haberleri

13 Aralık 2025 04:02see142

Bakan Ersoy dan Kültür ve Turizm Bakanlığı bütçesinin kabul edilmesine ilişkin açıklama

13 Aralık 2025 00:57see140

Paslanmaz çelikte ek vergi gelirse 300 bin kişi işini kaybedebilir

12 Aralık 2025 17:52see139

Sarıgül ün futbolla ilgili teklifi öyle böyle değil: O kuralı kaldıralım

12 Aralık 2025 21:30see135

Erciyes 38 FK, deplasmandan 3 puanla döndü Diyarbekirspor: 1 Erciyes 38 FK:2 Kayseri Haberleri

13 Aralık 2025 02:31see131

Gaziantep te 2 bin TL, Kilis te 900 TL

12 Aralık 2025 21:11see130

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN

13 Aralık 2025 00:20see130

Güllü nün yeni ses kaydı ortaya çıktı: Mezarıma gelir ağlarsın

13 Aralık 2025 17:53see128

Kaçak tekne operasyonu: 15 yıldır ilk kez böyle bir olay yaşıyoruz Kocaeli Haberleri

13 Aralık 2025 00:39see127

Ankara Yelken 25’inci Yıl Kupası’nın en genç sporcuları DHA’ya açıklamalarda bulundu

13 Aralık 2025 17:24see127

35 kişiye mezar olan Ezgi Apartmanı davasında bilirkişi krizi

13 Aralık 2025 00:28see126

Otomobil tırın dorsesine saplandı:1 yaralı Önce sürücü sıkıştığı araçtan sonra da otomobil, sıkıştığı tırdan kurtarıldı Bartın Haberleri

13 Aralık 2025 00:31see125

Almanya, katil İsrail den Batı Şeria’da yeni yerleşim yerleri kurulması kararını derhal durdurmasını istedi

13 Aralık 2025 00:47see122

Menteşe de motosiklet tıra çarptı: 1 ölü Muğla Haberleri

13 Aralık 2025 01:45see121

AK Partili Türkyılmaz dan İSPARK a fahiş zam eleştirisi!

13 Aralık 2025 03:48see121

Geminid meteor yağmuru Türkiye den görülecek mi? Geminid meteor yağmuru ne zaman, saat kaçta? Yılın son meteor yağmuru Geminid!

13 Aralık 2025 00:34see120
newsSon haberler
Günün en taze ve güncel olayları